14 Ağustos 2018 Salı

Karadeniz'i Sel Vurdu


Karadeniz'i Sel Vurdu


Çarşamba denince akla "Çarşamba'yı sel aldı" türküsü gelir.
Gerçekten de Karadeniz'in ortak kaderidir sel...
Tarih boyunca Yeşilırmak nice canlar aldı.
Sadece Yeşilırmak mı?
Karadeniz'de her yıl sel olur, su taşkınları ve heyelan haberleri duyulur.
Neyse ki 1970'lerde Suat Uğurlu ve Hasan Uğurlu barajlarıyla Yeşilırmak'ın önüne set çekildi, ıslah çalışması adı altında ırmak kıyılarına duvarlar dikildi.
Artık Yeşilırmak'ta insan ve hayvan cesetlerinden söz edilmiyor.
Hem dememiş miydi 1970'te, devrin başbakanı Demirel "Çarşamba'yı artık sel almayacak!" diye...   
Nice'dir Çarşamba'yı sel almıyor-muş!..
Acaba işin aslı öyle mi?

****
Terme'nin de derdi Çarşamba gibi sel ve su taşkınlarıdır.
30-40 yıl öncesine kadar Terme'deki evlerin neredeyse tamamı, iri moloz taşlar üzerine oturtularak inşa edilmişlerdi. Evlerin zemini yerden yükseltiliyor, su evlerin altından akıp gidiyordu. Böylece binalar sel ve taşkınlara karşı korunmuş oluyordu.
Terme'nin ortasından geçen tarihi Termedon Irmağı, zamanla ıslah edildiği için bir ölçüde önlem alınabilmiş, 1970'lerde normal inşaatlar sürecine girilmişti.
Bütün bunlara rağmen sel ve taşkınların önüne tam anlamıyla geçilebilmiş değil. İşte bu yılın başında Terme'den bir haber:
"Terme’de kentin kanayan yaralarından birisi olan ve yağan yağmurlarda kenti çileye dönüştüren sel baskınları için kalıcı bir adım atıldı. DSİ 7. Bölge müdürlüğü tarafından bu yılın başlarında yapılan ihale kapsamında  Terme İlçe Merkezi Taşkın Öteleme Köybucağı Depolama Tesisi İnşaatı çalışmaları hızla devam ediyor. Proje tamamlandığında Terme’de sel ve taşkın sorunu ortadan kalkacak." 
(03.01.2018, Milliyet Gazetesi haberi.)

****
Sel ve su taşkını ayrı şeylerdir.
Sel, dağların dik yamaçlarından düşercesine inen ve bu sırada yolu üzerinde bulunan taşı, toprağı aşağı indiren ve çevresine hasar veren şiddetli akıntılara denir.
Su taşkını ise akarsuların çeşitli sebeplerle yatağından taşarak etrafındaki arazilere, yerleşim yerlerine veya canlılara zarar vermesi olarak tanımlanır.
Örneğin Trakya'daki Meriç nehrine çok su geldiğinde, nehir yatağından taşarak etrafa zarar verir. Bu sadece su taşkınıdır.
Oysa Karadeniz'deki akarsular hem sele hem de su taşkınlarına sebep olur.
Heyelan da cabası...
Sel oluşumunda birim zamanda düşen yağış miktarı kadar, arazinin eğimi de önemlidir.
Bu sel ve taşkınlar Karadeniz'de çevreye, ekili-dikili alanlara zarar vermekle kalmaz, ölümlere de sebebiyet verir.

****
Ünye'ye gelirsek...
Üç önemli akarsuyumuz var.
Batıdan doğuya doğru Akçay, Cüri ve Cevizdere...
Bunlara Tabakhane ve Lahna derelerini de eklersek, sayı beşe çıkar.
Arada birçok küçük akarsuyumuz daha var ama kıymeti harbiyesi yoktur.
Cevizdere, Cüri Deresi ve Akçay, Akkuş'un dağlarından doğar.
Üç akarsuyun da ortak yanı, yukarıya (Akkuş'a) yoğun yağış düşüyorsa, Ünye'ye tek damla yağmur düşmese bile Ünye'de sel ve su taşkınlarına sebep olabiliyor.
Lahna Deresi'nin kayda değer bir sele ve taşkına sebep olduğu söylenemez.
Tabakhane Deresi ise küçük bir dere olmasına rağmen Ünye'nin kabusudur...
Çataltepe'den doğan Tabakhane Deresi, şehrin merkezine yakın bir yerde denize dökülür. 2006 Haziran'ında taşmış ve bütün şehri su basmıştı.
Geçen haftaki yağmurlarda da, Ünye şehir merkezine o gün yağmur yağmamasına rağmen, Tabakhane Deresi'nin suları kabardı, Allah'tan küçük taşkınlarla atlatıldı.  
Ama Cevizdere'deki sel ve taşkınlar maddi hasara sebep oldu. Tonlarca fındık denize döküldü, insanlar mahsur kaldı, yaralananlar oldu, hayvanlar sele kapıldı ve dere üzerindeki köprülerin çoğu yıkıldı.  
Akçay'daki selde ise bir kişi heyelanın altında kaldı, öldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ünye'ye geldi, yıkılan Cevizdere Köprüsü mahallinde incelemelerde bulundu. Meydanda halka hitap etti.
"Yaralar sarılacak, zarar karşılanacak" dedi.
(11 Ağustos 2018, buraya kaydediyoruz!)     

****
Karadeniz'de sel ve taşkınlar neden önlenemiyor?
İki nedene bağlanıyor.
1- Doğa tahribatı,
2- Plansız yapılaşma.
Evet, dere yataklarına inşa edilen konut ve iş yerleri tehlike arz etmektedir. 2012 Temmuz'unda Samsun'da dere yatağına inşa edilen TOKİ konutlarında ve AVM'de dokuz kişi hayatını kaybetmişti. Hakeza İstanbul Alibeyköy'de benzer bir durum yaşandı.
Cevizdere havzasındaki konut, tesis ve depolar tehlike altındadır. Yıllar önce buraya inşa edilmesi planlanan OSB'nin iptal edilmesi isabetli olmuştur. İnşa edilmekte olan çöp tesislerinden de vazgeçilmesi gerekir, çevreye vereceği tahribat sel felaketiyle birleşince faciaya dönüşebilir.     
Yağışların artmasını uzmanlar deniz suyunun ısınmasına bağlıyor.
Denizden soğutma yapan OMV Elektrik Santrali'nin kıyılarımızda su sıcaklığını bir dereceye kadar artırdığı bilinmektedir. Çevre felaketlerinin olanca faturasını OMV'ye kesemezsek de, olumsuz katkılarını görmezden gelemeyiz.
Selin yaralarını sararken, apse ve kangren yapan kısmı görmek zorundayız.   

15.08.2018, Ünyekent


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder