16 Şubat 2021 Salı

Gara’da 13 Şehit


 

Gara’da 13 Şehit

 

“Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde terör örgütü tarafından şehit edilen 13 vatandaşımıza Allah’tan rahmet; yakınları ve sevenlerine baş sağlığı dilerim. Milletimizin başı sağ olsun.”

Taziyeyi aynen paylaşıyorum.

Kuzey Irak’ta yaşanan vahim olayla ilgili en aklı başında mesaj buydu.

Buna rağmen altında onlarca provokatif yorum, tetikçi-kışkırtıcı ifade…  O kadar ki, basında ve sosyal medyada olayla ilgili yazılanlar, söylenenler olayın vahametini unutturuyor.

Sürüp giden kör dövüşü, bu vahim olayı başka mecralara döküyor.

En hafifi şu:

“Terörist caniler, elinde silah olmayan rehineleri katletti.”

“PKK, Alçaklığın evrensel tarihini yazmaya devam ediyor.”.

Hatta hızını alamayıp muhalefete vuranlar, HDP’yi yeniden hedefe koyanlar var:

 

“HDP demek PKK demektir. HDP, PKK’dan aldığı emirle hareket eden bir siyaset kuklasıdır. Bu gerçeği bugün bir kere daha gördük. HDP’yle olan ittifakları zarar görmesin diye PKK’nın adını dahi anamayanları da gördük.”

 

Dönüp dolaşıp, aynı noktaya geliyoruz hep...

 

****

Gara’da yaşanan vahşet, 13 yurttaşımızın 2015’li yıllarda esir alınan altısı asker, ikisi polis ve iki de sivil vatandaşımızın hunharca katledildiğini ortaya çıkarıyor.

Üç kişinin ise kimliği açıklanmıyor.

Öncelikle şunu anlıyoruz…

Beş buçuk yıl bu vatandaşlarımızın terör örgütü elinde rehin edilmesine göz yummuşuz.

Oysa aynı gün, Nijerya açıklarında kaçırılan 15 gemici kurtarılmış ve İstanbul’a getirilmişti.

Ne karşılığında, nasıl serbest bırakıldılar?

“Teröristle pazarlık yapılmaz!” diyenler, gemicileri kaçıranları farklı mı gördüler…

Devlet baypas mı edildi…

Ya İŞİD’le rehine pazarlığı yapanlar kimdi?

PKK’ya sınır kapılarını açanlar?

Oslo’da PKK ile görüşenler!

 

****

Neyse, biraz daha eskiye gidelim.

Aralık 1996, neredeyse 25 yıl önce…

PKK, 18 aydır rehin tuttuğu altı askeri Refah Partisi Van Milletvekili Fethullah Erbaş başkanlığındaki heyet ve ailelerine, dağlık bir alanda, teslim tutanağı imzalatarak teslim ettiğine tanık olmuştuk.

Yani ilk kez karşılaşmıyoruz PKK’nın “rehin alma” olayıyla…

Nedense bu defa altı yıla yakın zamandır, rehine konusunda hiçbir gelişme yaşanmıyor.

Zaman zaman rehin alınanlarla ilgili Youtube videoları ve kaçırılanların gönderdiği mektuplar olmuşsa da, bunlar yeterli etkiyi yaratmıyor.

Bu konuda Meclis’te 6 kez soru önergesi verilmiş. Sadece birine yanıt alınabilmiş. Yıllardır ne aileleri muhatap alınmış, ne de sorulara yanıt verilmiş...

Hepsinden önemlisi beş buçuk yıl bu rehinelere dokunulmamış, ta ki Gara’da bu operasyon yapılıncaya kadar…

 

****

Genel Kurmay Başkanlığı’nın açıklamasından da belli, bu operasyon rastgele bir baskın değil; rehinelerle ilgili bir kurtarma harekâtı…

Her ne kadar “PKK’yı bitirme harekâtı” dense de…

Bu defa kökleri kazınacak… Harekât son terörist yok edilinceye kadar sürecek gibi, hamasi serzenişler ve alışıldık deyişlerden de anlıyoruz…

Sonuç, hiç te gösterildiği gibi başarılı değil.

 

36 yıldır benzer nidalarla bugüne geldik.

Elimizde katledilen 13 rehine ve şehit düşen üç nefer var!

 

Bunca gürültü koparmak yerine, “Ne oluyor?” diyerek, serinkanlı bir durum analizi yapmak gerekmiyor mu?

 

 

Not: Ünye Yerel Tarih çalışmalarımızın kaynaklarından birini daha yitirdik. Şekerci Metin (Uzbay) hakkın rahmetine kavuştu. Baba dostu bu büyüğümüzle birlikte Ünye Esnaf Tarihi’nin bir dönemi daha kapandı. Kendisi ilerlemiş yaşına rağmen aktif olarak “şekercilik” mesleğini sürdürmeye çalışan bir Ünye esnafıydı. Metin amcamıza Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır diliyoruz. (Değerli çalışma arkadaşım Ahmet Kabayel’le birlikte “Şekerci Metin” adlı çalışmamızı yaparken, bize ikram ettiği fındıklı kurabiyenin tadını hala damağımızda hissetmekteyiz.)

 

 

17.02.2021, Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/2231-gara-da-13-sehit.html