Karadeniz Arkeolojisi – İlk Kazılar
Önceki Bölümün Özeti
Arkeolojik araştırmalar bakımından Karadeniz, Anadolu’nun
diğer bölgelerine nazaran oldukça geri kalmıştır. Yağışlı ve dağlık bir bölge
olması yanında havası değişken, denizi dalgalıdır. Tüm bu olanaksızlıklarına
rağmen Samsun, Kastamonu ve Trabzon’da, 1940’lı yıllardan başlayarak arkeolojik
araştırmalara ve kazılara başlanmıştır. Ünyeli
hemşerimiz, Etnograf ve Arkeolog İsmail
Kılıç Kökten ile birlikte Tahsin
ve Nimet Özgüç’ün çabaları bu konuda
etkili olmuştur. Özellikle Kökten’in
Ünye’de yaptığı yüzey araştırmaları ve başlattığı kazılar, Karadeniz
arkeolojisine önemli katkı sağlamıştır.
Bu durumu bölgenin arkeolojik araştırmalarına hemşerimiz
Kökten gibi emeği geçmiş değerli arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özsait oldukça güzel özetlemektedir:
“Ordu'da arkeoloji ve Eski
çağ tarihi ile ilgili pek az araştırma yapılmıştır. Bunlardan bizim için en
önemlisi kıymetli hocam Prof. Dr. i.
Kılıç Kökten'in Unye Yüceler köyü Cevizderesi sekilerinde bulduğu Paleolitik taş aletlerdir. (İ.K.
Kökten, A.U. DTCFD, XXl3-4, 1963, s. ?-.75 vd., Lev. I-II). Yine İ Kökten Ünye’nin
Tozkoparan mevkiinde yaptığı bir sondajda Üst Paleolitik, Kalkolitik ve İlk
Tunç Çağ'a ait buluntular veren bir yerleşme yeri tespit etmiştir. Bu buluntular
Ordu'nun kültür tarihi için son derece önemlidir.” [Prof. Dr. Mehmet Özsait, 1990 Yılında Ordu-Mesudiye Çevresinde Yapılan Yüzey Araştırmaları.]
Karadeniz’de Orta Paleolitik Dönem
Bölgede M.Ö. 100.000 - 40.000
yıllarına tarihlenen Orta Paleolitik safhaya ait âletler Kastamonu, Gölköy
Enstitüsü yakınında bulunmuştur (Lewallesien tipte âletler). M.Ö. 40.000 -
12/10.000 yılları arasında tarihlenen Üst Paleolitik safhaya ait buluntular. İ. K. Kökten tarafından Ünye - Tozkoparan
mevkiinde yapılan sondaj sonucunda ele geçmiştir.
Aynı yerleşmede Kalkolitik ve İlk
Tunç Çağı buluntuları da görülmüştür. İ. K. Kökten, 1940 yılında Samsun -
Tekkeköy'de, Fındıcak ve Çınarlık vadilerindeki volkanik karakterli arazide 2
mağara, 30'dan fazla sığınak ve inler tespit eder.
T. Özgüç ve N.
Özgüç ile birlikte burada 'A Mağarasında' yaptıkları kazıda, Mezolitik olduğunu
söyledikleri âletler bulmuşlardır. Karadeniz Bölgesi'nde henüz Neolitik olabilecek bir yerleşmeden söz
edemiyoruz. Buna karşılık az sayıda da olsa, Kalkolitik Çağ yerleşmesine ait
buluntuları, Dündar Tepe, Horoz Tepe, İkiztepe gibi kazılarda Ch. Burney'in Batı ve Orta Karadeniz
Bölgesi'nde, U. B. Alkın ve ekibinin Samsun ilinde, M. Özsait ve ekibinin
Amasya, Ordu ve Tokat'taki yüzey araştırmalarında ele geçmiştir. [Ayrıntılı
bilgi için bkz. Mehmet Özsait - "İlkçağ Tarihi'nde Trabzon ve
Çevresi" Trabzon Tarihi Sempozyum Bildirileri, 6 - 8 Kasım 1998, Trabzon
2000, s. 36.]
Ankara Dil-Tarih ve Coğrafya
Fakültesinden Prof. Dr. Metin Kartal,
bölgeye ilişkin şu değerlendirmede bulunmaktadır:
"Bu
bölge de [Karadeniz Bölgesi kastediliyor] araştırması az olan
bölgelerimizdendir. Tekkeköy - A Mağarası'na [Samsun] ek olarak verebileceğimiz
örneklerden birisi de Killiğin Mağarası'dır ve Bayburt il sınırları içindedir.
Buluntu alanlarının gün geçtikçe yeni araştırmalarla çoğalacağını umut
etmekteyiz." [Metin Kartal, Türkiye'de
Son Avcı - Toplayıcılar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, s. 87, İstanbul 2009]
Karadeniz’de
İlk Arkeolojik Kazı
Çalışmalarından Günümüze
Karadeniz’de İlk Arkeolojik Kazı
Samsun ve çevresinde yapılmıştır. Bilimsel anlamda ilk kazı Toduraki Macridy tarafından 1907 yılında Akalan’da başlatılmıştır.
1926 yılında Von der Osten Amerikan Şarkiyat Araştırması Enstitüsü adına Akalan Kalesi’nde incelemelerde
bulunmuş, Kavak ve Ladik İlçelerindeki merkezler hakkında kısa notlar almıştır.
1940-1941 yıllarında ise İ. Kılıç Kökten başkanlığında Nimet Özgüç ve Tahsin Özgüç’ten oluşan bir ekip tarafindan bölgede araştırma
gezileri yürütülmüş, Dündartepe Tekkeköy
ve Kaledoruğu Höyüğünde kazılar
gerçekleştirilmiştir.
1946 yılında Hamit Zübeyir Koşay ve Mahmut
Akok tarafindan Lerdüge (Havza) Tümülüslerinde kazı ve araştırmalar
yapılmıştır.
1955 yılında C.A. Burney, Bafra ve Alaçam arasında kalan kesimde araştırmalar
yapmıştır. Ardından W. Orthmann
Samsun bölgesini araştırmış, C. A.
Burney’in araştırma sonuçlarını değerlendirmiştir. Bu araştırma ve kazıların
dışında E. Forrer, H. Winckler, D.G. Hogarth, F. Genouillac
ve S. Przeworski gibi araştırmacılar
bölgede çıkan eserler üzerinde çalışmalar gerçekleştirmişlerdir.
Görüldüğü gibi Cumhuriyet’in ilk
yıllarında ve takip eden dönemde Orta Karadeniz bölgesi oldukça yoğun
arkeolojik araştırmalara sahne olmuştur. Özellikle yabancı araştırmacıların
ilgi odağıdır.
1970 yılında J. A. Dengate tarafindan Sinop ve Samsun illerinde bir yüzey
araştırması yapılmıştır. 1971-1977 yılları arasında ise Uğur Bahadır Alkım başkanlığındaki bir ekip tarafindan Samsun il
sınırları içinde geniş kapsamlı bir yüzey araştırması yapılmıştır.
1991 de Samsun Arkeoloji Müzesi
tarafindan Kara Samsun olarak adlandırılan alanda yapılan kurtarma kazısı ise
günümüz samsun ili yerleşiminin geçmişi, Antik
Amisos kenti hakkında bize önemli bilgiler sunmuştur. 1990 ve 1994 yılları
arasında Amisos’ta incelemeler yapan S.
Atasoy çalışmasının sonuçlarını bir kitapta toplamıştır. 2000 yılında Önder Bilgi, S. Atasoy, Ş. Dönmez ve L. Summerer’den oluşan bir ekip
tarafindan Samsun Bölgesi Kültürel Gelişim Projesi kapsamında bir yüzey
araştırması gerçekleştirilmiştir.
Samsun ile birlikte çevre illerini
de kapsayan daha geniş yüzey araştırmalarından ilki 1986-2004 yılları arasında Mehmet Özsait tarafindan, ikincisi ise
1997-2005 yılları arasında Ş. Dönmez tarafindan yürütülmüştür.
2005 yılından beri ise Vezirköprü Oymaağaç’ta (Nerik) R. Czichon tarafindan yürütülen kazı ve
yüzey araştırmaları Samsun’un Arkeolojik geçmişine ışık tutması açısından oldukça
önem taşımaktadır. Bu kazı ve araştırmaların yanında özellikle 2009 Samsun Arkeoloji
Müzesi tarafindan raylı sistem güzergâhı üzerinde yer alan Kurupelit’te gerçekleştirilen kurtarma kazıları MÖ. 6. yüzyılda
koloni kenti olarak kurulan Amisos için tarihine ışık tutacak önemli buluntular
ortaya koymuştur.
2013 yılında Vezirköprü ve Havza
ilçelerini kapsayan Neoklaudiopolis
Antik Kentinin sınırları belirlemeye yönelik olarak T. Bekker-Nielsen
başbakanlığındaki bir ekip tarafindan yüzey araştırmaları gerçekleştirilmiş ve
elde edilen sonuçlar bir kitapta toplanmıştır.
Son olarak 2015 yılından itibaren Atila Türker tarafindan Prehistorik ve
Protohistorik yerleşimleri tespit etmek amacıyla Kurupelit’te ve Dombalaktepe’de
arkeolojik kazı çalışmaları yürütülmektedir.
Dündartepe,
Kaledoruğu (Akalan Kalesi) Kazıları
1940 yılında Kılıç Kökten ve Tahsin Özgüç
ilk olarak Kılıç Kökten tarafından saptanan Dündartepe'de kazılara başlamışlardır. Bu çalışmalar 1941 yılında
da sürdürülmüş ve Prof. Nimet Özgüç
de heyete katılmıştır. Aynı yıl Dündartepe dışında, Tekkeköy ve Kaledoruğu
höyüklerinde de kazı yapılmıştır.
Dündartepe
Kazısı
Dündartepe yahut diğer adıyla Öksürüktepe,
Samsun merkez ilçenin 3 km güneydoğusunda bulunan 15 m yüksekliğindeki höyüktür.
Kalkolitik, Eski Tunç ve Hitit çağlarına ilişkin üç kültür katı saptanmıştır.
Höyüğün tepesindeki en son yerleşme Eski Tunç Çağı’na aittir. Höyüğün
eteklerinde Hitit yerleşmesine rastlanmıştır. 1. kültür katında Kalkolitik
döneme tarihlenen yapı kalıntıları, el yapımı seramik parçaları, pişmiş toprak
ağırlıklar, çakmaktaşı bıçak vs. bulunmuştur.
Höyüğün tepesinde ve eteklerindeki
2. kültür katı Eski Tunç Çağı’na tarihlenmektedir. Yangınla sona eren bu katta
dörtgen planlı ev ve ocak, koyu gri renkli, içi kırmızı ya da kahverengi
kaplar, kemik eşyalar, pişmiş toprak ağırşaklar bulunmuştur. Höyüğün tepesi
dışında eteklerinde Hitit dönemine tarihlenen 3. kültür katında üç yapı katı
saptanmıştır.
Birinci yapı katında taş temelli
kerpiçten evler (M.Ö. 1500-1200), ikinci yapı katında taş temel kalıntıları
(M.Ö.1500), üçüncü yapı katında çoğu boya astarlı, çarkta yapılmış ve iyi
fırınlanmış seramik buluntuları, pişmiş toprak mühürler, hayvan heykelcikleri,
kemik iğneler (M.Ö.1500’den önce) ele geçirilmiştir.
Akalan
Kalesi
Samsun Atakum ilçesi Çatmaoluk ve
Kulacadağ Köyleri arasında kuzey, güney ve batısı Karadere Çayı ve kollarıyla
sınırlanan yüksekçe bir platonun ilk yamacında kurulmuştur. Uzunluğu yaklaşık
350 m, genişliği ise 50-70 m'dir. Etrafı yaklaşık 1 kilometre uzunluğunda ve 4-
4,5 metre yüksekliğinde surlarla çevrilidir. Kalenin kurulduğu tepe büyük
ölçüde kayalık olduğundan surlar topoğrafyaya uydurulmuş kayalar surlara temel
olmuştur. Arazinin durumuna göre surlar yer yer oldukça eğimli yapılmıştır. Kalenin
ortasında höyük olduğu tahmin edilen bir yükselti bulunmaktadır. 1906 yılında Toduraki
Macridy tarafından kazılan Akalan
Kalesi'nde çok sayıda çanak-çömlek ve pişmiş toprak mimari kaplama levhası
çıkmıştır. Buluntular İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde korunmaktadır.
19 Mayıs Üniversitesi öğretim
görevlisi Dr. Michael Deniz Yılmaz’ın
“Akalan Kalesi ve Çevresi (Samsun) Arkeolojik Yüzey Araştırması” başlıklı
çalışmasında şu ayrıntıya yer verilmektedir:
“Akalan Kalesi, Ege ve Yunanistan ile İç Anadolu ve Samsun çevresinin
ticari ve sosyo-kültürel etkileşimlerinde önemli rol oynayan bir antik
yerleşimdir. Kültürel alışverişin Anadolulu (yerli) halk üzerindeki etkilerini
ve bu halkın rolü konuları yanı sıra yine bu halkın Samsun’a (Amisos) yerleşen
Egeli (Miletoslu) kolonistlerle olan etkileşimleri hakkında önemli veriler
sunacak bir yerleşim özelliği göstermektedir.”
Gerçekleştirilecek çalışmanın ana
öğesini bir Demir Çağı yerleşimi olup MÖ 7.-6. yüzyıllarda Klasik Çağ Ege
Kültürleriyle münasebetlerde bulunan ve bu kültürlere ait buluntular barındıran
Akalan Kalesi ve 10 km etrafındaki yakın çevresindeki çağdaşı yerleşimlerin
tespitiyle tescili ve bu kentlerle olan benzerliklerini inceleme
oluşturmaktadır.
Karadeniz
Arkeolojisi Tekkeköy Kazı Çalışmalarıyla devam edecektir.
Yararlanılan Kaynaklar:
İ. Kılıç Kökten-Nimet Özgüç-Tahsin
Özgüç, 1940 ve 1941 Yılında
Türk Tarih Kurumu Adına Yapılan Samsun Bölgesi Kazıları Hakkında İlk Kısa
Rapor.
Mehmet Özsait, 1990 Yılında Ordu-Mesudiye Çevresinde
Yapılan Yüzey Araştırmaları.
Michael Deniz Yılmaz, Akalan Kalesi ve Çevresi (Samsun) Arkeolojik Yüzey Araştırması.
Atila Türker, Dombalaktepe Kazısı 2021: Başlangıç
raporu ve İlk Sonuçlar, 42. Kazı Sonuçları Toplantısı, c. 1, s. 253
Akın Temür, Arkeolojik̇ Devirlerde Tekkeköy, Tekkeköy Tarihi, - Dünden Bugüne: Antik Dönem, c. 1, s.
61-63
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder