3 Eylül 2025 Çarşamba

Karadeniz Arkeolojisi – Bizans Dönemi – III

 


Karadeniz Arkeolojisi – Bizans Dönemi – III

 

Bir dönem bilinçli olarak tahrip edilen, yok edilmeye çalışılan Bizans eserleri, artık günümüzde kazılarla ortaya çıkarılmaya, ayağa kaldırılmaya ve mevcut olanlar restore edilerek ziyarete açılmaktadır. Bizans eserlerini kazarak ortaya çıkarmak Cumhuriyet’in ilk döneminde alınan kararla kazı ve koruma işlemleri Maarif Kurumlarına yani akademik çevrelerin sorumluluğuna bırakılmıştır.    

 

Bizans Eserlerinin Korunması

 

Cumhuriyetin ikinci yarısında, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin İtalyan hocası Paolo Verzone (1902-1986) Bizans kültür varlıklarını incelenmeye başladı. Asistanı Doğan Kuban (1926- 2021), Verzone’nin izinden giderek Türkiye’de Bizans araştırmaları açısından sanat tarihinin dışında yeni bir ekol oluşturdu.

Doğan Hocadan onunla birlikte feyz aldığını söyleyebileceğim Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ise koruma konusundaki kariyeri ile İstanbul’daki Bizans yapılarına ilişkin danışmanlıkları halen devam etmektedir.[1]


Prof. Dr. Metin Ahunbay ile Zeynep Hoca’nın Zeyrek Camii/Pantokrator manastırı kilisesindeki restorasyon çalışmaları kapsamında yürüttükleri kazılar ve yayınlar, ülkemizde Bizans eserleri konusunda önemli bir çalışmaydı.[2]

Bizans eserlerinin korunması, akademik çevrede 1940’lı yılların başında başlar.  1943’de Alman Profesör Ernst Diez ile kurulan İstanbul Üniversitesi sanat tarihi bölümüyle başlayan çalışmalar, Prof. Dr. Semavi Eyice (1923-2018) tarafından 1963’de kurulan bir kürsü ile Türkiye’de Bizans Sanat Tarihi’nin kurumsal temelini atılmış oldu.

Türkiye’de Bizans Sanatının kurumsal yapısının ikinci ayağı Ankara’da Hacettepe Sanat Tarihi Bölümünde atıldı. Ebru Parman ile Yıldız Ötüken (1945-2020), Hacettepe’de Sanat Tarihi’nin Bizans Sanatı kurumsal varlığını oluşturdular.

1940’larda tek bir sanat tarihi bölümü varken elli ve altmışlardaki kuruluşlarla sayı beş-altı kadar olmuştu. Bugün Türkiye’de Devlet Üniversitelerinde sanat tarihi eğitimi veren bölümlerin sayısı kırk ikidir. Onların otuz ikisinde Bizans Sanatı Anabilim Dalı bulunmaktadır.

 

Bizans Dönemi Kazıları

 

Türkiye’de Bizans yapı ve kalıntılarının Bizans sanatı tarihçilerince kazılmasının da öncüsü Prof. Yıldız Ötüken’dir. Antalya-Demre’deki Aziz Nikolaos’da sistematik kazı başlatan ilk Türk akademisyen sanat tarihçisidir. Sonra Demre’de sırasıyla Sema Doğan, Ebru Fındık ve günümüzde Nevzat Çevik kazı başkanlığında bulunmuştur. Demre, Erken Hristiyanlık yıllarının önemli bir yapısı olarak, Noel Baba efsanesinin çıkış noktası kabul edilen Aziz Nikolas’ın mekânıdır. Bu anlamda inanç turizminin önemli bir destinasyonudur.

Demre’de 2003 yılında Prof. Dr. Celal Şimşek tarafından başlatılan kazı tüm kente yayılmış ve 2010-2011 yıllarında Hristiyanlık dünyasının ilk kiliselerinden biri ortaya çıkarılarak çeşitli yayınlarla bilim dünyasına duyurulmuştur.

Demre antik kentinin limanı Andriake’de Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında sürdürülen klasik arkeoloji kazılarında, Bizans dönemi ile ilgili olarak Prof. Dr. Engin Akyürek 2010 yılında başladığı kilise kazısının ardından halen kentteki Bizans dönemine ilişkin verileri takip etmektedir

Aziz Nikolaos ile birlikte Laodekeia, Anaia ve Konstantin ve Helena Kiliseleri Arkeolojik Kazı ve Koruma Projeleriyle öne çıkmaktadır.

Benzer koruyucu çatı projesi 2018-2020 yıllarında bir GEKA projesi kapsamında Kuşadası, Kadıkalesi kazılarında ortaya çıkarılan Anaia Piskoposluk Kilisesi’nde de uygulandı. Kuşadası, Kadıkalesi’ndeki Bizans kalesinde Türkiye’de bir Bizans sanatı tarihçinin başlattığı ilk Türk kazısıdır. 2001 yılında önce Aydın Müzesi başkanlığında Prof. Dr. Zeynep Mercangöz’ün bilimsel danışmanlığında başlayan çalışmalar, Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle Z. Mercangöz başkanlığında 2020 yılı sonuna kadar sürdürülmüştür.

Ülkemizdeki Bizans araştırmaları çoğunlukla Bizans kazılarına dayanmaktadır. Bizans kazıları denizde de sürmektedir. 1998’de Prof. Dr. Nergis Günsenin bir Bizans batığında kazılar başlatan ilk Türk araştırmacısıydı. Diğer Bizans batığı Adrasan’da gerçekleşmiştir.

Yabancıların başlattığı Amorium kenti kazıları (Ankara'nın 170 km. güneybatısında), 2013’te  Zeliha Demirel-Gökalp’in kazı başkanlığına bırakıldı. 2013’te kazı başkanlığı Zeliha Demirel-Gökalp’e devredildi.

2006 yılında Prof. Dr. Yelda Olcay-Uçkan’ın Olympos’da başlattı kazılarda bir Episkopeion (piskoposluk sarayı) açığa çıkarılmış ve duvar konservasyonları ile yapı sağlamlaştırılmıştır.

1970’lerde Ekrem Akurgal ile başlayan Iaonnes Bazilikasındaki çalışmalar, Efes Ayasuluk kalesine doğru genişletilerek devam etmektedir.

2009’da Komana’da Burcu Erciyes ve İstanbul Küçükyalı’da Alessandra Ricci tarafından kazılar başlatılmıştır.

2005’te Yoros kalesinde (İstanbul) yapılan kazılar sonucu 2013 yılında kalenin UNESCO Dünya Geçici Miras listesine dahil olması sağlanmıştır.

Kars Ani’de 2011 yılında başlatılan kazılar, 2016 yılında Ani kentinin UNESCO Dünya Kültür Mirasına kabul edilmesini sağlamıştır.

2011’de Arykanda antik kentinde, 2014 yılından bu yana Arif Kale’de, 2021’de Kissebükü/Anastasiapolis Antik Kenti Kazısı ve 2023’de Makissos Antik Kenti kazıları ne çıkan diğer Bizans kazılarıdır.


Trabzon Ayasofya Kilise-Cami 

Trabzon Azize Ana Kilisesi-6. veya 7. yüzyıl
 

Karadeniz’de Bizans Dönemi Kazı ve Restorasyonları

 

Karadeniz’de Sinop’ta Prof. Dr. Gülgün Köroğlu, 2010 yılından bu yana Balatlar kilisesinde kazı yapmaktadır. Kilisede Bizans dönemi küçük buluntularının yanında beklenmedik bulgulara ulaşılmıştır. Zengin desenli antik mozaik döşeme ve yakınında bulunan tesseraların üretildiği taşlar bunlardan bazılarıdır. Bilimsel yayınlarla paylaşılan Balatlar kazısı da İlk Çağ’dan Bizans dönemine kadar özgün malzemeleri ile doktora tezlerine kaynak olmuştur. Bunlardan ikisi Bizans dönemine aittir.[3]

Trabzon’da Kale kazıları, Ayasofya ve Azize Anna kiliseleri, Maşatlık Kaya kiliseleri ve Sümela Manastırı için yapılan çalışmalar, başlıca Bizans dönemi kazı ve restorasyonlarıdır. Ortahisar ilçesi Pazarkapı Mahallesi'nde, Roma İmparatoru Hadrianus ile Geç Bizans dönemine ait yapılara ulaşılmıştır. Kazılarda Geç Bizans dönemine ait 1460 yılına tarihlendirilen hendek duvarı gün yüzüne çıkarılmıştır.

 Trabzon ve çevresine özgü, esas Bizans sanatından farklı bazı teknik ve estetik özelliklerin varlığı görülmektedir. Mimaride düzgün yontulmuş taşlar kullanılmış. Dış cephelerde bir süsleme yapılmamıştır. Kiliselerin plan bakımından esas eksen üzerinde ince ve uzun oldukları görülmektedir. Kubbeler ise daha çok Kafkasya yapılarındaki gibi çokgen köşelidir.[4]

Sümela Manastırı, Theodosios devrinde (375–395) bir kaya kilisesi olarak kurulur. Bu tarih, kilisenin kesin kuruluş tarihi değilse de bahsedilen tarihler arasında yapıldığı sanılmaktadır. Ancak kaynaklara göre, XVII. yüzyılın ortalarına kadar kapısında bulunan yazıtta, manastırın kurucusu olarak İmparator Alexios Komnenos adı ve 1360 tarihi yazılıdır.[5]

Halk tarafından bu manastıra Meryemana Manastırı denir. Meryem (Panaghia) adına kurulan bu manastırın, Grekçe SÜMELA adının esasını, kara-siyah karanlık anlamına gelen Melas kelimesinden aldığı söylenir. Semavi Eyice’ye göre; evvelce burada saygı gören siyah Meryem tasvirinden Sümela adını aldığı ve bu dağın adı da manastırdan dolayı Oras Meya Karadağ olduğu kabul edilir. Manastır iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümü, ilk yapılan han kesim olduğu taş ve oyukta görülen tapınma yerinin tavanındaki fresklerden bellidir. Bu fresklerde gölge ve derinlik olmayıp, gerek Hz. İsa’nın gerekse Hz. Meryem’in yüzleri hatta kirpik uçları bile tek düzlem üzerindedir ve ayrıntı olarak belirlenmiştir. Tapınak yerinin içi ve dışı İncil’den alınmış konuların freskleri ile süslenmiştir.

Ayrıca yine Trabzon’da hakim tepeler üzerinde manastırlar (Kızlar Manastırı) vardır. Trabzon yolunda Akçaabat (Platana)’da iki önemli kilise bulunmaktadır. Bunlardan birinde renkli mermerle yapılmış geçmeli güzel bir döşeme görülebilir.

Rize’de Kız Kalesi ve Zil Kale, iki ayrı Bizans kalıntılarıdır. Zilkale ya da asıl adıyla Zirkale, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında, Fırtına Deresi Vadisi’nde yer alan, ilk inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen bir kaledir. 14. veya 15. yüzyılda inşa edilen kale, 1800'lü yılların sonuna kadar kullanılmıştır. Sekiz burç ve bir gözetleme kulesinden oluşur.

Ordu-Fatsa’da Aziz Konstantin Kilisesi ve Helana Manastırı: Kazılar sürmektedir.


Fatsa Saint George (Agios Georgios) Rum Kilisesi: Dumlupınar Mahallesi (Sülükgölü), Malpazarı mevkiinde, bulunan kilise, dönemin Ordu Valisi Necati Çetinkaya’nın emri ile yine dönemin Fatsa Kaymakamı Şehabettin Harput tarafından 1986 yılında yıktırılmıştır. Olayda İl Özel İdaresi gözcülük etmiş, Köy Hizmetlerinden sağlanan araç gereçler ile bu yıkım gerçekleşmiştir. (Kaynak: Güven Bayar, Turizmci)

Amasya’da Bizans döneminde kullanılan mağaralar, Zonguldak Ereğli’de Geç Roma dönemine tarihlenen mozaik, Herakleia Pontike’de tespit edilen Bizans Dönemi levha örnekleri. Bartın-Büyükada’da kilise, manastır, Oyma mağaralar, Amasra’da Kaleiçi diğer  Bizans kalıntılarındandır.

Semavi Eyice 1938’de Amasra’yı ziyaretinde halk tarafından "Büyükada" veya "Eşekadası" olarak adlandırılan ıssız ve çorak adaya gidiyor. Orada define arayıcıları tarafından kazılan ve tahrip edilen eski bir Bizans kilisesinin kalıntılarını görüyor. Amasra'nın Ortaçağdan kalan Kaleiçi'ndeki bu harabe aslında bir Ceneviz Kalesi’dir. 1315. yüzyıllarda Karadeniz'de ticaret ağlarını genişleten Cenevizliler, Roma ve Bizans kalıntıları üzerine savunma amaçlı bu kaleyi inşa etmişlerdir.[6]

 

Devam edecek: Bizans Döneminde Ekonomi ve Sosyal Yapı

 

03.09.2025, Ünye Kent

 

 

Kaynaklar:

­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­

Mercangöz, Zeynep. 2023,  Türkiye’de Bizans Sanatı Araştırmalarının Yüzyılı, NEU Yay.

Eyice, Semavi, 1973, Türkiye’de Bizans Sanatı Araştırmaları, İst. Edebiyat Fak. Yay

Eyice, Semavi, 1982, Türkiye’de Bizans Sanatı, Anadolu Uygarlıkları Ans. Görsel Yay.

Eyice, Semavi, 1951, “Amasra Büyükada’sında Bir Bizans Kilisesi”, Türkiye Turing ve otomobil Kurumu Belleteni, İstanbul; s. 469-491.

Ahunbay, Zeynep-Ahunbay, Metin, 2010. “Zeyrek Camii’nde Restorasyon Çalışmaları

(1997-1998, 2001-2006)”, İBB KUDEB Yayını, İstanbul 2010, s.35-53.

Dilaver, Sadi, 1997, Tarihsel Yapılarıyla Trabzon, Yapı Kredi Yay.


Dipnot:

[1] Mercangöz, 2023; 91

[2] Ahunbay, 2010; 8

[3] Mercangöz, 2023; 95

[4] Eyice, 1982; 608

[5] Dilaver, 1997; 91

[6] Eyice, 1951; 469