Hayat Devam Ediyor!
Dünyanın dört bir köşesinde corona virüs tedbirleri
alınırken, hayat durmuyor tedbirlerle birlikte devam ediyor.
Bizde önce AVM’ler açıldı, 1 Haziran itibariyle lokantalar,
kafeler…
Şehirlerarası otobüs yolculuğu yeniden başladı; yolcu
sayısını yarı yarıya indirip, bilet fiyatlarını iki katına çıkarak...
Gazetemiz Ünyekent’in
Yazı İşleri Müdiresi Hacer Hanım,
eve taşıdığı ofisini yeniden işyerine taşıdı.
Tüm bu “Normalleşme” çabalarına bakarak, hayatın normal
akışına dönmesini beklemek; bir başka deyişle corona öncesi günlerdeki gibi
yaşamak, yine de mümkün görünmüyor.
Bizim sokaktaki kafe iki günlük temizliğin ardından açıldı ama
sokağın sakini esnaf arkadaştan başka kafeye gelip oturan şimdilik yok…
Çarşı-Pazar kalabalık görünse de, göze görünmeyen bir
tedirginlik havası hakim...
Bu yaz salgının hızı azalacak deniyor ama kışa doğru ne
olacağını kestirmek hayli zor...
1 Haziran Sonrası Günlük Hayat
1 Haziran’da tedbirlerle birlikte hayat bir parça “normal”
seyrine döndü.
Zaten bizim Fakülte’de
(Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi), dersler “online” yapılıyordu... Sınavlar
da aynı şekilde sürüyor.
Arkeoloji dünyasında ise, yerli ve yabancı bilim
heyetleri ile müze müdürlüklerinin başkanlığında arkeolojik kazı ve yüzey
araştırmaları 1 Haziran’dan itibaren
başlıyor.
Haber ajanslarından öğrendiğimize göre, 2020 yılı itibarıyla
toplam 70 milyon TL bütçeyle tamamlanacak olan 400 arkeolojik kazı ve 149 yüzey
araştırmasının bu yıl yapılması ön görülüyor.
Elbet de corona virüs tedbirleriyle birlikte…
Kazı başkanları ile bakanlık yetkili uzmanlarına gönderilen
bilgi notunda, maske ve eldiven kullanımından fiziki- sosyal mesafenin
korunmasına, tüm çalışanların günde 2 kez ateşlerinin ölçülmesinden dışarıdan
ziyaretçi kabul edilmemesine kadar tüm detayların yer aldığı gelen haberler
arasında.
400 Arkeolojik Kazı ve 149 Yüzey Araştırması
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler
Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, 2020 yılında
gerçekleştirilmesi planlanan toplamda 400
kazı çalışması ve 149 yüzey
araştırması bulunuyor.
Bu yıl Türk bilim heyetleri tarafından yaklaşık 120, yabancı
bilim heyetleri tarafından yaklaşık 25, müze müdürlükleri başkanlığında 40
arkeolojik kazı çalışması, müze müdürlükleri başkanlığında 180 kurtarma, kamu
yatırım alanlarında 30 kurtarma ile sualtında 5 kazı çalışması
gerçekleştirilecek.
Toplam bütçe 70 milyon TL.
2020 yılında arkeolojik kazı çalışmaları ile birlikte, 130
tanesi Türk bilim heyetleri, 5 tanesi yabancı bilim heyetleri tarafından
yürütülecek 135 yüzey araştırması ve 6 tanesi su altı araştırması ve müze
denetimli 8 yüzey araştırması da gerçekleştirilecek.
2020 yılında arkeolojik kazı çalışmalarına Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından 25 milyon TL ödenek aktarılacak, Türk Tarih Kurumu
tarafından 18 milyon TL ödenek de proje destek bedeli olarak çalışmalar
kapsamında kullanılacak.
İşçi giderleri ve uzman personel giderleri ile 2020
yılındaki toplam bütçe harcaması yaklaşık 70 milyon TL civarında olacak.
Kazılarda salgın tedbirleri alınacak!
Sağlık Bakanlığı’nın salgın nedeniyle belirlediği tedbirleri
içeren bir bilgi notu, kazı başkanlıkları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı
yetkililerine gönderildiğini öğreniyoruz.
Söz konusu bilgi notunda, kazı evi, depo, laboratuvarlar ve
kazı alanlarında, araştırma sezon boyunca uyulması gereken kurallar ve alınması
gereken önlemlere dair bilgiler yer alıyor.
“Kazı Çalışmaları, Kazı Evleri, Laboratuvarları ve
İstasyonlarda Corona virüse Karşı Hatırlatmalar” başlıklı bilgi notunda öncelikle
fiziki- sosyal mesafenin önemi vurgulanmaktadır.
Arazi ve laboratuvar çalışmaları sırasında maske ve eldiven
gibi koruyucu ekipman kullanılmasının önemine dikkat çekilerek, sabah ve akşam
olmak üzere en az 2 kere tüm çalışanların ateşlerinin ölçülmesine özen
gösterilmesi isteniyor.
Bilgilerin bir kısmını, Antalya’nın Myra Antik Kenti ve
limanı Andriake’nin Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik’ten öğreniyoruz.
Salgın tedbirleri ile kazı çalışmalarına başlamanın bir
hayli farklı olacağını söyleyen Prof. Dr. Çevik, corona virüse karşı hayatın
devam ettiğini söylemenin keyifli olduğunu belirterek, “Elbette tedirgin de
olacağız. Sonuçta yoğun ve yakın çalışılan bir iş ortamımız var. Açmalarda
bazen küçük bir alanda mecburen birkaç kişi yan yana bulunmak zorunda. Kazı
evindeki hayat da ister ofiste ister depoda veya yaşam alanlarında olsun yakın
ilişkiler içinde geçiyor. Şimdi alışageldiğimiz düzende çalışamayacağız. Yeni
bir çalışma düzeni kuracağız" diyor.
“Çok az sayıda da öğrenci alacağız” diyen hoca, “Ekip
üyelerinin sağlık sorumluluğunu almak insanı tedirgin ediyor. Bize de bulaşır
çekincesiyle bazı elemanlarımız kazıya katılmak istemeyebilir. Bunu anlayışla
karşılamak gerekir." demektedir. (Kaynak Doğan Haber Ajansı: 01.06.2020)
Şimdilik durum böyle…
Bakalım gelecek günlerle birlikte neler göreceğiz.
Esenlik dileklerimle.
Ünyekent,
03.06.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder