12 Şubat 2020 Çarşamba

Cıngırt Kayası I


Cıngırt Kayası
(Birinci Bölüm)


Ünye ilçe sınırlarının bittiği Kavaklar Deresi yakınında, Fatsa Yapraklı köyü sınırlarının başladığı yerde bulunur. Denizden 200 m. yüksekte bir tepe üzerinde bulunan “Cıngırt Kayası” yahut “Cıngırt Kalesi‘’ adıyla bilinen bu sit alanı Fatsa'ya 5 km. mesafededir. Fatsa Küçük Sanayi’nin hemen arka cephesinde yer alan bu tarihi belde, Ünye Kalesi yahut Ordu Kurul Kayası gibi bölgemizin önemli arkeolojik sit alanlarından biridir.
Cıngırt, Çıngırt yahut Cingirt gibi varyasyonları olan bu ismin neden bu tepeye verildiğini bilmemekle birlikte, “öküzle ağaç çekmeye yarayan halkalı demir”e “cingirt” dendiğini biliyoruz. Kayalık alanın tepesinde halkalı demire yahut asma kilitlerini takmak için kapıya çakılan demir halkalara rastlandığı için bu adla anılması muhtemeldir. Birçok yerde kayaya çakılı halkalara, gemi bağlama halkası da denmektedir.
Ana kayaya oygu basamaklı su tüneline sahip olması ve muhtelif zamanlarda bulunan sikkelerin ayırt edici biçimlerinden ötürü Helenistik Dönem Pontus Krallığı zamanına tarihlenen Cıngırt Kayası, Roma ve Bizans dönemlerinde de kullanıldığı anlaşılmaktadır.
1.Derece arkeolojik sit alanı ilan edilen Cıngırt’ta, Ordu Kurul Kazısından bir süre sonra, 27 Temmuz -26 Ağustos 2012 tarihleri arasında Ordu Müzesi Müdürlüğü Başkanlığında Gazi Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Ayşe Erol danışmanlığında 8 kişiden oluşan uzman ekip tarafından kazılmıştır.
Hemen hemen aynı tarihlerde Ünye Kalesi için de benzer girişimlerde bulunulmuş, ancak bu girişimler arkeolojik bir kazı çalışması ile sonuçlanmamıştır. “Kazı” yerine “Yüzey Temizliği” yapılmasına karar verilmiştir.  
Cıngırt Kayası’nda yapılan kazı ise oldukça kısa sürmüş, “ödenek olmadığı” gerekçesiyle kazıya son verilmiştir.
O dönemde yayınlanan bir haber şu şekildedir:
“Ordu’nun Fatsa ilçesinde yer alan ve Helenistik döneme tarihlenen Cıngırt Kalesi’nde ekonomik sebeplerle arkeolojik kazılar yapılamıyor.” (Arkeofili)
Haberlerin devamında:
“Ordu, Fatsa’da Helenistik döneme ait Cıngırt Kalesi’nde arkeolojik kazıların yeniden başlayacağı duyurulmuştu. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekli koruma önlemleri olmadığı için bilimsel kazılara izin vermedi. Kalenin korunaklı hale getirilebilmesi için sponsor aranıyor.”
Ordu Kültür ve Turizm İl Müdürü Uğur Toparlak ise, Cıngırt’da yapılacak olan arkeolojik kazıya Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından izin verilmediğini belirtiyor. Daha önce kalede yapılan kazı çalışmalarında Helenistik ve Pontus Krallığı dönemine tarihlenen 2.150 yıl öncesine ait kalıntılar çıkarıldığına işaret eden Toparlak, kazı çalışmalarına definecilerin zarar verdiğini söylüyor. Kazı yapılan alanlar defineciler tarafından talan edildiği için tüm çalışmaların boşa gittiğini, Ordu Büyükşehir Belediyesi bu alana ödenek ayırdığı halde ilgili alanlar korunaklı hale getirilemediği için bu kazıların yapılamadığını ileri sürüyor.
İl kültür Müdürü: “Eğer kazı yapılacak alan korunaklı hale getirilirse bakanlık kazı çalışmalarına izin verebilir. Şu anda bizim bunu sağlamak için bütçemiz yok. Bu konuda yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteğine ihtiyaç var.” demektedir.
Sonuç olarak Ordu Kurul Kayası dışında kalan yerlerde kazılar gerçekleştirilememiştir.
Konunun bu noktasında Kurul Kayası, Cıngırt Kayası ve Ünye Kalesi arasında bir mukayese yapmak durumundayız. Kurul ve Cıngırt için “Kale” deyimini kullananlar olduğu kadar, kale olmadıkları biçiminde yaklaşımda bulunanlar da vardır.  

Çıngırt Kayası mı, Çıngırt Kalesi mi?

Fatsa Çıngırt Tepesi’nde ilk arkeolojik kazıyı gerçekleştiren Gazi Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşe Erol ve Kocaeli Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Erdal Ünal, Cıngırt için “Çıngırt Kayası” deyişini kullanmaktadırlar.
Kale, kolay girilemeyen, korunmalı yer anlamına gelmektedir. Tarihi terminolojide kale, savunma ve güvenlik amacıyla yapılan ve kullanılan, kalın ve yüksek duvarlı, burçlu, mazgallı yapılardır. Sadece bir duvar kalıntısı, su sarnıcı (tünel) ve yerleşim amaçlı barınak, ibadet amaçlı sunak ve benzeri yapı kalıntılarından oluşan yerleri “kale” biçiminde tanımlamak yerinde bir değerlendirme olmayacaktır.
İlk kentsel oluşumlarla birlikte ortaya çıkan surlar savunma amaçlı olup, yerleşimleri çepeçevre kuşatmaktadır. Polis adı verilen kent devletlerinin tahkim edilmiş surları ”kale” biçiminde ortaya çıkacak oluşumların ilk nüvelerini barındırmaktadır. Bu nedenle nüfus yoğunluğu bulunan yerleşimlerin hepsinde savunma amaçlı “kale” benzeri yapılara rastlansa da, kaleler yaşanan coğrafyada askeri tahkimatla standart yerleşimlerden farklılıklar gösterir.
Cıngırt Kayası, askeri tahkimat ve korunaklı surlardan çok, standart bir yerleşimi, sunaklı yapılardan oluşan bir kutsal alanı işaret etmektedir.
Konuya, Cıngırt Kayası’nda arkeolojik kazı yapan ve yüzey araştırmasında bulunan bilim insanlarımızın gözlemleriyle devam edeceğiz.     

(Devam edecek)


Ünyekent, 12.02.2020

Fatsa Yapraklı Köyü 200 m. yüksekte bir tepe
“Cıngırt Kayası”




Cıngırt Kayası Kutsal Alanı "Sunak"
Fotoğraf::Prof. Dr. Mehmet Özsait