Garip Şöhretler
Tarih MÖ. 356, Temmuz’un 21. günü…
Efes’te genç bir adam...
Tek amacı var…
Tarihe geçmek!
Adı: Herostratus.
(2.376 yıl sonra adını andığımıza göre, bu işi başarmış
olmalı.)
Ne mi yaptı?
Dünyanın yedi harikasından biri olan Efes antik kentindeki Artemis Tapınağını yaktı!
MÖ. 356, Temmuz’un 21. günü…
Tarihe geçti, adamın adı belli, tarih belli, yaktığı eser
belli:
Dünyanın yedi harikasından biri…
Artemis Tapınağı!
****
Tarihe geçmek sanıldığı kadar zor değil, başka şöhretler de
var, benzer bir eylemle tarihe geçmiş…
(Tarihin en büyük imparatorluğunu kuran Moğol hükümdarı Cengiz Han, önüne ne gelirse yakmış
yıkmış ama ününü sırf yakıp yıkmaya borçlu değil. Dünyayı yıkan Hülagü Han’ın da şöhreti yıkıcılığından
gelse de, garip şöhret sayılmazlar. Yeteneğiyle ün kazanmış kişilerden de söz
etmiyoruz. Sıradan olup ta şöhreti “garip” biçimde yakalayan ve tarihe geçen insanları
aldık gündemimize, sayıları öyle çok değil.)
****
Evet, fazla örneği yok…
Böylesine saçma sapan bir işin kahramanı kabul edilen garip
şöhretler tarihte karşımıza pek fazla çıkmıyor.
Bu şekilde tarihe geçen bir başka kişi daha var ki, adam
tutmuş, zemzem kuyusuna işemiş.
O’nun için Osmanlıca’da “Zemzem Kuyusu’na işeyen kişi” demek
olan ‘Bevvál-i çeh-i Zemzem’, yahut Arapça’da ‘işeyenlerin babası’ anlamına
gelen ‘Ebu Bevvál’ deniyor.
Bu adamın da meşhur olmasının tek sebebi Zemzem kuyusuna
işemek…
İşeyenin adı ise pek hatırlanmıyor, akıbeti de.
****
Herostratus’un tarihe geçişi, yaptığı eylemin anlamsızlığı ve
boyutu ile ilgilidir.
Ancak bu boyutta cürüm işleyen sıradan insanların, cezalandırıldıktan
sonra esamisinin okunmadığını bilmekteyiz.
Biz bu olayı yani Herostratus’un tarihe geçişini, daha çok Rus
yazar Grigory Gorin'in "Forget Herostratus" adıyla yazdığı bir
tiyatro oyunundan biliyoruz.
Midas’ı, onunla ilgili yazılan “Midas’ın Kulakları” adlı Güngör
Dilmen’in yazdığı oyundan bildiğimiz gibi.
Troia Savaşı’nı, Homeros destanlarından.
Herakles’i, Yason ve Argonotları mitolojik eserden
öğreniyoruz.
Bizde kaynak, daha çok Azra
Erhat’ tır…
Tarihi de tarih kitaplarından öğreniyoruz.
Tüm bu olayların bir taşıyıcısı olmasa, bu kadar kalıcı
olamazlardı.
Tarih denen olgu, mitolojiye göre çok daha elle tutulur
belgeler gerektiriyor.
Bir yere kayıt düşülmemiş olsaydı, hiç biri kalıcı olamazdı.
****
Günümüze gelirsek…
Bugün de sıradan olup, garip bir biçimde üne kavuşan
şöhretlerimiz mevcut.
İsim isim saymamız gerekmiyor.
Çoğu unutulacak, gelecekte yaptıklarıyla anılmayacaktır.
Kimler geldi, kimler geçti?
Ama b irileri yaptıklarıyla tarihe geçebilir.
Nasıl anılacaklar?
Mutlaka taşıyıcılarının biçtiği misyonla anılacaklardır.
Umarız hiç kimse, örneğini verdiğimiz “garip şöhretler” gibi
anılmaz!
27.05.2020,
Ünyekent
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder