Hukuk Devleti
Kasım'ın
son haftasında kızımın yemin töreni için Antalya'daydık.
Kızım
avukatlık stajını tamamlamış, sertifikasını alarak artık mesleğine başlayacaktı...
Antalya
Barosu'nda yemin töreni için yerimizi aldık...
Baro
Başkanı etkili bir açılış konuşması yaptı. Zaten başka konuşma olmadı. 16
avukat adayı yeminlerini ettiler ve her birine sertifikaları verildi.
****
Elbet
heyecanlıydık, gurur duyduk. Eşimin törende hissettirmeden gözyaşı dökeceğini düşünmüştüm,
yanılmamışım... Benimse aklımdan geçenler buraya sığmayacak kadar yoğun...
Öncelikle
kızımın mesleği öğrenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Avukatlık
mesleği yahut "hukuk insanı" olmakla ilgili ritüellere gelince...
Mesleğe
ilk adımı atan 16 insan o anda ne düşünür, bilemiyorum...
"Hukuk"
söz konusu olunca, benim gözümün önünden bir film şeridi gibi şunlar geçti: Üniversite
yıllarında ilk gözaltına alınışım, tutuklanmam... Ardından gelen 12 Eylül
yargılamaları, askeri mahkemeler ve uzun süren tutsaklık yılları.
Bunlar
gelip geçti gözümün önünden; kaderin cilvesi işte... Yıllar sonra buradayım. Hayatımın
bu en önemli durağında, kızım ve ben.
Bir
hukuk insanı olarak kızım...
Ona
refakat ederken ben!
Ve
ardından gelen düşünceler...
****
Tek
soruya takılıp kalıyor düşüncelerim; acaba bir hukuk devletinde mi yaşıyoruz?
"Hukuk kurallarına önce kendisi uyan, keyfi yetki kullanımına izin
vermeyen, işlem ve eylemlerini hukukilik denetimine tabi tutan" bir devlete
sahip miyiz?
Yemin töreninden bir sonraki gün, Ergenekon
Savcısı, 235 sanıklı Ergenekon Davası'nda
mütalaasını açıkladı: "Örgütün varlığı ispat edilemedi" dedi ve tüm
sanıklar için terörden ceza verilmemesini istedi. Yani FETÖ'cülerin kumpasıyla
başlayan Ergenekon Davası, 11 yıl sonra çöktü! Bu zaman zarfında 2 bin
kişi hakkında takip yapıldı, 588 kişi tutuklandı, 60 bin telefon dinlendi, 1360
kişinin ifadesi alındı. Bunlardan 7'si ifade veremeden öldü, 7'si de kanser
oldu... TC'nin 26. Genelkurmay Başkanı "terörist" sıfatıyla
tutukladı. vs. vs. Ergenekon
Davası'nın mimarı üç savcı Zekeriya Öz, Cihan Kansız ve Fikret Seçen, şu an
FETÖ'cülükten firardalar...
****
Yıllar
sonra bu duruma bakıp, "adalet yerini buldu" diye sevinecek miyiz?
Evet
ne oldu, nasıl oldu da adalet "tecelli" etti...
Davanın
açıldığı dönemde belliydi, "bu iş bir yere varmaz!" demiştik. Yazdığımız
bir çok makalede Ergenekon sürecinden söz etmiş, iddianamesini 12 Eylül'ün
yargı mantığına benzetmiştik. Ünyekent'te 18 Nisan 2012 tarihinde yazdığımız "'Ben
Demiştim!' Demeden" başlıklı yazıda, bazı hezeyanlara ve intikam
duygularına değinmiştik. (O hezeyanların sahibi M. Türköne gibiler ve Ergenekon'a alkış tutan sözde solcu bazı
kalemler şimdi mahpusta!)
Ergenekon'un
da çok sayıda mağduru oldu; Yarbay Ali
Tatar ve Kerim Kırca gibi
intihar edenler... Türkan Saylan ve Kuddusi Okkır gibi kanserden ölenler ve
sahte delillerle yıllarca mahpus yatanlar...
Bu
yahut diğerleri, fark etmiyor... Her durumda yara alan haktır, adalettir, hukuktur...
Dersimli Seyit Rıza'nın "Evladı Kerbelayız, ayıptır, cinayettir"
çığlığı hala kulaklarımızdadır. Hukuk Devleti'nde bu tür mağduriyetlerin
olmaması gerekir.
"Kuvvetler
Ayrılığı" önüne engeller konulmuşsa...
"Yargı
Birliği", "Yargı Bağımsızlığı" ve "Eşitlik" ilkesi
zedelenmişse...
"Hakim
Tarafsızlığı", "Tabi Mahkeme ve Hakim Güvencesi" yara almışsa...
"Hak
Arama Hürriyeti" ve "Laiklik" ilkesi zaafa uğramış ise...
Ülkede
hukuksuzluk hüküm sürüyor demektir. Hukuksuz bir ülkede "hukukçu"
olmak, nasıl bir durumdur?
****
Ama asla karamsar değiliz!
Antikçağ
düşünürü Platon, günümüzden yaklaşık
2.400 yıl önce "sivil toplum"dan söz ederken aklın üstünlüğünü öngörmüştü.
Biz
ise aklı üstün kılamadığımızdan olsa gerek, Teşkilatı Esasi'den bu yana
"Hukuk Devleti olma" yolunda yeterli mesafe alamamışız.
Ama
asla karamsar değiliz, adaletin tesisini yine hukuk yollarına başvurarak gerçekleştirmek
üzere buradayız.
Siyasi
yandaşlık hukuku, iktidar baskısı, ideolojik taraflılık bugün evrensel hukukun üstünde
görünse de...
Yılmamalıyız!
Gerekirse
sil baştan, Teşkilatı Esasiye Kanunu'nu
yeniden tesis edebiliriz...
97
yıl önce köhnemiş bir imparatorluğun yıkıntılarından atalarımız bir hukuk
devletine yol açabilmişse, biz de aynı yoldan ilerleyebiliriz.
05 Aralık 2018, Ünyekent
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder