Kılıç Kökten’in İzinde II
Cüri Deresi Kanyonu ve akarsu havzası boyunca yaptığımız
yüzey araştırması ve doğa gezisinin ardından, Kılıç Kökten hocamızın işaret ettiği önemli bir Paleolitik mağara
olduğunu tahmin ettiğimiz Ünye kadılar Mahallesi İnönü Mağaralarına bir gezi gerçekleştirdik.
Ünye Tarih Kültür ve Doğal Varlıkları Araştırma Derneği olarak
geçtiğimiz hafta bir davet nedeniyle gerçekleştirdiğimiz gezi, önemli bir
destinasyon olan Ünye kadılar Mahallesi’ne idi. Dernek yönetiminden
Tarihçi-Yazar Mehmet Karayalman
tarafından düzenlenen davete, Ordu
Valisi Muammer Erol, Ünye Kaymakamı
Ayhan Işık, Ünye Belediye
Başkanvekili Orhan Gürel, Ordu İl
Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, Ordu
Müzesi Müdürü Mustafa
Seyfullah Kolağasıoğlu ve Ünye İlçe Müftüsü Ali Fuat Baycan katıldılar
ve Kadılar Mahallesi’nde incelemelerde bulundular.
Vatandaşların imece
usulüyle onardığı ve tekrar ibadete açtığı Abdulhalimağa
Camisi ve Külliyesi ile Mevlevi Tekkesi, Tarihi Mezarlık gezildi, İnönü
Mağaraları hakkında bilgi alındı. Mahallenin halen çalışır vaziyetteki su değirmeni ziyaret edildi. İlgili
yerlerin onarımı, tescili ve koruma altına alınması için harekete geçildi.
Geçtiğimiz hafta; 25 Haziran 2025’te gerçekleşen geziyi, derneğimiz
yöneticilerinden Mehmet Karayalman
düzenledi. Karayalman’a Başkan Ahmet
Soylu ve Arkeologlar; Ali Rıza Nal
ile Ahmet Derya Varilci eşlik
ettiler. 1960’lı yıllarda memleketi Ünye’ye gelerek çalışmalarda bulunan İ. Kılıç Kökten’in notlarında yer alan İnönü Mağaralarında araştırmalar yapıldı.
Abdulhalimağa Camisi ve Külliyesi
Cami’nin ilk inşasının 1455 yıllarına kadar gittiği rivayet
edilir. İlk hali ahşaptır ve kaba kütükten yapılmıştır. Köylerin ortak noktasında
Cuma Camisi olarak inşa edilen cami, 1915-16 yıllarında (Sultan Reşat Dönemi),
“zindan” tekniği ile çivisiz ahşap
camiye dönüştürülmüştür.[1]
Cami 1963’te yıkılarak aynı yere kesme taştan yeniden inşa
ediliyor..
Günümüze kadar bu haliyle gelen caminin inşaatında Sarıhalil,
Ağudere ve Kadılar Köyü ahalisi bizzat çalışmıştır.
Köylerinde kendi camilerini inşa etmelerinden dolayı caminin
cemaati azalmış ve 1986 yılında ibadete kapanmıştır. Atıl durumdaki cami
mahalle halkının isteğiyle ve imece usulüyle yeniden onarılmış ve Mayıs 2025’te
ibadete açılmıştır. Külliyesindeki sibyan
mektebi ise henüz onarıma alınmamıştır.
Cami’nin karşısında, ulu bir ağacın altında Evliya Baba Kümbeti bulunmaktadır.
Tarihi Mezarlık
Osmanlı Arşiv belgelerinde 16.yüzyıla kadar giden Kadılar Köy Mezarlığı,
çoğu tahrip görse de sahip olduğu mezar taşlarıyla bölgede ilk Türk yerleşimini
gerçekleştiren Danişmentlere ait
olduğu izlenimini vermektedir. Örneklerine Tekkiraz Yaycı Mahallesi Kabadirek
Camisi çevresinde rastladığımız, boyları 2 metreyi aşan mezar taşları, eski
Türk balbal geleneğinin halen etkisini sürdüğü dönemi yansıtmaktadır.[2]
Kadılar ismi, bu yerleşimin bilinen eski adıdır ve 1642 tarihli Osmanlı avarız defteri ile 1928 tarihli Osmanlıca köy listesinde geçmektedir.[3]
Kadılar köyü, 1642 tarihli Osmanlı avarız defterine göre Ünye
kazasına tabi Çöreği kazasının dokuz
köyünden biriydi. Defter kayıtlarında Akkilise
adının değiştirilerek kadılarıyla ünlü köyün Kadılar yahut Kadılı Köyü
adını aldığı bilinmektedir.[4]
Osmanlı’da kadıların asıl görevi insanlar arasında meydana gelen hukukî
ihtilâfları sonuçlandırmak, hukuka aykırı davranışların cezasını hükme
bağlamak, verdikleri hüküm ve cezaları icra ve infaz etmektir. Ancak İslâm
tarihinde kadılara dinî (imam-hatiplik gibi), malî, idarî, eğitim öğretim vb.
kazâî olmayan görevlerin tevdi edildiği de olmuştur.[5]
1834 tarihli Osmanlı nüfus defterinde de Kadılar Köyü aynı idari konuma sahipti. 1928 tarihli Osmanlıca köy listesine göre Ünye kazasının merkez nahiyesine bağlıydı. Bu tarihte Ünye kazası Merkez ve Karakuş nahiyelerinden oluşuyordu. 1935 genel nüfus sayımında aynı idari konuma sahip olan köyün nüfusu 422 kişiden oluşuyordu. 1965 genel nüfus sayımında Kadılar köyünün nüfusu 694 kişiye çıkmıştı ve bu nüfus içinde 128 kişi okuma yazma biliyordu.[6]
İn-önü Mağaraları ve Çağlayanı
Kadılar mahallinden geçen Çöreği
Deresi kıyısında irili ufaklı üç adet mağara yer almaktadır. İn-önü Mağaraları adı verilen doğal
oluşumlardan ikisini inceleme fırsatı bulduk. Karstik mağara niteliği taşıyan
bu mağaraların suya yakınlığı nedeniyle Paleolitik Dönemin insanları tarafından
kullanılmış olabileceğini düşündük. 1960’lı yıllarda Ünyeli Etnograf-Arkeolog İsmail Kılıç Kökten’in tespit ettiği Paleolitik
barınaklardan biri olması kuvvetle muhtemeldi.
Karstik mağaralar kireç taşı, dolomit, mermer, jips, tuz, kalsit, çimentolu konglomera ve kum taşı gibi erimeye uygun karbonatlı ve sülfatlı kayaların, yeraltı suları tarafından eritilerek aşındırılmasıyla meydana gelen mağaralardır.
İn-önü Mağaralarından biri oldukça derindi. Araştırmamız
sırasında Karayalman ve Ünye Müftüsü
Baycan, mağaranın gidilebilen son
noktasına kadar ulaşmaya çalışmışlardır. İçinden su akmakta olan mağaranın bir
başka kolunda, kışın oldukça gür akan bir çağlayan oluşturduğu gözlemlenmiştir.
Kılıç Kökten ve İn-önü Mağaraları
1963 yılı Mayıs ve Haziran aylarında Samsun’da yapılan
toplantı sonrası Kökten, Samsun
-Ordu arasında bir kıyı gezisine başlıyor.
“Samsun -Ordu arası kıyı gezisinde arkadaşlarımdan ayrıldım. Memleketim olan Ünye'de Cevizderesi
boyunda ve bu derenin doğusundaki sekiler (Taraçalar) üzerinde Tarihöncesi
(Prehistorya) araştırmaları yaptım.” [7]
Ünye’de öğretmenlik ve İlköğretim Müfettişliği yapan Orhan Bora’nın araştırma süresince Kılıç Kökten’e mihmandarlık yaptığını yazdığı
Yeşil Ünye Rehberi adlı kitaptan biliyoruz.
Yüceler Köyü ve Cevizdere başta olmak üzere Ünye’nin birçok
yerinde yüzey araştırmaları sondaj ve kısmi kazılar yapan Kökten, Paleolitik
döneme ait çok önemli ipuçları elde ediyor. Bu araştırmalarını “Ünye'de Eskitaş Devri'ne Ait Yeni
Buluntular” başlığıyla raporlayan Kökten, bölgede yaptığı araştırmaların
ancak bir bölümünü raporlayabilmiştir.
Kökten hocanın raporlayamadığı ancak araştırmalarında özel bir
yer tutan Ünye ve çevresindeki Paleolitik yerleşim noktaları ki, bunlar
çoğunlukla mağaradır, O’na yardımcı olan Orhan
Bora tarafından Yeşil Ünye Rehberi’nde
not edilmektedir.
“Çalışmaları genellikle Yüceler
Köyü ile Cevizdere yöresini
kaplayan tabii mağaralar da (Abrie sure roche), Tozkoparan, Koytak kaya,
Tilki mağaraları, Halpaç mağara, İn-önü mağaraları
ve Kale civarlarında olmuştur. Bütün
bu mağaralardan çıkarılmış olan Paleolitik, Mezolitik ve Prehistorik
endüstrisine ait buluntular, Ankara Üniversitesi Dil - Tarih Coğrafya
Fakültesi'nin reyonlarından teşhir ediliyor.”[8]
Kadılar Mahallesi gezisiyle tespit ettiğimiz İn-önü Mağaraları ve daha önce
ulaştığımız Cüri Deresi Halpaç Mağara’dan
sonra, Kökten Hocamızın diğer tespiti bir mağaraya geliyor sıra; Tilki mağaraları…
Doğal olarak kökten Hoca’nın izinden giderek tespit ettiğimiz
bu mağaraların yerini bulmakla mesele bitmiyor, aksine araştırmalara Hoca’nın
bıraktığı yerden başlamak gerekiyor. Her
birinde bilimsel bir kazı yapılması zorunlu hale geliyor.
Kaynaklar:
Kökten, İ. Kılıç. 1964, Ünye'de Eskitaş Devrinde (Paleolitik) ait
Yeni Buluntular.
Bora, Orhan. 1969, "Turistik Yeşil Ünye Rehberi”
Doğan, Osman. 2003, Tarih
Boyunca Ünye, Ünye Belediyesi Yay.
Topçu, Tuğba, 2023, 19. Yüzyılın İlk Yarısında Ünye Kazasının
Nüfusu, Yüksek Lisans Tezi
[1] Kaynak olarak
“Diyanet İşleri Şahsiyet Defteri” gösterilmektedir. İsminin Abdulhalimağa
Camisi olması ise, 1461 Trabzon’un fethinden sonra bölgenin Osmanlı yönetimine
bağlanması sonrası, Kızılca Kilise (Kızılcakese), Gölceğiz Yılancılı ve Ak
Kilise (Kadılar) köylerindeki camilerin banisi, arşiv kayıtlarında Abdulhalim Ağa olarak
gösterilmesindendir.
[2] Anadolu’da
yurt tutan ilk Türk-İslam boylarının mezar kültürünü en iyi yansıtan örneği,
Doğu Anadolu’daki Ahlat Mezarlığı’dır. Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Bitlis'in
Ahlat ilçesinde bulunan ve Orta Çağ dönemine ait dünyanın en büyük Türk-İslam
mezarlığıdır. Mezarlık bugün bir açık hava müzesi durumundadır.
[3] Topçu,
2023; s. 11
[4] 1642
Arşiv kayıtlarında Kadılar Köyü’nün Satılmış mı, Ünye Kazasına tabi Çöreği
kazasına mı bağlı olduğu kaynaklarda farklı ele alınmaktadır.
[5] İslam
Ansiklopedisi, 24. Cilt, s. 69
[6] 1965 Genel
Nüfus Sayımı, Ankara, 1968, s. 519.
[7] Kökten.
1964, Ünye'de Eskitaş Devrinde (Paleolitik) ait Yeni Buluntular.
[8] Orhan
Bora, 1969, "Turistik Yeşil Ünye
Rehberi”