14 Temmuz 2021 Çarşamba

Arkeolojik Emperyalizm II

Fotoğraf:
İngiliz casus Lawrence 1909’da 23 yaşında iken
arkeolog Leonard Wooley ile beraber
Karkamış kazılarında.
(Murat Bardakçı Arşivi.)

Arkeolojik Emperyalizm II

  


 Arkeoloji nedir?

Arkeoloji, kısaca kazı bilimidir.

Arkeoloji, geçmiş uygarlıkları, yazılı belgelerle birlikte, anıtlara ve maddi kalıntılara bakarak inceleyen bilim dalıdır.

Bir bilim dalıdır, bizim bildiğimiz....

Ama, fakat, ne yazık ki...

Emperyalizm sözcüğüyle birlikte anılmaktadır.

“Arkeolojik emperyalizm, bu topraklardan İslâm’ın izlerini siliyor" gibi safsatalarla hem sapı samana karıştırıyorlar, hem de "malı götürme" operasyonlarını gizlemeye çalışıyorlar.

Şimdi bu safsata yayıcıları bir kenara bırakıp, terimlerin (kavramların) ne olup olmadığına bakalım.

Emperyalizm nedir? 

Bu sözcüğün maalesef herkesçe kabul edilen bir tanımı yok...

Bu kavram daha çok yayılmacılık (ekspansiyonizm) olarak  ele alınır.

Bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde uyguladığı tahakküm biçiminde açıklanır.

Çağdaş emperyalizm kavramını ise, Bolşevik Devrimi'nin önder ismi Lenin tanımlamıştır.

(İster beğenin, ister beğenmeyin; elle tutulur emperyalizm tanımlaması bu kişiye aittir. Tıpkı “kapitalizm” dendiğinde akla Karl Marx gelirse, emperyalizm dendiğinde de  anılacak isim Vladimir İlyiç Lenin’dir.)

Lenin'e göre kapitalizmin ulaştığı en yüksek aşama emperyalizmdir.

Kapitalizmin bu aşamaya ulaşabilmesi için:

 

1. Üretim ve sermayenin yoğunlaşması, ekonomik yaşamda belirleyici rolü oynayan tekelleri yaratacak kadar yüksek bir gelişme aşamasına ulaşmış olması.

2. Banka sermayesiyle sanayi sermayesinin iç içe geçip kaynaşması ve bu “mali sermaye” temelinde bir mali oligarşinin oluşması.

3. Meta ihracından farklı olarak sermaye ihracının özellikle büyük bir anlam kazanması.

4. Dünyayı kendi aralarında paylaşan uluslararası tekelci kapitalist birliklerin oluşması.

5. Yeryüzü topraklarının kapitalist büyük güçler arasında paylaşılmasının tamamlanması gerekir.

 

 

****

Emperyalizm kavramını herkes kendi meşrebince açıklasa da olayın özü budur.

Ekonomik açıdan bu sürecin en temel özelliği, kapitalist serbest rekabetin yerini, kapitalist tekellerin almasıdır. Serbest rekabet, kapitalizmin ve genel anlamda meta üretiminin temel özelliğidir. Tekel ise serbest rekabetin karşıtıdır ve serbest rekabet tekele dönüşmeye başlamıştır. Büyük ölçekli işletmeler ortaya çıkmış, küçük ölçeklileri yutmuştur. Üretim ve sermayenin yoğunlaşmasıyla tekeller doğmuştur...

Karteller, işveren birlikleri, tröstler ve onlarla iç içe geçmiş, milyarları çekip çeviren bir düzine banka...

Emperyalizm bu şekilde oluşmuştur, özü itibariyle ekonomiktir ancak sonuçları itibariyle  sosyal-kültürel yapı üzerinde etkilidir. Ulusal duyguları ve dini yapıları kullanması çıkarları gereğidir.

Bu nedenle kavramlar çarpıtılır...

Mistifikasyon ve dezenformasyon  gündeme gelir.

"Paradigmaları yıkıyoruz" söylemiyle yaparlar bunu.

 

 

****

Emperyalist tahakküm sadece arkeoloji bilimini yahut arkeologları kullanarak yapılmaz.

Tarih bilimini, sosyolojiyi, felsefeyi, teknolojiyi vb. kullanarak yahut çarpıtarak da yapılabilir.

Biz konumuz gereği arkeoloji alanında emperyalist tahakkümün nasıl oluştuğuna odaklanalım:

Thomas Edward Lawrence (1885-1935)..

Yani Arabistanlı Lawrence. Aslında bir arkeolog olan Thomas Edward daha sonra Büyük Britanya İstihbarat Servisi'ne bağlı olarak casusluk faaliyetlerine başlamış ve Arapları Osmanlı'ya karşı kışkırtmıştı. Lawrence, Osmanlı topraklarına ilk girdiğinde arkeolog sıfatıyla Anadolu’da arkeolojik kazılar yapmış, Suriye ve Filistin’de araştırmalarda bulunmuştur. Kargamış kazısına 1912-1914 yılları arasında katılmış, Zeugma’da kaçak kazılar yapmış, sonrasında Arabistan’a geçmiştir. Arapların her yönüyle kendisine güvenmesini sağlayan Lawrence daha sonra Arapların Osmanlı'ya karşı İngilizlerin yanında yer almasını sağlamıştır.

 

(Devam Edecek.)

 

Ünyekent, 14.07.2021

http://www.unyekent.com/yazi/2511-arkeolojik-emperyalizm-ii.html