Kültürel Miras Bilinci ve Restorasyon
Ortayılmazlar Mahallesi'ndeki son tarihi ev
yangınıyla birlikte, önemli bir kültürel mirasımızı daha kaybetmiş olduk.
Kaybettiğimiz, sadece çocukluk yıllarımıza ait
anılar değildir...
Gençlik döneminin heyecanı yahut geçmişe duyduğumuz
özlemler de değildir.
Maalesef yanıp kül olan sadece bizimle sınırlı
olmayıp, bizim dışımızda ama bizi de kapsayan bir değerler bütünüdür...
****
Geçtiğimiz hafta yangında kül olup giden bir Eski Ünye Evi'dir.
Kısaca, biz ona Kültürel miras diyoruz...
Kültürel
miras veya "kültür
mirası" daha önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş ve evrensel bir değer
ifade eden eserlerdir.
Bu anlamda sadece bize ait bir değer olmayıp, tüm
insanlığa mal edilir.
Dünya çapında "Kültürel ve Doğal Mirasın"
korunmasından söz edilir ki, uluslararası bir sözleşmeye dayanır.
Bu sözleşmeye göre kültür mirasını üç sınıfta gruplandırmak mümkündür:
1- Anıtlar. Bu gruba mimari yapılar, heykeller, resimler,
arkeolojik eserler, kitabeler, mağaralar ve eleman birleşimleri girmektedir. Bu
grupta yer alan eserler tarihi veya sanatsal veya bilimsel olarak evrensel
değerlere sahiptirler.
2- Yapı
toplulukları: Bu gruba giren yapı
toplulukları bulundukları konum nedeniyle tarihi, sanatsal ve/veya bilimsel
olarak evrensel değerlere sahiptirler. Geçtiğimiz hafta yanan tarihi ev, bu
konumda bir tarihi yapıydı.
3- Sitler: Bu gruba giren sit alanları ya insan ürünüdür, ya
doğal bir şekilde oluşmuştur, ya da her ikisinin kombinasyonudur. Bu gruba
giren sit alanları ya estetik, ya etnolojik ya da antropolojik bakımdan
evrensel değerlere sahiptirler.
****
Yangından kısa bir süre önce, yine bir yangın
tehlikesi geçirdiği söylenen tarihi ev birilerinin kalmasına müsait değildir, tinercilerin
mekanı konumundadır.
Haliyle her türlü tehlikeye açık durumdadır.
Ünye'de buna benzer onlarca tarihi ev
bulunmaktadır. Bir çoğu kendiliğinden yıkılıp gitmektedir. Daha önceki
yazılarımızda belirttiğimiz gibi, restorasyonu masraflı olduğundan sahipleri
tarafından ihmal edilmektedir. Restorasyon dışında inşaat izni olmayan bu gibi
tarihi evlerin çoğunun rölevesi yapılmamıştır. Yıkılıp gitmeleri yahut
yanmaları halinde ne yapılacağı bilinmemektedir.
Kültürel Miras Varlıklarını Koruma Kanunu gereği,
yerlerine farklı bir yapının inşa edilmesi mümkün değildir.
Restorasyon teşviklerini yeterli bulmayan ev
sahipleri, bu konuda herhangi bir girişimde bulunmamaktadır.
Kaderine terk edilen tarihi evlerimiz birer bire
yok olmaktadır.
Ne yapılmalıdır?
****
Öncelikle bu tür restorasyonların yapılabilmesi
için, tarihi ev sahiplerine sağlanan yardımların daha cazip hale getirilmesi
gerekir. Destek konusunda ulusal ve uluslararası bazda bir çok kurumun teşviki
söz konusudur ama yeterli değildir.
Konu bireysel olmaktan öte, kurumsaldır...
Çeşitli kurum ve kuruluşlara bu konuda ciddi
görevler düşmektedir.
Restorasyonlara destek sağlanması yanında, ilgili
kamu kuruluşlarına daha aktif görevler düşmektedir.
Örneğin, tarihi yapıların bazılarının mülkiyet haklarının satın alarak, bizzat
bu kurumlar tarafından restore edilmesi
sağlanmalıdır.
Kültürel
miras bilincinin gereği budur...
Binaların giydirilmesi, örnek yapılar oluşturulması
değil, eldeki tarihi yapıların
kurtarılması öncelikli olmalıdır.
Ünye'de restorasyon faaliyetlerinin
yoğunlaşmasından anladığımız budur.
03.07.2019 Ünyekent