3 Temmuz 2019 Çarşamba

Kültürel Miras Bilinci ve Restorasyon


Kültürel Miras Bilinci ve Restorasyon

Ortayılmazlar Mahallesi'ndeki son tarihi ev yangınıyla birlikte, önemli bir kültürel mirasımızı daha kaybetmiş olduk.
Kaybettiğimiz, sadece çocukluk yıllarımıza ait anılar değildir...
Gençlik döneminin heyecanı yahut geçmişe duyduğumuz özlemler de değildir.
Maalesef yanıp kül olan sadece bizimle sınırlı olmayıp, bizim dışımızda ama bizi de kapsayan bir değerler bütünüdür...

****
Geçtiğimiz hafta yangında kül olup giden bir Eski Ünye Evi'dir.
Kısaca, biz ona Kültürel miras diyoruz...
Kültürel miras veya "kültür mirası" daha önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş ve evrensel bir değer ifade eden eserlerdir.
Bu anlamda sadece bize ait bir değer olmayıp, tüm insanlığa mal edilir.
Dünya çapında "Kültürel ve Doğal Mirasın" korunmasından söz edilir ki, uluslararası bir sözleşmeye dayanır.
Bu sözleşmeye göre kültür mirasını üç sınıfta gruplandırmak mümkündür:
1- Anıtlar. Bu gruba mimari yapılar, heykeller, resimler, arkeolojik eserler, kitabeler, mağaralar ve eleman birleşimleri girmektedir. Bu grupta yer alan eserler tarihi veya sanatsal veya bilimsel olarak evrensel değerlere sahiptirler.
2- Yapı toplulukları: Bu gruba giren yapı toplulukları bulundukları konum nedeniyle tarihi, sanatsal ve/veya bilimsel olarak evrensel değerlere sahiptirler. Geçtiğimiz hafta yanan tarihi ev, bu konumda bir tarihi yapıydı.
3- Sitler: Bu gruba giren sit alanları ya insan ürünüdür, ya doğal bir şekilde oluşmuştur, ya da her ikisinin kombinasyonudur. Bu gruba giren sit alanları ya estetik, ya etnolojik ya da antropolojik bakımdan evrensel değerlere sahiptirler.

****
Yangından kısa bir süre önce, yine bir yangın tehlikesi geçirdiği söylenen tarihi ev birilerinin kalmasına müsait değildir, tinercilerin mekanı konumundadır.
Haliyle her türlü tehlikeye açık durumdadır.
Ünye'de buna benzer onlarca tarihi ev bulunmaktadır. Bir çoğu kendiliğinden yıkılıp gitmektedir. Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi, restorasyonu masraflı olduğundan sahipleri tarafından ihmal edilmektedir. Restorasyon dışında inşaat izni olmayan bu gibi tarihi evlerin çoğunun rölevesi yapılmamıştır. Yıkılıp gitmeleri yahut yanmaları halinde ne yapılacağı bilinmemektedir.
Kültürel Miras Varlıklarını Koruma Kanunu gereği, yerlerine farklı bir yapının inşa edilmesi mümkün değildir.
Restorasyon teşviklerini yeterli bulmayan ev sahipleri, bu konuda herhangi bir girişimde bulunmamaktadır.
Kaderine terk edilen tarihi evlerimiz birer bire yok olmaktadır.
Ne yapılmalıdır?

****
Öncelikle bu tür restorasyonların yapılabilmesi için, tarihi ev sahiplerine sağlanan yardımların daha cazip hale getirilmesi gerekir. Destek konusunda ulusal ve uluslararası bazda bir çok kurumun teşviki söz konusudur ama yeterli değildir.
Konu bireysel olmaktan öte, kurumsaldır...
Çeşitli kurum ve kuruluşlara bu konuda ciddi görevler düşmektedir.
Restorasyonlara destek sağlanması yanında, ilgili kamu kuruluşlarına daha aktif görevler düşmektedir.
Örneğin, tarihi yapıların bazılarının mülkiyet haklarının satın alarak, bizzat bu kurumlar tarafından restore edilmesi sağlanmalıdır.
Kültürel miras bilincinin gereği budur...
Binaların giydirilmesi, örnek yapılar oluşturulması değil, eldeki tarihi yapıların kurtarılması öncelikli olmalıdır.
Ünye'de restorasyon faaliyetlerinin yoğunlaşmasından anladığımız budur.
               

03.07.2019 Ünyekent