27 Ekim 2021 Çarşamba

Osman İrfan Işık


Osman İrfan Işık

 

 

Hocamdı.

Geçtiğimiz Perşembe kaybettik.

On gün önce ikamet ettiği sitenin önünde kızıyla karşılaşmıştım.

İyi olduğunu söylemişti.

Rutin rahatsızlıkları dışında özel bir durumu yoktu.

 

Sağlıklı günler dileyerek, diplomamı aldığım gün ilk O’nun yanına uğrayacağımı söyledim. Benim gibi O’nun da idealiydi arkeoloji eğitimi almak...

“Arkeoloji eğitimini ben gerçekleştireceğim” demiştim.

İkimiz adına.

 

Altmış yaşımı devirmeme rağmen bir lise öğrencisi gibi sınavlara girdim.

Başardım.

Tüm tercihlerim arkeoloji bölümlerineydi.

İlk tercihim Samsun On Dokuz Mayıs Üniversitesi

Fen Edebiyat Fakültesi

Arkeoloji Bölümü...

 

Şimdi son sınıf öğrencisiyim.

Okulu bitirmeme birkaç ay kaldı...

Hocam aramızdan ayrıldı.

 

O’nun güler yüzünü,

sert bakışlarını,

yargılayan-sorgulayan yanını...

Doyumsuz sohbetlerini özleyeceğim.

Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

 

 

37.10.2021, Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/2716-osman-irfan-isik.html


İrfan Hoca Ünye Kalesi'nde 
SAMDAK ekibine bilgi veriyor., 17.05.2013

İrfan Hoca-SAMDAK 
ve Ünye Kalesi Dehliz Girişi-
17.05.2013

Ordu Kurul Kalesi İrfan hocayla birlikte. 
24.09.2010

Ünye'nin Kayıp Hikayeleri buluşması-
İrfan Işık hocayla-Ünye Müzesi- 08.08.2018

Ünye'nin Kayıp Hikayeleri buluşması-
İrfan Işık hocayla-Ünye Müzesi- 08.08.2018


20 Ekim 2021 Çarşamba

HAVAŞ Sorunu Çözüldü mü?


HAVAŞ Sorunu Çözüldü mü?

 

 

Ordu-Giresun ve Samsun Havalimanlarından HAVAŞ’la Ünye’ye gelen yolcular sorun yaşıyordu.

Giderken bir sorun yok.

Sorun dönüşte...

Günün her saatinde kent merkezinden bu araçlara binip havaalanlarına gidilebiliyor.

Ancak....

Havaalanından HAVAŞ’a binen yolcular kent merkezine bırakılmayıp, otogarda indiriliyor.

Otogarın kapalı olduğu saatlerde, otogara bırakılan yolcular mağduriyet yaşıyor.

Gecenin geç saatlerinden sabahın ilk ışıklarına kadar süren bu mağduriyetin Ünye Sivil Toplum Platformu’nun girişimleriyle çözümlendiğini öğrendik...

Otogarın kapalı olduğu “geç” saatlerde yolcular artık otogar yakınında indirilmeyecek.

Tıpkı “yolcu alma” pozisyonundaki gibi, kent merkezine girilecek.

Yolcular kent merkezinde indirilecek.

 

Sorun Kısmi Olarak Çözülmüş Görünüyor

 

Ancak mağduriyet tümüyle giderilememiştir.

Gecenin ilerleyen saatleri dışında HAVAŞ’ın güzergahı şehir merkezinden geçmiyor.

Çevreyolu tercih edildiği için, yolcular otogarda bırakılıyor.

(Yerel haberden böyle anlaşılıyor.)

Otogara bırakılan yolcular ne yapmak zorunda?

Dolmuş yahut özel araç vasıtasıyla şehre ulaşmaları gerekiyor.

Yani mağduriyet bu kısmıyla devam ediyor.

(Yine bildiğimiz kadarıyla Ordu merkezde böyle bir uygulama yok!)

 

Sorun HAVAŞ’la Sınırlı Değil

 

Benzer durumu bir dönem Samsun’dan yolcu getiren Ordu Birlik otobüslerinde de yaşadık. Alırken sorun yok, bırakırken çevreyolu zorunluluğundan dolayı yolcular otogara bırakılıyordu. Oradan bir başka araçla kent merkezine servis ediyorlardı.

O dönem, bu sütunlarda yazmıştık...

Bildiğimiz kadarıyla şimdi böyle bir sorun yaşanmıyor.

Ordu Birlik dönüşte de kent merkezinden geçiyor.

 

Geçtiğimiz yıllarda yazdığımız benzer bir sorun daha var.

Bu da büyük yolcu otobüsleriyle ilgili...

Gündüz saatlerinde kent merkezine giremedikleri için yolcuları otogarda bırakıyorlar.

Gündüz kent içi trafiği büyük araçları kaldıramayacak durumda...

Buraya kadarını anlamak mümkün.

Gece geç saatlerde ise, otobüslerin kent içinden geçmeleri serbest.

Kent merkezine giriyorlar ve yolcularını indiriyorlar.

Ancak bazı firmalar gece geç saatlerde kent merkezine girmeyip, kimseciklerin olmadığı otogara yolcuları bırakıp gidiyor.

Tamamen keyfi olan bu uygulamayı anlamak mümkün değil.

(Biletleri alırken bu konuda hiç bir uyarıda bulunmadıklarını da belirtmek gerekir.)

 

Pandemi’de Yeni Dönem ve Ulaşım Sorunu

 

Koronovirüs salgınında en çok zorlandığımız konuların başında ulaşım sorunu geliyor. Seyahat özgürlüğümüz sınırlandırılmıştı. Pandemi önlemi olarak, sokağa çıkamadığımız saatler kadar zorlu bir uygulamaydı seyahat sınırlaması.

Yeni dönemde evde kalma zorunluluğu yok, seyahat sınırlaması yok.

Yüz yüze eğitime geçtik.

Virüs vakalarında artış sürse de, günlük ölüm sayıları artsa da, vaka artışlarında dünya üçüncüsü olsak da... Yeniden yasaklar dönemine dönmemiz mümkün görünmüyor.

 

O halde,,,

Sokakta, eğitimde ve seyahatte önlemleri elden bırakmamalıyız.

Seyahat konfor ve kolaylığı, ilgili taşıyıcıların inisiyatifindedir.

Yolculara Pandemi öncesindeki keyfi uygulamaları dayatmak yerine, kolaylık sağlamak zorundalar.

Ordu Büyükşehir Belediyesi’nde ilgili İşletme ve İştirakler Dairesi Başkanıyla bu konuları da görüşmek gerekiyor.

Esenlik dileklerimle.

 

 

20.10.2021, Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/2698-havas-sorunu-cozuldu-mu.html


 

13 Ekim 2021 Çarşamba

Koronavirüs Ünye’de Zirve Yaptı!

 

 

Geçen haftanın özel haberiydi...

2020 yılı aralık ayında ve bu yılın ağustos ayında iki kez 1200’lere kadar yükselen vaka sayısı, geçtiğimiz hafta ilk kez 1322’ye yükselmiş.

Üstelik bu vakalarının önemli bir kısmı ilçedeki 10-14 ve 15-19 yaş aralığındaki gençlerde görülmüş.

Haliyle dikkatler yüz yüze eğitime geçen okullara çevriliyor.

Yani öğrencilere.

Aktif vakaların çoğunluğu aşıya direnç gösteren genç nüfusta yoğunlaşmış... 

Virüsün Ünye’de zirve yapma nedeni böylece belirlenmiş oluyor:

Aşı yaptırmayan gençler!

“Okullara ve öğrencilere dikkat!” denilerek, gençler hedef gösterildi.

 

Aslında bizim kuşağın yaşadığı dönemden bu yana gençliğe yönelik bakış açımızda değişen fazla bir şey yok.

Pandemi’de bir ara 65 yaş üstünü hedef almıştık.

Eğitim yüz yüze değil, online idi.

Yüz yüze eğitime dönünce, 65 yaş üstünü bıraktık...

Gözümüzü orta öğretime diktik!

 

Bir Zamanlar Orta Öğretimde    

 

Bizim ortaokul dönemimizde aşı seansları olurdu.

60’lı yılların ikinci yarısı.

Koridorda tek sıra beklerdik.

Sağlık ekibinin önünde kaynar suya daldırılmış enjektörler.

Kesif bir ispirto (alkol) kokusu...

Korkardık hepimiz. Aşı vurulanlara sorardık: “Çok acıtıyor mu?”

İçimizden önceliği alanlar cesaretlendirirdi biraz...

“Sivri sinek ısırığından biraz daha fazla...”

Kimi kolumuza bir çimdik atar, “anca bu kadar” derdi.

İçimizde kötümser olanlar da vardı.

“Bu aşıyı yaptıranın kolu davul gibi şişmiş ya, n’aber!”

Aradan kaytarıp, aşı yaptırmadan tüyenler...

Marifetmiş gibi bir de anlatanlar çıkardı.

 

Biliyorduk.

Hepimizin sağlığı için vururlardı bu iğneyi...

Şüphemiz yoktu.

Bize soran olmasa da...

Velilerimizin rızası alınmasa da...

“Aşıya direnç” diye bir şey bilmezdik.

Bizim dönemin aşısızlığı, içimizdeki haşarıların uyanıklığından ibaretti.

Hemen hepimiz bu aşının gerekliliğinden emindik.

Velilerimiz dahil.



 

Korono’da Gelinen Son Nokta

 

Geçtiğimiz hafta içinde Ünye Devlet Hastanesi’nde koronavirüs tedavisi gören hasta sayısı 30, yoğun bakımdaki hasta sayısı 20, entübe hasta sayısı ise 7 olarak belirtildi.

Vaka sayısındaki artış, Ünye’de gelinen son noktayı gösteriyordu.

Korono’da zirve demekti bu...

Aktif vakalar genç nüfusta yoğunlaşıyor.

Dolayısıyla faturayı gençlere kesiyoruz.

Mutasyona uğrayan virüsün gençleri de etki alanına alması...

Yüz yüze eğitimin başlamış olması...

Hepsi birer etken.

 

Önlem olarak ne yapıyoruz?

Okullarda alınan önlemler yeterli mi?

Maske, mesafe, hijyen...

Seyreltilmiş sınıflar, bahçe, koridor.,

Kontrolü yeterli mi?

 

Ünye nasılsa, ülkenin diğer yerleri de aynı...

65 yaş üstü çok da önemli değildi.

Ama gençler...

Gençlerimiz.

İşte onlar çok önemli!

 

 

13.10.2021, Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/2680-koronavirus-unye-de-zirve-yapti.html

 




 

6 Ekim 2021 Çarşamba

Kumsalı Korumak


Kumsalı Korumak

 

 

Ünye Çevre Yolu’na çıktığınızda kente dikkatlice bakın...

Sıradan bir Anadolu kasabası göreceksiniz.

Derme çatma beton yapıları, sıvasız evleri ve plansız konumuyla sıradan bir kasaba.

 

Ünye’yi özgün kılan tek özelliğidir sahilimiz.

Karadeniz’deki çarpık yapılaşmadan nasibini alsa da, elimizdeki tek ayırt edici yan kumsalımızdır. Yıllardan bu yana kumsalımızı, sahilimizi koruyalım diye yazmışımdır. Halen yazmaktayım. Her geçen gün ne yazık ki sahillerimiz elden gidiyor. Üstelik “Kıyı Kenar Kanunu”na rağmen... Özel kişilerden kamu kurumuna kadar, birileri tarafından istismar ediliyor.

Kamu adına kıyılarımızı korumakla yükümlü olan kurumların başında belediyeler gelmelidir. Ancak korumak şöyle dursun, bizzat kıyı ihlaline neden olduklarını –üzülerek- görüyoruz.

Örneğin toprak kazanmak amacıyla denizi dolduruyorlar.

Kıyılara müdahale, denizden gelecek bir tehlike söz konusu olduğunda yapılır.

Denizi doldurarak, denizden gelmesi muhtemel bir tehlikeye zemin hazırlamaktayız.

Tıpkı dere yatağını imara açmak gibi tehlikeli bir iştir.

Gün gelir, denizden aldığımızı deniz bizden geri alır.

Öte yandan sahildeki işletmelerin kumsala doğru genişlediğini, beton dökerek sahili işgal ettiklerini görüyoruz.

Sonuç: Ünye’yi Ünye yapan özelliğini kendi ellerimizle yok ediyoruz.

Körfezi öldürüyoruz.

 


Bisiklet Yolu

 

En çok eleştirilen projelerden biriydi.

Tabi arada bir övgü yağdıran da olmuyor değil.

Bisiklet Yolu çağdaşlıktır ama bu şekilde değil.

Mevcut sahil kaldırımını daraltarak, yarısını bisiklet için düzenlemek, işin kolayına kaçmaktır.

Zaten sahilde kaldırım insanlara dar geliyor.

Şimdi tam bir karmaşa yaşanmakta.

Çok geçmez kaldırım kazalarına tanık oluruz.

Yağmurlarla birlikte, sahildeki yaya ve bisikletli trafiği azalsa da, kazalar kaçınılmaz gibi görünüyor.

 


Yeni Kaldırım Düzenlemesi   

 

Sadece sahil tarafındaki kaldırım değil, iç kesimdeki de düzenlendi.

Özellikle Yalı Kahvesi’ni geçince kaldırım iki üç katı genişlemekte...

Eskiden kaldırımın bir bölümüne park edilmekteydi.

Yeni düzenlemeyle birlikte, otomobillerin park etmesi yasaklandı.

Sahil Yolu’nun (asfaltın) iç kesimi park yeri olarak kabul edildi.

Ama eski alışkanlıkla kaldırıma otomobili koyanlar oluyor.

Trafik bazen bu araçlara ceza yazıyor.

Yaya trafiğini engelleyebilecek biçimde park edenler cezayı hak ediyor.

Ancak bu geniş kaldırımın bir kısmı araç park yeri olarak düzenlense...

Park etme sorunu büyük ölçüde ortadan kalkacaktır.

Düzensiz park edenlere de izin verilmemiş olacaktır.

 

Kültür Sarayı

 

İnşaatına yeniden başlandı diye haber çıktı...

Gerçekten de bir kaç direk fazla dikilmiş, sanki inşaat yapılıyor.

Ama gözle görülür bir faaliyet göremedik, yeniden mi durdu?

Devam ediyor da biz mi takip edemiyoruz...

Anlayamadık! 

 

 

06.10.2021, Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/2664-kumsali-korumak.html