18 Aralık 2019 Çarşamba

Köprünün Korkulukları II


Köprünün Korkulukları II

2019 yılına nasipmiş, Ünye Köprüsü’nün korkuluklarını yenileme işi Aralık ayının ortasında tamamlandı.
Bir buçuk ay aradan sonra Ünye İskelesi’nin sökülen korkulukları geri döndü.
Aynı korkuluklar iskeleye monte ediliyor.
Oysa bu korkuluklar görsel planda, dayanıksız malzemeden üretilmişlerdi.
Daha sağlam korkuluklar bekleniyordu…”
Demiştik.
Biz bunları diyene kadar yarısı monte edilmişti. Diğer kısmı da yazımızın akabinde tamamlandı. Bu hafta başında, onarımı tamamlanan iskele kullanıma açıldı. Ziyaretçilerin akınına uğradı.
Durumu sosyal medyadan öğrendik.
Tanıdık pek çok kişi iskeleden fotoğraflar paylaşmış.
Kimisi beğenmiş, beğenmeyenler de var!

****
Geçen Hafta sorduklarımıza Yanıt Geldi:

İskelesinin onarımını Ordu Büyükşehir Belediyesi üstlenmiş.
Malzeme seçiminin nasıl yapıldığını, kimin yaptığını öğrenemedik.
Vaz geçildiği halde, neden 1,5 ay sonra aynı korkulukların iskeleye konulduğunu da…
(Yanıt, gazetemizin Onursal Yayın Yönetmeni Sayın Musa Özgür Kıroğlu’ndan geldi. Bu vesileyle aramızda güzel bir sohbet gerçekleşti. Kullanılan malzemeyi O da pek beğenmemiş ama monte edilen korkulukların öyle “yaprak gibi” sallanmadığını ifade ettiler. Gerçekten de ertesi gün montesi tamamlanan kısmı kontrol ettiğimizde, sallanmadıklarını gördük.)
Ünye İskelesi’ne Ünyeliler “Köprü” der. İster galatı meşhurdan sayılsın, ister Ünyelilerin farklı çalışan duyarlığına verilsin, her Ünyeli gibi ben de “Köprü” deyişimizi kanıksamış durumdayım, hatta özümsediğimi söyleyebilirim.
Neden başlıkta “Köprü” deyip te, aşağıda “iskele” yazdığıma gelince...
Daha önceki yazılarımda da yer vermiştim, okuyucularım bilir.
Bilmeyenler için hem “köprü” hem de “iskele” tanımını kullanıyorum.
Ki, köprüden kastımızın iskele olduğu anlaşılsın.
Konuyu ayrıca açıklamayı gereksiz bulmuştum, okuyucularım beni bağışlasın...
Bu açıklamayla birlikte her iki deyişin de nazarımızda “kullanılabilir” olduğunu ilan etmiş olalım.
Köprü’nün aslen “Yeni Köprü” olması gerektiği kısmı ise, yaşı 60’ın üzerinde olan Ünyeliler için “özel” bir ayrıntıdır. Yeni kuşağı yormayalım, yaşı 60’ın altındakiler “Eski Köprü”yü bilmez. Yeni Köprü’ye sadece “Köprü” denmesi yeterlidir sanıyorum.
(Bu ayrıntıyı hatırlattığı için “Eski Hamam” dostumuza ekstradan teşekkürler.)
***
İskele’ye ilişkin son saptama:

Meğer ne çok bekleyeni varmış, onarımı biter bitmez ziyaretçi akınına uğradı.
Bunca zamandır iskele kapatılmıştı, bekliyordu ama “kimseden bir ses, soluk çıkmıyor” belirlemesi doğru değilmiş.
Ziyaretçilerden her biri, beğeni yahut eleştirileriyle birlikte geliyor.
Umarız yerel basınımız bu konuda bir anket yahut röportaj yapar. Halk bu konuda ne düşünüyor, hep birlikte öğreniriz.
İskelenin ucundaki deniz feneri(!) halen kaldırılmış değil.
Ne zaman kaldırılacak?
Ayrıca…
Onarım dedik ama “korkuluk” dışında bir yenilemeye denk gelemedik.

Şimdi Sırada Çamlık var…

Çamlık’la ilgili gelişmeleri altı madde halinde sıralamıştık.
İlk sırada Çamlığın “İmara Açılma” işlemi vardı.
İmara açılmasının yanlış olduğunu, derhal düzeltilerek, yeniden “mesire yeri” statüsüne kavuşturulmasından bahsetmiştik.
Aynı konuyu, neredeyse aynı ifadelerle Ünye Kent Konseyi Başkanı Mimar Sayın Sevindik Diktepe Demir ifade etmiş:
Çamlık’ta öncelikli yapılması gerekenin yapılaşma baskısından kurtarılması olduğunu belirtmiş…
Aklın yolu birdir.
Enver Bey döneminde gerçekleşen, Ünye Çamlığı’nı rantiyeye dönüştürme projesi artık sona erdirilmelidir.
Evet, öncelikle şu “imara açma” işlemi iptal edilmelidir.
Aksi halde Sn. Demir’in belirttiği gibi…
"Yapılaşma hakkı geçerli olacaktır.”
Çamlıkla ilgili kim ne derse desin, imar biçimi değişmediği sürece söylenenlerin hiçbir değeri yoktur.
Nokta.

(Bu konuda geçen toplantıda sarf edilen sözler o denli anlaşılır, makul ve mantıklı ki… Her Ünyeli gibi ben de kuşku duydum. Bu kadarına da pes deyip, enine boyuna düşünmeye başladım. Bir Ünyeli olarak Başkan Danışmanı Sn. Asım Suyabatmaz da aynı haleti ruhiye içinde midir, bilemeyiz ama umarız kötü bir sürprizle sarsılmayız!)

Ünye Manyetik Kumu ve Reklamlar

Hülya Avşar’ın tanıttığı bir yatak reklamıyla karşımıza gelen Ünye Kumu vurgusu, Ünye’yi yeniden ulusal plana taşıdı. Bilindiği gibi geçtiğimiz yıllarda bir tanıtım reklamıyla boy göstermişti Ünye…
Adres aynı…
Teşekkürler GENNA Ajans, Teşekkürler Ahmet Selim Tuncer
Daima Ünyeli kalanlara selam ve sevgiyle.


18.12.2019, Ünyekent



11 Aralık 2019 Çarşamba

Köprünün Korkulukları


Köprünün Korkulukları

Bir buçuk ay sonra Ünye İskelesi’nin sökülen korkulukları geri döndü.
Aynı korkuluklar onarımdaki iskeleye monte ediliyor.
Oysa bu korkuluklar görsel planda, dayanıksız malzemeden üretilmişlerdi.
Daha sağlam korkuluklar bekleniyordu…

****
Şimdi şu sorulara cevap bekliyoruz:

Kim üstlendi Ünye iskelesinin onarımını…
Ünye Belediyesi mi?
Malzeme seçimi nasıl yapıldı?
Bu uyduruk korkulukları kim buldu?
Vaz geçildiği halde, neden 1,5 ay sonra aynı korkuluklar iskeleye monte ediliyor?

***  
İskele’ye ilişkin bir saptama ve üç soru daha:

Geçen akşam gidip yerinde gördük. Bir tarafın korkuluğu boydan boya monte edilmiş, diğer tarafa başlanmıştı. Elimizle kontrol ettik, yaprak gibi sallanıyor. İnsan bunu kendi evinin merdivenine korkuluk diye koymaz! Her gün yüzlerce vatandaşın ziyaret ettiği Köprü’ye nasıl monte edilir, anlaşılır gibi değil.
1- “Bu işe Başkan Güler el koysun!” deniyor. Bu iş Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir faaliyet mi ki, BŞB Başkanı Hilmi Güler’e havale ediliyor? Eğer öyleyse, aynı korkuluğu Altınordu İskelesi’nde de görmemiz gerekir, mümkün mü?
2- Neden bu uygulama da, Çamlık’ta olduğu gibi kamuoyuna (en azından bir kesim “akil” insanlara) danışılmıyor?
3- İskelenin ucundaki anlamsız sütun (işlevsiz “fener”) ne zaman kaldırılacak?

Çamlık, Çamlık…

Çamlık, demişken… Büyükşehir yeniden Çamlık Projesini bu defa daha geniş bir katılımla kamuoyuna sundu… Yahut sunar gibi oldu.
Ünyelileri şaşırtacak kadar olumlu bir proje gibi görünüyor.
1- Enver Bey zamanında hazırlanan “İmara Açma” işleminin düzeltilerek, yeniden kamunun hizmetine ayrılmış bir mesire yeri statüsüne kavuşturulacağı,
2- Topraklandırılarak çimlendirileceği, eski ağaçların yerine yeni çam fidanlarının dikileceği,
3- İçeri otomobil alınmayacak, dışarıda otopark sayısı artırılacak,
4- Yürüyüş yolu yapılacak, bir kır kafesi dışında işyerine izin verilmeyecek,
5- Oturma grupları yenilenecek, piknik alanlarını düzenlenecek,
6- Barbekü, mangal işine bu alanda son verilecek…
 
Tümüyle anlaşılır, makul ve mantıklı bir proje…
Son madde (6. Şık); Ünye Kaymakamı Sn. Güney’in talebiyle düzenlenmiş gibi görünse de, şehir merkezine çok yakın bir mesire yeri olması, çok sayıda ziyaretçisi ve yürüyüş yapanları göz önüne aldığımızda yerinde bir karardır.
Umarız bu haliyle, Ünye’ye kötü bir sürpriz yapılmadan Çamlık meselesi çözüme bağlanır. 

Karadeniz Demiryolu Projesi

Yürekten desteklenecek bir proje…
Ama Laz Müteahhitler eliyle güzelim Karadeniz’in sahil şeridini hunharca katleden bir projeye dönüşmezse…
Sahil Yolu Projelerinde gördük; Tirebolu’yu, Piraziz’i, Bulancak’ı ve daha nicelerini duman eden bir projeydi.
Umarız öyle olmaz!
Olmaz, olmaz…
Bu projenin de Ünye Konteyner Limanı gibi “uygulanabilir” olma ihtimali yüzde kaç?
Olsa keşke…
Sahile dokunmadan, doğayı tahrip etmeden!

Ceren Özdemir

Bir kez daha yüreğimiz yandı, utanç duyduk, kahrolduk!
Firari bir psikopat katilin hedefi olması yanında, bu genç kızımız nasıl bir ihmalin kurbanıydı?
Ceren sıradan bir hedef değildi.
Evet, bir psikopat katilin rol modeliydi…
İyice ivme kaydeden kadına şiddetin vardığı son noktada…
Açık bir ihmalin kurbanıydı!


11.12.2019, Ünyekent