Arkeolojik Emperyalizm
Yeni bir emperyalizm
türünden söz ediyor.
Aslında yeni sayılmaz...
Arkeoloji biliminin emperyalist emellere alet edilmesi dense,
anlayacağız.?*
Ama öyle demiyor...
“ Arkeolojik emperyalizm, bu topraklardan İslâm’ın izlerini siliyor
ama biz uyuyoruz yine!” diyerek arkeolojyi de emperyalizmi de kavram karmaşası
içine sokuyor.**
Arkeoloji adına yapılan namussuzlukları yazmıyor da doğrudan
bir bilimi hedef alıyor.
Uyumuyoruz, hatta uykularımız kaçıyor!
****
Önce bir arkeoloji tanımı yaparak giriyor mevzuya...
“Arkeoloji; sona ermiş, bitmiş bir tarihin korunması bilimi
olarak kabul edilir.”
Bak buna fazla bir itirazımız yok.
Eksik de olsa, kabul!
Ama bu tanımı inanarak yapmıyor yazarımız, aksine...
“Tam anlamıyla hurafedir bu!” diyor.
“Üstelik de en masumane gözüken çağdaş hurafelerden biri!”
diye ekliyor.
Tanımını yaptığı (yahut bir yerden alıntıladığı) arkeoloji
kavramını bir kalemde bilim olmaktan çıkarıp hurafe haline getiriyor.
Hurafe kelimesinin sözlük anlamı gerçek ve akıl dışı olan,
herhangi bir dayanağı bulunmayandır. Hakikat kelimesiyle zıt anlamlı olan
hurafeler, efsaneye ve batıl inançlara dayanır. Özetle; dört ayrı anlamda
kullanılabilir:
1- Uydurma, 2- Safsata, 3- Batıl, 4- Efsane.
****
“Hurafe” demekle de yetinmiyor yazar; “Arkeoloji, savaşmadan
tarih yapmanın en kestirme yoludur.” diyor.
“Tarihi çarpıtmak, tarih imal etmek, arkeolojik hakimiyet
aracılığıyla dünyaya hakim olunması...”
“Bu topraklardaki tapu senedimizin elimizden alınması....”
diyor.
Sonuç:
“Zihnen Bizans’ın çocukları olduklarını ispat edercesine
Müslüman Anadolu kıtasının altını oyuyorlar, her tarafı arkeolojik kazı
çöplüğüne dönüştürmüş, gece gündüz demeden, Avrupa Briliği fonlarından
fonlanarak, başka şer şebekelerden beslenerek bu toprakların İslâmî tarihini,
geçmişini kazıyacak, bu topraklarda bizim işgalci olduğumuzu göstermeye
kalkışacak hummalı bir kazı çalışması yürütülüyor ülkenin dört bir tarafında.
600 küsur kazı yürütülüyor el’an ekiplerle Anadolu çapında!”
****
En ideolojik bilim dalı,
arkeolojidir.
En ideolojik tarafından da olsa, arkeolojinin bir “bilim
dalı” olduğunu teslim eden yazar, “hurafe” olarak tanımladığı bu bilim dalı aracılığıyla
başta İstanbul olmak üzere, Anadolu’nun her tarafının İslâmî köklerinden
koparıldığını iddia ediyor.
“İşte bu medeniyetin birikimini, ruhunu, ruh köklerini bir
kez daha tarihe gömen, ikinci kez yok eden bir cinayet işleniyor memlekette. Bu
topraklardaki tapu senedimizi elimizden alacak, bizi bu topraklardan sürecek
yapıları adım adım inşa ediyor birileri arkeolojik kazı numaralarıyla…”
Şimdi kalkıp bu köşe yazarını, arkeoloji eğitimi veren
üniversitelerden birine davet ederek; “Arkeoloji nedir, neden yapılır?”
türünden bir eğitime tabi tutsak, değişen bir şey olur mu? Anadolu’nun muhtelif
yerlerinde arkeolojik kazı yapan, bu eserleri dünyaca tanınmış müzelerimizde
sergileyen bilim insanlarımızla buluştursak, düşünce tarzı değişir mi?
Hiç sanmıyorum.
Benzer şekilde düşünen düzinelerce insan tanıyorum.
Bir tanesi de bir esnaf arkadaşımın babasıydı.Ünye’de
restore edilen tarihi evleri yazdığımız bir dönemde, bize öğütte bulunmuştu:
“Yazmayın bu eski evlerle alakalı!” demişti.
Biz bu tarihi evlerle ilgili yazıyoruz ve restore
edilmelerini öneriyoruz ya, tutup bu memleketten giden Rumlar bu evleri geri
isteyebilirlermiş.
O daha reel bakıyor meseleye; işe İslâmi mülahazaları
katmadan, mülkiyet açısından bakıyor... Mübadele yıllarını kastederek; “Biz de Evlad-ı
Fatihan’ın bırakıp geldiği yerleri isteriz!” demiştim.
Evet öyle yaparız...
Yüreğinizi ferah tutun, hiç kimse tapulu arazilerimiz
üzerinde hak iddia edemez!
İslâm’ı da içimizdeki çakma dincilerden başkası zaafa
uğratamaz!
Bu uyarı da benden olsun!
[*] 19. Yüzyıl’ın ikinci yarısında, Osmanlı’nın elindeki
tarihi eserlerin talan edilmesini, bizzat Saray’ın talimatıyla Avrupa’ya
taşınmasını örnek verirsek durum daha iyi anlaşılır. Ardından toprak kaybını
içeren Arap kalkışması, Arkeolog Gertrude Bell ve Thomas Edward Lawrence’in
(Arabistanlı Lawrence) fonksiyonlarıyla süreç devam etmiştir. Günümüzde Irak’ın
tarihi eserlerinin ABD işgalcilerince talan edilmesi, sürecin devamını gösteren
somut örneklerdir.
[**] 25.06.2021, Yusuf Kaplan, Yeni Şafak
Ünyekent, 30.06.2021
http://www.unyekent.com/yazi/2482-arkeolojik-emperyalizm.html