27 Haziran 2018 Çarşamba

24 Haziran'ın Ardından


24 Haziran'ın Ardından


Türkiye’de yaşayan bir İsviçreliye sormuşlar:
- Ülkenizde yüksek refah seviyesi dururken neden Türkiye’ye yerleştiniz?
- İsviçre’de 5 yıl sonra ne olacağını bilirsiniz, Türkiye’de ise yarın sabah ne olacağını kimse bilmez, burada yaşamak bana heyecan veriyor.

Bu ifadeler, 40 yıl öncesinin “Muz Cumhuriyetleri”nde görülen bir manzarayı işaret etmektedir. Sabah erken kalkanın iktidara sahip olduğu bir Latin Amerika ülkesi veya bir Afrika devleti artık yeryüzünde mevcut değil.
Kaldı ki Türkiye, neden yarın sabah ne olacağının bilinemediği istikrarsız bir ülke olsun?

****
Bu tür endişeler ülkemizde yeni değil...
“Bu kış komünizm gelecek!”
Rahmetli Celal Bayar’ın 1960 ihtilalinden itibaren dillendirdiği bu kabusu unutmak mümkün mü?
Rahmetli “yaşayan tarih” sayılırdı.
Sevr Antlaşması’ndan Lozan’a, Cumhuriyet ilanından 1960 İnkılabı’na…
12 Mart 1971 Muhtırası’ndan, 12 Eylül 1980 Darbesi’ne kadar, her olağanüstü durumda aynı kabusu dile getirdi.

****
12 Eylül 1980 Darbesi’nin Cunta lideri Kenan Evren darbenin ilk bildirisinde:
“Biz bugün bu kürsüde olmasaydık, bu kürsüde konuşan onlar olacaktı.”
Dememiş miydi netekim!
"Onlar!" dediği, sol kesim, komünistler...

****
Korku hep aynı.
“Az daha onlar geliyordu!” derken, "Komünizm"in kalesi saydıkları Sovyetler Birliği bir gecede yıkıldı.
Alnı akıtmalı lider sayesinde Glastnost ve Perestroyka gibi, ne olduğu pek belli olmayan alametlerle göçtü gitti…

****
Bir süre önce laik ve sosyal demokrat kesim (zaten Türkiye’de laik olmayan sosyal demokrat yoktur ama bu vurgu hep yapılır, eksik bırakmayalım dedik) kılık kıyafete takmıştı. Karşılıklı atışmalar, varsa yoksa türban! Şimdilerde taraflar daha sakin. Türbancı kesimin iktidar olmasıyla, devlet olmanın erdemi birleşerek bu tartışmalar hafifledi. Bu defa “İran rejimine doğru mu gidiyoruz?” endişesi başlamıştı.
Şimdi, “Türkiye’nin ekseni kayıyor mu?” sorusundayız. 

****
Endişeye mahal yok…
Devlet erkanı açıkladı: Türkiye’nin ekseninde bir kayma yok. Avrupa Birliği yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. (Bakınız: Devlet Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek.)
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, Başbakan Başdanışmanı İbrahim Kalın ve bazı milletvekilleri, Türkiye'nin dış politika konusundaki görüşlerini anlatmak üzere ABD'ye gitti.
Herkes rahat uyusun.

****
Bu yazıyı 16 Haziran 2010'da "Eksen Kayması" başlığıyla yazmışız, sekiz yıl önce...
Sekiz yılda neler oldu?

"Demokratik Açılım"dan Sur ve Suruç harekatına geçtik.
Parlamenter sistemi terk ettik, yerine iki aşamada başkanlık sistemi getirdik...
Ergenekon, Balyoz davalarımız vardı...
Terörist diye yargılanan genel kurmay başkanlarımız oldu...
Kenan Evren'i de "darbe" yapmaktan dolayı mahkûm ettik!
Bir de beraber yürüdüklerimiz vardı ki...
Bazıları terörist çıktı...
FETÖ dediğimiz haşhaşilerdi bunlar.
İki yıl önce, 15 Temmuz 2016'da bunların darbe girişimine maruz kaldık...
Geçtiğimiz yıl komşu bir ülkeden gelen tehdidi bertaraf ettik, Afrin'e girdik.
Şimdi bir başka komşu ülkede, Kandil dolaylarındayız.
Ve üç gün önce...
Başkanlık Sistemi'nin ilk seçilmiş başkanını...
İlk turda seçtik!

Türkiye'ye yerleşmiş İsviçreli vatandaşımıza yaşattığımız heyecan için mutluyuz!
Her şey kontrol altında!
Herkes rahat uyusun!  


27 Haziran 2018, Ünyekent
http://www.unyekent.com/yazi/304-24-haziranin-ardindan.html