Bir önceki bölüm tarih kronolojisinde, günümüzden yaklaşık
4000 yıl öncesine kadar gitmiştik.
Yani Milattan Önce 2000’li yıllar…
Bu dönem, Geç Kalkolitik Çağın sonunda bakır alaşımlarının
ortaya çıktığı ve tunç (bronz)
üretimine geçildiği dönemdir; “Tunç Çağı”
olarak adlandırılır.
Tunç Çağı, kendi içinde kentleşme,
teknolojik yenilikler, beylikler döneminin ortaya çıkması, ilk krallıklar ve merkezi yönetimlerin oluşması gibi sosyal ve politik gelişmeleri
kapsayan uzun bir süreçtir.
Bu süreci; Eski, Orta ve Geç Tunç çağları olarak üç evrede incelemek gerekir.
200’li yıllar bu sürecin neredeyse son evresidir.
Tunç Çağlarının ilk evresinde (Eski yahut Erken Tunç Çağı) madencilikte
önemli gelişmelerin yaşandığı ve tuncun keşfedildiği aşamadır. Madencilik
yanında sanatta, ticarette ve kentleşmede büyük ilerlemeler kaydedilir.
Eski Tunç Çağı Anadolu’da henüz yazının bilinmediği bir evredir. Çünkü yazı, Orta Tunç Çağında, bir
önceki bölümde sözünü ettiğimiz Asur Ticaret Kolonileri yoluyla Mezopotamya’dan
Anadolu’ya taşınmıştır. Anadolu Uygarlığı yazıyla daha geç tanışmıştır.
Tarihi yazının icadıyla başlatan anlayıştan dolayı bu dönem
(Erken Tunç Çağı) Anadolu’da Tarihöncesi
Çağlardan sayılır.
Diğer bir deyişle, Prehistorya.
Karadeniz Prehistoryası
Bu nedenle ilk yerleşik toplumların ortaya çıktığı Neolitik Dönem yerleşimlerine şimdiye
değin bölgede rastlanmamıştır.
Samsun yöresinde ise, Prehistorik yerleşimlerin en büyük
oranını İlk Tunç Çağı yerleşimleri oluşturmaktadırlar. Samsun bölgesinde
yapılan yüzey araştırmaları sonucunda Alaçam’da 2, Bafra’da 17, Çarşamba’da 3,
Havza’da 17, Ladik’te 10 ve Kavak’ta 8 yerleşme yerinin hemen hemen tümünde,
Samsun’da 8, Vezirköprü’de de 6 yerleşme yerinde kısmen İlk Tunç Çağı
yerleşimlerinin21 varlığı saptanmıştır. (Zeynep
Kızıltan, 1992 “Samsun Bölgesi Yüzey Araştırmaları 1971-1977” Belleten 56: sayfa
235, Ankara
Bu yerleşimler Alaçam
bölgesinde yer alan Sivritepe, Gökçeboğaz Tepe, Bafra bölgesinde yer alan İkiztepe,
Şirlek Tepe, Dede Tepe, Tedigün Tepe, Elmacık Tepe, Tepecik Tepe, Karaşeyh
Tepe, Paşaşeyh Tepe, Hacıbaba Tepesi, Kelbeş Tepe, Azay Tepe, Tepetarla,
Katırdamı Tepecik, Tepecik Tepe, Evrenkuşağı (Ömer Usta Çiftliği); Çarşamba bölgesindeki Tepecik, Kilise
Tepe, Tünbü Tepe; Havza bölgesindeki
Çeş Tepe, Patlanguç Tepe, Dökme Tepe I, Hakim Tepe I, Taşkacaören Tepe, Cin Tepe
I, Şeyh Safi, Ören Tepe, Garcotepe, Kayalı Tepe Bacas Tepe, Çam Tepe, Tepecik,
Cevizbağı Tepesi, Tepecik, Cin Tepe II, Manevra Tepe; Ladik yöresindeki İnkaya, Dedealtı Tepesi, Tombul Tepe, Kale Tepe,
Kümbet Tepe, Kilise Tepe, Devşerkaya Tepesi, Köyiçi Tepesi, Yük Tepe; Kavak bölgesindeki Kale Tepe, Güney
Tepe, Dingilkalecik Tepe, Danabasan Tepesi, Hacıbaba Tepesi, Ay Tepe,
Kaledoruğu Tepesi ; Samsun yöresinde
yer alan Bağ Tepe, Diklim Tepe, Kümbet Tepe, Akalan, Göktepe, Dündar Tepe, Tekkeköy ile Vezirkörü
yöresinde yer alan Höyük Tepe, Dede Tepe, Doğan Tepe, Kurudere, Yağınözü
Çakmak, Çörlen Tepe İlk Tunç Çağı yerleşimleridir.
(Bölgedeki bu tespitlerin tarihi oldukça eskiye dayanır.
Ünyeli arkeolog ve etnograf İ. Kılıç
Kökten’in 1940, 1941 ve 1945 yıllarında yaptığı yüzey araştırmaları; T. Özgüç,
Akok, Burney ve U.B. Alkım’ın araştırmalarına dayanır. Bkz. Kökten; 1941
“Samsun Vilayeti Tekkeköy Civarında Prehistorik Araştırmalar” Ülkü XVIII, Sayı
98: 121-124; Kökten ve T. Özgüç
1940 “Samsun’da Prehistorik Çalışmalar (I)” Ülkü XV, Sayı 89: 413-419; Kökten,
–N. Özgüç- T. Özgüç 1945 “1940 ve 1941 Yılında Türk Tarih Kurumu Adına Yapılan
Samsun Bölgesi Kazıları Hakkında İlk kısa Rapor” Belleten 9/35, Ankara, 361-400)
Eski Tunç I evresinde (yaklaşık M.Ö. 3200/3000- 2700) birçok
bölgede Geç Kalkolitik Çağ’ın geleneklerini sürdüren kültürel bir gelişim söz
konusudur. Coğrafyaya bağlı bölgesel özellikler, mimariyi ve yerel sanatın
gelişimini de etkilemiştir. Dokumacılık, tarım ve hayvancılığın yanında taş
yontuculuğu halen devam etmektedir.
İkiztepe Samsun’un Bafra ilçesi sınırları içerisinde yer
alır. Yerleşim Kızılırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü noktaya yakındır. Olasılık
daha önceki yerleşimler de deniz kıyısındaydı. Yerleşim dört tepe (höyük)
üzerinde kurulmuştur. Tepe II’de Geç
Kalkolitik ve ETÇ III, Tepe III’de ETÇ, OTÇ ve Demir Çağı yerleşimleri vardır.
Kazılar sonucunda yerleşimin Geç Kalkolitik’te (MÖ. 4200)
başlayıp Hellenistik Çağ’a (MÖ. 100) kadar devam ettiği görülmüştür. (Doç. Dr. Davut Yiğitpaşa)
İkiztepe Karadeniz bölgesinin Erken Tunç Çağı kültürünün
anlaşılması için anahtar olmuş bir yerleşmedir. Orta Tunç Çağına tekabül eden
Asur Ticaret Kolonileri evresi, bu yörede Hitit yerleşimi olan Zalpa yahut Zalpava adıyla yazıtlarda adı geçen kenti öne çıkarmaktadır. Bölgede
yerleşimler ya verimli nehirlerin ağızlarında/ kıyılarında ya tarihi doğal ticaret
yolları üzerinde ya da stratejik açıdan önemli noktalarda kurulmuşlardır. Buna
karşın yörede “Zalpa” kenti olarak nitelendirilebilecek bir buluntu elde
edilememiştir.
Hitit ve Asur (Külepe) yazıtlarında sözü edilen Zalpa kenti
neresidir?
İkiztepe’yi oluşturan höyüklere bakarak bu
sorunun cevabı bulunmalıydı.
Ancak İkiztepe kazılarından ele geçen buluntular, şimdiye
değin böyle bir kentin varlığına işaret etmemektedir.
http://www.unyekent.com/k41-canik-dergisi/h18326-unye-tarih-kronolojisi-ve-kent-tarihi-iii.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder