Karadeniz Arkeolojisi – Bizans Dönemi - XII
(Hristiyanlık Üzerine Notlar)
Hristiyan dininin yayılmaya başlaması, öncelikle Anadolu
topraklarında gerçekleşir. Bu yayılımda Karadeniz Bölgesi diğer yayılım
alanları kadar önemli bir yer tutar.
Hristiyanlık Üzerine Notlar
·
Hıristiyanlık
nüfus ve dağılım bakımından dünyanın en
büyük dinidir. Yaklaşık 2,1 milyar
müntesibi vardır.
·
Hıristiyanlar
Tek Tanrıya inanır ve Hıristiyanlık Monoteist bir dindir. Ancak bu
Tanrı’nın üç unsuru vardır: Baba-Oğul ve Kutsal Ruh.
·
Hıristiyanlık
2000 yıl önce Filistin civarında
yaşadığına inanılan İsa Mesih’in öğretileri etrafında şekillenen bir dinsel
gelenektir.
·
İbadetlerini
kilisede yaparlar. Dini liderleri papaz ve rahiptir.
·
Eski
ve Yeni Ahit’ten oluşan kutsal
kitaplara iman ederler.
·
Hıristiyanlar
İsa’nın Tanah’ta geleceği müjdelenen
Mesih olduğuna inanırlar.[1]
·
İsa Tanrı’nın oğludur ve insanlığı aslî günahtan kurtarmak üzere gönderilmiştir.
·
Çarmıh ve Diriliş en
önemli iki kavramdır. Çarmıhta hayatı sona eren İsa ölümünün üçüncü gününde
dirilmiştir.
·
Çarmıha gerilen İsa figürü Batı Kiliselerinin temel simgesiyken, Doğu
(Ortodoks) kiliselerinde çok daha az görülür. Bunun sebebi, Doğu’da İsa’yı
güçlü bir motif ve yaratıcı olarak görme / gösterme isteğidir.
·
Paskalya
(Easter) ve Noel (Chrismas) gibi bayramları Hristiyan Batı’nın kültürel
hayatında ve takviminde son derece önemlidir.[2]
·
Paskalya, İsa'nın çarmıha gerildikten sonra 3. günde dirilişinin
yıldönümüdür. Doğu ve Batı kiliseleri arasında farklılıklar olmakla beraber,
Paskalya dönemi yaklaşık olarak mart sonundan nisan sonuna kadar olan dönemdir.
Her sene sabit bir tarihte gerçekleşmeyen ve dünya kiliselerinin çoğunda pazar
günü kutlanan Paskalya Günü ise, Diriliş Bayramı, Diriliş Pazarı ya da Kıyam
Yortusu olarak da adlandırılır.
·
Noel (Chrismas) ise, 25 Aralık tarihinde İsa'nın doğumunun
kutlandığı bir Hristiyan bayramıdır. Doğuş
Bayramı, Kutsal Doğuş, Milat Yortusu olarak da bilinmektedir.
Hristiyanların Kutsal Kitabı İncil
İncil, İsa'nın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini
anlatan bir biyografidir. Matta, Markos,
Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan ve yazarlarının adlarıyla anılan
dört İncil, "kanonik İnciller" olarak kabul edilir ve Yeni Ahit'in
(Ahd-i Cedit/Yeni Antlaşma) ilk dört bölümünü teşkil eder.
İsa’nın yaşamı hakkında en temel kaynak İncil’dir.
İncil sözcüğü Türkçe’ye Arapça’dan geçmiştir. Kelimenin kökeni
Yunanca “euangelion” (iyi haber,
müjde) sözcüğünden gelir. Latincesi, evangelium’dur.
İngilizce gospel (Good-spel)
biçimindedir.
Yeni Ahit 27 kitapçıktan oluşur. İnciller, İsa'nın yaşamını
anlatan Yeni Ahit’te ilk dört kitapçıktır. Sonraki kitapçıkların büyük bir
bölümü İsa'nın öğrencilerinin (elçilerinin) kiliselere yazdığı mektuplardan
oluşur ve “Resullerin İşleri” adıyla
bilinir.
Yeni Ahit’teki İncillerin kabulü, Hristiyan ilahiyatçı Aziz Augustinus'un otoritesiyle 381
yılında toplanan Roma Konsili'nde
gerçekleşmiştir. Bu konsilde ilk defa resmi bir şekilde kanonik İncil listesi saptanmış;
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’nın yazdığı 4 İncil kabul edilmiştir.
İznik Konsili ve Papa 14. Leo’nun İlk Yurtdışı Ziyareti
Hristiyanların ilk
Konsil’i, 325 yılında İznik’te toplanan Birinci
İznik Konsili’dir ve aynı zamanda kiliselerin ilk ekümenik konsilidir.
“İlk İznik Konsili, teorik olarak olsa bile Roma
İmparatorluğu'nun her yerindeki kiliselerin temsil edildiği, bütün kilisenin
genel olarak çağrıldığı ve toplandığı ilk girişimdi."[3]
Birinci İznik Konsili tüm Hristiyanları tek çatı altında
toplamayı hedefleyen, tarihin ilk ve en önemli ekümenik (evrensel) konsilidir.
İlk konsül’ün toplandığı 325 yılının 1700. Yıl dönümünde
Katoliklerin lideri Papa 14. Leo’nun
ilk yurtdışı seyahatini toplantının yapıldığı mekân olan İznik’e yapmış olması ne
anlama geliyor?
Geçtiğimiz hafta (27-29 Kasım 2025), Papa 14. Leo'nun ilk yurt
dışı seyahatini İznik'e yapmış olması basında değişik açılardan yansıtıldı.
Bunlardan biri “Hıristiyanlık tarihi açısından önemli bir keşfi dünya sahnesine
sunmak üzere Papa 14. Leo Türkiye’ye geliyor!” biçimindeydi. Gerçekten de İznik
Gölü’nün çekilmesiyle ortaya çıkan Bizans
Kutsal Pederler Bazilikası, Bizans Arkeolojisi açıdan önemi bir olaydı.
Ancak bu bazilikanın, MS 325 yılında düzenlenmiş Birinci İznik Konseyi'nin
yapıldığı yer olduğu tespiti doğru değildir. Arkeolojik açıdan henüz bu tezi
doğrulayacak bulgulara ulaşılamamıştır. Bazilikanın ilk konseyi düzenleyen din
adamlarının anısına inşa edildiği düşüncesi de sadece bir tahmindir.
Yine de Papa 14. Leo’nun, 1. Konsey'in 1700'ncü yıldönümünde İznik’i ziyaret etmesi ve açığa çıkan bazilikaya dikkat çekmesi önemlidir.
Papa’nın İznik ziyaretinin başka anlamı var mıdır?
Bunu anlamak için İznik’in 1700 yıl öncesine bakmak gerekir.
İznik’in Hristiyanlık Tarihi Açısından Önemi
325 yılının tarihsel bağlamı ayrıca dikkat çekicidir. Bu büyük
toplantıyı kararlaştıran ve tertipleyen dinî otoriteler değil, bizzat dünyevi iktidarın
kendisidir. 270-288 yılları arasında doğduğu tahmin edilen Bizans İmparatoru Konstantin, 306'dan itibaren önce Roma
İmparatorudur, 324'ten sonra ise hem Batı Roma'nın hem Bizans'ın tek hâkimidir.
O yıl itibarıyla kendisini açık biçimde Hristiyan olarak tanımlamaktadır.
Çünkü imparatorluk topraklarında Hristiyanlık hızla büyüyüp
gelişen dindir ve imparatorluğun resmi dini de Hristiyanlık olacaktır. Üstelik
o dönemde Hristiyanlar arasında henüz ayrılık gayrılık yoktur. 325’te İznik’te
toplanan 1. Konsil, Hristiyan dünyasındaki ayrılıklardan
önceki ilk ve tek konsüldür.
Konsil iki temel konuya açıklık getirir. İlki, uzun süren
tartışmaların ardından Paskalya Yortusu'nun
ortak bir tarihte; Mart sonu - Nisan ayı başında kutlanmasıydı. Böylece en
önemli Hristiyan bayramı, tüm dünyada aynı gün kutlanmaya başladı.
İkinci başlık, İsa Peygamber'in kimliğine dair anlayışın
netleştirilmesiydi. Yeni Ahit'in kendisinde bile bu konuda farklı bakışlar vardı.
1. Konsil sonrası Mesih'e "Tanrı"
denebilecekti; hem de Hristiyanların "Baba Tanrı" için kullandıkları
anlamda. Bu yorum bugün tüm Hristiyan geleneklerinde geçerliliğini koruyor.
İnanç metninde İsa Peygamber için "gerçek Tanrı'dan gerçek Tanrı,
doğurulmuş, yaratılmamış, Baba ile aynı özden" ifadeleri yer alıyor.
Konsilin toplandığı dönemde Hristiyanlarda büyük ölçüde "inanç birliği" söz konusuydu.
Kiliseler arasındaki ayrışmalar daha sonraki yüzyıllarda ortaya çıktı.
Paderbornlu Katolik teolog Christian Stoll,
DW'ye yaptığı değerlendirmede şöyle diyor: "İznik, antik çağda kiliseyi
yönlendiren tüm yetkili isimlerin, imparatorun başkanlığında bir araya geldiği
tek konsildi."[4]
Konsilin 325 yılında tam olarak nerede toplandığı ise hâlâ
kesin olarak bilinmiyor. İznik'te ayakta kalan yaklaşık bir düzine eski kilise
kalıntısının hiçbiri büyük olasılıkla toplantı yeri değil. Bazı arkeologlara
göre toplantı salonu, depremler nedeniyle bugün gölün altında kalmış olabilir.
Burada yalnızca birkaç mezar taşı ve kısmi kalıntılar görülebiliyor.[5]
O halde Papa’nın İznik ziyaretini nasıl değerlendirmek gerekir?
1700 yıl önce Bizans İmparatoru Konstantin’in İznik’teki
beklentisiyle Papa’nın ziyaretinin benzer kaygılar içerdiğimi söyleyebiliriz.
Papa 14. Leo, kiliseler arasındaki birlik arayışında (ekümenizm) yeni bir atılım gerçekleştirmek amacındadır. Ancak bu girişim, Katoliklerin lideri Papa 14. Leo ile Türkiye’deki Ortodoks kiliseleri temsilcisi Bartholomeos'un İznik'te buluşmasına ve diğer kilise temsilcilerinin katılımına rağmen yeterli olmadı.
Vatikan ile Rus Ortodoks Kilisesi arasındaki çelişki azalmak
yerine daha da arttı. Rusya Devlet
Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya karşı sürdürdüğü savaşı defalarca kutsayan
Moskova Patriği Kirill’in, Papa’nın
bu yeni girişimine olumlu cevap vermesi zaten beklenemezdi.
Papa’nın Türkiye’den sonraki
durağı, Ortadoğu’da en yoğun Hristiyan nüfusa sahip ülke olan Lübnan’dı. Burada
karşılanış biçimi, işlerin hiç te Türkiye’deki gibi “kolay” olmadığını
gösteriyordu. Papa 14. Leo, Beyrut'un güneyindeki Dâhiye bölgesinde, ellerinde
eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın fotoğrafları ve Hizbullah
bayrakları ile karşılandı. Öte yandan İsrail bu ziyaretten hoşnut olmayacaktı. Papa 14. Leo, Beyrut'un güneyindeki Dâhiye
bölgesinde, ellerinde eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın
fotoğrafları ve Hizbullah bayrakları ile karşılandı. Öte yandan İsrail bu
ziyaretten hoşnut olmayacaktı. 27 Kasım
2024'te Beyrut ile Tel Aviv arasında sağlanan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail
ateşkesi binlerce kez ihlal etmişti. Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre Papa’nın
ziyaretinden iki gün önce de İsrail’e ait bir savaş uçağı, Alma Şaab bölgesine
saldırı gerçekleştirdi.[6]
Sonuç olarak Osmanlı’nın
ve Atatürk’ün izin vermediği ekümenik ayinler, Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’un katılımıyla İznik’te
gerçekleşti. Papa 14. Leo’nun
ziyareti, Lozan Anlaşması’na aykırı bulundu ve siyasi olduğu iddia edildi.
Üstelik 1. Konsil’in 1700.
yıldönümüne denk gelmesi ülkemizde oldukça yoğun tartışıldı.
Devam Edecek: Hz. İsa’dan kaynaklar nasıl bahsediyor?
Kaynaklar:
Batuk, Cengiz. 2020, Ders Notları, OMÜ İlahiyat Fakültesi.
DW,
Deutsche Welle, Almanya'dan yayın yapan bir medya kuruluşu.
Mehr Haber Ajansı, 29.11.2025





