27 Mart 2024 Çarşamba

Ünye Belediyesi

 

Ünye Belediyesi

  

Üç gün sonra Ünye seçmeni Türkiye genelinde olduğu gibi ilçemizde de yeni yerel yöneticilerini seçmek üzere sandığa gidecek.

Bir kez daha hatırlatıyoruz…

Seçimler, yöneticilerin yönetilenlerce belirlenmesini sağlayan siyasal, hukuksal bir işlemler bütünüdür.

Seçimler demokratik yönetimlerin gereğidir, bir vatandaşlık hakkıdır ve görevdir.

Seçimler sayesinde yönetilenler yönetim hakkında söz sahibi olurlar, yöneticilerini tayin ederler ve bir anlamda yönetime katılırlar.

Yerel yönetimler, değişik nüfus topluluklarında yaşayan insanların ortak ve yerel nitelikteki gereksinmelerini karşılamak amacıyla kurulan tüzel kişiliğe haiz anayasal kuruluşlardır. Nüfusu 2000’i aşan beldelerden başlayarak; ilçe, il ve büyük şehir olmak üzere bu yerleşim bölgelerinde en önemli yerel yönetim organları belediyelerdir. Ancak 2012 yılında yayımlanan ve 30 Mart 2014 seçimlerinde tamamıyla yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa hizmette etkinlik ve verimliliği sağlamayı amaç edinen yasa kapsamda belde belediyeleri ve köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülmüştür.

Yerel yönetimlerle siyasal iktidarların ilişkisi çok önemlidir.

Çağdaş belediyeciliğin prototipi (ilk örnek) kabul edilen Paris Belediyesi için literatüre geçen bir deyiş vardır:

“Paris Belediyesini ele geçiren, siyasal iktidarı alır!”

Bizdeki karşılığı İstanbul’dur. Yerel seçimlerin anlam ve önemini ifade eden bu deyiş, diğer yandan siyasal iktidarı elinde bulunduranlara yerel yönetimlerle ilgili bir mesaj iletir…

Yerel seçimler iktidardaki gücün göstergeleridir.

İktidarın devamını yahut sonunun geldiğini hükme bağlar!

Üç gün sonra Türkiye işte bu hükmü belirlemek üzere sandığa gidecek.

 

Kentleşme, Kentlileşme ve Belediyeler

 

Şehir anlamına gelen Arapça “beled” sözcüğü, belediyelerin kentleşmeyle olan ilgisini açığa çıkarır. Tarımsal ekonomiden sanayi, ticaret ve hizmet sektörüne açılan her topluluk, belli merkezlerde toplanarak yeni bir sosyal yapı oluşturur. Kentlerde toplanan nüfusun yaşam şekli ve yönetim biçimi farklılaşır. Toplum artan oranda örgütlenmeye, uzmanlaşmaya başlar.

Kentleşme olarak tanımlanan bu süreç, beraberinde kentlileşmeyi getirir. Nüfus yoğunlaşmasının yaşandığı kentlerdeki toplumsal değişimin insanların davranışlarında ve ilişkilerinde, değer yargılarında, kültürel şekillenmelerinde yarattığı değişim kentlileşmeyle açıklanır. Kentleşme ve kentlileşme birbirlerine bağlı iki farklı olgudur.

Belediyeler kentleşme olgusunun ortaya çıkardığı, kentlileşmeyle şekillenen organlardır.

 

Belediyelerin Tarihsel Konumu

 

Eski Yunan, Asur, Mısır ve Roma kentleriyle birlikte ortaya çıkan ilk belediye nüveleri, Ortaçağ’da önemli bir gelişme gösterememiştir.

Osmanlı devleti döneminde, kentlerde uzunca bir süre İslamiyet’in ilk yıllarında Mekke ve Medine’deki uygulamalar model alınmıştır. Belediye hizmetleri bir Kadı reisliğinde; çarşı, pazar ve ticaretten sorumlu muhtesipler tarafından gerçekleştirildi. İhtisap ağası yahut ihtisap emini denilen ahilik teşkilatı mensuplarından seçilen muhtesipler, esnaftan vergi alır, zabıta işleriyle uğraşırlardı.

İstanbul’un fethinden sonra, şehri eminlik kurumu esas alınarak, Bizans Modeli uygulandı. Belediyelerin bağımsız bir organa yönelmesi, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasının (1826) ardından gerçekleşti. 1831’de şehremaneti kaldırılarak ihtisap nazırlığı, mimar ağalar ve kadılar yönetiminde daha bağımsız bir belediye yapılanmasına gidildi.

1854’te Paris modeli esas alınarak yeniden şehremaneti kurumu oluşturuldu. İhtisap nezareti yerine şehir meclisi kuruldu. 1864 Tarihli nizamnameyle kurulan İntizam-i Şehir Komisyonları kısa zamanda yaygınlaştırılarak, İstanbul’da 14 belediye dairesi yaşama geçirildi. Bunlardan Altıncı Daire-i Belediye adıyla kurulan Beyoğlu – Galata Belediyesi, yarı özerk, bağımsız parasal kaynaklarıyla ülkemizde ilk modern belediyeciliğin başlangıcı oldu (1877).

 


Osmanlı Dönemi Ünye Belediyesi Mührü
Kaynak: Osman Doğan 
Karadeniz’de Bir Boğaziçi Ünye

1869 Trabzon Vilayet Salnamesi, cilt 1, s. 103


Ünye Belediyesi’nin Kuruluşu

 

8 Ekim 1864 Tarihli Vilayet Nizamnamesi gereği “Meclis-i Beledi” adıyla kurulan belediye meclisleri aracılığıyla İstanbul’da ve akabinde taşra belediyelerinde çağdaş anlamda belediyecilik başlatıldı.

Ünye’de belediyenin hangi tarihte kurulduğuna dair elimizde yeteli belge ve bilgi mevcut değildir. Ancak, 1869 Trabzon Salnamesi’nde Ünye’de Belediye Dairesi Meclisi ve Reislik makamı mevcuttur. Buradan anlaşıldığı üzere, Anadolu’da modern belediyelerin kuruluşu aşamasında Ünye Belediyesi ilk kurulan belediyeler arasındadır.

Salnamelerde görülen, Ünye bu tarihte Sancak’tır. Fatsa ve Niksar, Ünye sancağına bağlı nahiyelerdir. 1864 ila 1868 yılları arasında sancak yapılan Ünye’de muhtemelen belediye 1864 yılında kurulmuştur. Aynı varsayım, Osman Doğan tarafından da yapılmıştır. Ancak bu varsayımı doğrulayan belge ve bilgi henüz mevcut değildir.

 

Osmanlı Dönemi Ünye Meclis-i Belediye Reisleri

 

Mustafa Kapudan (1869 - 1871)

İsmail Efendi (1871 -1872 - ?)

İstardi Ağa (1881 - ?)

Osman Efendi (1888 - 1893)

Hacı Selim Efendi (1893 - 1895 - ?)

Mehmed Efendi (1900 - 1901)

Ahmed Selim Efendi (1901 - 1902 - ?)

Mehmed Emin Efendi (1904 - ?)

Hacı Ali Kadızade Ali Enver Kadı

Hacı Musazade Hamdi

Şakir Efendi

Alemdarzade Uzun Osman

Çoldurzade Hakkı Hoca

 

Cumhuriyet Dönemi Ünye Belediyesi

 

Osmanlı döneminde 1869’da Mustafa Kapudan’dan başlayarak, 1904 yılı Mehmet Emin Efendi’ye kadar, Ünye Belediye Başkanlarının adı, göreve başlama ve bırakma tarihleri Vilayet Salnamelerinde mevcuttur. 1904’tenCumhuriyet ilanına kadar geçen sürede görev yapan beş başkanın adları tespit edilebilmiş, görev tarihleri belirlenememiştir.

Cumhuriyet döneminde ise, 1960 yılına kadar görev yapan başkanların adları bilinmesine rağmen, görev tarihleri tam olarak bilinmemektedir. Elimizde yazılı bir belge olmadığı için, yakın geçmişimizi tahmini tarihlerle tespit etmekteyiz.

İkinci Dünya Savaşı bitimine kadar tek partili sistemin iki dereceli seçimleriyle göreve gelen “seçilmişler”, atanmışlarla aynı memuriyet koşullarını paylaşmaktaydı. Buna rağmen Ünye Belediyesinde o dönem için oldukça nitelikli işler başarılmıştır. Özellikle çok partili sisteme geçiş yapılan 1944 – 53 tarihleri arasında iki dönem görev yapan Hüsrev Yürür hatırı sayılır hizmetlere imza atmıştır. İlk meydan düzenlemesi, acı su ve şehir şebeke suyunun isale edilmesi, Çamlık ve Asarkaya’nın Musa Güven katkısıyla ağaçlandırılması, 1938’de tesis edilen elektriğin 1947’de buharlı makineden dizel motora dönüştürülmesi gibi önemli hizmetler gerçekleştirilmiştir.

Belediyemiz tarihinde en uzun görevde bulunan Mithat Kısacıkoğlu, 1963 – 77 arası üç dönem görev yapmıştır. Belediye binası başta olmak üzere, Belediye Sineması, Çataltepe Suyu Şişeleme Tesisleri, yeni pazaryeri, kasaphane, Çamlık Motel ve Kanalizasyon çalışmaları bu dönemde gerçekleşti.

 

Cumhuriyet Dönemi Ünye Belediye Başkanları

 

Deli Ahmetzade Emin

Kahramanağazade Halit Barlas

Kelleroğluzade Hasan Fahri

Tokatlızade Hüseyin Hoca

Eminefendizade Rami Öztürk

Sabrizade Hüsrev Yürür CHP

Hamid’de Burhan Artur CHP

Borçkalı Şükrü Ellibeş CHP

Remzizade Muammer Tekin (1955 – 1960 ) CHP

Ali Kemalzade Sezai Alpaslan Hoca (1960 İhtilal dönemi.)

Talatzade Mithat Kısacıkoğlu ( 1963 – 1968 ) AP

M. Kısacıkoğlu ( 1968 – 1973 ) AP,

M. Kısacıkoğlu ( 1973 – 1977 ) MSP destekli bağımsız aday.

Emekli Memur Sait Savaş (1977 – 1980) CHP

İnşaat Mühendisi İsmail Cerrahoğlu (1984 – 1989 ) ANAP

Sami Soysal (1989 – 1992 ) DYP

Harita Mühendisi Osman Yurt (1992 – 1994 ) SHP

Ziraat Y. Mühendisi Necip Avcı (1994 – 1999 ) ANAP

Öğretmen Mehmet Türk (1999 –  2004 ) FP

Muhasebeci Ahmet Arpacıoğlu (2004 – 2009 ) AKP

A. Arpacıoğlu AKP (2009 – 2014)

Avukat Ahmet Çamyar AKP (2014 - 2019)

Kimyager Hüseyin Tavlı AKP (2019 - 2024)

 

Yerel Seçimler ve Beklentiler

 

Seçimler, demokrasilerin vazgeçilmez unsurudur. Rengârenk bayraklarla donatılmış caddeler, kalabalık meydanlar, araç konvoyları seçimlerde coşkunun ifadesidir. Ses ve çevre kirliliği yaratmak gibi olumsuzluklar taşısa da esas sorun resmi ve gayri resmi harcamaların boyutudur. Oysa aday tanıtımı için geçmiş dönemlerde etkili ve masrafsız girişimler yaşanmıştı. Tüm aday ve kadrolarının, basın (TV) önünde karşılıklı tartışma imkânı ne yazık ki bu seçimlerde de sağlanamamıştır.

Yerel yönetim birimlerine aday gösterilenlerin parti merkezlerinden ziyade seçmen kitlelerince belirlenmesine ağırlık verilmelidir. Aksi halde, seçmenin özgür iradesiyle seçilen tek kurum muhtarlık olacaktır.

 

Sonuç

 

Ünye’de artan nüfus nedeniyle yaşanan kentleşme, büyük ölçüde belediye hizmetleri bünyesinde gerçekleştirildi. Kırsal nüfusun Ünye’de yoğunlaşması, kentleşme yanında kentlileşme sorununu beraberinde getirdi.

Kentlileşmenin en temel göstergesi kültürel yatırımlardır.

Örneğin Ünye’de Osmanlı devrinde kurulan bir kütüphane mevcuttur.

Maarif salnamelerinde 1851 tarihinde tesis edilen Ünye Hacı Mehmed ağa Kütüphanesi’nin kuruluş tarihi ve yeri tarif edilmiştir. Sonraki yıllarda kütüphanenin akıbeti meçhuldür. Dün olduğu gibi bugün de Ünye’nin bir kütüphanesi ve Kültür Sarayı yoktur.

Sonuç olarak, Ünye’de başta kültürel yatırımlar olmak üzere, gelinen noktada eksikliklerimiz saymakla bitmez.

Ünye seçmeni, kentin tarihsel işlevini bilerek sandık başına gitmeli ve oy talep eden adaylar da bu doğrultuda göreve talip olmalıdır.

[27 Mart 2009 Ünye Kent Gazetesi’nde yayınlanan “Nasıl Bir Belediye İstiyoruz?” başlıklı yazımızdan güncelleştirilmiştir.]

 

27.03.2024, Ünyekent

 

 ÜNYE TARİH ARAŞTIRMA GRUBU

Ahmet Kabayel - Ahmet Derya Varilci

20 Mart 2024 Çarşamba

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ

 

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ

 

Kırım savaşı sonrası iyice daralmaya başlayan Osmanlı toprakları, üstün teknolojiyle donatılmış Avrupa ulus – devletlerinin tehdidi altındadır.

Dört bir yanda cepheler açılmakta, genel bir seferberlik havası içinde Mehmetçik cepheden cepheye koşmaktadır.

Bu cepheler; Çanakkale Cephesi, Kafkasya Cephesi (Sarıkamış), Kanal Cephesi (Mısır), Filistin – Suriye Cephesi, Irak cephesi, Hicaz – Yemen Cephesi, Galiçya Cephesi (Balkanlar) ve Makedonya Cephesi’dir.

Her ilden, her köyden ve hemen her evden eli silah tutan kişi yahut kişiler “vatan toprağı” için bu cephelere giderek savaşmıştır.

TC. Kimliğine sahip bu toprakta yaşamakta olan her vatandaşın ecdadından birileri mutlaka cepheye gitmiştir. Sadece resmi bayramlarda ve yıldönümlerinde anımsanan bu gerçek, kitap aralarında, basın organlarında ve televizyonda soyut bir parodiye dönüşmektedir.

Tarihsel geçmişimizi yağmalayan, önemsizleştiren bu ve benzeri uygulamalar aşılarak, ecdadımızla organik bağların yeniden kurulması gerekir.

Yukarıda andığımız cephelerin her birine Ünye’den kalkıp giden, savaşarak şehit düşen atalarımızın kaydına rastlamak mümkündür. 

Harp Dairesi arşivlerinde, askerlik şubelerinde, nüfus müdürlüklerinin tozlu raflarında ve şehitliklerde Ünye’ye ait isimler mevcuttur.

Sadece Çanakkale Cephesi’nde kayıtlı Ünyeli şehitlerin listesi:

 

Kaynak: Osman Doğan, Tarih Boyunca Ünye, s.362 – 374

 

Ünyeli şehit listesi şüphesiz bu kadar değil…

Diğer cephelerden dönmeyen, şehit düşen Ünyelilerin adları bir hayli kabarık...

Listelerde yer almayıp tesadüfen cephede tutulan günlüklerden, baba ocağına yazılan mektuplardan ve şehitliklerden Ünye’ye ait isimlere rastlıyoruz.

 

ÜNYE’Lİ YARBAY ALİ KEMAL

 

Yolu Çanakkale’ye düşenler, Soğanlıdere Şehitliği’ne uğrarsa, şehitlikteki mermer mezar taşlarından birinde ay yıldız işlemesinin altında “Ünye Yarbay Ali Kemal” ibaresini göreceklerdir. Tepeden bakıldığında ay yıldız şeklinde görünen mezarlıkta, 600 mezar yer almaktadır. Burada şehit olduğu belirlenen askerlerin isimleri tek tek mermerlere işlenmiş ve daha sonra bu taşlar asker başlığı (miğfer) biçiminde sembolize edilmiştir.

 

Ünye Yarbay Ali Kemal - Çanakkale Soğanlıdere Şehitliği

- Fotoğraf: Ünye Kent Gazetesi Sahibi Gazeteci Ali Öztürk

 

Soğanlıdere Şehitliği ve Gelibolu Yarımadası.

 

SEDDÜLBAHİR CEPHESİ’NDE ÜNYELİ RIZA

 

1915 Haziran’ı sonunda 7.Tümen 21. Alay’a bir grup Karadenizli gönüllü gelir. En zor görevlerde yer alan bu usta askerler, alay komutanı Saip Avcı’nın anı defterinde yer almaktadır.

Çanakkaleli yazar Hasan Hüseyin Maltepe’nin değişik kaynaklardan derlediği Kaybettikleri ile Kazananlar adlı kitabında, Komutan Saip Avcı’nın anılarında bahsi geçen Karadenizlilerden biri Ünyeli Rıza’dır. Yazar Maltepe kitabını imzalayarak Avukat Turgay Hancı ve Ünye’den Nisan 2004’te Çanakkale Şehitlikleri’ne geziye giden bir grup arkadaşına vererek, gruba mihmandarlık eder.


    

Kerevizdere mahallinde keşif kollarına baskınla görevlendirilen üç Karadenizliden sadece biri birliğine döner. Düşman mevzisini dağıtıp, ellerinden aldıkları ağır makineliyi sırtlayıp gelen Ünyeli Rıza Çanakkale’deki görevini tamamlayarak daha kaç cepheye gidip savaşmıştır, bilinmez…

 

ÇAVDAR KÖYÜ’NDEN OSMAN OĞLU HÜSEYİN

 

Çanakkale Savaşlarından iki yıl önce bölgeye gelerek konuşlanan Ünye Alayı 70. Redif Taburu’ndan Osman oğlu Hüseyin, o dönem Ünye’ye bağlı Akkuş Beldesi Çavdar Köyündeki babasına bir mektup yazar. 1913 Ağustos’unda yazılan mektup, Ünye’de bir binanın inşaatında duvara gizlenir. Ancak 95 yıl sonra binanın yıkımı sırasında tesadüfen tuğla arasında bulunan mektup, Ünye Tarih Araştırma Grubu tarafından değerlendirilir. Sayın İrfan Dağdelen’in transkripsiyonuyla deşifre edilir ve mektup, yazarı er Hüseyin’in evine 95 yıl aradan sonra ulaştırılır. Evde, mektubun yazıldığı tarihte üç yaşlarında olan ve mektupta bahsi geçen “mahdumum” dediği oğlu Hasan’a verilir.   



     

O tarihte 98 yaşında olan Hasan Uncu ile ilgili yazımız Radikal Gazetesinde yayınlanmıştı. (Mayıs 2008)


1913 Tarihli, tuğla arasında bulunan Cephe’den yazılmış er mektubu Ünye Müze Evi arşivinde korunmaktadır.

 

ŞEHİTLERE DOKUNMAK  

 

Bir asır önce Cephe’de yazılmış mektubu elimize aldığımızda, sadece mektubu yazan er Osman oğlu Hüseyin’in değil, savaşın içindeki tüm şehit ve gazilerin duygularının dile geldiğini hissettik. Adeta yanı başımızda durarak kendi mektuplarını bizimle birlikte yeniden yazıyorlardı. Diriliş romanını yazan Turgut Özakman’ın omuz başında durarak, yazdıklarını denetleyen bazı şehitler gibi, elimizdeki mektubu doğru okuyup okumadığımızı denetleyenler olduğu hissine kapıldık.

Üç cephede savaşan, çocuklarından birini kundakta, diğerini ana karnında bırakan ve gittiği son cepheden geri dönmeyen Çavdar köyünden Osman oğlu Hüseyin…

96 yıl önce yazdığın bu mektubu okurken, bir kez daha minnetle aziz hatıran önünde eğiliyoruz.

 

 

ÜNYE TARİH ARAŞTIRMA GRUBU

Ahmet Derya Varilci - Ahmet Kabayel

 

 20 Mart 2009 tarihli Ünye Kent Gazetesi’nde yayınlanan yazımızdan güncellenmiştir.    

    
19.03.2024, Ünyekent

 



13 Mart 2024 Çarşamba

Yerel Seçimler

 

Yerel Seçimler

 

 

En son 2019 yılında gerçekleşti yerel seçimler…

Beş yıl aradan sonra yeniden yapılacak.

18 Gün kaldı…

Türkiye yerel yöneticilerini seçmek üzere yeniden sandık başına gidecek…

Üç haftadır yazıyorum: 31 Mart 2024 sonrası Türkiye’de ne değişecek?

Yazdıklarım fazla karamsar bulunmuş.

Aslında konuştuğum kişilerden edindiğim izlenimlerdi bunlar, tümüyle bana ait değildi.

Sokaktaki insandan medya organlarına, hepimiz seçimlere odaklandık...

Ne var ki vatandaş oy sandığına giderken kimi, nasıl seçecek?

Maalesef bilinmiyor.

Yerel seçimin diğer seçimlerden farkı da bilinmiyor…

Halkın kafası karışık!

 

Evet, yerel seçimler daha demokratik olmalı…

O nedenle muhtar seçimlerini örnek vermiştim.

Daha demokratik, daha dürüst demiştim muhtar seçimleri…

Madem bir seçime gidiyoruz, adı da mahalli (yerel) seçimler…

Soruna biraz daha yakından bakalım.     

 

Türkiye’de Yerel Seçimler

 

Türkiye’de yerel seçimlerde 1963 yılına kadar çoğunluk sistemi uygulanıyordu. Gerek il genel meclisi, gerek belediye meclisi seçimleri, çoğunluk sistemine göre yapılıyordu.

Belediye başkanı ise, belediye meclisi tarafından kendi içinden ya da dışarıdan seçilme hakkına haiz olanlar arasından seçilirdi.

Yani belediye başkanını doğrudan halk seçmez, halkın seçtiği meclis üyeleri seçerdi.

1963 yılında kanunlarda bir dizi değişiklik yapıldı.

Köy Kanunu’ndan Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline, Vilayet İdaresinden Belediye Kanunu’na kadar değişiklik yapılarak il genel meclisi ve belediye meclisi seçimleri için nispi temsil sistemi getirildi.

Nedir çoğunluk sistemi yahut nispi temsil sistemi?

Açıklaması internet sitelerinde mevcut, konuya devam edelim.

Seçim sisteminde bir değişiklik daha 12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında yapıldı.

1984 yılında yeni bir kanun getirildi.

Bu Kanun, halen yürürlükte olan 18.1.1984 tarih ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkındaki Kanun’dur.

Bu Kanun’a göre il genel meclisi ve belediye meclisi seçimleri yine nispi temsil sistemine göre yapılmakla birlikte; seçim çevreleri için bir baraj getirildi. Bundan böyle “kesme baraj” olarak adlandırılan %10 oranında bir baraj uygulanacaktı.

Bu uygulamalara paralel olarak son yıllarda mahalli idareler üzerinde “kayyum” uygulamaları, ödenek ve harcamaların tasarrufunda merkezi yönetimin yerel yönetimlerle çatıştığı bir dizi uygulama gündeme geldi.

Hali hazırda Türkiye’de belediye başkanlığı ve büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde çoğunluk sistemi uygulanıyor. Buna karşılık belediye meclisleri ve il genel meclisleri seçimlerinde nispi temsil sistemi uygulanıyor. Belediye meclisleri ve il genel meclisleri seçimlerinde uygulanan %10’luk sistem, küçük partilerin aleyhine sonuç verirken, büyük partilerin lehine işlemektedir.

Sonuç olarak temsilde adaletsiz bir durum ortaya çıkmaktadır.

Yerel seçimler, vatandaşın kendi mahallesinde kendini temsil edecek olan yürütme organlarını doğrudan seçtiği bir sistemdir.

Dolayısıyla mahalli seçimlerin demokratik yanı ulusal seçimlerden daha ağır basar.

Çoğunluk sistemine göre iktidarı elinde bulunduran siyasi güçler, mahalli yönetimler üzerinde tahakküm yaratabilmektedir.

Örneğin, iktidardaki partiye oy vermemiş bir il yahut ilçedeki yerel organa merkezi yönetim her türlü yaptırımı reva görebilmektedir. 

Böylece vatandaş seçimler karşısında “karamsar” olmakta, kimi seçeceği konusunda kararsız kalmaktadır.    

 

Yerel Seçimlerde Kimler Nasıl Seçilir?

 

Türkiye'de yapılan yerel seçimlerle il ve ilçe belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanı, belediye meclisi üyesi, il genel meclisi üyeleri, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri belirleniyor.

Yerel seçim, bir bölgedeki il ve ilçe yönetimini seçmek için gerçekleştirilen seçimlerdir.

Kamu hizmetlerinin vatandaşa en yakın biçimde sağlanması ve idarede etkinlik ve verimliliğin sağlanmasında yerel yönetimler merkezi bir konuma sahiplerdir. Bu nedenle yerel demokrasinin gelişmesinde yerel seçimlerin önemi büyüktür.

Türkiye’de Anayasa'nın 67. maddesi yerel yönetimlerin ve karar organlarının seçimle işbaşına geldiklerini belirtir.

Anayasa seçimlerin ve halk oylamalarının serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı gözetim ve denetimi altında yapılmasını öngörür.

Yerel seçimler 5 yılda bir yapılır.





 

Yerel seçimlerde oy atılacak kişiler ise şunlar:

 

- Büyükşehir Belediye Başkanı

- İl Belediye Başkanı

- İlçe Belediye Başkanı

- Belde Belediye Başkanı

- Köy muhtarları ve ihtiyar heyeti üyeleri

- Mahalle muhtarları

- İl genel meclis ve belediye meclis üyeleri seçilir.

(Ordu İli gibi Büyükşehir statüsünde olan yerlerde köyler “mahalle” kapsamına alındığından “Köy muhtarları” yerine mahalle muhtarı seçimi yapılmaktadır.)

 

Diğer seçimlerde olduğu gibi bu seçimin de oy pusulası ve zarfları oldukça karmaşıktır. Seçmenler, öncelikle medya organları aracılığıyla oy pusulalarını tanımalı, sandık görevlileri pusula ve zarfları verirken seçmenlere açıklamada bulunmalıdır.

 

Yerel Seçimler Demokrasinin Olmazsa olmazıdır

 

Yerel seçimler ulusal seçimlerden daha demokratik olmalı, demiştik.

Adı üstünde yerel, yaşanan yere ait...

Yerel seçimlerin eskiden “icra organı” denilen yönetim organları, yerel yönetimlerde bölge insanının seçtiği kişilerden oluşur. Örneğin belediye başkanları yahut büyükşehir belediye başkanları doğrudan doğruya yöre insanının seçtiği yürütme organıdır.

Belediye meclisleri ve il genel meclisleri, yerel parlamento durumundadır, doğrudan halkın iradesini temsil eder. Halkın temsilcisi olan meclis üyeleri, vatandaşların ortak isteklerini karara dönüştürür ve uygulamanın denetlenmesini sağlar.

Seçilenler siyasal eğilimine bakmaksızın tüm halka hizmet vermek zorundadır.

Yerel seçimin dili ayrıştırıcı değil birleştirici olmalıdır, herkese hitap etmelidir.

Sırf bu nedenle başkan adayları bir araya gelip, halkın huzurunda birbirleriyle tartışabilmelidir.

Bir zamanlar Ünye’de yapılabilmişti…

Belediye başkan adayları kameralar önünde bir araya gelip medeni bir şekilde tartışmışlardı.

Bugün neden böyle bir oturum yapılamıyor, hiç düşündünüz mü?

 

13.03.2024, Ünyekent


6 Mart 2024 Çarşamba

Seçimin Kaderi

 


Seçimin Kaderi

  

İsterseniz buna “Seçim Manifestosu” deyin…

Seçmen olarak bir ülke vatandaşının seçimler karşısındaki tavrı...

Hani halkın kendini yönettiği Cumhuriyet rejimiydik biz?

Cumhuriyet, siyasi gücün halk ve temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir yönetim şekliydi hani…

Yapısı gereği monarşinin yokluğu üzerine kuruluydu.

Bir cumhuriyette temsil, genel vatandaşlar tarafından serbestçe seçilebilir veya seçimle belirlenebilirdi.

Demokrasinin vazgeçilmez erdemiydi seçimler!

Olmazsa olmazıydı!

 

Seçime günler kala ne hale geldik…

İki ay boyunca neler döndü, hangi pazarlıklar yapıldı, kimler küstü?

Kimin eli kimin cebindeydi?

 

Hep derim; bu seçimlerin en demokratik yanı muhtar seçimleridir.

İsteyen adaylığını koyabiliyor…

Varsa halkta karşılığı, seçiliyor.

Hangi düşünceden, kimin partisinden demiyoruz…

Kendimize yakın bulduğumuzu seçiyoruz.

Belediyeler öyle mi?

Seçmenin önüne her daim birileri konuluyor.

Hatta bölge delegelerine bile sorulmadan atanıyor merkezden.

Yapmayın, diyoruz yıllardır…

Bari yerel seçimlerde dürüst olun.

Demokrasinin çarkları dönsün.

Vatandaş istediğini seçebilsin, isteyen aday olabilsin.

Önüne birileri konmasın.

Al bunu seç diye dayatılmasın!

 

Tabi bu durum bazı sürprizler doğurabiliyor.

Örneğin Şanlıurfa'da mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'ün AK Parti'den aday gösterilmesine tepki gösteren AK Parti MKYK Üyesi Kasım Gülpınar, partisinden istifa ederek Yeniden Refah Partisi'nden aday olabiliyor.

Bizim Çaybaşı’nda da Mesut Karayiğit’in AK Parti'den aday gösterilmemesi üzerine, Yeniden Refah Partisi’nden aday gösterilmesi…

Enver Yılmaz’ın AK Parti’den sıdkını sıyırıp İYİ Parti’den aday olması, vb.

 

Evet, bunları söylerken parti ayrımı yapmıyoruz.

Söylediklerimiz tüm siyasi organizasyonlar için geçerli.

Biraz daha s0muta inelim, Ordu seçimlerine gelelim.

Hatta Ünye diyelim…

Durum ne?







 

Ünye’de 2024 Yerel Seçim Adayları

 

Kazanmaya en yakın olandan başlayalım.

AK Parti adayı Hüseyin Tavlı.

İktidar gücünü arkasına alan mevcut başkan, bu seçimin galibi olmaya en yakın aday gibi duruyor.

Kim, nasıl Sn. Tavlı’yı yeniden aday yaptı, parti delegelerinin temayülüne bakıldı mı?

İkinci dönem aday olmasında hangi başarıları göz önüne alındı? Bilmiyoruz.

 

İkinci sırada AK Parti’nin ilk iki dönem Ünye Belediye Başkanlığı yapmış Ahmet Arpacıoğlu bulunuyor.

Bu defa İYİ Parti’den aday, ne alaka diyeceksiniz…

Partiler arası dolaşıma alıştık, alıştırıldık.

Ordu’da Sn. Yılmaz da eski Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkanıydı.

Bu seçimde İYİ Parti’den aday oldu.

Ünye’deki seçimin kaderi Ordu ile ne kadar benzeşiyor!

Mevcut başkanlar ikinci dönem adaylıklarıyla gündemdeyken, eski başkanlar da bir başka partiden yeniden seçilme derdinde.

Üçüncü sırayı CHP ve YRP adayları alıyor.

Tabi bu sıralama sadece bir tahminden ibaret, sürprize açık, şimdilik görünen bu…

 

Cumhuriyet Halk Partisi Ünye Belediye Başkan Adayı Cumhur Öztürk, 31 Mart yerel seçimlerine yönelik saha çalışmalarına ilk başlayanlardan biri. CHP Ünye’de bugüne kadar önemli bir başarı elde edemedi. Oy sıralamasında ikinci hatta üçüncü sırayı işgal etmekten öteye gidemedi. Şu ana kadar Ünye halkıyla organik bir bağ kuramadı. Aday belirlemesi daha çok İlçe Yönetim Kurulu tarafından belirlense de oy başarısı ülke ortalamasının altında seyretmektedir. Marjinal durumdaki MHP son 30 yılda kitleselleşmesine rağmen CHP Ünye’de istediği oy potansiyeline ulaşamadı. Bu defa daha azimli bir adayla kolları sıvadı CHP… Seçim çalışmalarına ara vermeksizin sahada gayret gösteriyor.  

Yeniden Refah Partisi adayı Hayati Balcı ise adaylar içinde en genç olanıdır. Sn. Balcı, CHP adayı Sn. Öztürk gibi Ünye’de mahalle mahalle, sokak sokak gezerek esnaf ve vatandaşları dinliyor, sorun ve talepleri not alıyor. Yeniden Refah adayı, Ünye seçimlerinin iddialı isimlerinden biri olduğunu gösteriyor.

MHP bu seçimde Ünye’de ayrı bir aday çıkarmayıp Cumhur İttifakı çerçevesinde Sn. Tavlı’yı desteklemesi beklenirken, bir kesim MHP oylarının Sn. Arpacıoğlu’na kayabileceği söyleniyor. 

 

Diğer Partiler

 

Ünye’de hatırı sayılır oy potansiyeline sahip Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Muhammed Samed Lacivert, inşaat mühendisidir. Halen ASF Yapı İnşaat adına Zonguldak-Alaplı’da DSİ Şantiyesi Saha Şefi’dir. Seçim çalışmaları bakımından Saadet Partisi’nin bu seçimde Ünye’de daha önceki performansına ulaşması zor görünüyor. Bir başka deyişle Saadet’in Ünye’de önceki seçimler kadar iddialı olmadığı görünüyor.

Büyük Birlik Partisi adayı Zeki Fidan, Ordu A52 TV program yapımcısıdır. Ünye Belediye Başkan Adaylığı başvurusunu Ankara’dan yapan Sn. Fidan aslen emekli imamdır.

Gelecek Partisi adayı Tevrat Korkmaz, Ordu İlinde 2024 yılı Yerel Seçimlerinde Ünye'nin ilk resmi Ünye Belediye Başkan Adayı olarak açıklandı.

 

Yolun Sonu Görünüyor

 

Komşumuz Fatsalı şair Dursun Ali Akınet’in şiirindeki gibi, yolun sonu görünüyor.

26 gün sonra Ünye Belediyesi ve Ordu Büyükşehir Belediyesi başkanlıklarında önemli bir sürpriz yaşamayacağız.

Önümüze konulan pusuladaki malum isimlerden birine mührü basacağız.

Geriye ne kalacak?

Yüksek volümlü anonslarla vur patlasın, çal oynasın seçim şiarları ardından yaşanan derin bir sessizlik...

Bayrak ve pankartlarla donatılmış meydanların çöpü...

Kulaklarımızda seçim nutuklarının çınlaması…

Kaderine razı bir kent ve diğer kentler…

Seçim sonrası hiç bir şey olmamış gibi yaşamına devam eden koca bir memleket.

06.03.2024, ÜNYE KENT