28 Ekim 2020 Çarşamba

Asarkaya’da Bir Pazar Sabahı


 

Asarkaya’da Bir Pazar Sabahı

  

Ekim’in son Pazar gününde Asarkaya’ya çıktık.

Uzatmaları oynayan güneşli günlerin sonuncusunu kaçıramazdık...

Pandemi ortamında, hasta sayısı ve ölümlerin yeniden tırmanışa geçtiği bir aşamada insan içine dalmak akıllı bir davranış mı?

Çarşı pazar zorunlu ama bu zorunlu değil…

Olsun, dedik…

Kim gider bu ortamda Asarkaya mesire yerine?

Yanılmışız.

 

****

Otomobille zorlu bir tırmanıştan sonra ulaştık, zirvedeki mesire alanına….

Tırmanış zorluydu…

Çünkü yolda muazzam bir genişletme çalışması vardı.

Delik deşik olmuştu…

Asfalttı bu yol güya, çoğu kısmı bozuk satha dönüşmüştü.

Benzer çalışma mesire alanında da vardı.

Park yeri genişletilmiş, seyir terası kısmı inşaat alanına dönmüştü.

 

****

Mesire alanına ulaştığımızda, şaşkınlığımız arttı.

Park edecek yer bulmakta zorlandık.

Asarkaya’da neredeyse boş masa kalmamıştı.

Pandemiymiş, virüsmüş…

Kimsenin umurunda değil!

Neyse ki açık hava…

Maske takıyoruz.

Mesafeyi koruyoruz.

Kimseyle muhatap olmuyoruz…

Ve oturup pikniğimizi yapıyoruz.

 

****

Arada dolaşmaya çıktık ama mesafeyi korumayı ihmal etmedik.

Onca doluluğa rağmen, alan geniş…

Pandemi’nin getirdiği eve kapanma tepkisi…

Yahut mevsimin son sıcak günlerini kaçırmama güdüsü…

Ne derseniz deyin, herkes gibi biz de sonbahara tanıklık ettik.

Sararmış, dökülmüş yapraklar ipek bir halı gibi tüm zemini kaplamıştı.

Kimi mangal başında açlığını gideriyor, kimi semaverden çay içiyor.

Çocuklar koşturuyor, salıncaklar dolu…

 

****

Tıpkı geçen haftaki Çamlık gezimiz gibi, burada da iki şey dikkatimizi çekti.

Birincisi…

Asarkaya’ya çıkarken gördüğümüz yol çalışmasıydı.     

Benzer genişlikte ikinci bir ol açılmaktaydı.

Sanki çift şerit, bölünmüş yol inşa ediyorlar.

Ne gereği var, diyorsun…

Sadece bir mesire ulaşımı için bunca masrafa…

Doğal ortamın tahribine, ağaçlık alanların yok edilmesine değer mi?

Düne kadar stabilizeydi bu yol, asfalt yapıldı.

Asarkaya ulaşımı için hayli yeterliydi.

Asarkaya’nın otantik yapısına müdahale edilmemeliydi!

İkinci konu seyir terasıyla ilgili…

Ahşap teras gitmiş, yerine devasa bir beton yığını gelmişti.

Yığının altında iki göz oda, ne amaçla kullanılacağı henüz belli değil.

Daha neresini yazayım canım efendim!

 

****

Özdemir Asaf’la bağlıyorum bu haftaki yazımı:

 

“Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu.

  Birinciliği beyaza verdiler.”

 


28.10.2020, Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/2006-asarkaya-da-bir-pazar-sabahi.html