30 Ekim 2024 Çarşamba

Karadeniz Arkeolojisi-Pontuslar (I)

 


Karadeniz Arkeolojisi-Pontuslar (I)

 

Büyük İskender’in ölümünün ardından (MÖ. 23 Haziran 323) komutanları (Diodokhoi) arasında 42 yıl süren kanlı bir savaş başladı. Korupedion Savaşı (MÖ 281) ile yeni bir aşamaya ulaşan bu savaşlar sırasında Anadolu’da birçok bölge Diadoklar arasında el değiştirdi.[1]

Karadeniz Bölgesi nispeten Diodokhoi savaşının dışında kaldı ama bu bölgede yeni bir krallığın doğuşuna tanıklık edildi: Pontus Krallığı.

Pontos yahut Pontus adı nereden geliyordu ve neden bu krallığa “Pontos” deniyordu?

 

Karadeniz Kappadokia’sı (Pontos)

 

Pontos yahut Pontus, Hellen dilinde “Deniz” demektir.[2]

Antik Çağ’ın erken dönem yazarlarının, özellikle de Herodotos’un Pontos Kappadokia’sı diye andığı yer, Paphlagonia ile Kolkhis arasında kalan kısımdır. Günümüzde Anadolu’nun Doğu Karadeniz bölgesidir. Dolayısıyla Pontos deyişi siyasi yahut etnik olmaktan çok coğrafi bir terimdir.   

Kappadokia adı, Anadolu kökenlidir. Öz biçimini biraz değiştiren ve kendi ağızlarına uyduran Med’ler ve sonra onları izleyen Persler, onu Katpatuka biçiminde kullanmışlardır. İsmin kaynağı belirsizdir. Bazı uzmanlar Luvi dilinde "Alçak Ülke" anlamına geldiğini öne sürmüşlerdir. Ama daha sonraki araştırmalar "aşağı, aşağıda" anlamına gelen "katta" zarfının Hititçe olduğunu, Luvi karşılığının ise "zanta" olduğunu göstermektedir.

Katpatuka adının İran kökenli olduğu ve eski Pers dilinde “Güzel atlar ülkesi” anlamına geldiği yolunda bazı çağdaş kitaplarda görülen açıklama, kesinlikle uydurmadır. Zaten, Bartholomae’nin yayınladığı, Eski Pers dilinin dev sözlüğü, böyle bir sözcük göstermez; o dilde, “Güzel atları olan” anlamındaki sözcük, "Huv-aspa"dır.[3]



 

Pontus Krallığının Doğuşu

 

İskender’in ardılları arasında süren savaşın gediklerinden doğan Hellenistik krallıklardan biri de Karadeniz’de 200 yıldan fazla hüküm süren Pontus Krallığı idi.

Pontos, Küçük Asya’nın kuzeyinde Halys (Kızılırmak) ile Kolkhis (Anadolu'nun kuzeydoğu ucu) arasındaki bölgeye verilen addır. Güney’de Kappadokia ve Küçük Armenia ile sınırlanır.

İskender'in ölümünün ardından Babil'de yapılan toplantıda, İskender'in generallerinden Eumenes'e Paphlagonia ve Trapezos'a kadar olan Kappadokia Bölgesi verilmiştir. Ancak Diadoklar (İskender'in halefleri) kendi arasında paylaşım savaşına girdiğinden, Kuzey'in satrapı Pergamon kralı Eumenes ve imparatorluk naibi Perdikkas Karadeniz'de hâkimiyet kuramadılar. Bu tarihten sonra Ünye ve çevresinde 200 yıl Pontos Krallığı egemen oldu.

Pontus’taki Mithradates adını taşıyan krallar yaklaşık olarak M.Ö. 4. Yüzyılın sonundan itibaren görülürler.[4]

Bu adı taşıyan altı kralın ilki olan I. Mithradates, bir Pers soylusunun oğluydu. Baba oğul bir ara Küçük Asya'da güçlü bir yere sahip olan Tek-gözlü (Monophthalmos) Antigonos'un yanında görev almışlardı. Bir süre sonra Antigonos, baba oğul Mithradateslerin sadakatinden şüphelenmiş ve onları öldürmeyi planlamıştı. Fakat Antigonos'un oğlu Demetrios, genç Mithradates'e babasının planından bahsedince Mithradatesler kaçmışlardı. Çok geçmeden baba Mithradates yakalanıp öldürülür; genç Mithradates Paphlagonia'da izini kaybetmeyi başarır ve iyi tahkim edilmiş bir kale olan Kimiata'yı (Kurmalar, Ilgaz) kendisine karargâh seçer ve çok geçmeden Orta Karadeniz bölgesinin satraplığını üstlenir. M.Ö 301 yılında Antigonos'un Seleukos ve Lysimakhos tarafından öldürülmesinin ardından bölgenin satrapı olan I. Mithradates, MÖ 281’de Amasia’da bağımsızlığını ilan eder.


7. Pontos Kralı Euergetes (Hayırsever) Mithradates V 
(Louvre Müzesi-terrakota heykel)


 

Pontos Kralları

 

İlk kral I. Mithradates dönemi istikrar ve refah içinde geçmiştir. Satraplığın krallığa dönüşmesini bölge halkı mutlulukla karşılamış ve bu devlete tabi olduklarını belirtmişlerdir. Bunun en mühim nedenleri, I. Mithradates’in yerelliğe çok önem vermesi ile birlikte, kültürel açıdan da hoşgörülü bir yönetim gerçekleştirmiş olmasıdır. Ayrıca Kuzey Anadolu dağlarının sağladığı güvenliğin de önemli bir katkısı vardır.[5]

I. Mithradates, Yeşilırmak (İris) ve Kızılırmak (Halys) çevresini hâkimiyeti altına alarak, Amastris (Amasra) ve Amisos (Samsun)’u almış ve sınırlarını Thermedon Çayı’na (Terme Çayı) kadar genişletmiştir.[6]

Korupedion Savaşı'ndan yirmi yıl sonra Seleukos Nikator'un komutanı Diodoros, Mithradates'i yener ve onu öldürür (MÖ. 266). Pontos Krallığı tahtına oğlu Ariobarzanes (MÖ. yakl. 266-250/240) geçer ve yaklaşık on yıllık iktidarından sonra da II. Mithradates (MÖ. yakl. 255-2207210) Pontos Krallığına getirilir.

Kral Ariobarzanis ve üçüncü kral II. Mithradates dönemlerinde krallık önemli bir güç haline gelmiştir. MÖ. 227/6 tarihinde Rodos’ta meydana gelen yıkıcı depremde II. Mithradates yardımda bulunmuştur. Ünye Kalesi girişinin sol üst tarafında yer alan kaya mezarının II. Mithradates’e ait olduğu ileri sürülmüştür ancak bu savı kanıtlayacak bir delil bulunmamaktadır.

III. Mithradates döneminde ticari etkinliklerin daha yoğun olduğu görülmektedir. En önemli kanıt ise O’nun dönemine ait olduğu bilinen sikkelerin, İskender’in paralarından esinlendiği, Hellen etkisi taşıdığıdır. Ön yüzünde Athena başı, arka yüzünde ise ayakta duran Nike figürü ve “Kral Mithradates”in simgesi yer almaktadır.

I. Pharnakes (MÖ. 189-160), önce krallığın merkezini değiştirmiş sonra da yayılma siyasetini güçlü devletlere karşı da yürütmüştür. MÖ 189 tarihi aynı zamanda Doğu Akdeniz’de yeni bir gücün egemen olmaya başladığı bir tarihtir. Roma İmparatorluğu, Magnesia Muharebesinin ardından Anadolu’ya girmeye başlamıştır. Egemen olmaya başladıkları bölge halkları üzerinde baskıcı yöntemler kullanmaları, insanların Roma’ya karşı kin beslemelerine neden olmuştur. I. Pharnakes, M.Ö 183’ten sonra önemli ticaret merkezi Sinop’u ele geçirince devletin merkezini Amasya’dan Sinop’a taşımıştır. Bu aynı zamanda politika değişikliğinin başladığı tarihtir. Sinop’un doğusunda yer alan Kotyora (Ordu) ve Kerasus’u (Giresun) ele geçirip daha sonra Küçük Asya’nın orta kesimlerini işgal hareketine girişmiştir.[7]

I. Pharnakes, Giresun’u MÖ. 183'te fethettikten sonra şehre kendi adını vererek Pharnaceia olarak değiştirmiştir. Giresun, MS. 2. yüzyıla kadar bu adla anılmıştır. A. H. M. Jones'a göre Giresun, resmi olarak MS. 64'te orijinal adı Kerasous'a geri dönmüştür.[8]

I. Pharnakes’in ardılı olan kardeşi IV. Mithradates (M.Ö 160-150) ılımlı bir politika oluşturup, Roma ile iyi ilişkiler kurmuştur. Kız kardeşi Laodike ile evlenen IV. Mithradates krallığı birlikte yönetmiştir.[9]

IV. Mithradates’in ölümünden sonra tahta çıkan V. Mithradates (M.Ö 150-120) Seleukos Kralı Antiokhos IV. Epiphanes’in kızı Laodike ile evlenmiştir. Roma ile dostane ilişkiler kurarak Kartaca Savaşları’na müttefik olarak iştirak etmiştir. Aynı dönemde Ermenistan Beyi I. Ardaşes bağımsız devlet olunca onlarla da iyi ilişkiler kurma yoluna gitmiştir.

I. Pharnakes’in ikinci eşi Nysa’dan olan V. Mithridates’in dönemi Karadeniz’de yeniden Hellen Çağı’nın başlangıcı olarak anılmaktadır. Hatta Pontic ya da Pontus denmesi bu döneme tekabül ettiği iddia edilmektedir.[10]

Eski Yunanca’da “Hayırsever” anlamına gelen Euergetes unvanıyla anılan V. Mithridates, M.Ö 120 yılında Sinop’ta saray entrikaları sonucu öldürülünce, tahta VI. Mithridates (M.Ö 120-63) geçti. V. Mithradates’in Zehirlenerek öldürülmesinde Romalıların yahut Seleukos Prensesi karısı VI. Leodike’nin parmağı olduğu söylenmektedir.

VI. Mithridates, Pontus’un en önemli kralıdır. O’nun döneminde imparatorluğa dönüşen Pontos Krallığı, Karadeniz’de Kırım’a, Anadolu’da Ege topraklarına kadar egemen oldu. En güçlü olduğu bu dönemde Pontos Krallığı Roma karşısında yenik düştü, varlığını 10-15 yıl daha “bağımlı” bir krallık olarak sürdürse de sonunda yok edildi. 

  

Kaynaklar:

 

 

Umar, Bilge. Karadeniz Kappadokia’sı (Pontos), İnkılap Yay. İst. 2000

Demircioğlu, Halil. Roma Tarihi 1. Cilt, Türk Tarih Kurumu Yay. 1993

Arslan, Murat.  Mithradates VI. Eupator: Roma’nın Büyük Düşmanı, Odin Yay. 2007

Kantor, Georgy, ‘Mithradates, I–VI of Pontos’, Wiley-Blackwell’s Encyclopedi, 2012

Şen, Ömer. Trabzon Tarihi, Derya Kitabevi Yay. Trabzon, 1998

 

 

30.10.2024, Ünyekent

 

 

 

 

 

 

 

 



[1] Örneğin Pisidia (Akdeniz Göller Bölgesi) sırasıyla MÖ 319 yılında Perdikkas, MÖ 301 yılında Lysimakhos ve MÖ 281 yılında da Seleukos egemenliğine girmiştir ki, bu süreç kesintilerle de olsa MÖ. 188 yılına kadar devam etti. Önemli değişikliklerin meydana geldiği bu zaman diliminde koloniler el değiştirdi hatta yeni koloniler kuruldu.

[2] Pontus, Yunancadaki Pontos kelimesinin Latince kullanım şeklidir, Romalılar kullanmıştır.

[3] Umar, Bilge, 2000, S. 2

[4] Mithridat, Pers ismidir. Farsçası Mihrdâd “Mithra’nın (veya Mitra’nın) lütfu” anlamına gelir. Latin kaynaklarında Helenleştirilmiş Mithridat yerine Mithradates şeklinde kullanılmıştır (Ball, 2018: 167, dn.9). I. Mithridat’ın babası Ariobarzanes, Ahameniş saltanatı sırasında Pers ülkesinin yedi büyük ailesinden birinin mensubu ve hanedanlığın da akrabasıydı. Pontus bölgesinin ona verilme gerekçesi I. Dareios’un tahta çıkmasında desteğinin olmasından ötürü olduğu belirtilmiştir (Ball, 2018: 167).

[5] Şen, 1998, S. 15

[6] Özsait, 2000: 39

[7] Demircioğlu, 1993, S. 359

[8] Arrian: Periplus Ponti Euxini, edited and trans. by Aidan Liddle London: Bristol Classical Press, 2003, p. 117

[9] Arslan, 2007, S. 68 (Bu evlilik, Pers geleneklerinin bir göstergesi kabul edilse de, Zerdüşt inancında böyle bir geleneğin olmadığını savunanlar da bulunmaktadır. Bkz. Hamidullah, 1995: III/383 ve Vahidi, 1390/2012: 180 )

[10] Kantor, 2012, S. 4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder