Karadeniz Arkeolojisi-Pontuslar (I)
Büyük İskender’in ölümünün ardından (MÖ. 23 Haziran 323)
komutanları (Diodokhoi) arasında 42 yıl süren kanlı bir savaş başladı. Korupedion Savaşı (MÖ 281) ile yeni bir
aşamaya ulaşan bu savaşlar sırasında Anadolu’da birçok bölge Diadoklar arasında
el değiştirdi.[1]
Karadeniz Bölgesi nispeten Diodokhoi savaşının dışında kaldı ama bu bölgede yeni bir krallığın
doğuşuna tanıklık edildi: Pontus
Krallığı.
Pontos yahut Pontus adı nereden geliyordu ve neden bu krallığa
“Pontos” deniyordu?
Karadeniz Kappadokia’sı (Pontos)
Pontos yahut Pontus, Hellen dilinde “Deniz” demektir.[2]
Antik Çağ’ın erken dönem yazarlarının, özellikle de Herodotos’un Pontos Kappadokia’sı diye andığı yer, Paphlagonia ile Kolkhis
arasında kalan kısımdır. Günümüzde Anadolu’nun Doğu Karadeniz bölgesidir. Dolayısıyla Pontos deyişi siyasi yahut
etnik olmaktan çok coğrafi bir terimdir.
Kappadokia adı, Anadolu kökenlidir. Öz biçimini biraz
değiştiren ve kendi ağızlarına uyduran Med’ler ve sonra onları izleyen Persler,
onu Katpatuka biçiminde
kullanmışlardır. İsmin kaynağı belirsizdir. Bazı uzmanlar Luvi dilinde
"Alçak Ülke" anlamına geldiğini öne sürmüşlerdir. Ama daha sonraki
araştırmalar "aşağı, aşağıda" anlamına gelen "katta"
zarfının Hititçe olduğunu, Luvi karşılığının ise "zanta" olduğunu
göstermektedir.
Katpatuka adının İran kökenli olduğu ve eski Pers dilinde “Güzel atlar ülkesi” anlamına geldiği
yolunda bazı çağdaş kitaplarda görülen açıklama, kesinlikle uydurmadır. Zaten, Bartholomae’nin yayınladığı, Eski Pers
dilinin dev sözlüğü, böyle bir sözcük göstermez; o dilde, “Güzel atları olan”
anlamındaki sözcük, "Huv-aspa"dır.[3]
Pontus Krallığının Doğuşu
İskender’in ardılları arasında süren savaşın gediklerinden
doğan Hellenistik krallıklardan biri de Karadeniz’de 200 yıldan fazla hüküm
süren Pontus Krallığı idi.
Pontos, Küçük Asya’nın kuzeyinde Halys (Kızılırmak) ile Kolkhis
(Anadolu'nun kuzeydoğu ucu) arasındaki bölgeye verilen addır. Güney’de Kappadokia
ve Küçük Armenia ile sınırlanır.
İskender'in ölümünün ardından Babil'de yapılan toplantıda,
İskender'in generallerinden Eumenes'e
Paphlagonia ve Trapezos'a kadar olan Kappadokia
Bölgesi verilmiştir. Ancak Diadoklar (İskender'in halefleri) kendi arasında
paylaşım savaşına girdiğinden, Kuzey'in satrapı Pergamon kralı Eumenes ve imparatorluk naibi Perdikkas Karadeniz'de hâkimiyet
kuramadılar. Bu tarihten sonra Ünye ve çevresinde 200 yıl Pontos Krallığı egemen oldu.
Pontus’taki Mithradates
adını taşıyan krallar yaklaşık olarak M.Ö. 4. Yüzyılın sonundan itibaren görülürler.[4]
Bu adı taşıyan altı kralın ilki olan I. Mithradates, bir Pers soylusunun oğluydu. Baba oğul bir ara Küçük
Asya'da güçlü bir yere sahip olan Tek-gözlü (Monophthalmos) Antigonos'un yanında görev almışlardı. Bir
süre sonra Antigonos, baba oğul Mithradateslerin sadakatinden şüphelenmiş ve onları
öldürmeyi planlamıştı. Fakat Antigonos'un oğlu Demetrios, genç Mithradates'e babasının
planından bahsedince Mithradatesler kaçmışlardı. Çok geçmeden baba Mithradates yakalanıp
öldürülür; genç Mithradates Paphlagonia'da izini kaybetmeyi başarır ve iyi tahkim
edilmiş bir kale olan Kimiata'yı (Kurmalar,
Ilgaz) kendisine karargâh seçer ve çok geçmeden Orta Karadeniz bölgesinin
satraplığını üstlenir. M.Ö 301 yılında Antigonos'un Seleukos ve Lysimakhos tarafından
öldürülmesinin ardından bölgenin satrapı olan I. Mithradates, MÖ 281’de Amasia’da
bağımsızlığını ilan eder.
Pontos Kralları
İlk kral I. Mithradates
dönemi istikrar ve refah içinde geçmiştir. Satraplığın krallığa dönüşmesini
bölge halkı mutlulukla karşılamış ve bu devlete tabi olduklarını
belirtmişlerdir. Bunun en mühim nedenleri, I. Mithradates’in yerelliğe çok önem
vermesi ile birlikte, kültürel açıdan da hoşgörülü bir yönetim gerçekleştirmiş
olmasıdır. Ayrıca Kuzey Anadolu dağlarının sağladığı güvenliğin de önemli bir
katkısı vardır.[5]
I. Mithradates, Yeşilırmak (İris) ve Kızılırmak (Halys)
çevresini hâkimiyeti altına alarak, Amastris
(Amasra) ve Amisos (Samsun)’u almış
ve sınırlarını Thermedon Çayı’na (Terme Çayı) kadar genişletmiştir.[6]
Korupedion Savaşı'ndan yirmi yıl sonra Seleukos Nikator'un
komutanı Diodoros, Mithradates'i yener ve onu öldürür (MÖ. 266). Pontos
Krallığı tahtına oğlu Ariobarzanes
(MÖ. yakl. 266-250/240) geçer ve yaklaşık on yıllık iktidarından sonra da II. Mithradates (MÖ. yakl. 255-2207210)
Pontos Krallığına getirilir.
Kral Ariobarzanis
ve üçüncü kral II. Mithradates dönemlerinde
krallık önemli bir güç haline gelmiştir. MÖ. 227/6 tarihinde Rodos’ta meydana gelen
yıkıcı depremde II. Mithradates yardımda bulunmuştur. Ünye Kalesi girişinin sol üst tarafında yer alan kaya mezarının II.
Mithradates’e ait olduğu ileri sürülmüştür ancak bu savı kanıtlayacak bir delil
bulunmamaktadır.
III. Mithradates döneminde ticari etkinliklerin daha yoğun
olduğu görülmektedir. En önemli kanıt ise O’nun dönemine ait olduğu bilinen
sikkelerin, İskender’in paralarından esinlendiği, Hellen etkisi taşıdığıdır. Ön
yüzünde Athena başı, arka yüzünde ise ayakta duran Nike figürü ve “Kral
Mithradates”in simgesi yer almaktadır.
I. Pharnakes (MÖ. 189-160), önce krallığın merkezini
değiştirmiş sonra da yayılma siyasetini güçlü devletlere karşı da yürütmüştür.
MÖ 189 tarihi aynı zamanda Doğu Akdeniz’de yeni bir gücün egemen olmaya
başladığı bir tarihtir. Roma İmparatorluğu, Magnesia Muharebesinin ardından
Anadolu’ya girmeye başlamıştır. Egemen olmaya başladıkları bölge halkları
üzerinde baskıcı yöntemler kullanmaları, insanların Roma’ya karşı kin
beslemelerine neden olmuştur. I. Pharnakes, M.Ö 183’ten sonra önemli ticaret
merkezi Sinop’u ele geçirince devletin merkezini Amasya’dan Sinop’a taşımıştır.
Bu aynı zamanda politika değişikliğinin başladığı tarihtir. Sinop’un doğusunda
yer alan Kotyora (Ordu) ve Kerasus’u (Giresun) ele geçirip daha sonra Küçük
Asya’nın orta kesimlerini işgal hareketine girişmiştir.[7]
I. Pharnakes, Giresun’u
MÖ. 183'te fethettikten sonra şehre kendi adını vererek Pharnaceia olarak değiştirmiştir. Giresun, MS. 2. yüzyıla kadar bu
adla anılmıştır. A. H. M. Jones'a göre Giresun, resmi olarak MS. 64'te orijinal
adı Kerasous'a geri dönmüştür.[8]
I. Pharnakes’in ardılı olan kardeşi IV. Mithradates (M.Ö 160-150) ılımlı bir politika oluşturup, Roma
ile iyi ilişkiler kurmuştur. Kız kardeşi Laodike
ile evlenen IV. Mithradates krallığı birlikte yönetmiştir.[9]
IV. Mithradates’in ölümünden sonra tahta çıkan V. Mithradates (M.Ö 150-120) Seleukos
Kralı Antiokhos IV. Epiphanes’in kızı Laodike
ile evlenmiştir. Roma ile dostane ilişkiler kurarak Kartaca Savaşları’na
müttefik olarak iştirak etmiştir. Aynı dönemde Ermenistan Beyi I. Ardaşes
bağımsız devlet olunca onlarla da iyi ilişkiler kurma yoluna gitmiştir.
I. Pharnakes’in ikinci eşi Nysa’dan olan V. Mithridates’in dönemi Karadeniz’de yeniden Hellen Çağı’nın başlangıcı olarak anılmaktadır. Hatta Pontic ya da
Pontus denmesi bu döneme tekabül ettiği iddia edilmektedir.[10]
Eski Yunanca’da “Hayırsever” anlamına gelen Euergetes unvanıyla anılan V. Mithridates,
M.Ö 120 yılında Sinop’ta saray entrikaları sonucu öldürülünce, tahta VI. Mithridates (M.Ö 120-63) geçti. V.
Mithradates’in Zehirlenerek öldürülmesinde Romalıların yahut Seleukos Prensesi karısı
VI. Leodike’nin parmağı olduğu söylenmektedir.
VI. Mithridates, Pontus’un en önemli kralıdır. O’nun döneminde
imparatorluğa dönüşen Pontos Krallığı, Karadeniz’de Kırım’a, Anadolu’da Ege
topraklarına kadar egemen oldu. En güçlü olduğu bu dönemde Pontos Krallığı Roma
karşısında yenik düştü, varlığını 10-15 yıl daha “bağımlı” bir krallık olarak
sürdürse de sonunda yok edildi.
Kaynaklar:
Umar, Bilge. Karadeniz Kappadokia’sı (Pontos),
İnkılap Yay. İst. 2000
Demircioğlu, Halil. Roma Tarihi 1. Cilt, Türk Tarih Kurumu
Yay. 1993
Arslan, Murat. Mithradates VI. Eupator: Roma’nın Büyük
Düşmanı, Odin Yay. 2007
Kantor, Georgy, ‘Mithradates, I–VI of Pontos’,
Wiley-Blackwell’s Encyclopedi, 2012
Şen, Ömer. Trabzon Tarihi, Derya Kitabevi Yay.
Trabzon, 1998
[1] Örneğin
Pisidia (Akdeniz Göller Bölgesi) sırasıyla MÖ 319 yılında Perdikkas, MÖ 301
yılında Lysimakhos ve MÖ 281 yılında da Seleukos egemenliğine girmiştir ki, bu
süreç kesintilerle de olsa MÖ. 188 yılına kadar devam etti. Önemli
değişikliklerin meydana geldiği bu zaman diliminde koloniler el değiştirdi
hatta yeni koloniler kuruldu.
[2] Pontus,
Yunancadaki Pontos kelimesinin Latince kullanım şeklidir, Romalılar
kullanmıştır.
[3] Umar,
Bilge, 2000, S. 2
[4] Mithridat,
Pers ismidir. Farsçası Mihrdâd “Mithra’nın (veya Mitra’nın) lütfu” anlamına
gelir. Latin kaynaklarında Helenleştirilmiş Mithridat yerine Mithradates
şeklinde kullanılmıştır (Ball, 2018: 167, dn.9). I. Mithridat’ın babası
Ariobarzanes, Ahameniş saltanatı sırasında Pers ülkesinin yedi büyük ailesinden
birinin mensubu ve hanedanlığın da akrabasıydı. Pontus bölgesinin ona verilme
gerekçesi I. Dareios’un tahta çıkmasında desteğinin olmasından ötürü olduğu
belirtilmiştir (Ball, 2018: 167).
[5] Şen,
1998, S. 15
[6] Özsait,
2000: 39
[7] Demircioğlu,
1993, S. 359
[8] Arrian:
Periplus Ponti Euxini, edited and trans. by Aidan Liddle London: Bristol
Classical Press, 2003, p. 117
[9] Arslan,
2007, S. 68 (Bu evlilik, Pers geleneklerinin bir göstergesi kabul edilse de, Zerdüşt
inancında böyle bir geleneğin olmadığını savunanlar da bulunmaktadır. Bkz. Hamidullah,
1995: III/383 ve Vahidi, 1390/2012: 180 )
[10] Kantor,
2012, S. 4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder