Karadeniz Arkeolojisi-Ünye Kalesi Kaya Mezarları
Sadece Ünye’nin değil, Karadeniz kıyı kesimi kaya mezarlarının
en ihtişamlılarından biri, Ünye Kalesi
girişindeki anıtsal kaya mezarıdır. Kale’nin 1 Nolu Kaya Mezarı olarak değerlendirilen bu mezardan başka, güney
cephesinde 2 Nolu Kaya Mezarı bulunmaktadır.
Bu iki kaya mezarından başka kalede kayaların eteklerine ve zemine oyulmuş çok
sayıda mezar mevcuttur. Sanduka biçiminde oyulan bu mezarların çokluğu, kalenin
kutsal alan seçildiği ve bazı dönemlerde
nekropol (ölüler şehri) olarak
kullanıldığı düşüncesini doğurmaktadır. Antik Çağ’dan bu yana daha çok askeri amaçla kullanılan ve Osmanlı
Dönemi dâhil her dönem kesintisiz yerleşim gören Ünye Kalesi’nin hangi dönem
nekropol gibi kullanıldığı bilinmemektedir.
Bu nedenle önce Ünye Kalesi’ni, ardından kayalara oyulmuş çok
sayıda mezarın gizemini ve son olarak da kale girişindeki anıtsal mezarı ele
alacağız.
Ünye Kalesi
Ordu Kurul Kalesi'nde, 2010 yılında arkeolojik kazı
çalışmaları başlatılırken, Ünye Kalesi için şunları demiştik:
Ünye Kalesi üç medeniyete ev sahipliği yapmış, Karadeniz'in
sahip olduğu en önemli tarih miraslarından biridir. Bugün Ordu Kurul Kayalığı'nda,
Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. S. Yücel Şenyurt başkanlığında
bir kazı başlatılmaktadır. Ordu Kurul
Kayası'nda yapılan bu arkeolojik kazı, umarız Ünye Kalesi için de bir örnek
oluşturur. Aksi halde bu önemli tarih mirası, sıradan bir gezi durağı olmaktan
öte gidemez.
Kurul Kazısı’ndan dört yıl önce, bölgemizde arkeolojik yüzey
araştırması yapan İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Özsait, Ünye Kalesi için raporunda şöyle diyordu:
“Ünye’nin günümüze gelen en önemli eserlerinden biri olan Ünye
Kalesi (Çaleoğlu Kalesi) ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bugün Ünye-Niksar karayolunun
7. kilometresinde yer alan Ünye Kalesi, ova yüzeyinden 200 m. Kadar yükseklikte,
yaklaşık 300 m. çapında bir kayalığın üzerine kurulmuştur. Ünye Kalesi’nin biri
anıtsal sayılabilecek iki kapısı vardır. Kalenin hemen her tarafında teras
duvarlarının izleri ve sur kalıntıları görülmektedir. Kalede büyüklü küçüklü yedi
sarnıç bulunmaktadır. İki tane de bir tünel şeklinde, basamaklı, yaklaşık 45 derecelik
bir açıyla kalenin derinliklerine inen su menfezi vardır.”[1]
Su menfezleriyle
ilgili olarak Özsait: “Bizim suyla ilgili olduğunu düşündüğümüz bu yapılar,
M.Ö. 301–63 yılları arasında Karadeniz Bölgesi’nde egemen olan, Anadolu
unsurlarının yanı sıra Pers kökenli Pontos Krallığı toprakları üzerinde yaygın
olarak görülmektedir.” demektedir. İki önemli kaya mezarına değinen Özsait kalenin kuruluşuyla ilgili şu
bilgileri not düşer:
“Bildiğimiz kadarıyla, Ünye
Kalesi’nin hangi tarihte yapıldığı hususunda kesin bir belge bulunamamıştır.
M.Ö. III. yüzyılın ikinci yarısında, Pontos Krallığı’nın güçlü olduğu II.
Mithradates (M.Ö. 250–220) zamanında kurulduğu sanılmaktadır. Bununla birlikte,
henüz bu görüşü destekleyecek herhangi bir epigrafik belge bulunamamıştır.”[2]
Ünye Kalesi Kaya Mezarları
Ünye Kalesi’nde iki önemli kaya mezarı dışında, kayaların yan
duvarlarına ve zemine oyulmuş çok sayıda kaya mezarı mevcuttur. Kalede kaya
mezarları olduğunu biliyorduk ancak bu kadar fazla olduklarını fark etmemiştik.
Değerli hocamız Prof. Dr. Mehmet Özsait
ve ekibiyle yüzey araştırması yaparken, çok sayıda kayalara oyulmuş mezar
olduğunu gördük.
İki yıl sonra, 2008’de kalede yapılan yüzey temizliği
sırasında bu mezarların çoğu, içinde kemiklerle birlikte açığı çıktı.[3]
Bu kadar çok sayıda mezarın bir arada bulunması, kalenin bir
dönem kutsal alan olarak kullanıldığını ve nekropol (ölüler şehri) olduğunu
göstermektedir. Özellikle Geç Roma (Bizans) döneminde inşa edildiğini tahmin
ettiğimiz, kesme taştan yapılan bir şapeli zemin ve çevresinde çok sayıda kaya
mezarı bulunmaktadır. Kalenin orta kısmında yer alan şapel, daha çok kilise
olarak adlandırılmaktadır. Çöken taban kısmında, irili ufaklı kayalık zemine
oyulmuş mezarlar bulunmaktadır. Bu mezarlar muhtemelen şapelin inşasından
önceye aittir. Şapelin güney kısmı heyelana uğradığı için, taban ve tavan
çökmüş durumdadır. Bu mezarlar bir ihtimal o zaman açığa çıkmış olabilir.
Şapele giden patika yolun kenarındaki kayalık bölgenin eteklerinde ise, kayaya oyulmuş
çok sayıda mezar açığa çıkarılmıştır. Buradaki mezarların, şapelle ilgili olma
ihtimali bulunmaktadır.
Anladığımız kadarıyla, geçmişte kutsal alan olması mezarların burada toplanmasını sağlamış ve bir
şapelle birlikte mezar yoğunluğu artmıştır. Düzgün kesme taş kullanılan şapelin
inşası Geç Roma Dönemine (Bizans) ait olmalıdır.
Kayalık zemine oyulmuş mezarların yoğunlaştığı alanlardan biri,
kalenin tünel şeklindeki basamaklı sarnıçlar üzerindedir. 2008’deki yüzey
temizliği sırasında bu mezarlardan çok sayıda kemik çıkarılmıştır. ÜTAG olarak
kaleyi ziyaret ettiğimizde mezarlarda hala kemik olduğunu görüp, “buradan
aldığınız kemikleri ne yaptınız?” diye sormuştuk.[4]
Bir kısmı Trabzon’a gönderilmiş. O zamanlar Ünye’nin bağlı
olduğu Taşınmaz Kültür Varlıkları Kurulu Trabzon’daydı. Kalan kemikleri topluca
bir yere gömdüklerini söylediler.
Kaya mezarda toprakla temas etmeyen kemikler zamana karşı
direnmiş, günümüze değin dağılmadan gelebilmişlerdi. Hepsinin tek tek
incelenmesi gerekirdi. Hangi döneme aittiler, genetik yapıları neydi, kimlere
aitti?
Sorularımız yanıtsız kaldı, asla ne olduklarını öğrenemedik.
Ünye Kalesi'ndeki kaya
mezarlarından ikisi anıtsal niteliktedir.
Bunlardan biri 1 numara
ile işaretlidir, kale girişinin sol kısmındadır. Bu mezar, zeminden yaklaşık 8-10 metre yükseklikte, kayanın
eteğine düzgün bir şekilde oyulmuştur. Yunan tapınakları tarzındaki mezarın
üçgen alınlığında (pediment), kartal
ve aslan kabartmaları bulunmaktadır.
Mezara ulaşım kayalara oyulmuş bir merdivenle sağlanıyor olmalı ki, bu alan çöktüğü
için ulaşım sağlanamamaktadır. Bu nedenle mezarın daha az tahrip gördüğü
düşünülmektedir. (Bir sonraki bölümde anlatılacaktır.)
2 Nolu Kaya Mezarı
İki numaralı kaya mezarı kalenin Güney cephesindedir. Yerden
yaklaşık 3 metre yüksekliktedir. 2 metre ebadında kare girişi bulunan mezarın
giriş açıklığı ve iç kısmı büyük ölçüde tahrip görmüştür. 1 Nolu kaya mezarıyla
aralarında yaklaşık 50 metre vardır.
Güneye bakan mezarın giriş açıklığı ve iç kısmı çok fazla
tahrip olmuştur. 200x210 cm.’lik açıklıkla girilen mezar odasının 3 tarafını
çevreleyen 2 kademeli sekiler yer almaktayken, bu sekilerin çoğu kısmı
kırılarak tahrip edilmiştir. 2 kademeli sekinin korunabilmiş ölçülerine göre 1.
sekinin yerden yüksekliği 20 cm. 2. sekinin yüksekliği ise 5 cm’dir. İç kısmı
çok fazla tahrip olmuştur. 2 nolu mezarın ön kısmında olasılıkla sonraki
dönemlerde örülmüş bir duvar kalıntısı vardır. Burası geç dönemlerde gözetleme
kulesi olarak kullanılmış olmalıdır.[5]
Kaledeki Basit Mezarlar
Kaledeki diğer mezarlar sanduka (küvet) biçiminde, kayalık
zemine yahut kaya eteklerine oyulmuştur. Her biri yüzey araştırması ve yüzey
temizliği sırasında ortaya çıkarılmıştır. Kalenin kuzeybatı kesimi oldukça sarptır
ve yoğun bitki örtüsüyle kaplıdır. Bu kısımda henüz bir tespit yapılamadığından
kaleye ilişkin elemanlar ve varsa mezarlar bilinmemektedir. Zaten bilinen
elemanlarla yahut kaya mezarlarıyla ilgili şimdiye değin ciddi bir araştırma
yapılmamıştır.
2008’deki temizlik sonrası olduğu gibi bırakılan bu mezarlar,
aradan uzun zaman geçmemesine rağmen hasarlanmış, bir kısmı tanınmayacak hale
gelmiştir.
Devam Edecek: Ünye
Kalesi 1 Nolu Kaya Mezarı
Kaynaklar:
Özsait, Mehmet. 2007, Arkeolojik Verilerin Işığı altında
Ünye, 25. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 2. Cilt, Kültür ve Turizm Bakanlığı
Yanmaz, Kumandaş Hacer. (2018). Ordu İli Ünye İlçesi Kaya Mezarları, Avrasya
Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 5(5), s.113-115.
ÜTAG- Ünye Tarih Araştırma Grubu, “Karadeniz’in Kayıp Tarihi”, 23.12.2014, Ünye Kent,
[1] Özsait,
2007, s.296
[2] Özsait,
2007, s.297
[3] Kale ile
ilgili önemli ilk faaliyet, 2008 yılında yapılan bir yüzey temizliğidir.
Temizlik sırasında onlarca kaya mezarı bulundu. Kalenin bir bölümünün değil,
birçok yerin "kutsal alan" olduğu anlaşıldı. Kaleye ait yeni
sarnıçlar, duvar kalıntıları ortaya çıkarıldı. Son dönemde ise, kaleye güvenli
çıkmayı sağlayan merdivenler inşa edildi. Basamaklı su sarnıcı temizlendi, iniş
için raylı sistem kuruldu.
[4]
ÜTAG-Ünye Tarih Araştırma Grubu; Ünye yerel tarihiyle ilgili bir gruptur. Grup
üyesi Sn. Ahmet Kabayel’le birlikte, yüzey temizliğinin ardından kaleyi ziyaret
ettiğimiz dönem ilişkin bir anekdottur. Ayrıntılı bilgi için bkz. 23.12.2014,
Ünye Kent, Karadeniz’in Kayıp Tarihi.
[5] Yanmaz,
2018, s. 113