Yerel Seçimler
En son 2019 yılında gerçekleşti yerel seçimler…
Beş yıl aradan sonra yeniden yapılacak.
18 Gün kaldı…
Türkiye yerel yöneticilerini seçmek üzere yeniden sandık
başına gidecek…
Üç haftadır yazıyorum: 31 Mart 2024 sonrası Türkiye’de ne değişecek?
Yazdıklarım fazla karamsar bulunmuş.
Aslında konuştuğum kişilerden edindiğim izlenimlerdi bunlar,
tümüyle bana ait değildi.
Sokaktaki insandan medya organlarına, hepimiz seçimlere
odaklandık...
Ne var ki vatandaş oy sandığına giderken kimi, nasıl seçecek?
Maalesef bilinmiyor.
Yerel seçimin diğer seçimlerden farkı da bilinmiyor…
Halkın kafası karışık!
Evet, yerel seçimler daha demokratik olmalı…
O nedenle muhtar seçimlerini
örnek vermiştim.
Daha demokratik, daha dürüst demiştim muhtar seçimleri…
Madem bir seçime gidiyoruz, adı da mahalli (yerel) seçimler…
Soruna biraz daha yakından bakalım.
Türkiye’de Yerel Seçimler
Türkiye’de yerel seçimlerde 1963 yılına kadar çoğunluk
sistemi uygulanıyordu. Gerek il genel meclisi, gerek belediye meclisi
seçimleri, çoğunluk sistemine göre yapılıyordu.
Belediye başkanı ise, belediye meclisi tarafından kendi
içinden ya da dışarıdan seçilme hakkına haiz olanlar arasından seçilirdi.
Yani belediye başkanını doğrudan halk seçmez, halkın seçtiği
meclis üyeleri seçerdi.
1963 yılında kanunlarda bir
dizi değişiklik yapıldı.
Köy Kanunu’ndan Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline,
Vilayet İdaresinden Belediye Kanunu’na kadar değişiklik yapılarak il genel
meclisi ve belediye meclisi seçimleri için nispi
temsil sistemi getirildi.
Nedir çoğunluk sistemi yahut nispi temsil sistemi?
Açıklaması internet sitelerinde mevcut, konuya devam edelim.
Seçim sisteminde bir değişiklik daha 12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında yapıldı.
1984 yılında yeni bir kanun getirildi.
Bu Kanun, halen yürürlükte olan 18.1.1984 tarih ve 2972 sayılı
Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi
Hakkındaki Kanun’dur.
Bu Kanun’a göre il genel meclisi ve belediye meclisi seçimleri
yine nispi temsil sistemine göre yapılmakla birlikte; seçim çevreleri için bir baraj getirildi. Bundan böyle “kesme baraj”
olarak adlandırılan %10 oranında bir baraj uygulanacaktı.
Bu uygulamalara paralel olarak son yıllarda mahalli idareler
üzerinde “kayyum” uygulamaları,
ödenek ve harcamaların tasarrufunda merkezi yönetimin yerel yönetimlerle çatıştığı
bir dizi uygulama gündeme geldi.
Hali hazırda Türkiye’de belediye başkanlığı ve büyükşehir belediye
başkanlığı seçimlerinde çoğunluk sistemi
uygulanıyor. Buna karşılık belediye meclisleri ve il genel meclisleri
seçimlerinde nispi temsil sistemi uygulanıyor.
Belediye meclisleri ve il genel meclisleri seçimlerinde uygulanan %10’luk
sistem, küçük partilerin aleyhine sonuç verirken, büyük partilerin lehine işlemektedir.
Sonuç olarak temsilde adaletsiz bir durum ortaya çıkmaktadır.
Yerel seçimler, vatandaşın kendi mahallesinde kendini temsil
edecek olan yürütme organlarını doğrudan
seçtiği bir sistemdir.
Dolayısıyla mahalli seçimlerin demokratik yanı ulusal
seçimlerden daha ağır basar.
Çoğunluk sistemine göre iktidarı elinde bulunduran siyasi
güçler, mahalli yönetimler üzerinde tahakküm yaratabilmektedir.
Örneğin, iktidardaki partiye oy vermemiş bir il yahut ilçedeki
yerel organa merkezi yönetim her türlü yaptırımı reva görebilmektedir.
Böylece vatandaş seçimler karşısında “karamsar” olmakta, kimi
seçeceği konusunda kararsız kalmaktadır.
Yerel Seçimlerde Kimler Nasıl Seçilir?
Türkiye'de yapılan yerel seçimlerle il ve ilçe belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanı, belediye meclisi üyesi, il genel meclisi üyeleri, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri belirleniyor.
Yerel seçim, bir bölgedeki il ve ilçe yönetimini
seçmek için gerçekleştirilen seçimlerdir.
Kamu hizmetlerinin vatandaşa en yakın biçimde sağlanması ve
idarede etkinlik ve verimliliğin sağlanmasında yerel yönetimler merkezi bir konuma sahiplerdir. Bu nedenle yerel
demokrasinin gelişmesinde yerel seçimlerin önemi büyüktür.
Türkiye’de Anayasa'nın 67.
maddesi yerel yönetimlerin ve karar organlarının seçimle işbaşına
geldiklerini belirtir.
Anayasa seçimlerin ve halk oylamalarının serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy açık
sayım ve döküm esaslarına göre, yargı gözetim ve denetimi altında
yapılmasını öngörür.
Yerel seçimler 5 yılda bir yapılır.
Yerel seçimlerde oy atılacak
kişiler ise şunlar:
- Büyükşehir Belediye Başkanı
- İl Belediye Başkanı
- İlçe Belediye Başkanı
- Belde Belediye Başkanı
- Köy muhtarları ve ihtiyar heyeti üyeleri
- Mahalle muhtarları
- İl genel meclis ve belediye meclis üyeleri seçilir.
(Ordu İli gibi Büyükşehir statüsünde olan yerlerde köyler
“mahalle” kapsamına alındığından “Köy muhtarları” yerine mahalle muhtarı seçimi
yapılmaktadır.)
Diğer seçimlerde olduğu gibi bu seçimin de oy pusulası ve
zarfları oldukça karmaşıktır. Seçmenler, öncelikle medya organları aracılığıyla
oy pusulalarını tanımalı, sandık görevlileri pusula ve zarfları verirken
seçmenlere açıklamada bulunmalıdır.
Yerel Seçimler Demokrasinin Olmazsa olmazıdır
Yerel seçimler ulusal seçimlerden daha demokratik olmalı, demiştik.
Adı üstünde yerel, yaşanan yere ait...
Yerel seçimlerin eskiden “icra organı” denilen yönetim
organları, yerel yönetimlerde bölge insanının seçtiği kişilerden oluşur. Örneğin
belediye başkanları yahut büyükşehir belediye başkanları doğrudan doğruya yöre
insanının seçtiği yürütme organıdır.
Belediye meclisleri ve il genel meclisleri, yerel parlamento durumundadır, doğrudan
halkın iradesini temsil eder. Halkın temsilcisi olan meclis üyeleri,
vatandaşların ortak isteklerini karara dönüştürür ve uygulamanın denetlenmesini
sağlar.
Seçilenler siyasal eğilimine bakmaksızın tüm halka hizmet
vermek zorundadır.
Yerel seçimin dili ayrıştırıcı değil birleştirici olmalıdır, herkese
hitap etmelidir.
Sırf bu nedenle başkan adayları bir araya gelip, halkın
huzurunda birbirleriyle tartışabilmelidir.
Bir zamanlar Ünye’de
yapılabilmişti…
Belediye başkan adayları kameralar önünde bir araya gelip
medeni bir şekilde tartışmışlardı.
Bugün neden böyle bir oturum yapılamıyor, hiç düşündünüz mü?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder