Karadeniz
Arkeolojisi
Karadeniz
Bölgesi, özellikle Doğu kesimi birçok yönden Türkiye’nin en dinamik
bölgelerinden birisidir. Karadeniz’in sadece havası değişken, denizi dalgalı ve
dağları engebeli değil, insanı da son derece hareketli ve toplumu dinamiktir.
Dolayısıyla bölge kültürü de özgün ve zengindir. Buna karşın Karadeniz’in
kültürü ve etnik yapısı yeterince incelenmiş değildir.
Aynı
belirlemeyi Karadeniz Arkeolojisi için de yapabiliriz.
Anadolu’nun
bu bölgesi, bunca insan ve kültür zenginliğine rağmen, maalesef arkeolojik
araştırmalardan nasibini yeterince alamamıştır.
Karadeniz
arkeolojik açıdan Anadolu’nun en bakir bölgesidir.
Neden
böyledir?
Çünkü
aşılmaz dağları, yağışlı iklimi ve haşin coğrafyası arkeolojik verilerin elde
edilmesine engel olmaktadır.
İklimin yağışlı
olması, yeşil bitki örtüsünü ve ormanları beslemektedir. Doğal olarak bölgede
ahşap yapılaşma egemendir. Ahşabın ömrü diğer malzemeler kadar dayanaklı
olmadığı için bölgede tarihöncesinden bugüne ulaşmayı başaran kalıntılara
rastlayamıyoruz.
Erozyon
ve sel baskınlarına taş yapılar bile dayanamamakta, nemli-yağışlı ortamda devasa
surlar hızla dağılmaktadır.
Buna
rağmen toprak, çok iyi bir saklayıcıdır. Arkeolojik veriler toprağın
altındadır. Tarihi kalıntılar çürüse, dağılsa dâhi tarihe ve tarihöncesine ait
bize çok önemli ipuçları sunmaktadır.
Özetle
söylersek, Karadeniz’de arkeolojik kazılar meşakkatlidir, zordur ama imkânsız
değildir. Nitekim 1940-41 yıllarında Ünyeli
Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten’in başlattığı çalışmalar kesintiye de uğrasa Karadeniz
Kazılarını başlatmıştır. Ardından 1954’te Ünye’den Rize’ye kadar süren yüzey
araştırmalarına (surway) girişmiştir.
Ünye çevresinde ilk insan yerleşimi, günümüzden yaklaşık 15.000 yıl öncesine rastlamaktadır.
İ. Kılıç Kökten'in Cevizdere
Havzası'nda yaptığı arkeolojik çalışmalar sonucunda bu bulguya ulaşıyoruz.
En baştan
başlayalım.
Tarihöncesi
Anadolu ve Karadeniz
Canlıların
memeli türü olan primat (insansı),
günümüzden yaklaşık 60 milyon yıl önce ortaya çıktı. (Güven Arsebük, İnsan ve Evrim, 1990)
Hominidler, insanımsı fizyolojiden araç kullanmaya
elverişli fizyolojiye günümüzden 10 milyon yıl önce geçti.
Homo Habilis (Yetenekli İnsan), 2,5-3 milyon yıl önce;
2 milyon yıl süren Dördüncü Zaman’da ortaya çıktı. Buzul Devri ve Buzul Sonrası
(Pleistosen ve Halosen). Yer: Afrika, Etiyopya (Australopithecus Afrensis, 3,8 milyon yıl önce).
Homo Erectus (Ayağa kalkan İnsan): insan evriminin
başlangıcı. 1,8 milyon yıl önce başladı. (Dinozor Çağı).
Homo
Erectus’tan iki insan (homo) türü
evrimleşti:
Homo Neanderthalensis. (Almanya, Neandarth Bölgesi) ve Homo Sapiens.
Günümüze
ulaşmayı başaran insan türü Homo Sapiens
olarak bilinir, diğer tür(ler) devam edememiştir.
İnsan
türün en eski buluntuları; Fransa’da
Kromagnon (Cro Magnon Mağarası), Endonezya’da Java İnsanı, vb.
Ülkemizde bulunan en eski insan fosilleri:
Denizli Kocabaş köyü,
1,2-1,6 milyon yıl öncesine ait Homo Erectus kafatası, (Prof. Dr. M.
Cihat Alçiçek, 2002)
Trakya’da (İstanbul) Yarımburgaz
Mağarası, 400.000 yıllık geçmişiyle dünyanın en eski yerleşim yerlerinden
biridir. Homo erectus'un Avrupa'ya geçiş rotasındaki yerleşimlerindendir.
Anadolu’da Karain Mağarası
(Antalya, Alt Paleolitik Dönem‘den Roma Dönemi'ne kadar yerleşim görmüştür)
Anadolu'nun
Paleolitik dönemine ait fosil insan kalıntısı bulunan alanları Antalya'da
Karain Mağarası yanında, Beldibi kaya
altı sığınağı, Hatay'da Merdivenli
Mağarası, Kanal Mağarası, İncili Mağara (Büyük Mağara) ve Üçağızlı Mağarası'dır. (Şenyürek, 1949;
Şenyürek ve Bostancı, 1956, Bostancı, 1963, 1971, 1973; Güleç vd. 2007)
Karadeniz’de tespit edilen en eski
yerleşimler:
Samsun İlinde Dündartepe
ve Tekkeköy.
İsmail
Kılıç Kökten 1940 yılında
Samsun-Tekkeköy’de Fındıcak ve Çınarlık vadilerindeki volkanik karakterli
arazide 2 mağara, 30’dan fazla sığınak ve inler tespit etti. Tahsin ve Nimet Özgüç ile birlikte burada “A.
Mağarası’nda yaptıkları kazıda Mezolitik olduğunu söyledikleri aletler
bulmuşlardır. (Belleten DC/35. 1945, s.361-^00, Lev. 63-74; Türk Tarih Kongresi
III, 1943, s.393)
Karadeniz Ereğlisi'nde İnönü
Mağarası; Karadeniz Bölgesinin
bilinen en eski yerleşim yeri ile Erken Tunç dönemine, Balkan kökenli kavimlere
ve Hitit İmparatorluğuna ait tarihi eserler bulundu. Anadolu'daki en eski ahşap
arkeolojik kalıntılar olması muhtemel bulgular keşfedildi. (Dr. Hamza Ekmen,
2019)
Kastamonu'nun Tahta ve Malak köylerinde (Achelleen ve Mousterien tipte
âletler, E. Bostancı, DTCFD V/2,1952, s.224).
Kastamonu Gölköy Enstitüsü yakınında MÖ. 100.000-10.000 yıllarına
tarihlenen Orta Paleolitik safhaya ait Levalloisien tipte aletler. (M.
Şenyürek, DTCFD 11/2, 1944, s.349-352.)
Trabzon'un Kuzey'inde, Bayburt'un 13 km Güneydoğu'sunda, Çoruh
Irmağı'nın kollarından biri olan Gez Deresi kıyısındaki Gez alanında Achelleen
tipte el baltası, Levalloisien - Mousterien tipte kazıyıcılar ve yonga âletler
bulunmuştur. (N. Gündüzalp, 1979 – 1980)
Ünye’nin Yüceler Köyü
ve Ceviz Deresi sekilerinde
(Achelleen tipte el baltası). İsmail Kılıç Kökten,
DTCFD XX/3-4, 1962, s.275.
Ünye-Tozkoparan mevkii, MÖ. 40.000-12/10.000 yılları arasına tarihlenen Üst Paleolitik Safhaya ait buluntular İ. K. Kökten tarafından yapılan sondaj sonucunda ele geçmiştir. Aynı yerleşmede Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı buluntuları da görülmüştür.
Ünye
ve Karadeniz’de Arkeolojik Bulgular
Yazımızın
başlangıcında Karadeniz Bölgesinin ülkemizin Eski Çağ Tarihi ve Arkeolojisi
yönünden en az araştırılan bölgelerinden biri olduğunu söylemiştik. Bunda
bölgenin dağlık bir yapıya sahip olması ve yağışlı iklim yapısı en önemli
etkendir. Sahile bakan toprakların neredeyse tümü yeşil bitki örtüsüyle
kaplıdır.
Yine de
bölgede bilimsel diyebileceğimiz çalışmalar, yabancı gezginler aracılığıyla da
olsa 1800'lü yıllarda başlamıştır.
Karadeniz’de
Alt Paleolitik Dönem Buluntuları
13.
Yüzyıldan itibaren seyyah ve araştırmacıların ilgi alanı olan Karadeniz
Bölgesinin en eski tarihi günümüzden bir milyon yıl öncesine (Alt Paleolitik
Dönem) kadar gitmektedir.
İnsan
türünün ilk yerleşim alanı mağaralardır.
Bu döneme
denk düşen aletler (üretim araçları)
bölgede üç yerde ele geçmiştir: Kastamonu, Ünye ve
Trabzon.
1 - 1951
yılında Kastamonu'nun Tahta ve Malak köylerinde (Achelleen ve Mousterien tipte
âletler).
2 - 1960 yılında İsmail Kılıç KÖKTEN
tarafından Ünye'nin Yüceler Köyü Cevizdere'si sekilerinde (Achelleen tipte el
baltası).
3 - 1979 -
1980 yıllarında Trabzon'un Kuzey'inde, Bayburt'un 13 km Güneydoğu'sunda, Çoruh
Irmağı'nın kollarından biri olan Gez Deresi kıyısındaki Gez alanında N.
Gündüzalp ve ekibi tarafında Achelleen tipte el baltası, Levalloisien -
Mousterien tipte kazıyıcılar ve yonga âletler bulunmuştur.
Devam
edecek: Karadeniz’de Orta Paleolitik Dönem ve Ünye
Yararlanılan
Kaynaklar:
KÖKTEN,
İsmail Kılıç, Ünye'de eski Taş Devri'ne (Paleolitik) ait yeni
buluntular, 1962
ÖZSAİT,
Mehmet, “Eskiçağ Tarihinde Trabzon ve Çevresi”, Trabzon
Tarihi Sempozyumu, Trabzon, 6 – 8 Kasım 1998, Zorlu Grand Otel – Trabzon 1999
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder