Ünye Körfezi
Kasım
ayının ikinci haftasında, nispeten yağışlı havaların ardından Ünye Körfezi'nde
bir şey dikkatimi çekti. Her kış olduğu gibi, bu kışa girerken de denizde belirgin
bir gerileme göze çarpıyordu. Her yıl ilk baharla birlikte deniz bir miktar
kabarıyor ve körfez her zamanki halini alıyordu. Ama baktım bu defa biraz
farklı...
Körfez
iyice sığlaşmıştı.
Yalı
sahiline çekilmiş sandallar körfezden çıkarken her zamanki rotalarını terk
etmişlerdi. Kıyıya paralel iskeleye doğru gidiyor ve iskele yanından açığa
yöneliyorlardı.
Dalgalar
sığlaşan körfezin orta yerinde kırılmaya başladı. Çok yakında körfez iyice
dolacak ve güzelim körfez bataklığa dönüşecekti.
****
Bu
satırları dört yıl önce yazmıştım, 19 Kasım 2014'te...
Tabi
başka yazdıklarım da var Ünye Körfezi üzerine.
İşte
Ünyekent'te gözüme ilişen bazıları...
Ünye
Körfezi Ölüyor mu? (19 Kasım 2014)
Yeniden
Ünye Körfezi Üzerine (25 Kasım 2015)
Sahilime
Dokunma (27 Nisan 2016)
Kıyı
İhlalleri ve Turizm (13 Eylül 2017)
Ünye'ye
Kıymayın Efendiler (22 Şubat 2017)
Ve
daha onlarcası...
Az
çok yerel basınımızı takip ederim, çevreye duyarlıdır ama ısrarla bu konuyu
gündeme getirdiklerine pek tanık olmamıştım.
Yanılmışım.
Bu
hafta başında şaşırtıcı bir haberle karşılaştım.
****
Haber şöyle...
"Ünye Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney,
Ünye’deki doğal liman görüntüsünün yok olmaya yüz tuttuğunun ifade edilmesinin çok ürkütücü bir durum olduğunu
belirterek, şöyle konuştu: “Ünye’de Atatürk
Parkı’nın olduğu yerin doldurulması
neticesinde sahilin dolmaya başladığı ve Ünye’nin doğal liman görüntüsün
yok olmaya yüz tuttuğu dile getiriliyor. Bu çok ürkütücü bir durum. Atatürk
Parkı’nın olduğu bölgedeki o dolgunun belki de kaldırılarak ya da önünü tıkayan
kısmın açılarak buradaki sirkülâsyonun kum doluyorsa da boşalabileceği çökertme
sisteminden kurtulması gerekiyor. Bu talebinizi gerekli yerlere ileteceğiz.
Önemli olan sahili kurtarmak. Zaten sahili kurtardığımızda iskele de kurtulur.
Bütün halk adına kent konseyi olarak siz sorunları bize dile getiriyorsunuz.
Biz de ne yapılması gerekiyorsa o adımları atacağız.”
Ünye
Kent Konseyi'nin talebi üzerine Kaymakam Güney tarafından böyle bir tespit
yapılıyor ve "önlem" alınacağı ifade ediliyor.
Ne
güzel...
Böyle
bir "çevre duyarlığı"
karşısında "Bunca zamandır boşuna yazmamışız!" diye düşünmem
gerekirdi.
Lakin,
"Neden şimdi?" diye de soruyorum.
****
Madem
konu gündeme geldi...
Yıllar
önce körfezin ölmesine neden olan amilleri şöyle sıralamışız:
"Öncelikle denize yapılan dolgular, sonra dere baksları, kanalizasyonlar
ve nihayet akarsuların erozyonla taşıdığı
maddeler..."
Şu
şekilde de sonlandırmışız:
"Ünye’nin en karakteristik
özelliği, bir sahil kenti olması ve bir “körfez”e sahip bulunmasıdır. Ünye’nin
zamana yenik düşen tarafı, Ünye körfezidir. Önlem alınmazsa, bataklığa
dönüşecektir... Ne yazık ki en karakteristik özelliği olan sahilini Ünye
hoyratça kullanmaktadır. Başta belirttiğimiz gibi şayet önlem alınmazsa Ünye
körfezi kentsel dönüşümü göremeden bataklığa dönüşecektir."
("Ünye Körfezi Ölüyor mu?" Ünyekent,
19 Kasım 2014)
Görüldüğü
gibi, meseleyi "Atatürk Parkı dolgusu"
ile sınırlı tutamayız.
Önceki
yazılarımızda değindiğimiz gibi...
Kıyı
Kenar Çizgisi İhlallerini...
Sahil
yağmasını...
Beton
dökülerek gasp edilen kumsallarımızı...
Halka
ait kamu arazilerini...
Ve
Belediye binalarının bugünkü durumunu da sorgulamak gerekir.
Meseleyi
sadece "Atatürk Parkı dolgusu"
ile sınırlandırmak, yerel seçimlere çeyrek kala başka hesaplara yelken açmak demektir.
14 Kasım 2018, Ünyekent
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder