15 Kasım 2016 Salı

Tozkoparan


Tozkoparan

Cevizdere kıyısında, tarihi bir mağara...
Asıl adı Tozkoparan Kaya Mezarları'ydı.
Elimizde yalnızca bir tanesi kaldı.
Şimdi adı...
Sadece...
Tozkoparan Kaya Mezarı.


ÜYEKENT'TE BİR KÖŞE YAZISI...




Tozkoparan


Cevizdere kıyısında tarihi bir mağara...
Asıl adı Tozkoparan Kaya Mezarları'ydı.
Elimizde yalnızca bir tanesi kaldı.
Şimdi adına sadece...
Tozkoparan Kaya Mezarı.

****
Burada ilk arkeolojik kazı günümüzden tam 72 yıl önce (1944'te) başladı.
Kim başlattı bu çalışmaları?
Ünyeli etnograf ve arkeolog Prof. Dr. İ. Kılıç Kökten...
Cumhuriyet'in ilk yıllarında, savaştan çıkmış yoksul ve yoksun bir Türkiye'de...
Henüz asker çizmelerini ayağından yeni çıkarmış Mustafa Kemal, arazi ayakkabılarını giyerek, arkeolojik kazı yerlerine gidiyor. O zamana kadar yabancı arkeologlar eliyle yürütülen kazı çalışmalarında Türk arkeologların da yer alması gerektiğini düşünen Mustafa Kemal Atatürk'ün isteğiyle ilk Türk arkeolojik kazı çalışmaları 1930 yılında Şevket Aziz KansuHamit Zübeyr KoşayKılıç Kökten ve Arif Müfid Mansel başkanlığında başlatılıyor. Arif Müfid Mansel'in 1930 yılındaki Balabanağa Mescidi kazısı, 1932 yılında Atatürk'ün desteğiyle yapılan Yalova Kaplıcaları kazısı ve 1933 yılındaki Ankara Ahlatlıbel kazısı çalışmaları ilk Türk arkeolojik kazılardan bazılarıdır. Atatürk 1933 yılında Ahlatlıbel kazılarını ziyaret ederek kazı çalışmalarını izlemiştir.

1904'te Ünye'de doğan Kılıç Kökten, ülkemizdeki ilk arkeolojik kazıların başındaki isimlerden biridir. 1936'da başlattığı kazılar Anadolu'nun pek çok bölgesinde Prehistorik Dönem araştırmalarına ışık tutmuştur. Kökten, 1940-1941'de (Prof. Dr. Tahsin Özgüç ve Prof. Dr. Nimet Özgüç'le) Samsun Yöresi'nde (Tekeköy), 1942'de Kars yakınlarında (Susuz) ve daha sonra Ardahan, Çıldır, Kağızman ve Iğdır çevrelerinde, 1944'de Sivas ili Kangal çevresi ve yukarı Kızılırmak bölgesinde ve Ardahan Çıldır Gölü ve Arapçay çevresi ile Bayburt çevresinde, Erbaa'ya kadar Kalkit Çayı Vadisi boyunda, Ünye'den Rize'ye kadar uzanan sahil kıyılarında kazılar yaptı. Ta o yıllarda Cevizdere Havzası'ndan elde edilen bulgular  1962'de Ünye'de Eski Taş Devrine Ait (Paleolotik) Yeni Bulgular başlığıyla makaleye dökülmüştür. Bölgeden elde edilen buluntular, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne gönderildi. Halen o müzede muhafaza edilmektedir. 

****
Günümüze gelirsek...
Maalesef o günden bu güne Cevizdere'de bilimsel bir saha araştırması yapılmadığı gibi, ciddi bir tahribat söz konusudur.

1974'te aramızdan ayrılan bu değerli hemşehrimiz, Prof. Dr. İsmail Kılıç kökten iyi ki bugünleri görmedi.

Yıllar önce arkeolojik çalışmalar yaptığı Cevizdere Havzası bugün talan edilmiş vaziyettedir. Kurulduğu tarihten bu yana, 47 yıldır bölgede üretim yapan çimento fabrikası, saldığı gazlarla çevreye zarar vermiş ve yaptığı hafriyatla dağları, tepeleri oymuştur. Bugün Kılıç  Kökten'in sözünü ettiği mağaralardan, Asarkaya etekleri boyunca uzayıp giden ve tarih öncesi insan barınağı olarak kabul edilen sekilerden hiç biri kalmamıştır. Ardı ardına sökün eden mezbaha, arıtma tesisi ve kömür tevzi depolarıyla talan edilen Cevizdere Havzası'na şu günlerde bir yenisi eklenmek üzeredir...
Çöp Ayrıştırma Tesisi. 
Cevizdere Havzası'na şimdi de Ordu'nu çöpünü yığacağız!

****
Neyse, biz yine konumuza dönelim.

Bilindiği gibi bir kaç yıl önce Ordu Kurul Kalesi'nde muhteşem bir kazı çalışması başlamıştı...
Kazı Grubu başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt, davetimiz üzerine 22 Ekim Cumartesi günü Ünye'ye geldi. Tozkoparan Kaya Mezarı'nda ve Cevizdere Havzası'nda incelemelerde bulundu. Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü  profesörü olan Şenyurt'la birlikte aynı fakültede öğretim üyesi ve Kurul Kazısı görevlisi Dr. Atakan Akçay, Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, Ordu Müzesi Müdürü Neşe Öncül ve Turizm Bürosu Şube Müdürü Mehmet Korgancı da bu ziyarete katıldılar.

Ünye Tarih Araştırma Grubu'nun ve Ünye Belediyesi'nin daveti üzerine gelen heyeti, Ünye Belediyesi Başkan Yardımcısı Emrah Yılmaz, Strateji Geliştirme Müdürü Sibel Cerrahoğlu ve Ünye Tarih Araştırma Grubu üyesi Ahmet Kabayel'le birlikte karşıladık.

Yaptıkları incelemenin ardından bölgede ciddi bir çalışmanın yeniden başlatılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. S. Yücel Şenyurt tüm Karadeniz için gerekli olan bu çalışmanın projelendirilmesi halinde, kendilerinin her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti. (Prof. Dr. Şenyurt, Ordu Kurul Kalesi'nde 2 bin 100 yıllık Ana Tanrıça Heykeli Kibele'yi bulan kazı ekibinin başkanı olarak plaketle ödüllendirilmişti.) 

Cevizdere'ye ilişkin aynı vurguyu, 2006'da Ünye'ye gelerek Tozkoparan'da incelemelerde bulunan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Profesörü Mehmet Özsait de yapmıştı.

Tozkoparan'ın ve Cevizdere Havzası'nın sahip olduğu tarih ve turizm potansiyeline değinen bu değerli bilim adamları, Prof. Dr. İ. Kılıç Kökten'in ardından bölgede ciddi bir çalışmanın yeniden başlatılmasını istiyor.

Üstelik bu defa Ünye Çimento Sanayi de, projeye her türlü desteği vermeye hazır. 

Ne yapacağız?

Cevizdere'nin çöplüğe dönüşmesine izin mi vereceğiz?

Yoksa bu güzide Ünye havzasını tarih ve doğa cenneti mi yapacağız!

Karar senin, canım kardeşim!

16 Kasım 2016 Pazar Ünyekent

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder