Karadeniz Arkeolojisi – İkiztepe [MÖ. 4.500-2000]
İkiztepe, Karadeniz bölgesi Erken Tunç Çağı kültürünün
anlaşılması açısından anahtar bir yerleşimdir. Antik Çağ’da Halys adıyla bilinen Kızılırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü
delta üzerindedir. Yerleşim dört tepe (höyük) üzerinde kurulmuştur. Tepe II’de Geç Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı
III, Tepe III’de Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı ve Demir Çağı yerleşimleri
vardır.
İkiztepe, 1940-41 yıllarında gerçekleştirilen yüzey
araştırmaları ile bilim dünyasına tanıtıldı. İsmail Kılıç Kökten, Tahsin Özgüç ve Nimet Özgüç’ten oluşan ekip, Samsun İli sınırlarında
gerçekleştirdikleri araştırmalarla İkiztepe dâhil birçok yerleşim yeri
keşfetti.
İkiztepe’deki ilk sistemli
kazılar Türk Tarih Kurumu adına Bahadır
Alkım tarafından 1974 yılında
başlatıldı.
1981 yılından emekli olduğu 2012’ye kadar İkiztepe kazılarını
İstanbul Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı adına, Türk Tarih
Kurumu’nun da maddi katkıları ile Önder
Bilgi gerçekleştirdi.
3. dönem kazıları ise Önder Bilgi’den dokuz yıl sonra 2021’de
başladı.
Bilgi’nin asistanı, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Beyazıt
üç yıldan bu yana İkiztepe’de kazı başkanlığı yapıyor.
İkiztepe Höyüğü
İkiztepe Samsun’un Bafra ilçesi sınırları içerisinde yer alır.
Yerleşim Kızılırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü noktaya yakındır. Olasılıkla ilk
yerleşimler deniz kıyısındaydı.
Kazılar sonucunda yerleşimin Geç Kalkolitik’te (MÖ. 4200) başlayıp Helenistik Çağ’a (MÖ. 100) kadar devam ettiği görülmüştür. (Doç. Dr. Davut Yiğitpaşa)
Prof. Dr. Önder Bilgi Karadeniz kıyılarında yaşayanlarla akraba
olan İkiztepe halklarının Hint-Avrupa
kökenli olduğunu ileri sürmektedir.
İkiztepe, Bafra Ovası dolayısıyla Kızılırmak deltası oluşmadan
önce, bir zamanlar Kızılırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü noktada yer alıyordu. Bu
durum İkiztepe’yi kıyı ve nehir
balıkçılığı açısından önemli bir konuma yerleştirmektedir. Bu aşamada bölge
halklarının ağırlıkla avcı-toplayıcı
topluluklardan oluştuğunu söylemek mümkündür. Ancak toprağa bağlı hayat tarzını
da sürdürdükleri yani tarımsal üretim yaptıkları, çanak çömlek üretimi yanında Erken Tunç Çağı’nın habercisi olan maden işçiliğinin de bölgede başlamış
olduğunu görmekteyiz.
Coğrafi konumu nedeniyle İkiztepe, hem Karadeniz kesimiyle hem
de Kızılırmak Nehri boyunca Anadolu’nun diğer kesimleriyle oldukça güçlü
ticari-kültürel ilişkiler içerisinde olduğunu söyleyebiliriz.
Orta Tunç Çağına
tekabül eden Asur Ticaret Kolonileri
evresi, bu yörede Hitit ve Asur (Kültepe) tabletlerinde Zalpa yahut Zalpava
adıyla bahsedilen kenti öne çıkarmaktadır. Bölgede yerleşimler ya verimli
nehirlerin ağızlarında/ kıyılarında ya tarihi doğal ticaret yolları üzerinde ya
da stratejik açıdan önemli noktalarda kurulmuşlardır. Buna karşın yörede
“Zalpa” kenti olarak nitelendirilebilecek bir buluntu halen elde edilememiştir.
Yine Hitit tabletlerinde sözü edilen Karadeniz halkı Kaşkaların da izine rastlanamamıştır. Hititlerin
amansız düşmanı Kaşkalar, kutsal Hitit şehri Nerik’i ele geçirip yıllarca ellerinde tuttuğu Hitit tabletlerinden
anlaşılmakta ancak Nerik Kentinin nerede olduğu bilinmemekteydi. Samsun
Vezirköprü / Oymaağaç Höyüğünde
yapılan 2007 kazılarında Nerik kentinin burası olduğu tespit edilmiştir.
Coğrafi yapı ve Tabakalaşma
İkiztepe topografik açıdan iki büyük iki de küçük olmak üzere
toplam dört tepeden oluşmaktadır. Bu tepeler 360 m. (kuzey-güney) ve 200 m.
(doğu-batı) boyutlarında, oval biçimli 66 dönümlük bir alanı kapsar.
Tepe I: Bu yükseltilerin
en büyüğüdür. Ovanın bugünkü düzeyinden 29 m. yüksekliktedir. Doğu-batı
doğrultusunda yer alan oval biçimli yerleşim, 180x130 m. boyutundadır.
Tepe II: Tepe I’in 50 m. kadar kuzeyindedir. (115x90 m.)
Tepe III: Tepe II.’nin 50 km. kuzeybatısında, 16 m.
yükseklikte, oval biçimlidir. (45x108 m.) En önemli buluntuların elde edildiği
yerleşimdir.
Tepe IV: Tepe I’in 40 m. kuzeybatısındadır.16 m.
yüksekliktedir. (90x80 m.)
İkiztepe’de gerçekleştirilen kazılarda toplam 3 kültür katı saptanmıştır.
I. Kat: Er-Hitit ya da Geçiş Çağı (MÖ. 2100-1700)
II. Kat: Erken Tunç Çağı (MÖ. 3000-2500)
III. Kat: Geç Kalkolitik Çağ. (MÖ. 4300-3200)
Tepe I’de A açmasında Dromoslu
Mezar yapısı Hellenistik Döneme
aittir.
Tepe III’de Geç Demir Çağı, Hellenistik Çağ ve Bizans dönemi
yerleşmeleri tespit edilmiştir. Son yıllarda yapılan bu tespitler özellikle
çanak çömlek parçalarında yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır.
İkiztepe Ana Tanrıça İdolleri
Neolitik dönemden itibaren devam eden Ana Tanrıça Kültü’nü temsil eden, aynı zamanda bereket ve çoğalma
ile ilgili idoller ve heykelcikler İkiztepe buluntuları arasında önemli bir yer
tutar. Pişmiş topraktan üretilen bu figürinlere benzeyen semboller İkiztepe
mızrak uçları üzerinde kabartma bezeme olarak yer almaktadır. Boğa başını
andıran “W” biçimindeki figürler ise Anadolu’da Neolitik Dönem’de görülür.
Çatalhöyük kazılarında benzer figürinlerin ele geçirilmesi, İkiztepe kültüründe
ve Hititlerin Fırtına Tanrısı Logosunda tekrar karşımıza çıkması, Anadolu Kültür
yapılanmasında özel olarak incelenmesi gereken bir olgudur.
İkiztepe buluntuları ağırlıklı olarak ETÇ III dönemine aittir
ve İkiztepe mezarlıklarında ele geçirilmiştir.
İkiztepe Mezarlığı
İkiztepe Kazıları 1980
döneminde Eski Tunç lll'e ait büyük bir nekropolün varlığının saptanmış ve gömüt
hediyeleri arasında çok sayıda madeni eser ele geçirilmiştir. Maden
endüstrisine ait İkiztepe’de çok sayıda atölye bulunamasa da, bulunan madeni
eserler Tunç Çağı’na katkılarından dolayı önemlidir.
Madeni eşyalar yanında diğer en önemli buluntular yine
İkiztepe Mezarlarında ele geçirilmiştir. Kazılarda Tepe I civarında 665 adet
mezar bulunmuştur. Bunlar basit toprak mezarlardır ölüler mezarlara kolları iki
yanda sırtüstü yatırılmışlardır. Ölü eşyası olarak çok çeşitli seramikler,
metal eserler /silah-takı) figürinler, taş eserler bırakılmıştır. Bebekler ise
ev içlerine gömülmüştür.
ETÇ III’de İkiztepe halkının özellikle madeni savaş araç
gereçlerine bu kadar çok sayıda sahip olması, kadın mezarlarında bile bu nesnelerin
bulunması, halkın savaşçı bir toplum olduğunun göstergesidir.
Ayrıca halkın ana ve bereket tanrıçasına inandıkları, çok
sayıda ele geçen idollerden anlaşılmaktadır. İdareci sınıf ise halk gibi
yaşamakta, İç Anadolu Bölgesi'nin beyleri gibi ayrıcalıklı sınıf özellikleri
taşımamaktadır.
İkiztepe Buluntuları
Erken Tunç Çağı II mezarlarından ele geçen 1000’den fazla
metal buluntu içerisinde silah (mızrak ucu, balta, hançer, ok ucu,), alet
(delici, kesici, ustura, keski, kalem, maşak kanca, iğneler), takı (halhal,
bilezik, küpe, yüzük, pendantif= sarkıtma gerdanlık) ve semboller (ikili veya
dörtlü sarmal ve boynuzlu plakalar) dikkati çeker.
Dörtlü Sarmal Plakalar: İkiztepe’de Erken Tunç Çağı III dönemi
mezarlık buluntuları arasında ele geçirilen İkili ve Dörtlü Sarmal Plakaların
işlevleri net olarak belli olmamakla birlikte saygınlık nesneleri arasında yer
aldıkları düşünülmektedir. Toplam 15 adet dörtlü sarmal, 3 adet de ikili sarmal
ortaya çıkarılmıştır. Kabartmalı törensel mızrak ucu veya dörtlü sarmal
plakalar yüksek arsenik içeren bakırdan yapılmıştır.
İkili ve dörtlü sarmal plakaların genelde genç ve erişkin
mezarlarında ele geçmiş olması ve bunların mızrak uçları ile beraber bulunması
bu plakaların savaşçı kültürünün bir parçası olabileceğini düşündürmektedir.
Normalde kadınlara ait olmayan bu geleneğin örneklerinin 50 yaş üstü kadınlarda
da görülmesi, kadınların ileri yaşlarda erkeklere tanınan bir takım ayrıcalıklara
sahip olabildikleri şeklinde yorumlanabilir.
İkiztepe iskeletlerinde sıkça rast gelinen kafa
yaralanmalarının çoğunlukla erişkin erkeklerde görülmesi ve ölümle sonuçlanan
bu yaralanmaların kesici, delici ve küt silahlardan kaynaklanmış olması, İkiztepeli
erkeklerin içinde yer aldığı bir savaş durumuna yorumlanmıştır.
Aşı Boyası: İkiztepe gömüt gelenekleri içinde
karşımıza çıkan bir başka özel uygulama ölülerin üzerine aşı boyası
serpilmesidir. Bölgede toplam 11201 mezarda aşı boyası serpilmesi geleneğini
görmekteyiz.
Ayrıcalıklı Gömütler: Gömütler arasında bazıları mezar
eşyalarının zenginliği, mezar eşyalarının düzenlenişindeki özen ve farklılık,
yaş ve cinsiyetle uyumsuz eşyaların seçimi gibi bir takım kriterler ile
değerlendirildiği zaman diğer mezarlardan ayrılmaktadır. Bu durum toplumsal
yapının işleyişine dair bazı ipuçları vermekte, sınıfsal ayrımın İkiztepe’de
halkları arasında da başladığını göstermektedir.
Trepanasyon Uygulaması
İkiztepe’de hepsi ETÇ III dönemine ait toplam 7 iskelete ait
kafataslarında trepanasyon (beyin ameliyatı) izlerine rastlanmıştır.
İskeletlerin hepsi erişkin sınıfa ait bireylerdir. Bunlardan genç erişkin bir
kadına ve cinsiyeti belirsiz erişkin bir erkeğe ait olan dışındakilerin hepsi
erkek iskeletleridir. Erkeklerden biri genç erişkin, ikisi erişkin, ikisi ise
50 yaş üzeri bireylerdir. Toplam 7 birey için beş farklı yatış yönünün varlığı
trepanasyon uygulanan bireylerin belirli bir yön tercih edilmeden
gömüldüklerini gösterir şekildedir.
İkiztepe Yerleşiminin Mimari Özelikleri
İkiztepe mimarisinde ana malzeme ahşaptır. Ahşap evler gruplar
halinde ama ayrık düzende köy içine serpiştirilmiştir. Yapılar genelde dörtgen
planda, 25 ile 70 metrekarelik alanlara sahiptir. Evlerin tabanları sıkıştırılmış kille yapılmıştır.
Bazı yapıların ise zemini ahşaptandır. Yapılar kesinlikle taş temel üzerine
oturmamaktadır. En alt sıra tomrukların çürümemesi için alta geliş güzel yassı
taşlar konmuştur.
Tarihöncesi dönemlere ilişkin tabakalarda tespit edilen bu
yapı tekniği, günümüzde Karadeniz bölgesinde "çantı" adı verilen mimari geleneğin bilinen ilk
örnekleridir. Bu yapılar, üst üste dizilen tomrukların köşelerde “geçme”
tekniğiyle birleştirilmesiyle inşa edilmiştir.
Yararlanılan
Kaynaklar:
İ. K. Kökten, –N. Özgüç- T.
Özgüç: 1945 “1940 ve 1941
Yılında Türk Tarih Kurumu Adına Yapılan Samsun Bölgesi Kazıları Hakkında İlk
kısa Rapor” Belleten 9/35, Ankara, 361-400
Önder Bilgi, Samsun İkiztepe Arkeolojik Kazıları Tepe
III çalışmaları (1993-94).
Uluğ Bahadır Alkım, Birinci ve İkinci Dönem İkiztepe Kazıları
(1983)
Davut Yiğitpaşa, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Arkeoloji
Bölümü
A. D. Varilci, İkiztepe Buluntuları ve Karadeniz
Arkeolojisi, 10.02.2021, Ünyekent
Aslıhan Beyazıt, İkiztepe’de Protohistorik Cağ’ın Kadın
Simgeleri-Aktüel Arkeoloji Dergisi, 2023
Aslıhan Beyazıt, Burhan
Gülkan, Burçin Afşar, İkiztepe
Kazısı 2021-2022 Yılı Çalışmaları, 43. Kazı Sonuçları Toplantısı, Ankara 2023