Karadeniz Arkeolojisi-Pontus Kaya Mezarları
Ünlü Arkeolog Vere Gordon Childe
“İnsan kendini yaratır!” diyor.[1]
Kendini yaratan insan, bu çabasıyla kendini, doğayı ve toplumu
değiştirir, dönüştürür…
Ve nihayetinde geleceği şekillendirir.
Ancak kaçınılmaz son gelip çatar…
Bunca emeğin her birey için karşılığı eninde sonunda ölümdür!
Ölüm karşısında insan çaresizdir.
Ölünce her şeyin bitmemesi gerektiğini düşünür.
Dini inançları ve kültürel birikimiyle birlikte bir öte dünya anlayışına ulaşır.
Yüz binlerce yıl önce insan bu bilinçle ölülerini gömer ve
tekrar dirileceğini öngörür.
Mağara insanı Neanderthallerin bile ölülerini gömdükleri
tespit edilmiştir…
Paleolitik Dönem’den bu yana ölenler için yas tutulur, mezarlarına
ölü armağanları bırakılır.
Neolitik Çağ’da ölenler ise kutsanır, ata kültü denen bir tabuya dönüşür. Çatalhöyük’te
olduğu gibi evlerin tabanlarına gömülür.
Kentsel yerleşimle birlikte nekropol (ölüler şehri) adı verilen toplu gömü alanları ortaya çıkar.
Ölü gömme geleneği ve mezarlar
tarihsel gelişim ve toplumsal statüye göre çeşitlilik gösterir.
Basit toprak gömüden, kremasyona (ölülerin yakılması); pişmiş
toprak, pithos ve lahite kadar değişik defin işlemlerine ve mezar biçimlerine
rastlanır.
Tümülüsler ve kaya mezarları,
anıtsal mezarlar olarak karşımıza çıkar. Bu tür mezarlar kral yahut imtiyazlı (önemli) insanların
gömüldüğü mekânlardır.
Tümülüsler, toprak yığılarak oluşturulmuş mezar tepeciklerdir.
Bu tür mezar geleneğine daha çok Anadolu’da, Trakya, Orta Asya, Rusya ve
Meksika'da rastlanır. Orta Asya'da kurgan
olarak bilinirler.
Anadolu’da MÖ. 1200’lerden sonra Phrigyalılara ait tümülüsler olmakla birlikte, tümülüs yapımı daha çok Lydialılar'da önem kazanır. Batı Anadolu’da sadece bir bölgede 100 Lydia tümülüsüne rastlanmıştır. Bunlardan en büyüğü Lydia kralı Alyattes'e aittir ve yapımında 16 tonluk taş bloklar kullanılmıştır.
Ankara-Polatlı topraklarında bulunan ve Phrygia Kralı Midas’a atfedilen Tümülüs ise Anadolu’nun en eski anıt
mezarlarından biridir.
Kaya Mezarları
Kayalara oyulmuş bir veya birden fazla odadan meydana gelen
mezar yapılarıdır. Anadolu'da Phrygler
ve Urartular ile başlayan bu mezar
geleneği Lydia, Hellenistik krallıklar ve Romalılar
döneminde yaygınlık kazanmıştır. Anıtmezar
niteliğindeki en eski örnekleri, M.Ö. IX. yüzyıl sonlarında Urartuların
başkenti Tuşpa’da (Van) bulunur. Demir aletlerle sert kireç kayaçlarının
oyulmasıyla oluşturulan bu mezarlar çok odalı tiptedir.
Cepheleri kabartmalarla bezeli ilk kaya mezarları MÖ VI.
yüzyılda Persler’de görülür. İtalya'da Güney Etruria'da, San
Giuliano da yer alan Geç Arkaik stoalı mezarlar ile Norchia ve Sovana da
bulunan tapınak mezarlar Etrüsk
Dönemi örnekleridir.
Yunanistan’da ise Attika ve Argos'ta, erken döneme
tarihlenen, çoğu dromoslu (ön giriş koridorlu) kaya mezarları bulunmaktadır.
Anadolu'da, cephesi kabartmalarla bezeli mezar yapısı
geleneğinin Pers etkisiyle yayıldığı düşünülmektedir. Özellikle MÖ V. ve IV.
yüzyılda Phrygia, Lykia ve Lydia bölgeleri başta olmak üzere bölgede pek çok kaya
mezarı anıtsal örnekleri mevcuttur.
Anadolu’da yer alan diğer örnekler arasında Paphlagonia'nın Helenistik Dönem kaya mezarlarını sayabiliriz.
Paphlagonia Kaya Mezarları
Paphlagonia kaya mezarları MÖ. 1000’li yıllardan itibaren Anadolu’nun
kuzeyinde görülen ve Hellenistik Dönem’de yoğunluk kazanan, genellikle alçak
kabartmalarla bezenmiş stoalı örneklerdir. En iyi korunanları Alasökü'de Direklikaya ile Asar'daki Kayadibi kaya mezarlarıdır.[2]
Paphlagonia kaya mezarlarının kökeni, Phrygia mezar geleneğine
dayanır. Afyon ve Eskişehir çevresinde rastlanan Phryg (Frig) mezarlarının genellikle
masif olan cepheleri aslan betimlemeleriyle bezenmiştir. MÖ V. Yüzyıl’dan Roma
dönemine değin çok sayıda kaya mezarının yapıldığı Lykia bölgesinde en erken örnekler ahşap evlerin taklitleri olarak
biçimlendirilmiş ve giderek Yunan tapınağı cepheli örnekler olarak
yaygınlaşmıştır.
Paphlagonia Bölgesi
kaya mezarları mimarisi, Amnias ve Halys vadisi olmak üzere iki ana grupta
incelenebilmektedir. Ancak özellikle Hellenistik Dönemle birlikte bu vadiler
dönemin büyük güçlerinden olan Bithynia
ve Pontus krallıklarının eline
geçmiş ve Paphlagonia Kralları daha çok Devrez ve Soğanlı Su Vadisi içeresinde
egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Dolayısıyla kaya mezarları, daha çok bu
vadilere kaymış ve mimaride Amnias ve Halys vadisi geleneğini sürdürmüşlerse de
cephe ve planda görülen sadeleşme ve primitif anlatım, bu kaya mezarlarını
erken dönem kaya mezarlarından ayırmaktadır.[3]
Telmesos'ta
yazıtından Amyntas’a ait olduğu anlaşılan, İn Antis Tapınak[4]
görünümündeki mezar (MÖ 4. yüzyıl); Antiphellos'ta
modern kentin (Kaş) batı yamacında yer alan ve Pers etkili Helenistik
mimari yansıtan mezarlar (MÖ 4. yüzyıl); Limyra'da
bir yol boyunca sıralanmış olanlar ile Myra'da
pitoresk kompozisyonlar oluşturan etkileyici örnekler ünlüdür.[5]
Karia
bölgesinde ise Kaunos kaya
mezarlıklarıyla özellik kazanmıştır.[6]
Paphlagonia kaya mezarları, öncelikle anıtsal ön cepheli yapılmış, ana mezar odasına giden açıklık iki ya
da daha çok sütunla ahşap bir konuttan etkilendiği kadar bir tapınak etkisiyle oluşturulmuştur. Ön
cephede aynı zamanda kırma beşik çatı içinde kalan alınlık kısmı kabartma figürlerle süslenmiş ve buraya dinsel
imgeler yerleştirilmiştir. Sütunlu ön cephede bir hol/açıklık oluşturmuş ve buradan
da ana mezar odasına geçilmiştir.
Mezar odasında bir ya da daha fazla ölünün yatırıldığı sedir
de (kline) aynı kayadan oyularak
oluşturulmuştur.
Pontus Kaya Mezarları
Paphlagonia kaya mezarlarıyla benzerlik gösterir. Mitridat
krallığına ait kaya mezarları Sinop’tan başlayarak Amasya, Tokat istikametine
doğru yayılım gösterir. Orta Karadeniz’in iç kesiminde yer alan anıtsal kaya mezarlarının sahil
kesimindeki istisnai örneği Ünye Kalesi’nde
bulunur. Kral mezarı niteliği taşımayan örnekler ise bölgede oldukça yaygındır.
Ünye Balavuz, Tozkoparan ve Sırma Kaya Mezarları gibi, Ordu Kurul
Kayalıkları’nda ve Karadeniz’in diğer kesimlerinde onlarcası mevcuttur.
1997-2008 yılları arasında Prof. Dr. Mehmet Özsait ve ekibi tarafından Turhal ve Zile
ilçelerinde aralıklarla sürdürülen arkeolojik yüzey araştırmalarında çok sayıda
kaya mezarı tespit edilmiş ve bölgede bulunan kültür varlıklarına dair önemli
bilgilere ulaşılmıştır.
Turhal-Zile örneklerinde kayaya oyulmuş basamaklarla
ulaşılan mezarların ön cephesi güneye ya da güneybatıya bakmaktadır. Dolayısı
ile mezarlar basamaklar üzerinde yükselen bir platformun üzerindedir. Mezarlara
giriş platform zemininden daha yüksekteki dikdörtgen bir kapıyla sağlanmıştır.
Giriş kapısının hemen önünde sunak ya da masa benzeri bir mimari elemanın yerleştirilmesi
için açılan yuva ve delikler mevcuttur. Mezar odası, kareye yakın dikdörtgen
veya dikdörtgen planlı olup, tavan formu sadece bir örnekte düz iken, diğer
örneklerin hepsinde tonozludur.[7]
Ölü yatağı uygulaması “kline”,
Zile’deki Koca Kayzer, Kapıkaya ve İğdir
Köyü Göz Mevkii 1 Nolu kaya mezarları dışındaki diğer kaya mezarlarının
odalarının hepsinde karşımıza çıkar. Dağınık ve tekil örnekler şeklinde
karşımıza çıkan kaya mezarlarının odalarındaki ölü yatakları, bir ile üç
arasında değişen bir sayıda olup, ana kayanın şekillendirilmesiyle oluşturulmuş
ve zeminden yükseltilmiş olarak tasarlanmıştır.[8]
Pontos Bölgesi kaya mezar geleneği denildiğinde ilk akla gelen
şüphesiz Amasya Kral Kaya Mezarları’dır.
Konuya Mitridat Krallığı’nın ilk yönetim merkezi (başkenti) Amasya’da bulunan
kaya mezarlarıyla devam edeceğiz.
Kaynaklar:
Childe, Verde Gordon. Man Make
Himself, Watts and Co. London.1936
Dökü, F. Eray, Paphlagonia Bölgesi Kaya Mezarları, Ark. Doktora
Tezi, 2008 Antalya
Öğün, Baki vd. (2002), Kaunos. Kbid. 35 Yılın Araştırma Sonuçları
(1966-2001), İzmir
Bean, E. George. Eski Çağda Lykia Bölgesi, Arion Yayınevi, İst. 1997
Dönmez, Şevket. Amasya: Yar ile Gezdiğim Dağlar, Yapı Kredi
Yayınları, İst. 2014.
Özsait, Mehmet. 1999. “1997 Yılı Tokat ve Çevresi Yüzey
Araştırması”, 16. Araştırma Sonuçları Toplantısı-2, Ankara: 89-107.
Özsait, Mehmet. Özsait, Nesrin,
2010; “2008 Yılı Tokat ve Amasya İlleri Yüzey Araştırmaları”, 27. Araştırma
Sonuçları Toplantısı-2, Ankara: 195-222.
Tekin, Metin. 2020 Pontos Bölgesi’nin İç Kesimindeki Kaya Mezar
Geleneği Üzerine Bir Değerlendirme, TÜBA-AR 26, İst. 2020
[1] Man Make
Himself, Verde Gordon Childe, Watts, London.1936
[2] Paphlagonia
Bölgesi, Batı Karadeniz ve Orta Karadeniz’in bir bölümünü kapsar. Günümüzde
Kastamonu, Sinop, Bartın, Çankırı ve Karabük bu bölgede yer alırken; Çorum,
Bolu, Zonguldak ve Samsun illerinin bir bölümü de bu bölgenin içinde
kalmaktadır.
[3] Dökü,
2008, s. 16
[4] In Antis:
Önde kutsal oda (cella) bulunan tapınak tipleridir. İki sütunlu ve alınlıklı tapınaklardır.
[5] Bean,
1997, s. 11
[6] Öğün,
2002, s. 3
[7] Dönmez,
2014, s. 21-27.
[8] Tekin,
2020, s. 145