Kirlenme, Arınma ve İktidar Meselesi
Ünlü sosyolog ve siyaset bilimci Foucault,
iktidarlardan söz
ederken siyasi erki elinde bulunduranların bir süre sonra bu erkin (gücün)
çekim alanına kapılarak yozlaşacağını öne sürer.
Bu kuramı 2 bin küsur yıl önce Antik
Çağ düşünürü Platon ortaya atmıştır.
İktidar öyle bir güç ki, elinde bulunduranları
yok edebiliyor.
Kimi zaman hızlı biçimde, kimi zaman
yavaş bir süreçte…
****
3 Kasım 1996’da Susurluk’ta bir
kamyona çarpan otomobilden devlet-mafya- siyaset ilişkisi ortaya çıkmıştı…
“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!”
dendi.
“Sürekli aydınlık için bir dakika
karanlık” eylemi yapıldı.
Olay bir süre gündemde kaldı, birkaç
operasyon yapıldı.
Çok geçmeden Sincan’da tanklar
yürüdü.
28 Şubat süreciyle birlikte Susurluk
unutuldu gitti.
****
Bugün herkes Sedat Peker videolarını konuşuyor.
Ağar’ın Yalıkavak Marina’sını,
Yelda Kaharman’ı, uyuşturucu trafiğini falan…
Bir de Bakan Soylu ile sorunları varmış.
Herkes öğrendi, üzerinde günlerdir
tartışıldı ve hala tartışılıyor!
“Sezon finali”ne kadar şimdilik
reytingi en yüksek izlence bu…
Peker’in açıklamaları karşısında en
tepede sessizlik sürerken, doğrudan muhataplarını bir telaş sardı ki, sormayın.
Oysa açıklananlar, kimsenin bilmediği şeyler değil. Bilinen ama üstüne şimdiye değin gidilmeyen
olaylardı.
İktidar, muhalefet sekanslarıyla işi
götürüyordu.
Ne oldu, nereden çıktı bı organize
suç örgütü liderinin açıklamaları?
Neyi paylaşamadılar?
Ne istedi de, vermediler?
****
Düne kadar, bu iktidar için ahkâm
keserken iyiydi.
Akademisyenleri kanlarında boğarken,
sesleri çıkmadı da, iki yıl önce ne oldu?
Peker, neden soluğu yurt dışında
aldı?
Niyeyse, bu kısma girmiyorlar.
Ortaklığın bozulduğu nokta,
sanıyorum sezon finalinde açıklanacak.
Bekliyoruz.
Biri yurt dışına çıkarken, bir
başkası cezaevinden tahliye ediliyordu.
Nöbet değişimi, görev devri miydi,
bilmiyoruz.
Peker’in oyuna getirildiği açık.
Boşuna “racon” kesmiyor.
Keserken de bazı tutarsızlıklar
yapıyor.
Kendisine yapılan haksızlık
karşısında sosyal medyayı kullanıyor.
“Bir tripoda, bir kameraya
yenileceksiniz!” diyor.
Elinden fazlası da gelmiyor.
(Mafya hesaplaşmasının günümüzdeki
hali…)
Kanını dökmeye kalktığı
akademisyenlerden özür diliyor.
Kendisine prim vermeyen “Sol” kesimi
“çakma” ilan edip, genelde Solculara barış çubuğu uzatıyor.
“Ben sağcı-solcu değilim” diyerek,
masasının üzerine Troçki’nin
kitabını koyuyor.
Belki de kendini onunla
özdeşleştiriyor.
Öte yandan “Turancılık” kısmını bir
kenara bırakamıyor.
****
Neyse, görünen o ki, iktidar
oligarşisinden Peker’i şutlamışlar.
Ağabeyi, akıl veriyor; “Gel, sen de
yargılan benim gibi” diyor.
(Mafyanın bu “delikanlı”
versiyonunu, eski eşini paralı adamlarına öldürtmesiyle hatırlıyoruz. Ama
Peker, bu dala şimdilik basmıyor.)
Artık iktidar ilişkilerinin yeniden
hangi noktada olduğunu Peker videolarından anlıyoruz.
Foucault haklı…
İktidarlar, er ya da geç…
Gücü elinde bulunduranı bir vesileyle yok etmeye namzet.
Bizde sorun, yerini alacak alternatifte.
19.05.2021, Ünyekent
http://www.unyekent.com/yazi/2386-kirlenme-arinma-ve-iktidar-meselesi.html