Gazze II
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, -7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Abluka altındaki Gazze Şeridinin çitlerini buldozerlerle aşan
ve paramotorlarla İsrail içindeki yerleşim yerlerine giren Hamas’ın silahlı
grupları, 306’sı asker 1400 İsrailliyi öldürdü, 5 bin 132 kişiyi yaraladı…
Akabinde İsrail ordusu onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne
saldırı başlattı.
Saldırıların 17.
gününde yani bugün okul,
hastane, cami ve kiliseler de İsrail’in hedefinde…
İsrail Ordusu sadece bir günde Gazze Şeridi’nde 320 noktayı
vurarak 400 Filistinliyi öldürdü.
Bu saldırılarda çoğu çocuk, 5 binden fazla Filistinli hayatını
kaybetti.
Anadolu Ajansı’na göre İsrail saldırısının 17. gününde Gazze
Şeridi’nde ölenlerin sayısı 5 bin 87’ye, yaralananların sayısı da 15 bin 273’e
yükseldi.
Hayatını kaybedenlerin 2 bin 55’i çocuk, 1119’u kadın.
57 sağlık personeli öldü, 12 hastane ve 32 sağlık merkezi
hizmet dışı kaldı.
18 gazeteci yaşamını yitirdi.
Tüm bu gelişmelerin ortasında, İsrail saldırılarına yeni bir
boyut kazandıran olay şuydu: 10. günün akşamı Gazze’deki Ehli Arab Hastanesi’ni bombalandı.
Bu saldırıda İsrail, 471 kişiyi öldürdü.
10. Günün Akşamı
İsrail saldırılarında 10. günün akşamı gerçekleşen Ehli Arab Hastanesi bombalaması, İsrail saldırılarının niteliğini ortaya koyan en önemli olaydı.
Geçen hafta yazımızı tamamladıktan sonra gerçekleşen bu
bombalama, belki de savaşın en önemli olayı olmaya aday…
Saldırıda çoğu çocuk 471 kişi hayatını kaybetti. Olay
sırasında hastanede sadece hastalar değil, bombardımandan kaçarak binaya
sığınan yüzlerce kişi vardı.
7 Ekim’de Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları
öncülüğündeki Filistinli direniş gruplarının İsrail’e karşı başlattığı “Aksa
Tufanı” operasyona karşılık (daha doğrusu bu eylemler bahane edilerek), İsrail
ordusu “Demir Kılıçlar” operasyonunu
başlatmıştı.
Gazze’ye yağan bombalardan kaçanlar için bir “sığınak”
vazifesi gören El-Ehli Baptist Hastanesi (Ehli
Arab Hastanesi) 17 Ekim akşamı bombalandı.
Sağlık Bakanlığı, saldırıya uğrayan El-Ehli Baptist
Hastanesi’nde 471 Filistinlinin öldüğünü, 314’ten fazla kişinin yaralandığını
açıkladı.
İsrail bu eylemi üstlenmedi, “Hamas yaptı!" diyerek yan
çizdi…
Oysa bombalamayı kimin yaptığı açıktı, netti… Reuters Ajansı,
hastane sözcüsü Eşref El-Kidra’nın olayı “İsrail katliamı” olarak
nitelendirdiğini bildirdi.
İsrail’in ölçü, insaf tanımayan saldırılarının hedefinde bu
defa umulmayan bir mekân vardı.
Okul, hastane, cami ve kiliseler İsrail’in artık hedefindeydi,
Hamas’ın elinde 222 rehine olmasına rağmen vuruyordu…
Üstelik bu olay sonrası İsrail, Gazze şeridinde BM’ye ait Han
Yunus mülteci kampında bulunan ve sivillerin sığındığı bir okulu da vurdu.
Ama Ehli Arab hastanesinin özel bir yeri vardı.
Ehli Arab Hastanesi
1882 yılında kurulan Hastane, Gazze’deki en eski hastanelerden biri.
Ehli Arab yahut diğer adıyla El-Ehli Baptist Hastanesi, Gazze kent
merkezinin güneyindeki Zeytun mahallesinde yer alıyor ve Kudüs Piskoposluğu tarafından yönetiliyor.
Hastane, Gazze’deki en eski sağlık kuruluşlarından biri. Anglikan Kilisesi'nin Kilise Misyoner
Topluluğu (CMS) aracılığıyla 1882’de
kuruldu. ABD merkezli Güneyli Baptist Topluluğunun 1954 ile 1982'de
işlettiği hastanenin yönetimi, daha sonra Filistin Anglikan Piskoposluğuna
devredildi.
İşte bu mekânda İsrail'in 17 Kasım saldırısında en az 471
Filistinli öldürüldü.
El-Ehli Baptist
Hastanesi’ni yöneten Kudüs Piskoposluğu, İsrail'in saldırısını "insanlığa karşı suç" olarak
tanımlayarak uluslararası kamuoyuna böylesi saldırıların tekrarlanmaması için
harekete geçme çağrısı yaptı.
“Lütfen hastanenin, çalışanlarının ve orada barındırılan hasta
ve mültecilerin güvenliği için dua etmeye devam edin. Ve eğer herhangi bir
siyasi etkiniz varsa, lütfen İsrail hükümetinin hastanemizi bombalamasından
vazgeçmesini sağlayın!”
(BİA Haber Merkezi)
İsrail’i bu kadar fütursuzca nasıl saldırabiliyor?
Başta ABD olmak üzere
Batılı ülkelerin desteği mi?
Tüm dünyada halk
toplulukları bu katliamı nefretle kınayıp gösteriler yaparken, hatta Tel Aviv
sokaklarında İsrailli Yahudilerin bile İsrail saldırılarını protesto ettiği
yerde, Batılı devletlerin İsrail politikasını desteklemesi ne anlama geliyor?
Saldırıların 17. gününde rutine bağlanan haberler:
§ İsrail'in Gazze'ye yönelik dün geceki saldırılarda
en az 400 Filistinli yaşamını yitirdi.
§ İsrail ordu radyosu: Gazze'ye kara harekâtı, takviye ABD kuvvetleri
gelene kadar ertelenecek.
§ İşgal altındaki Batı Şeria’da da İsrail
güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90 Filistinlinin öldüğü
belirtildi.
§ Tel Aviv yönetimi, abluka altındaki Gazze
Şeridi’ni Mısır’a bağlayan Refah Sınır Kapısı’ndan insani yardım geçişlerine
izin verileceğini duyurdu. Karar, ABD Başkanı Joe Biden’ın ziyaretinin ardından
açıklandı.
§ İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, Gazze
sınırı yakınlarında "Hava Kuvvetleri Harekât Komutanlığı"
toplantısında açıklama yaptı: "İsrail ordusunu durdurabilecek hiçbir şey
yok. Manevranın (İsrail'in Gazze saldırılarına verdiği isim) operasyonel yönü,
hava kabiliyeti ve kara harekâtından oluşuyor. Gazze'deki kara harekâtı,
oradaki son savaş olmalı çünkü sonrasında Hamas olmayacak. Bu, bir ay, 2 ay, 3
ay sürebilir ama sonunda orada Hamas kalmayacak."
§ İsrail ordusunun Gazze'ye saldırıları
sonucu yaşamını yitiren gazeteci sayısı 23'e çıktı. Çatışmalarda 19'u
Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 23 gazeteci yaşamını
yitirdi.
§ İsrail'in
Gazze saldırılarında yıkılan cami sayısı 32'ye yükseldi
§ Gazze'den
düzenlenen saldırılarda 308'i asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin
yaralandığı aktarıldı.
§ Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı,
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 2 bin 55'i çocuk, 1119'u kadın olmak üzere 5
bin 87 kişinin öldüğünü, 15 bin 273 kişinin yaralandığını duyurdu.
§ İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 26 Hizbullah
üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi'nden 6, Hamas'tan 3, Hizbullah
destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi hayatını kaybetti, biri
gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
§ Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda
da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
§ İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi’nin orta
kesimlerindeki Şifa Hastanesi ve Kudüs Hastanesi çevresini hedef aldı.
Son Yerine
Yazının “sonuç” kısmına geldik ama Filistin konusunun
sonu yok! Şu satırları yazdığımız sırada Gazze’de acaba kaç kişi İsrail
bombaları altında can veriyor, daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor?
Kapitalizmin “talep sorunu” bu olsa gerek; açgözlü
tekellerin, silah tacirlerinin bitmek bilmeyen ihtirasları…
Emperyalizm var olduğu sürece, sürüp gideceğe benzer
bu ölümler…
Dünyanın gözleri önünde yaşanan insanlık trajedisi…
Ölenler yalnızca Filistinliler mi, yoksa tümüyle
insanlık mı ölüyor?