Olimpos
Antalya'nın
Faselis antik kentinden bahsetmiştik, komşusu Olimpos'tan söz etmezsek olmaz...
Olimpos ya da Olympos, Antalya'nın
Kumluca yerleşiminde bulunan, Helenistik dönemde kurulmuş bir antik bir
kenttir. MÖ. II. Yüzyıl'da limanlarıyla ünlü Faselis'e saldıran korsanların
egemen olduğu bir şehirken, MÖ. 77'de Roma
egemenliğine girer. Bugüne ulaşan tarihi kalıntıların çoğu bu dönemden
kalmadır.
****
Olympos adı nereden gelmektedir?
Olympos
adının Yunanca bir kelime olup olmadığı, bu adın kaynağı ve anlamı tam olarak
bilinmemektedir. Eski Anadolu dillerinden geldiği ve "yüksek dağ" anlamını taşıdığı bilinmektedir.
Bir
yaklaşıma göre ise, "gökyüzündeki bulutlara kadar uzanan ve tanrıların
yerleştiği bir dağdır." Bu inanışın Yunan mitolojisine Sümerlerden girdiği sanılmaktadır.
Antik
çağda toplam 19 dağ "Olimpos" adını
taşımaktadır. (Eski Yunancada ve bağlı kaynaklarda Olympos.)
Yunanistan'da
Olympos adıyla bilinen dağ, 2
919 m . yüksekliğiyle ülkenin en yüksek dağıdır.
Teselya'da bulunan bu dağ, Eski Yunan mitolojisinde tanrıların oturduğu kabul
edilen kutsal bir yerdir.
Anadolu'da
da Olimpos adı taşıyan bir çok dağ mevcuttur.
Antik
çağda Mysia Olimposu olarak anılan ve Marmara Bölgesi'nin en yüksek zirvesini
oluşturan Bursa Uludağ'ın zirvesi de Olimpos adını taşımaktadır.
Batı
Toroslar'da, Beydağları grubunun içinde yer alan bir dağ da Olimpos adını taşır. Kumluca'da asıl
konumuz olan Olimpos Dağı, Antalya'ya 85,7 km . uzaklıkta olan bir dağdır. Bu dağın sahil
kesiminde yer alan vadide Olimpos Antik
Kent'i bulunmaktadır.
Teke
Yarımadası'nın önemli antik yerleşimlerinden biridir.
Olimpos
sahili, Caretta Caretta kaplumbağalarının
yavrulama alanı olduğundan sit alanı olarak korunmaktadır. Genellikle
üniversite öğrencilerinin ve sırt çantalı turistlerin tercih ettiği bir gezi alanıdır.
Anadolu'nun Lykia bölgesinde, Likya Yolu üzerinde bulunan
antik kent, Antalya körfezinin Batı kıyısında, Faselis'in (Tekirova)
Güney'inde, Çıralı yakınında Deliktaş mevkisindedir. Olimpos Beydağları Millî Parkı sınırları
içinde yer almaktadır.
Olimpos Antik Kenti
Olympos
kentine ait en eski bulgular, bu yerleşimin Helenistik Dönem'de kurulan bir Dor
kolonisi olduğunu göstermektedir. M.Ö. 100'de Likya birliğinin en önemli
şehirlerinden biridir ve Strabon'a
göre "üç oy hakkı"na sahip altı şehrinden birisidir. Lykia birliği
tipinde para bastığı bilinmektedir. Daha sonra korsanların eline geçmiştir.
(Zeniketes dönemi, MÖ. 104-77)
M.Ö.
78'de Roma komutanı Servilius Isauricus
Olympos'u korsanlardan temizleyerek Roma topraklarına katmıştır. Asıl önemini
Roma döneminde kazanmıştır. Gordianus
döneminde para bastırmış, kentin ortasından geçen derenin iki yanına imar
edilen yapılarıyla tanınır.
Olimpos
Kenti, doğal gazların yandığı Çıralı'daki
"Demirci Tanrı" Hephaistos
için inşa edilen açık hava sunaklarıyla ün sahibi olmuştur.
Olimpos
Dağı ile bir başka yükseltinin arasına sıkışmış bir vadide yer alan kentte Roma döneminden kalma çok
sayıda anıtsal mezar, Roma Lahitleri (Antimachos'un Lahdi), tonozlu odalardan
meydana gelen bir nekropol (toplu
mezar), kutsal alanlar, kiliseler, Mozaikli Yapı, Roma Hamamı, Piskoposluk
Sarayı (Episkopeion, MS. 5. - 6. yy.), akropol ve agora (pazar yeri) gibi
kalıntılar mevcuttur. Prof. Ümit Serdaroğlu'nun yaptığı araştırmalarda İon
düzeninde templum in antis planlı bir tapınak belirlenmiştir. Bu tapınağın, bir
heykel kaidesinde yer alan yazıta göre, Marcus
Aurelius döneminde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. (MS. II. yy.) Kentin bazı yerlerinde
arkeolojik kazılar bugün de devam etmektedir. Açığa çıkarılan birçok kalıntı restore
edilmekte ve ziyarete uygun hale getirilmeye çalışılmaktadır.
Ortaçağ'da Olimpos Kenti
MS.
3. yy. sonlarında Olymposlu Methodius
Lykia bölgesinin ilk piskoposu ve önemli bir kutsal kişisidir. MS. 312'de idam
edildiği sanılan Methodius'un erken dönem Hıristiyanlığın kurumsallaşmasında önemli
bir yeri vardır. Orta Çağın başladığı MS. 4. ve 5. yüzyıllarda, bazı yazılı
kaynaklarda Olympos'un önemli bir Hıristiyan şehri olduğu anlaşılmakta, 7. - 9.
yüzyıl Piskoposluk listelerinde de Myra (Demre) Metropolitliğine bağlı bir
merkez olarak anılmaktadır. Bu dönemde kentte ait 12 adet Bizans Kilisesi yer
almaktadır. Sırf bu bulgular bile o dönemde Olympos'un önemli bir kent olduğunu
göstermektedir. MS. 5. ve 6. yüzyıllarda kentte yoğun bir inşa faaliyeti
sürdüğü görülmektedir.
14.
yy sonrasında, Venedik, Ceneviz ve Rodos şövalyelerinin Akdeniz'de etkin olduğu
dönemde Olympos, önemli bir uğrak limanıdır. Ancak Osmanlı döneminde Olimpos'a
dair önemli bir kayda rastlanmamıştır. Osmanlı tarihinde Antalya ve Alanya'nın
Akdeniz'deki önemi yazılı kaynaklarda ve arkeolojik verilerde ortaya
çıkarılmasına rağmen, 15. yüzyılda Osmanlı egemenliğine giren Olimpos'a dair hiçbir
veri bulunmamaktadır. 18. ve 19. yüzyıllar ile 20. yüzyıl başlarında kentin
Yörükler tarafından kışlak olarak kullanıldığı yerel halk tarafından
aktarılmaktadır.
Arkeolojik
verilere dayanarak, Olimpos'ta kentsel faaliyetin 13. yy sonrasında sona erdiği
söylenebilir. Bölgede görülen savaşlar, Arap akınları, deprem ve veba gibi
felaketler Olimpos'un ekonomik ve demografik yapısını olumsuz etkilemiş,
kentsel yerleşim sona ermiştir.
Olimpos'tan Kalanlar
Olympos
kenti, vadinin içinden geçen bir derenin iki yanında kurulmuştur. Dağın
eteğinde bulunan yüksek yerleşim, Olimpos'un akropolü olarak adlandırılsa da bu
oluşumun Orta Çağ'dan kalma bir hisar olduğu anlaşılmaktadır. Tepe üzerindeki
yapı kalıntıları hisar içindeki çok ve tek katlı sivil yapılardır. Tepeden
aşağı bakıldığında dere kenarında kurulu
kentin manzarası seyre değerdir.
Kentin
ortasından geçen derenin poligonal teknikte duvarlarla ıslah edildiği
anlaşılmaktadır. Üzerinde Roma döneminden kalma köprü kalıntıları mevcuttur. Bu
köprülerin payeleri taş örgülü, gövdesi ahşap yapıdadır.
Derenin
güney tarafında görülen kemerli yapı, kentte yer alan birçok bazilikadan biridir.
Bu bölümünde, Olimpos'un tiyatrosu bulunur. Tonozlu paradosları, orkestraya ve
çevreye dağılmış bezemeli mimarisiyle tipik bir Roma Devri tiyatrosudur.
Tiyatro
ile deniz arasında, doğuya doğru, sırasıyla Hellenistik dönem poligonal şehir
duvarları, nehrin kenarındaki Büyük Hamam kalıntıları, Erken Bizans dönemi
bazilikası ve bu bazilika ile organik bağlantısı bulunan küçük hamama ait yapı
öğeleri görülür.
Olimpos
SİT alanı kapsamında olduğu için antik alan ve çevresinde yapılaşma yasaktır.
Konaklama ağaç evlerde yapılır. Burası gezginlerin en önemli durağıdır. Ayrıca
bölge yakınlarındaki Beydağları Olimpos Milli Parkı da dağcılıkla ilgilenenler
için ideal bir bölgedir.
Portakal
ağaçları ile çevrelenmiş bungalov evlerinde konaklama yapılabildiği gibi son
zamanlarda değişik tarzda birçok işletme açılmıştır.
01.08.2018, Ünyekent
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder