Ordu İli
Akkuş İlçesi Yüzey Araştırması
Tarih:
31 Ağustos
2022
Araştırma Ekibi:
Ekip Başkanı Ali Rıza Nal, Arkeolog, Kültür Bakanlığı Ünye Kaymakamlığı Turizm
Bürosu Amiri,
Mihmandar Tahsin
Akkaya, Akkuş Yerel Tarih Araştırma Grubu yöneticisi, yöresel araştırmacı,
müzisyen, şair, basın mensubu.
Doç. Dr.
İlhan Gök,
Gümüşhane Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi.
Ahmet
Derya Varilci,
Arkeolog, Ünye Tarih Araştırma Grubu mensubu.
Ahmet
Soylu,
Eğitimci, Ünye Tarih Kültür ve Doğal Varlıkları Araştırma Derneği Başkanı,
Ahmet
Kabayel,
Ünye Tarih Araştırma Grubu Başkanı ve ÜTKDVA Der. Yönetim Kurulu Üyesi
Bölge sınırları:
Ordu İli-Akkuş ilçesi sınırları içinde daha önce
duyumu alınmış noktalar; Kızılelma (Yenikonak), Tifi Çayı Vadisi, Gökçebayır, Alan
Köyü ve Akkuş-Erbaa sınırındaki Kevgir Kalesi. (Bkz. Akkuş Haritası.)
Amaç:
Belirlenen bölge üzerinde ekip halinde ve
sistematik bir biçimde yürüyerek ve yüzeydekileri gözlemleyerek alan
araştırmaları yapmak, elde edilen verileri toplamak, değerlendirmek.
Hedef:
Tespit edilen zenginliklerin yerinde
değerlendirilmesi için resmi ve yerel kuruluşları harekete geçirmek, elde
edilen veriler ışığında arkeolojik kazıların yapılmasına yönlendirmektir.
Bölgenin doğal zenginliğini ve kültür varlıklarını
tespit ederken, kimi meraklı ellerde talan edilmesinin önüne geçmek, ilgili
makamlar aracılığıyla gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaktır.
Hazırlık
Yüzey araştırması öncesi, 31 Ağustos 2022, 08.30’da Ünye’de buluşma ve Akkuş’a hareket. Akkuş
Kızılelma Köyü yolunda ekibin diğer üyeleriyle buluşma. İlk ziyaret, yol
üzerinde 500 yıllık anıtsal gürgen ağacı ziyareti. (Resim 1)
Yenikonak
(Kızılelma Köyü) Anıtsal Ağaç
500 Yıllık Gürgen ağacı veya literatür adıyla:
Doğu Kayın ağacı (Fagus Orientalis).
Akkuş Nur Lokantası’nda
Mola
Akkuş merkezde 70 senelik bir tarihe sahip olan
Nur lokantasında sabah kahvaltısı. Sahibi rahmetli lokantacı Aziz’in oğlu Yusuf Bilgili’ye teşekkürlerimizle. (Reaim 2)
Akkuş
Kaymakamlığı ve Belediye
Akkuş‘ta arkeolojik yüzey araştırma öncesi kaymakamlığı ve belediyeyi
ziyaret ettik. Kaymakamlıkla gerekli teması gerçekleştirdik ancak Akkuş
Belediye Başkanı Sn. İsa Demirci ile
dışarıda olduğu için görüşme sağlanamadı.
Gökçebayır Antik Yol-Köprü
Kalıntısı
Yöre
halkı tarafından Gavur Köprüsü
olarak adlandırılan kalıntılar,
Akkuş-Niksar Karayolu 16.km.’sinde bulunan Tifi
Çayı kavşağından, Gökçebayır-Yalıköy yolunun yaklaşık 5. km.’sinde
bulunmaktadır. Yolun alt kısmında Tifi Çayı bağlantılı Demircili İlazi dere yatağını dik kesen antik yol-köprü oluşumu; gayri
nizami, üst üste yığılmış iri taş yahut kaya parçalarının, bağlayıcı (harç)
ihtiva etmeyen konumu, Pontus Dönemi veya öncesine ait yol-köprü yapılarına
benzemektedir. Çukurda kalan dere yatağının üst kısmında görülen lokal taşların
yığılımı, jeolojik oluşumdan çok insan eliyle yapılmış bir tahkimatı
andırmaktadır. Geri planda yer alan ve yer yer kesintiye uğrasa da taş dizilimi
itibariyle “antik yol” intibaını veren bu oluşumların gerçek mahiyetini anlamak
için bölgede ciddi bir çalışmaya ihtiyaç vardır.
Yöre halkının “Gavur Köprüsü” biçiminde isimlendirmesi
ve yöreden edinilen bilgiler ışığında eski bir yol oluşumunun kesintili biçimde
ormanlık alana kadar devam ettiği duyumları ve bölgede gözlemlediğimiz lokal
taş dizilimi, karayolunu dik kesen bir antik yolun varlığını göstermektedir.
(Resim 3 ve 4)
Gedikli
Mahallesi Sit Alanı
Gedikli
adı, bölgede askeri komutanlık yapmış olan Gedikli Çavuş’tan gelmektedir. Gedikli Mahallesi
Karakuş Eski Yerleşim Alanı olarak bilinir. Bu alanda bulunan yapı kalıntıları
halk arasında “Gavur Evi” olarak
adlandırılır. Yerleşim kalıntıları, tam olarak Çukurköy Camii boğazı ile
Gedikli köyü Paşael merkez mahalle arasındadır.
Söz konusu bölge sit alanı ilan edilmiştir.
Kayıt sureti şu şekildedir:
Envanter
Adı: ARKEOLOJİK SİT (GEDİKLİ MAHALLESİ)
Envanter
Kodu: TR.SIT.52.031.004
Konum
Bilgileri: Ordu ili, Akkuş ilçesi, Köy: Gedikli Merkez Mahalle, Paşael
Ada:236,
Parsel:2
Koordinatları:
40.7585 , 36.9489
Alanda
yapılan incelemeler sonucu antik kalıntılar bulunduğu bildirilmiştir. Samsun
Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 1. Derece Arkeolojik Sit
Alanı ilan edilmiştir.
Bu
alan, geniş yeşil bir düzlükte, yer yer yükselen tepelerden oluşmaktadır. Alan
üzerinde ve yakın çevresinde yapılaşma bulunmamaktadır. Söz konusu geniş alanın
orta bölümünde yarısı toprağın içinde yer alan kerpiç yapı kalıntıları gözlemlenmiştir.
(Resim 5 ve 6)
Geniş
alanda yer alan tepelerin höyük olma
ihtimali yüksektir.
Gedikli
- Çukurköy sınırında, Çavdar Köyü sınırı arasında kalan Dimil Mevkiinde
gözlenen yükseltinin, büyük bir yerleşime sahip bir höyük olabilir. Ayrıca söz konusu caminin güneydoğu tarafında,
Gürcüoğlu Mevkiinde ve karşı tarafında bulunan dört adet tepede de höyük tipi oluşumlar
bulunmaktadır.
Gedikli
hinterlandında Çukurköy sınırları içinde yer alan Taş Mektebin, Osmanlı
kayıtlarına göre ilk inşa edilen camii yanında Tıngazoğulları tarafından
yapıldığı, bağlantılı bir han bulunduğu ve sekiz asker ile hizmet veren bir
karakolun aynı yerleşimde yer aldığı söylenmektedir. Yörede gavur harmanları ve keşfi yeni yapılmış
olan iki adet mağara bulunmaktadır.
Dünyanın her yerinden gelinip sülük alınan Sülük
Gölü, birçok kişinin boğulmuş olduğu oyulmuş kaya içindeki Aşlı Göl de Çukurköy sınırları içinde
yer almaktır.
Çukurköy
Camii mezarlığında bulunan bir mezar, yörede muamma olarak bilinmekte ve hala
gizemini korumaktadır. Mezarın baş tarafında Osmanlıca 812 yazmaktadır.
Ebatları normalden çok daha büyüktür. (2,5 x 2,5 m.) Yöre halkının yatır olarak
kabul ettiği bu mezarın önemli bir Osmanlı paşasına veya ulemadan bir kişiye
ait olabileceği kanısındayız.
Çukurköy
Camii mevkiinde eski tuğla ve kiremit parçalarına rastlanmıştır. Kiremitlerin
pişirildiği ocaklara ait olduğu sanılan kalıntılar ise yine bu bölgede
bulunmuştur.
Kevgir (Kekir) Kalesi
Tokat
Erbaa sınırları içinde kalan, Akkuş-Alan Mahallesi sınırındaki Kevgir Kalesi
gezimizin son durağı oldu. Tifi Çayı’nın sınırladığı kale Akkuş-Erbaa arasında
yer alır. Ekip arkadaşlarımız tarafından daha önceki yıllarda ziyaret edilmiş
olan Kale’deki gözlemlerimiz, zaman içersinde bu tür tarih-kültür varlıklarının
ne denli tahribe uğradıklarının somut bir göstergesi olmuştur. Pontus döneminde
önemli bir müstahkem mevkii olan kalenin kalıntıları, her geçen yıl defineciler
veya bilinçsiz ziyaretçiler tarafından tahribe uğratıldığı görülmüştür.
Özellikle kaleye tırmanılan girişin bir kısmı büyük bir yıkıma uğramış, zaten
kötü ve çökmüş durumda olan dehlizler inanılmaz ölçüde bozulmuştur.
Karadeniz’in zorlu iklim koşulları yanında bir takım meraklı çevrelerce
oluşturulan bu tahribatın önüne geçilemezse, yakın gelecekte kaleden geriye hiçbir
şey kalmayacaktır. (Resim 7 ve 8)
Kevgir
Kalesi’nin tahribiyla ilgili görüşlerimizi Kültür Bakanlığı Müzeler Genel
Müdürlüğüne resmi bir yazıyla bildirmiş olup bu konuda gerekli düzenlemenin
yapılmasını ve önlem alınmasını talep ettik.
Evinde mola verdiğimiz aile Muzaffer Cerez’e, gezimize eşlik eden Cemil Göncü’ye (şehit babası) ve Kaya Güneş’e teşekkürü borç biliriz.
Harita, Fotoğraflar ve
fotoğraf alt yazıları
Ünyekent,
19.10.2022
https://www.unyekent.com/kose-yazilari/ordu_ili_akkus_ilcesi_yuzey_arastirmasi-3525.html