Kozmos yahut Evrenin Sonsuzluğu
“Ben Carl Sagan...
Su, kalsiyum ve organik moleküllerin toplamıyım. Siz de öylesiniz, yalnız
adınız başka. Ama hepsi bu kadar mı?” diye soruyor Gezegen Araştırmaları
Laboratuvarı başyöneticisi ve Cornell Üniversitesi Uzay Bilimleri ve Astronomi
Bölümü öğretim üyesi ünlü yazar Carl
Sagan.
Mariner, Viking ve Voyager uzay araçları yolculukları ve
araştırmalarında başrolü oynayan, Uluslararası Astronomi Ödülünü kazanan bu
ünlü bilim insanı, “Amerikan Astronomi Derneği Gezegenler Bilimi Bölümü”, “Bilimin
İlerleyişi Derneği” ve “Amerikan Jeofizik Birliği” başkanıdır.
Dr. Sagan dört yüz bilimsel ve popüler makale yayınlamıştır.
Yazarı olduğu bir düzineden fazla kitabı vardır. Evrende Akıllı Yaşam
(Intelligent Life in the Universe), Kozmik İlişki (The Cosmic Connection),
Cennetin Canavarı (The Dragon of Eden), Dünyanın Fısıltıları (Murmurs of Earth)
bunlardan bazıları.
Carl Sagan için, yukarıda özetlenen bunca önemli ve onurlu
görevi yüklendiğini söylemek yeterli mi, hepsi bu kadar mı?
1975'te “İnsanlığın Refah ve Huzuruna Büyük Katkıda Bulunmuş
Kişi” ve 1978'de Pulitzer Edebiyat ödüllerini alan Carl Sagan tüm insanlığa şu mesajı
iletiyor:
“Kozmosun keşfi, kendi kendimizi keşif yolculuğudur... Biz hem gökyüzünün, hem yeryüzünün
çocuklarıyız. Bu gezegen üzerindeki varlığımız süresince tehlikeli bir evrimsel
yük sırtlamış bulunuyoruz. Bu yük torbasının içinde saldırıya ve töreye
yatkınlık, liderlere baş eğme ve yabancılara düşmanca davranış gibi kalıtsal
eğilimler yer alıyor.
Fakat aynı zamanda başkalarına karşı şefkat, çocuklarımıza
karşı sevgi, tarihten bir şeyler öğrenme ve giderek zekâ ve yeteneklerimize bir
şeyler katma eğilimlerine de sahibiz; bunlar da hayatta kalmamıza ve refahımızı
sürdürmeye yarayan etkenler... Yapımızdaki bu eğilimlerin hangileri üstün gelecek
bilmiyoruz...
Bizi Kozmos'un enginliklerinde kaçınamayacağımız bir hedef beklemekte.
Dünya dışı akıllı varlıkların bulunduğuna ilişkin henüz açık belirtiler yok.
Bu, bizimkine benzer uygarlıklar acaba hiç durmamacasına kendi kendilerini yok
mu ediyorlar, diye bir soru getiriyor aklımıza.
Yerküremize uzaydan baktığımızda, ulusal sınır diye bir şey
göremiyoruz.
Uzaydan gezegenimizin incecik mavi bir hilâl, sonra da
yıldızlar kenti arasında bir ışık noktası olarak göründüğünü izleyince; etnik,
dinsel ya da ulusal şovenist davranışların sürdürülmesi akıl almaz bir duruma dönüşüyor...
Hayatın hiçbir zaman başlama olanağı bulunmadığı dünyalar var.
Kozmik felaketlerin yakıp yıktığı dünyalar da var. Biz
talihliyiz, hayattayız, güçlüyüz. Uygarlığımızın ve türümüzün refahı elimizde
olan bir şey. Eğer yerküre adına bizler söz sahibi değilsek kim olabilir?
Varlığımızı sürdürmede karar veren bizler olamazsak kim olabilir?”
Carl Sagan’ın en çok okunan eserlerinden biri olan “Kozmos Evrenin ve Yaşamın Sırları” adlı
kitabına Dr. Turhan Bozkurt tarafından
yazılan Önsöz’den aktardım bu pasajı…
Sagan bu yapıtında Kozmos’un yapısıyla yeryüzündeki yaşam
arasında bağ kurarak insanın ne olduğunu, nereden geldiğini ve ne yapması
gerektiğini açıklıyor.
Koskoca evrende ki buna bilim dünyasında kozmos deniyor, uzayı fethe hazırlanan insanı sorguluyor Sagan…
Bu çabasından dolayı ünlü yazarın adı, gözlemlenebilir
evrendeki yıldızların sayısıyla ifade ediliyor. Sagan sayısı denilen bu sayı gökyüzündeki yıldızları sıralıyor. Oldukça
iyi tanımlanan ancak belirsiz bir çokluğa tekabül eden bir sayıdır bu... Çünkü
evrende sonsuz sayıda yıldız gelişmiş teleskoplarla gözlemleniyor ve her geçen
gün yeni yıldızlar keşfediliyor. Örneğin 1980’de Sagan, 10 sekstilyon yıldıza
tekabül ederken, 2003’te 70 sekstilyon,
2010’da 300 sekstilyon olduğu tahmin ediliyor. Sayılara vurulduğunda kozmosta
ne kadar çok yıldız olduğu ve keşfedilen yeni yıldız sayılarının çığ gibi
büyüdüğü görülmektedir.
[1 Sekstilyon (1021)= 1 000 Kentilyon, 1 Kentilyon (1018)= 1
000 Katrilyon, 1 Katrilyon (1015)=1 000 Trilyon]
Carl Sagan Kimdir?
Carl Edward Sagan
(9 Kasım 1934 - 20 Aralık 1996), Amerikalı bilim insanı, gök bilimci ve
astrobiyologtur. Astrobiyolojinin öncülerinden olan Sagan, asıl ününü bilimin popülerleşmesi yolunda yapmıştır.
Popüler bilim kitapları, makaleler ve ödüllü televizyon dizisi Cosmos
(Kozmos) ile dünya çapında tanınmıştır.
Sagan’ın ünlü olmasına neden olan bilimi popülerleşme çabası, belki
de en çok eleştirilen yanıdır. Bilimi sevdiren, benimseten ve herkes için
anlaşılır kılan Sagan bir yandan takdir edilirken, diğer yandan akademik çevrelerden
olumsuz eleştiriler alır.
Çalışmaları abartılı bulunur ve bazı konularda intihale
başvurduğu ileri sürülür.
ABD’nde 90’lı yılların başında Sagan Dünya'nın önde gelen astronomi
bilimcisi olmasına rağmen, ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafından adaylığı
reddedilmiştir.
Oysa 1999 yılında yayınlanan üç ayrı biyografi, Carl Sagan'ın
Bilimler Akademisi adaylığı için sahip olduğu akademik çalışmaların, akademiye
kabul edilen diğer bilim insanları ile eşdeğer olduğunu kanıtlamaktadır.
Sagan’ın Bilimler Akademisi üyeliğine seçilmemesinin sebebi,
medyada tanınan biri olması, biraz da kıskanılmasıdır. Popüler bilim, akademik
çevrelerde o dönem aşağılık bir uğraş gibi görülmektedir.
Ülkemizde ise Sagan’ı eleştirenlerin başında, kendisi de
medyatik bir kişi olan Jeolog Prof. Dr. Celal
Şengör gelmektedir.
Bilim dünyasında Sagan’ı yerenler kadar övenler de mevcuttur. Kendisi
gibi popüler bilimle ün yapmış bir yazar olan Isaac Asimov, Sagan'a yazdığı mektupta şöyle demektedir:
“The Cosmic Connection’ı
yeni bitirdim ve her kelimesini sevdim. İyi yazar olma konusunda sen benim idealimsin
çünkü doğal bir tarzın var. Yazdıklarını okuduğumda ne söylediğini duyuyorum.
Kitapla ilgili bir şey beni tedirgin etti. Senin benden daha akıllı olduğun çok
açıktı. Bundan nefret ediyorum.”
Isaac Asimov, Sagan’a Mektup, 1973
Sagan Etkisi
Akademik çevrelerin popüler bilimcilere saldırısı, birçok
bilim insanını bilimin popülerleştirilmesi alanında çalışmaktan alıkoymuştur. Popüler
bilimden uzak durmaya meyilli olma hali, bilimde Sagan Etkisi olarak bilinmektedir.
Nobel Ödüllü Arthur
Kornberg, ekolog Barry Commoner
ve kendisi gibi Nobel Ödüllü olan Paul Ehrlich
hakkında, araştırmalarını popüler bilim aracılığıyla halka anlattıkları için
şunları söylemiştir:
“Onlar artık bilim insanı değildir. Yazar ya da girişimci
olmuşlardır.”
Kültürel antropolog Margaret
Mead, Yeni Gine'de yaptığı çalışmaları popüler bir dille Blackberry Winter isimli kitabında
anlattığı için kariyer bilimcisi Bronislaw
Malinowski tarafından suçlanmıştır. Mead
bu suçlama karşısında Yeni Gine yolculuğunu 3 ay ertelemiş ve suçlamayla ilgili
konuya odaklanmıştır.
1950'lerden başlayan ve 2010'lu yıllara dayanan taciz artık
gücünü yitirmiş hatta 2000’li yıllarda popüler bilim çalışmaları yükselişe geçmiştir.
Akademik alandaki başarılarını popüler bilim alanında da sürdüren
ünlü isimlerden biri, Kudüs İbrani Üniversitesi’nden Yuval Noah Harari’dir. Sapiens:
İnsan Türünün Kısa bir Tarihi, Homo Deus:
Yarının Kısa Bir Tarihi ve 21. Yüzyıl için 21 Ders kitapları 60 dile çevrildi
ve 27,5 milyondan fazla sattı.
Soluk Mavi Nokta
Carl Sagan, Cornell Üniversitesi'nde 1994'te verdiği derslerin
kaydından oluşan Pale Blue Dot: A Vision of the Human Future (Soluk Mavi Nokta:
İnsan Geleceğinin Bir Vizyonu) adlı yapıtta insanları düşünmeye davet ediyor:
“Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve
tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde
bulunuyor. Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya küçük bir sahne… Bütün o
generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları
zaferlerle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. Böbürlenmelerimiz,
kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu
hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor.
Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi.”
Kozmos Evrenin ve Yaşamın Sırları
Sonsuz uzay boşluğunda kendi yolunu arayan insana yüklediği
işlevi ünlü yapıtı Kozmos’ta Sagan
nasıl ortaya koyuyor? Eserin final paragrafıyla verelim:
“Kendisi konusunda bilinçlenmeye
başlayan bir Kozmos’un bölgesel temsilcileriyiz. Kökenlerimizi araştırabilmeye
başlamışız. Harcında yıldız bulunduranlar yıldızlar hakkında kafa yoruyor; on
milyar milyar milyar atomun örgütlenmiş toplulukları atomların evrimini
inceliyor; en azından bizim diyarda beliren bilincin buralara gelinceye dek
geçtiği uzunca yolu saptamaya çalışıyor. Bizim sadakatimiz türlere ve
gezegenedir. Biz yerküremiz adına konuşuyoruz. Varlığımızı sürdürme
yükümlülüğümüzse, yalnızca kendimize karşı değil, aynı zamanda Kozmos’a
karşıdır da. Yaşam kaynağımız olan o eski ve engin Kozmos’a...”
Yararlanılan kaynaklar:
Carl Sagan, Kozmos Evrenin ve Yaşamın Sırları
Carl Sagan, Soluk Mavi Nokta: İnsan Geleceğinin Bir
Vizyonu
Dr. Çağrı Mert Bakırcı-Evrim
Ağacı: "Sagan Etkisi" ve Ötesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder