Orta Cami Avlusu II
Ünye Orta Çarşı’da yer alan Orta Yeni Cami, sadece bir ibadet
mekânı değil şehrin merkezi yapılanmasında etkin rol oynayan faktörlerden
biridir. Bu caminin avlusu Ünyelilerin buluşma noktasıdır.
Şehrin orta yerinde ve Büyük Cami ile Saray Camii arasında olduğu
veçhilesiyle “Orta Cami” diye anılırken, 39 Depremi sırasında ağır hasar
aldığından dolayı yeniden imar edildiği gerekçesiyle “Yeni” eklemesi
yapılmıştır.
Yakın geçmişinde Cami avlusu çeşitli etkinliklere sahne oldu.
“Ünye’nin Dünkü Çocukları” adıyla bilinen bir grup Ünyeli tarafından kullanılan
bu mekân, özel günlerde etkinlikler düzenlenen, geçmişte kalan çocuk oyunlarına
yeniden hayat verilen ve milli bayramlara destek olunan bir yer haline geldi.
Caminin duvarına iliştirilen bir uyarı[1]
nedeniyle ele aldığımız konuyu, biraz da avluya renk katan Ünyeliler
cephesinden anlatalım…
Ünye’nin Dünkü Çocukları
Ünye’nin, tarihi bir geçmişi olan sokağı Orta Çarşı’da, Orta Cami
avlusunda oluşmuş, gelişmiş ve 2012 yılında kurumsallaşarak Ünye’nin Dünkü Çocukları
Derneği’ni kurmuşlardı.
Yaşları 40’ın üzerinde, her meslek ve siyasi eğilimden onlarca
Ünyelinin bir araya gelerek oluşturduğu grubun ilk oluşumu “Orta Çarşı
Çocukları” idi.
Dernekleşince Ünye’nin
Dünkü Çocukları adını aldılar.
Dernek başkanı Ünye Şoförler Odası yöneticisi Bekir Şimşek’ti.
Amaçlarını şöyle ifade ediyorlardı:
“Amacımız, geleceği yönetecek
neslimize, öğrendiğimiz, gördüğümüz ve anlamlaştırdığımız kültürün, bir
parçasını anlatmak ve onlar ile paylaşmaktır. Bizler bunu anlatmanın yolunu,
sosyal kişilik statümüzün oluştuğu sokak oyunlarını, kara tahtanın önünde o
kara önlük beyaz yakalıklarımızla aydınlanmayı, bando trampet takımında özel
olmayı, halk oyunlarında birlik ve beraberliği, sportif elit takımında sağlıklı
ve dengeli olmayı, geçmişten gelen bazı kıyafetlerimiz ile tarihimizi vs.
etkinliklerimizde işleyerek göstermeye çalıştık.”
Bu vesileyle Orta Çarşı, Orta Cami avlusunda yapılan
etkinliklerde oynanan ilk oyun olması sebebi ile tentürük (topaç) logo olarak seçildi.
2008 yılı 23 Nisan etkinlikleri tören geçişinde, tek başına
kara önlük ve beyaz yakalık takan ağabeyimiz Bilgin Hasdemir’in davranışı
dernek kostümü, Orta Cami avlusu da açık hava lokali olarak kabul edilir.
Dernek üye sayısı yüzün üzerindedir.
Katılımcılar, sosyal paylaşım sitesi Facebook sayfasında 12 binin
üzerindedir.
Katılımcıların üçte ikisi 11 ila 17 yaş aralığındadır.
Üyelerin siyasi görüşü siyasi yelpazenin tamamını kapsamaktadır.
Parti ilçe başkanları, milletvekili adayları, bürokratlar, esnaf ve sosyal
sınıfın tüm bireyleri bu çatı altında buluşmaktadır.
Ortak payda çocukları geleceğe donanımlı göndermektir.
İşte bu şekilde belirtiyor amaçlarını Ünye’nin Dünkü
Çocukları…
Dernek Tüzüğü 2.maddesi kuruluş amaçlarını özetlemektedir:
“Yöresel değerleri korumak,
unutulmuş sokak oyunları tekrar gün yüzüne çıkarmak, tanıtımını yapmak ve
geleceğe taşıma amacı ile kurulmuştur.”
Kimler Geldi Kimler Geçti
Alparslan Öz, Ahmet Erkan
Birben, Şakir Turhan Kalaycı, Ayhan
Köseoğlu, Sevdiye Öztürk Kayır, Özer Kayır… Bu isimleri her daim faaliyetlerin merkezinde gördük.
Sokağa çıkmanın sakıncalı olduğu Pandemi döneminde bile bu
arkadaşlar Orta Çarşı faaliyetlerini kesintiye uğratmadı.
Amatör çabayla da olsa, büyük işler başardılar Orta Çarşı’da…
Kurdukları halk oyunu
ekibiyle milli bayramları hareketlendirdiler. Katıldıkları yarışmalarda
derece aldılar, birçok kez birincilik kazandılar.
45 yıl sonra yeniden kasa-minder ekibi kuruldu, 19 Mayıs
2012’de Elit Grubu olarak 19 Mayıs
Bayramı’na iştirak ettik. Başta efsane Beden Eğitimi öğretmenimiz Ali Kayadelen vardı.
Tentürük çevirme, pıtık, çember, İstanbul taklası, uzuneşek,
çuval ve yumurta yarışı, yoğurt yeme yarışı, halat yarışı, vb…
Hulusi Sağlam’la, İbrahim
Gürkan’la (Baba Yavaş) Ünye’nin geçmişine yolculuk yaptık. Çarşı
sakinlerinden A. Kadir Dokgöz ile Ünye
Festivali’ne uzandık.
Bu faaliyetler içinde aktif olarak görev yapan
arkadaşlarımızdan birçoğunu maalesef kaybettik. En son kaybımız 30 Ekim 2023’de
sevgili Özer Kayır’la yaşandı.[2]
Her ölüm erken ölümdür diyordu şair Cemal Süreya… Bu gerçekten
erken bir ayrılış oldu bizim için. Yıllar önce annesiyle karşılaşmıştım
Özer’in, henüz ağabeyi Ayhan Kayır
hayattaydı. Kim olduğunu anlatmak için “Oğlum Ayhan’ın arkadaşısındır belki”
demişti... “Ayhan’ı tanırım” demiştim, “ama asıl ağabeyi Ziya sınıf arkadaşımdır.”
Özer en küçükleriydi.
İsmail Torunoğlu ilkokuldan bu yana samimi olduğum
arkadaşımdı. Dostluğumuz baki kaldı, hiçbir dönem eksilmedi. 2022 yılının ilk
günlerinde (3 Ocak) aramızdan ayrıldı. Geride dopdolu bir hayat, eskimeyen
anılar ve dostça bir gülümseme bıraktı. Eşi Firdevs hanımla Orta Çarşı
etkinliklerinin önde gelen isimlerindendi.
Grubun katılımcılarından Yaşar
Karaduman’ı, İrfan Işık
hocamızı, Mahmut Ufuk Mistepe’yi
kaybettik. Orta Çarşı etkinliklerinin olmazsa olmazı Kamil Halıcı’nın aramızdan sessizce ayrılışına tanık olduk. Özer’le
aynı gün, bir başka şehirde Burhan
Köseoğlu hayata veda etti. Elit Grubu’ndan arkadaşımız Abdul Kâfi Keskin, Orta Çarşı kortejine oğlu Fatih’le katılan Oğuz Güven artık aramızda değil. Grubun
oluşmasında ilk teması sağlayanlardan Racih
Tokaç’ı yitireli dokuz yıl oldu. Ünye Grubu fikrinin mimarı Murat Yılmaz aramızdan 17 yıl önce
ayrıldı.
Bu oluşumda emeği bulunan ama adını anmayı unuttuklarımdan
özür diliyorum. Aramızda olmayanların hepsine rahmet diliyorum… Orta Çarşı
mazisinde daima yaşayacaklarını umuyorum.
Dünden Bugüne Orta Çarşı
Orta Çarşı’da cami avlusu kenarına kurulan sahnede Yaşar Abi şiir okuyor; eski aşklarını
anlatıyor şiirinde, Ferhan Şensoy’dan
bahsediyor. Ferhan da sahne almıyor artık, O da veda etti hayata… Sinemacı Ömer Abi eski arabasını yaptırıp film afişleriyle
donatmış, katılıyor etkinliğe. Milli Piyangocu İrfan bağırıyor titrek sesiyle: “Milli Piyango!”
Cami avlusu deyip geçme, bir tarih gizli bu mekânda, Ünye
tarihi.
[1]
Geçtiğimiz hafta ele aldığımız konuya malzeme olan uyarı şöyleydi: “Camiler Allah’ın evleridir. Cami avlusu
ibadet edilen caminin içi hükmündedir. Cami avlusunda cami adabına uygun
olmayan söz ve davranışlardan kaçınılması, sigara
içilmemesi rica olunur.”
[2] İki
bölümlük makalenin yazılma sebebidir sevgili Özer Kayır, tabi bir de hoca efendinin duvara iliştirdiği uyarı
yazısı… Rahmetle kal sevgili Özer, yattığın yer incitmesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder