Ülkemizin Tarihi
Zenginliği - 1
Kuzenim
haber verdi...
Mısır kraliyet rahibinin 4.400 yıllık
mezarı bulunmuş.
Her
yeni buluntu, insanlık için atılmış yeni bir adım gibi...
Tıpkı
Ay'da ilk adımı atan Neil Armstrong'un
"Benim için küçük, insanlık için dev bir adım!" dediği türden.
****
The New York Times’in haberine göre, Mısır’da başkent Kahire’nin
güneyindeki antik bir kent olan Saqqara’da
Mısır kraliyet rahibinin iyi korunmuş mezarı bulundu.
Mısır'da
beşinci hanedanlık döneminden kalma mezar, Milattan Önce 2.500 ila 2.350
yılları arasını kapsıyor. Aynı mekanda 45 adet heykel de bulunmuş.
Dikkatimi
çeken ayrıntı; mezarın "iyi
korunmuş" olduğudur.
İyi korunmuş olması ne anlama
geliyor?
Şimdiye
kadar ehil olmayan ellerden gizlenebilmiş...
Açığa
çıkarılamadığı için tahrip görmemiş, talan ve yağmaya uğramamış!
Arkeologlar
tarafından tespit edilerek, usulüne uygun bir biçimde açığa çıkarılmıştır.
Şüphesiz,
uygun bir biçimde tasnifi ve teşhiri sağlanacaktır...
Önce
bilim dünyasına, sonra da ziyaretçilere sunulacaktır.
****
Bu
tür haberlerle karşılaşınca, ister istemez aklımıza ülkemizdeki arkaik mekanlar
ve tarihi eserler geliyor.
Yıllar
önce yeğenlerimden biri gezmek için Almanya'ya gidiyor....
Berlin'deki
Bergama Müzesini ziyaret ettiğinde ülkemizden götürülen tonlarca tarihi eseri
görüp şaşırıyor.
"Orada
oturup az daha ağlayacaktım" diyor.
****
Bergama Müzesi (Pergamonmuseum),
Berlin'deki Müzeler Adası'nda bulunan beş müzeden biri...
Müzenin
ene önemli eseri Bergama Zeus Sunağı...
Bergama
Zeus Sunağı ya da Zeus Altar'ı MÖ 2. yüzyılda, İzmir'in kuzeyinde
bulunan antik Pergamon şehrinde Pergamon Krallığı'nı yöneten Attalos hanedanı
tarafından yaptırılmış mermerden anıtsal dinsel yapıdır.
At
nalı biçimdeki bu yapı Bergama Akropolü üzerinde
bulunur.
Yapının
ön tarafında bulunan merdivenler 20 metre genişliğindedir.
Dışında
ve iç mekanlarında bulunan mermer kaplama üzerindeki freskler sanat tarihinin
en önemli yapıtları arasında sayılır. Dış cephe freskleri antik Helen
dünyasının Olympos tanrıları ile devler -Gigantlar- arasındaki savaşı, iç
alandaki freskler Pergamon'un kuruluş söylencesi olan Telefos söylencesini anlatır.
Bu
görkemli yapının kalıntıları 1870'li
yıllarda Alman mühendisi Carl
Humann tarafından, o zamanın Prusya'sına götürülmüştür.
(Özellikle Bergama ve Milet'ten
alınan eserlerle oluşturulan koleksiyonun Almanya'ya yasal olarak getirilip
getirilmediği konusu halen tartışılmaktadır.)
Türkiye'den
götürülen eserler arsında; Bergama Zeus Sunağı, Milet'in Market
Kapısı, İştar Kapısı ve Mshatta Alınlığı gibi yapılar ve bu
yapılara ait eserler, gerçek yerlerinden ayrıntılı bir şekilde toplanarak bu
müzede yeniden birleştirilmiş, Bergama Müzesi'nin adını dünya genelinde meşhur
etmiştir. Sergilenen diğer eserlerin başlıcaları; Bergama Athena Tapınağının
Girişi, Bergama'dan Athena Heykeli, Halep Odası'dır. Bunun
yanı sıra, Türk Çinisi ve halılarından da örnekler mevcuttur.
Bergama
Müzesi, Alfred Messel tarafından tasarlanmış ve Ludwig Hoffmann denetimindeki
inşaatı 1910'da başlamıştır...
20
yıl sonra da, 1930'da tamamlanmıştır.
Müze
yılda yaklaşık 850,000 insan tarafından ziyaret edilmektedir. 2007 yılında
1.135.000 kişi tarafından ziyaret edilmiş ve Almanya'nın en çok ziyaret
edilen sanat müzesi olmuştur.
****
Değerli
yeğenimin Berlin Müzesindeki duyarlığı boşuna değil.
O
eserler Almanya'ya taşınmamış olsaydı, ne olurdu?
Aynı
konu "Klasik Arkeolojiye Giriş" dersinde de karşımıza çıktı.
Hocamız,
Zeus Sunağını kastederek "Bu eserler tümüyle yok olabilirlerdi!"
diyor...
"Mermeri
kireç taşına dönüştürmeyi sevdiğimizi" söylüyor ki, inanması zor...
Eserin
"iyi korunmuş olması" bir
anlamda daha iyi anlaşılıyor...
Peki elimizde mevcut değerler hangi
konumda?
Haftaya
devam etmek umuduyla...
(Berlin'deki
Bergama Müzesi'ne ait kaynak bilgi; söz konusu dersten ve Wikipedia'dandır.)
19.12.2018, Ünyekent