Cıngırt Kayası
(Birinci Bölüm)
Ünye ilçe sınırlarının bittiği Kavaklar Deresi yakınında,
Fatsa Yapraklı köyü sınırlarının başladığı yerde bulunur. Denizden 200 m. yüksekte
bir tepe üzerinde bulunan “Cıngırt Kayası” yahut “Cıngırt Kalesi‘’ adıyla
bilinen bu sit alanı Fatsa'ya 5 km. mesafededir. Fatsa Küçük Sanayi’nin hemen
arka cephesinde yer alan bu tarihi belde, Ünye Kalesi yahut Ordu Kurul Kayası
gibi bölgemizin önemli arkeolojik sit alanlarından biridir.
Cıngırt, Çıngırt yahut Cingirt gibi varyasyonları olan bu
ismin neden bu tepeye verildiğini bilmemekle birlikte, “öküzle ağaç çekmeye
yarayan halkalı demir”e “cingirt” dendiğini biliyoruz. Kayalık alanın tepesinde
halkalı demire yahut asma kilitlerini takmak için kapıya çakılan demir
halkalara rastlandığı için bu adla anılması muhtemeldir. Birçok yerde kayaya
çakılı halkalara, gemi bağlama halkası da denmektedir.
Ana kayaya oygu basamaklı su tüneline sahip olması ve
muhtelif zamanlarda bulunan sikkelerin ayırt edici biçimlerinden ötürü
Helenistik Dönem Pontus Krallığı zamanına tarihlenen Cıngırt Kayası, Roma ve
Bizans dönemlerinde de kullanıldığı anlaşılmaktadır.
1.Derece arkeolojik sit alanı ilan edilen Cıngırt’ta, Ordu
Kurul Kazısından bir süre sonra, 27 Temmuz -26 Ağustos 2012 tarihleri arasında
Ordu Müzesi Müdürlüğü Başkanlığında Gazi Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Ayşe
Erol danışmanlığında 8 kişiden oluşan uzman ekip tarafından kazılmıştır.
Hemen hemen aynı tarihlerde Ünye Kalesi için de benzer
girişimlerde bulunulmuş, ancak bu girişimler arkeolojik bir kazı çalışması ile
sonuçlanmamıştır. “Kazı” yerine “Yüzey Temizliği” yapılmasına karar
verilmiştir.
Cıngırt Kayası’nda yapılan kazı ise oldukça kısa sürmüş,
“ödenek olmadığı” gerekçesiyle kazıya son verilmiştir.
O dönemde yayınlanan bir haber şu şekildedir:
“Ordu’nun Fatsa ilçesinde yer alan ve Helenistik döneme
tarihlenen Cıngırt Kalesi’nde ekonomik sebeplerle arkeolojik kazılar
yapılamıyor.” (Arkeofili)
Haberlerin devamında:
“Ordu, Fatsa’da Helenistik döneme ait Cıngırt Kalesi’nde
arkeolojik kazıların yeniden başlayacağı duyurulmuştu. Ancak Kültür ve Turizm
Bakanlığı gerekli koruma önlemleri olmadığı için bilimsel kazılara izin
vermedi. Kalenin korunaklı hale getirilebilmesi için sponsor aranıyor.”
Ordu Kültür ve Turizm İl Müdürü Uğur Toparlak ise,
Cıngırt’da yapılacak olan arkeolojik kazıya Kültür ve Turizm Bakanlığı
tarafından izin verilmediğini belirtiyor. Daha önce kalede yapılan kazı
çalışmalarında Helenistik ve Pontus Krallığı dönemine tarihlenen 2.150 yıl
öncesine ait kalıntılar çıkarıldığına işaret eden Toparlak, kazı çalışmalarına
definecilerin zarar verdiğini söylüyor. Kazı yapılan alanlar defineciler
tarafından talan edildiği için tüm çalışmaların boşa gittiğini, Ordu Büyükşehir
Belediyesi bu alana ödenek ayırdığı halde ilgili alanlar korunaklı hale
getirilemediği için bu kazıların yapılamadığını ileri sürüyor.
İl kültür Müdürü: “Eğer kazı yapılacak alan korunaklı hale
getirilirse bakanlık kazı çalışmalarına izin verebilir. Şu anda bizim bunu
sağlamak için bütçemiz yok. Bu konuda yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının
desteğine ihtiyaç var.” demektedir.
Sonuç olarak Ordu Kurul Kayası dışında kalan yerlerde
kazılar gerçekleştirilememiştir.
Konunun bu noktasında Kurul Kayası, Cıngırt Kayası ve Ünye
Kalesi arasında bir mukayese yapmak durumundayız. Kurul ve Cıngırt için “Kale”
deyimini kullananlar olduğu kadar, kale olmadıkları biçiminde yaklaşımda
bulunanlar da vardır.
Çıngırt Kayası mı, Çıngırt Kalesi mi?
Fatsa Çıngırt Tepesi’nde ilk arkeolojik kazıyı
gerçekleştiren Gazi Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşe Erol ve Kocaeli
Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Erdal Ünal, Cıngırt için “Çıngırt Kayası”
deyişini kullanmaktadırlar.
Kale, kolay girilemeyen, korunmalı yer anlamına gelmektedir.
Tarihi terminolojide kale, savunma ve güvenlik amacıyla yapılan ve kullanılan,
kalın ve yüksek duvarlı, burçlu, mazgallı yapılardır. Sadece bir duvar
kalıntısı, su sarnıcı (tünel) ve yerleşim amaçlı barınak, ibadet amaçlı sunak
ve benzeri yapı kalıntılarından oluşan yerleri “kale” biçiminde tanımlamak
yerinde bir değerlendirme olmayacaktır.
İlk kentsel oluşumlarla birlikte ortaya çıkan surlar savunma
amaçlı olup, yerleşimleri çepeçevre kuşatmaktadır. Polis adı verilen kent
devletlerinin tahkim edilmiş surları ”kale” biçiminde ortaya çıkacak
oluşumların ilk nüvelerini barındırmaktadır. Bu nedenle nüfus yoğunluğu bulunan
yerleşimlerin hepsinde savunma amaçlı “kale” benzeri yapılara rastlansa da,
kaleler yaşanan coğrafyada askeri tahkimatla standart yerleşimlerden
farklılıklar gösterir.
Cıngırt Kayası, askeri tahkimat ve korunaklı surlardan çok,
standart bir yerleşimi, sunaklı yapılardan oluşan bir kutsal alanı işaret
etmektedir.
Konuya, Cıngırt Kayası’nda arkeolojik kazı yapan ve yüzey
araştırmasında bulunan bilim insanlarımızın gözlemleriyle devam edeceğiz.
(Devam edecek)
Ünyekent, 12.02.2020
Fatsa Yapraklı Köyü 200 m. yüksekte bir tepe
“Cıngırt Kayası”
Cıngırt Kayası Kutsal Alanı "Sunak"
Fotoğraf::Prof. Dr. Mehmet Özsait