Ünye’de 76 tescilli tarihi eser bulunmaktadır.
İki cami, bir minare, bir kilise, bir kilise kalıntısı ( Ayanikola ), üç hamam, bir çeşme, bir sarnıç, Tozkoporan Kaya Mezarı, sur, kale, Çınar ağacı, bir taş kapı ve 63 adet ev bulunmaktadır.




2005 yılında yürürlüğe giren “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Onarımına Yardım
Sağlanmasına Dair Yönetmelik” gereğince 2006 yılı içersinde yapılan müracaatlardan dört tanesine proje desteği verilmiştir. Ancak, iki tanesi bu destekten yararlanarak projelerini hazırlamış, ve restorasyon aşamasına gelmiştir. Ortayılmazlar Mahallesi, Keşaplı Sokakta bulunan Galip Keşaplı’ya ait ev, proje desteği almış, yapım desteği onaylanmıştır. Ancak, verilen parasal destek, projenin gerçekleştirilmesi yönünde yeterli değildir.


Saray Hamamının dış yüzeyi muhtarlık nezaretinde Belediye tarafından temizlenmiş olmasına rağmen, “iç ve dış” acil bakım gerektiren tarihi eserlerimizdendir.

2007 yılı müracaatlarından Kaledere Mahallesinde Çoldur ailesine ait bir evin projesi için yapılan başvuru kabul görmüştür. Projelendirme aşamasındadır.
Önceki yıllarda temizliği yapılan Ünye Kalesi’nin planı ve restorasyon çalışması yeniden ihale edilerek, yakın bir zamanda çalışmalara başlanacağı öğrenilmiştir. Haziran 2006’daki selin tahrip ettiği Kale yolu, turist otobüslerince halen kullanılamaz durumdadır.
Ünye’de tescilli en eski eser olarak bilinen Tozkoparan Kaya Mezarı ve Ünye Kalesi’nden sonra, sırayı hangi eserin aldığı tartışmalıdır.
Çınar ağacı mı, Eski Hamam mı, Ünye Surları mı?

Tarihi Ünye Surları’nın hangi tarihte yapıldığı, doğrudan Süleyman Paşa Sarayı ile ilişkili mi olduğu bilinmemektedir. Gelinen noktada , Cumhuriyet Medyanı düzenlemesi kapsamında Ünye Surları yeniden ele alınacaktır. Şimdilik önü açılıp, temizlenmiştir. Önünden geçen caddenin taşıt trafiğine kapatılması ve sadece yaya yolu olarak düzenlenmesi düşünülmektedir.
Tarihi Çınar Ağacı, Ünye’yi simgeleyen en önemli olgulardan biri, belki de en önde gelenidir. Türklerin fethederek yerleştiği nüfus yoğunluğu olan yerlere Çınar ağacı diktikleri bilinmektedir. Yüzyıllardır ecdadımızın tarihine tanıklık eden Çınar, bu yıl Trabzon’dan gelen uzmanlarca incelenmiş, daha önce olduğu gibi kırılarak tehlike oluşturan ana dallar budanmış ve ağacın ömrünü uzatmak için çeşitli tedbirler alınması kararlaştırılmıştır.

Eski eser sıralamasında ön sıralarda yer alan Saray Camisi’nin restorasyonuna Kültür Bakanlığınca 2007’de başlanmış olup, yıl sonuna kadar tamamlanması düşünülmektedir. Camiyi 1720 – 21 yılları arasında yaptıran Hacı Ahmed Efendi ve kimlikleri bilinmeyen toplam 11 mezarın da bulunduğu camiye ait mezarlık talan edilmiş, buradan çıkan kemikler ilgililerin ilgisizliği nedeniyle sahildeki “dolgu” alanına malzeme olarak dökülmüştür.
Feneraltı mezarlığı, Çömlekçi Cami ve Hacı Osman Ağa Camisine ait mezar taşları, taş ve mermer işçiliğinin güzide örneklerindendir. Yeni tescillenen Feneraltı mezarlığının defineci talanından korunması, diğer tarihi eserler gibi koruma altına alınarak tahkim edilmesi gerekmektedir.
Hacı Osman Ağa Camisi mezar taşlarını, yeniden cami avlusuna getirten ve düzenlenmesini sağlayan Cami İmamı Sn. Mevlüt Yakışır ve Ünye Belediyesidir.
(Gülay Birben arşivinden alınmıştır.)
Ortodoks Rum Kilisesi olduğu bilinen Yalıkahvesi’ndeki kilise, bugün düğün salonu olarak kullanılmaktadır. Uzun yıllar elektrik santrali olarak kullanılan bu yapı, kilise olarak tescillenmiş bir tarihi eserdir. Tarihi ve kutsal bir yapının düğün salonu olarak değil de, kent müzesi yahut benzeri bir amaçla kullanılmasının daha yerinde olacağı kanısındayız.
Ayanikola Kilisesi’nin ise bugün yalnızca temeli ve yıkık duvarlarının az bir bölümü kalmıştır. John Freely’nin Türkiye Uygarlıkları Rehberi adlı kitabında, adını denizcilerin koruyucusu Aziz Nikolas’tan aldığı ve daha bir çok kaynakta adakların adanarak, Hıristiyanların hacı olmak maksadıyla gidilen kutsal mekanlarından biri olduğu belirtilmektedir.
1980’li yıllarda tespiti yapılan Ünye’deki Tarihi Eserlere ek olarak, Ünye Yerel Tarih Grubu ve Prof. Dr. Mehmet Özsait’in katkılarıyla 2006 Temmuz’unda altı yeni eser tescillenmiştir.
1- Kadavat Kaya Mezarları,
2- Karşıyaka Mahallesi’ndeki Balağuz Kaya mezarı,
3- Kızılkaya Saklı Kiliseler,
4- Esenkale,
5- Feneraltı mezarlığı,
6- Erenyurt Kalesi
7- Yazkonağı Mağarası ( Sn. Yaşar Argan’ın katkılarıyla )…
Tescillenen diğer tarihi eserlerdir.
Ünye’de bulunan tarihi eserlerin önemli bir bölümü Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndedir. Samsun Müzesi’nden bulunan eserlerle beraber Ünye’ye ait tarihi eserlerin Ünye’de açılması gereken bir kent müzesi’ne yerleştirilmesi mutlaka gündeme getirilmelidir.
Kadılar yokuşu, “sokak iyileştirilmesi” kapsamında proje için müracaatı gerçekleştirilmiş, ancak Kültür Bakanlığımızca bu faaliyetin Bakanlık düzeyinde ele alınması kararlaştırılmıştır.

Ortayılmazlar Mahallesi Muhtarı Seyhan İhtiyaroğlu’ndan alınan bilgiye göre, seksenli yıllarda “altın arama” nedeniyle tahrip edilen, akabinde “tehlike” arz ettiği için Belediye tarafından yıktırılan Meçhul Asker ilkokulu ( Bu adın ilk ve özgün sahibi olan, Cumhuriyet Caddesindeki okul ), İstanbul’daki hemşerimiz iş adamı Arif Vidinli tarafından restore edilecektir. Bu okulda bir zamanlar Afitap Öğretmenin de kullandığı söylenen piyano’nun akıbeti halen belli değildir.
Ünye’de bugün sayıları 76’nın çok üstünde olduğu bilinen tarihi kapsamındaki eserin bir kısmı artık yerinde yoktur. Kaderlerine terk edildiği sürece, her geçen gün geri kalanları da yok olacaktır. Devlet, Yerel Yönetimler, Vakıflar, sivil toplum örgütleri ve iş adamları tarafından bu eserlere sahip çıkılmadığı sürece Ünye’nin kültürel mirası dağılıp gidecektir.
Bu ve benzeri projelerde, doğrudan devlet desteği yahut ilgili kuruluşların maddi destekleri çoğunlukla mal sahipleri tarafından yanlış anlaşılmaktadır. Öncelikle projelendirme aşamasında verilen mali destek, yeterli gibi görünse de, projenin kabulü ve inşaat aşamasında ortaya çıkan problemler, girişimcileri restorasyon faaliyetinden uzaklaştırmaktadır. Örneğin, mal sahiplerinden her hangi birinin imzasıyla başvuru yapılabilmekte, hazırlanacak projeye mali destek verilmekte, ancak bu destekle hazırlanan projenin kabulü aşamasında, tüm varislerin onayı gerekmektedir. Akabinde girişimcilerin kendi imkanlarıyla restorasyona başlaması ve belli bir aşamadan sonra mali desteğin –şayet proje kabul görmüş ise- kademeli olarak verilmesi söz konusudur. Destek sürecince yapılan denetimlerde bir olumsuzluk görüldüğü takdirde, derhal destekten vazgeçilebilmektedir.
Sonuçta alınan mali destek özendirici olmaktan uzaktır. Yapılacak masrafı tümüyle karşılayamadığı gibi, proje ve diğer prosedür nedeniyle eser malikleri restore işine girememektedir. Koruma kapsamındaki bu yapılarda onarım da yapılamadığı için bir bölümü konut vasfından çıkmış, terk edilmişlerdir. Harabe ve mezbele konumundadır. Bu manada mali açıdan daha yetkin unsurların, restore edilecek evleri satın alması gerekmektedir. Ünye’li iş adamlarına bu konuda büyük görev düşmektedir.Gerekli duyarlığı gösteren ve getirisi fazla olmayan bu alana yatırım yaparak Ünye’deki kültürel mirasın gelecek kuşaklara taşınmasını sağlayan Ünyelilere teşekkür ediyoruz:
1- Hüseyin Tantu ( Dört konutu bitirip, şu an beşinci restorasyonunu yapmaktadır),
2- Yürür ailesi ( İki konut ),
3- Ceyhan Kokulu,
4- Nejat Güney,
5- Aydın Ekmekçi,
6- Hilmi Ergün,
7- Ziver Aykaç (Tescilli tarihi eser bitişiğinde, yeni bir yapı olarak),
8- Diktepe ailesi,
9- Ali Gürsoylu ve Kefeli ailesi…
Herhangi bir destek görmeden bu görevi yerine getirmişlerdir. Kendilerine minnettarız.
Çalışmalarımızda bizi bilgilendiren, yardımcı olan kişi ve kuruluşlara, özellikle ilgisini eksiltmeyen Ünye Belediyesi Yapı İşleri Müdiresi Mimar Zerrin Gümüş Hanım’a teşekkürü borç biliriz.
Ekim 2007
Ahmet Derya Varilci varilci@gmail.com
Ahmet Kabayel ahmetkabayel@gmail.com
(Fotoğraflar : Varilci arşivinden)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder