Gazeteci Bilal Çetin
Üniversite son sınıftaydım.
Nasıl olduysa yolumuz bir biçimde kesişmişti O’nunla…
Siyasal’a bağlı Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okuduğu kalmış
aklımda.
O yıllarda başladığı okulu bitirip, deneyimli bir gazeteci
olacaktı.
Birçok ulusal gazetede muhabirlik, köşe yazarlığı ve
temsilcilik görevlerinde bulundu.
Ankara gazeteciliğinin önde gelen isimlerinden biri oldu.
Bilal Çetin, 18 Aralık Pazartesi günü 65 yaşında
hayatını kaybetti.
Bir süredir Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde karaciğer kanseri
tedavisi görüyormuş.
"Cumhuriyet yıllarında birlikte çalışmıştık. Sessiz, sakin ama haberin kokusunu iyi alan bir
gazeteciydi…” diyor Faruk Bildirici,
Bilal Çetin için…
“O da veda etti bizlere…" demiş.
Bilal Çetin Kimdir?
1958 yılında İzmir’in Bergama ilçesinde doğan Çetin, Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksel Okulu’nu bitirdi.
Mesleğe 1979 yılında Türk Haber
Ajansı’nda başlayan Çetin, Rapor, Yeni Asır, Dünya ve Cumhuriyet gazetelerinde
ekonomi muhabirliği yaptı. Yeni Yüzyıl, Yeni Binyıl, Radikal ve Sabah
gazetelerinde Ankara temsilcisi ve köşe yazarı olarak çalışan Çetin, Vatan
gazetesinin kuruluşundan itibaren 12 yıl Ankara temsilcisi olarak çalıştı.
“Hayali
İhracatın Boyutları – Soygun” isimli bir kitabı bulunan Çetin, Çağdaş Gazeteciler
Derneği tarafından verilen “Başarı ödülü” ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2003
yılı Sedat Simavi ödülünün sahibiydi.
Gazeteci Semra Çetin ile evli olan
Bilal Çetin’in bir de kızı vardı.
Epeydir medyada görünmüyordu.
Üzüldüm, sessizce aramızdan
ayrılışına…
Ailesine ve sevenlerine dayanma gücü
diliyorum.
Mekânı cennet, yattığı yer nur içinde
olsun.
Ünye Cumhuriyet Meydanı
Yaklaşık on beş gün önce Başkan Tavlı tarafından Cumhuriyet Meydanı’nın yenilenmeye ihtiyaç duyulduğu belirtildi. “Böyle bir projeyi Büyükşehir Belediyemiz planlamakta. Bundan sonra ki dönem için planlıyorlar. Bu proje meydan bölgesinde ciddi bir rahatlamaya vesile olacak.” dedi.
Aralık ayı olağan belediye meclis
toplantısında Başkan Tavlı, Ünye
Cumhuriyet Meydanı ile ilgili projesinin Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne ait
olacağı vurgulandı.
Meydanın yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hilmi Güler’le istişare ettiklerini, artık
Cumhuriyet Meydan’ında peyzaj olarak kullanılan parke taşlarının kırıldığını,
söküldüğünü, tamir edilse de eski görseline kavuşmadığını söylüyor Sn. Tavlı…
Özetle meydanda artık bir yenilenmeye
ihtiyaç olduğu ileri sürülüyor.
Durum “yenilenme” ile sınırlı değil…
Cumhuriyet Meydanı’na altı otopark olacak yeni bir projenin
planlandığı da açıklanıyor:
“Bundan sonra Cumhuriyet Meydanı’nın
yenilenmesi, altı otopark yapılarak bu bölgenin de rahatlatılmasına vesile
olacak. Böyle bir projeyi Büyükşehir Belediyemiz planlamakta. Bundan sonra ki
dönem için planlıyorlar. Bu proje meydan bölgesinde ciddi bir rahatlamaya
vesile olacak.”
Henüz Ünye Çamlık Mesire Alanı için elinden geleni ardına koymayan
Büyükşehir Belediyesi, bu defa Meydan Projesi ile sahaya çıkıyor.
Henüz belleğimizden silinmedi, bir
önceki BŞB Başkanı döneminde Ünye Çamlığı’nı parsel parsel pazarlamayı
düşünüyorlardı.
Rant projesi Ünyelilerin tepkisine tosladı,
dikey mimariden vaz geçildi. Çam ağaçları yerinde kaldı. Daha mütevazı olan
yatay yapılaşmayla yetinildi.
Son dönem faaliyetleriyle eski projelerin
unutulmadığı, er geç yeniden gündeme geleceğinin sinyalleri verildi. Nasıl mı? Çamlık
girişine “Ordu Büyükşehir Belediyesi
Çamlık Tesisleri” yazan bir beton kapı kondurdular ki, zannedersin Antik
Efes kenti girişi…
Şimdi de altında otopark olan yeni bir
meydan projesiyle gündeme geliyor Sn. Hilmi Güler.
2019 yerel seçimlerinden önce görevden
el çektirilen eski BŞB Eski Başkanı Sn.
Enver Yılmaz’a gelirsek… Duyduk ki 2024 yerel seçimleri için ısınma
turlarına başlamış. Yeniden aday yapılır mı Ordu’dan, bilmiyoruz.
Tek bildiğimiz, bu kesimden kim
gelirse gelsin Ünye için sonuç değişmeyecek!
Ünyeli Bir Hemşerimin Meydan Projesi Manifestosu
Düşüncemi yansıttığı için yinelememek adına değerli hemşerimin iznine sığınarak, sosyal medyada yayınladığı görüşünü buraya aktarıyorum:
“Bugün sosyal medyada yerel bir
gazetenin bir haberini okudum içimde dağ gibi bir endişe belirdi. Büyükşehir
yöneticileri eğer yeniden seçilirler ise ilk olarak meydana yeraltı otoparkı
projesi düşünüyorlarmış. Son zamanlarda yerel yöneticilerin yaptıkları beni
mutlu etmek şöyle dursun ıstıraba sevk ediyor. İçimde şöyle bir his beliriyor
sanırım orada büyük bir rant imkanı var. Kimseyi kanıtsız suçlayamam. Olayın bu
tarafı devletin denetimle görevli yetkililerinin işi. Gerçek gazetecilerin ilgi
alanı... Ben sadece birkaç soru sormak istiyorum:
1) Madem yeraltı otoparkı ihtiyacı
vardı, neden yapılmış olan projeye daha önce dâhil edilmedi, şimdi orayı
yeniden kırıp kazmak israf değil mi?
2) Mevcut alanı olduğu gibi koruyacak
mısınız, yoksa hem daraltıp hem de bütünlüğünü parça pürçek edip dağıtacak
mısınız?
3) Çınarı mevcut alandan ayırıp güya
trafiği rahatlatmak için iç taraftan yol geçirecek misiniz?
4) Mevcut projenizde belki 60 yıl önce
dikilmiş ağaçları yok etmeyecek misiniz?
5) Atatürk parkının karşısındaki alan
hem yeraltı hem yer üstü katlı otopark için gayet uygun hem de yakın iken
meydanı bozmak doğru mudur? Ekonomik midir?
6) Gelişmiş kentler şehrin dokusunu
olabildiği kadar korumaya ve şehrin merkezindeki şehirle özdeş yerleri aynı
tutmaya çalışırken şehirde iyi kalmış iki üç şeyden biri olan meydanı yeniden
şekillendirmeye çalışmak şehre iyilik midir, kötülük müdür?
7) Bu kararı şehrin sakinleri ile
konuşacak projelerinizi insanlarla paylaşacak mısınız, yoksa burnunuzun
doğrultusunda giderek kafanıza göre mi yapacaksınız?
8) Şehir merkezinin öncelikli sorunu
şehre arabasız gelemeyen azınlık beyefendilere otopark yapmak mıdır yoksa
şehrin tamamına trafikten arınmış çok daha geniş meydan ve parklar yapmak
mıdır?
9) En merkezi caddeler olan hükumet ve
belediye caddelerinin kaldırımların bile işgalden koruyamayanlar otopark
yapıldığında koruyacaklar mı? Vatandaş için bir şey değişmeyecek ise
belediyenin otopark gelirinin artmasının halka ne faydası vardır?
10) Şehrin sakinlerinin genel rızasını
almadan karar almanın yerel yönetim felsefesi ile bağı var mıdır?
Neyse şimdilik 10 tane ile sınırlı
tutalım. Çünkü dinlemeye muradı olmayana elli madde sıralasan sivrisinek sazı
muamelesi görür. Benim için hava hoş, emekli olunca memlekete gelince, iki üç
kez sevip sayarım, rahatlar sonra da sittir olup giderim. Daimi olarak
yasayacak Ünyelilere yazık olmaz mı?
Not: Beni bir kez mahcup etmelerini temenni ediyorum, kanaatim odur ki en güzel bir proje bile mevcut olandan daha iyi olmaz. İnşallah böyle bir şeye girişmezler. Öyle bir proje olsun ki bütünlük bozulmasın alan daha çok genişlesin meydan tamamen trafikten arındırılsın ağaçlar proje bitiminde yerlerine yeniden dikilsin sosyal amaçlı bir takım ilaveler ile insanların oturduğu dolaştığı kültürel etkinliklerin yapıldığı çok güzel bir şey olsun. Ama ne kadar hassas olunursa olunsun bu temennilerimin olması çok çok zor. Neredeyse imkânsız üstelik o proje için harcanacak para ile Ünye’ye en az üç otopark yapılır. Şehrin parasına yazık. Gelecek de bir gün gelecek, bakalım nasıl gelecek? Lütfen beni mahcup eder ve vazgeçerler. Teşekkür etmeyen namerttir!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder