Asarkaya’da Bir Pazar Sabahı
Ekim’in son Pazar gününde Asarkaya’ya çıktık.
Uzatmaları oynayan güneşli günlerin sonuncusunu
kaçıramazdık...
Pandemi ortamında, hasta sayısı ve ölümlerin yeniden
tırmanışa geçtiği bir aşamada insan içine dalmak akıllı bir davranış mı?
Çarşı pazar zorunlu ama bu zorunlu değil…
Olsun, dedik…
Kim gider bu ortamda Asarkaya mesire yerine?
Yanılmışız.
****
Otomobille zorlu bir tırmanıştan sonra ulaştık, zirvedeki
mesire alanına….
Tırmanış zorluydu…
Çünkü yolda muazzam bir genişletme çalışması vardı.
Delik deşik olmuştu…
Asfalttı bu yol güya, çoğu kısmı bozuk satha dönüşmüştü.
Benzer çalışma mesire alanında da vardı.
Park yeri genişletilmiş, seyir terası kısmı inşaat alanına
dönmüştü.
****
Mesire alanına ulaştığımızda, şaşkınlığımız arttı.
Park edecek yer bulmakta zorlandık.
Asarkaya’da neredeyse boş masa kalmamıştı.
Pandemiymiş, virüsmüş…
Kimsenin umurunda değil!
Neyse ki açık hava…
Maske takıyoruz.
Mesafeyi koruyoruz.
Kimseyle muhatap olmuyoruz…
Ve oturup pikniğimizi yapıyoruz.
****
Arada dolaşmaya çıktık ama mesafeyi korumayı ihmal etmedik.
Onca doluluğa rağmen, alan geniş…
Pandemi’nin getirdiği eve kapanma tepkisi…
Yahut mevsimin son sıcak günlerini kaçırmama güdüsü…
Ne derseniz deyin, herkes gibi biz de sonbahara tanıklık
ettik.
Sararmış, dökülmüş yapraklar ipek bir halı gibi tüm zemini
kaplamıştı.
Kimi mangal başında açlığını gideriyor, kimi semaverden çay
içiyor.
Çocuklar koşturuyor, salıncaklar dolu…
****
Tıpkı geçen haftaki Çamlık gezimiz gibi, burada da iki şey
dikkatimizi çekti.
Birincisi…
Asarkaya’ya çıkarken gördüğümüz yol çalışmasıydı.
Benzer genişlikte ikinci bir ol açılmaktaydı.
Sanki çift şerit, bölünmüş yol inşa ediyorlar.
Ne gereği var, diyorsun…
Sadece bir mesire ulaşımı için bunca masrafa…
Doğal ortamın tahribine, ağaçlık alanların yok edilmesine
değer mi?
Düne kadar stabilizeydi bu yol, asfalt yapıldı.
Asarkaya ulaşımı için hayli yeterliydi.
Asarkaya’nın otantik yapısına müdahale edilmemeliydi!
İkinci konu seyir
terasıyla ilgili…
Ahşap teras gitmiş, yerine devasa bir beton yığını gelmişti.
Yığının altında iki göz oda, ne amaçla kullanılacağı henüz
belli değil.
Daha neresini yazayım canım efendim!
****
Özdemir Asaf’la bağlıyorum bu haftaki yazımı:
“Bütün
renkler aynı hızla kirleniyordu.
Birinciliği beyaza verdiler.”
28.10.2020, Ünyekent
http://www.unyekent.com/yazi/2006-asarkaya-da-bir-pazar-sabahi.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder