17 Mart 2021 Çarşamba

Andımız ve Atatürk


Andımız ve Atatürk

 

 

Sosyal medyada her gördüğüne inanma, derler…

Ama bu sosyal medya geyiği değil…

Düpedüz haber…

“Danıştay’ın verdiği son kararla Andımız, okullarda okunmayacak.”

“Devlet madalyalarında Atatürk kabartmaları kaldırıldı!”

Tam unutulmuşken, yıllar sonra yeniden şaşırıyorsun.

 

****

 “Andımız” tartışması daha dün gibiydi…

Yedi yıl önce yer yerinden oynadı...

Karar iptal edilmiş, zamanla unutulmuştu.

Danıştay dün aldığı iki kritik kararla yeniden gündeme getirdi...

Bunlardan biri devlet madalyalarından kaldırılan Atatürk kabartması oldu.

Danıştay 10. Dairesi'nin aldığı kararla devlet madalyalarından Atatürk kabartması çıkarıldı.

Aslında daha önce yönetmelikte yapılan değişiklikle Atatürk madalyalardan çıkarılmıştı. Ancak bu değişikliğe itiraz edildiği için, Danıştay kararıyla Atatürk kabartmalarının kaldırılması iptal edilmişti.

Tıpkı “Andımız” gibi…

Danıştay kararıyla aynı gün Atatürk kabartmalarının da kaldırılmasına karar verildi.

Olayın ayrıntısı şöyle:

Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı, Liyakat Nişanı'nda bulunan Atatürk kabartması, 15 Aralık 2013 tarihinde yönetmelikte yapılan değişiklikle kaldırılmıştı. Dönemin Türk Kamu Sen Genel Başkanı ve halen Bağımsız Milletvekili İsmail Koncuk, yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay'a dava açmıştı. Danıştay nişanlarda Atatürk kabartmasının kullanılmasını öngördü. Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı karara itiraz etti, temyize gitti.

Basında yer alan habere göre, Danıştay İdari Daireleri kurumu 2019'da 10. Daire'nin kararını tek oy farkla yerinde buldu. Şimdi ise yine başa dönüldü. Mahkeme kararıyla madalyalara konulan Atatürk kabartması, yine mahkeme kararıyla kaldırılmış oldu.

 

****

Diğer karar ise, öğrenci andı ile ilgili.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, okullarda öğrenci andının okunmasını sona erdiren MEB yönetmeliğini iptal eden Danıştay 8. Dairesi'nin kararını bozdu. Bu karar sonrası okullarda artık andımız okunmayacak.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), 2013 yılında çıkardığı yönetmelikle, 1933'ten beri ilköğretim okullarında okunan öğrenci andı kaldırılmıştı.

Hatırlarsınız, anında tepkiler geldi.

Yer yerinden oynadı.

Türk Eğitim-Sen Danıştay'da dava açtı.

Danıştay 8. Dairesi de, 2018 yılında andımızı kaldıran yönetmeliği oy çokluğu ile iptal etti.

Milli Eğitim Bakanlığı, dairenin bu kararını temyiz etti.

Temyiz üzerine dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na geldi.

Kurul da Andımız ile ilgili nihai kararı verdi.

Buna göre Kurul, MEB'in itirazını oyçokluğuyla kabul etti, Danıştay 8. Dairesi'nin yönetmeliği iptal eden kararını kaldırdı.

Bu karar uyarınca okullarda “Andımız”ın okunmasını kaldıran yönetmelik uygulanmaya devam edecek.

Yani bundan sonra andımız okunmayacak.

 

****

Basında çıkan bu habere de tepkiler gecikmedi.

2013’teki gibi, aynı çevrelerden tepki geldi.

Cumhur İttifakı ortağı hariç!

Üç-dört gün Bahçeli’den ses soluk çıkmadı.

Haliyle herkes merak etti, ne oluyor diye…

Daha önce yeri göğü inletenlerin dili mi tutuldu?

Nihayet dün malum açıklamayla karara itiraz edildi.

Hedefte sadece Danıştay vardı.

Sanki bu iş Danıştay’ın marifetiymiş gibi.

İttifak uğruna nelerden vazgeçilebiliyor…

İnanılır gibi değil!

 

 

 

Ünyekent, 17.03.2021

http://www.unyekent.com/yazi/2287-andimiz-ve-ataturk.html

 


 

10 Mart 2021 Çarşamba

Yunus Emre Etkinlikleri


Yunus Emre Etkinlikleri

 

Yunus Emre'nin doğumunun 750'nci yıl dönümü dolayısıyla 1991'de UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri'nde yer almıştı. Bu etkinlik ülkemizde çeşitli biçimlerde değerlendirildi. Ünye’de Yunus Emre’yle ilgili çalışmaların ivme kazandığını hatırlıyorum.

2021 yılında, vefatının 700. yılı kapsamında ülkemizde Cumhurbaşkanlığının 2021/1 Genelgesi ile “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak ilan edildi. Bu kapsamda, “Dünya Dili Türkçe” adıyla yurt içinde ve dışında etkinlikler düzenlenmesine karar verildi. Düzenlenecek etkinliklerin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonuyla yürütüleceği duyuruldu.

29 Ocak 2021 tarihli Genelge’nin ardından, Ordu eski Milletvekili Hasan Öz “Yunus Emre Ünye’de anılmalı” önerisinde bulundu.

“Yunus Emre Hazretlerinin makamı Ünye’dedir ve en iyi anma programları Ünye’de yapılmalıdır” dedi.

2021 Yunus Emre Yılında, Ünye’nin güçlü bir şekilde sesini duyurması gerektiğini belirtti. Refah Partisi’nin 20 Dönem Milletvekili Sayın Hasan Öz açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

“1970’li yıllarda başlayan Ünyelilerin Yunus Emre araştırmaları kademe kademe ilerleyerek bu günlere geldi. En önemli çalışmalar da 1984’te Çağrı Gazetesi öncülüğünde başlattığımız derin araştırma ve kampanya ile değer kazandı. Devamında önce hemşerilerimizin genel kabulü, sonra Ünyeli öncülerin ve yöneticilerin ilgileri ve sivil kuruluşlarımızın artan gayretleri, çalışmalarımızın belgelenmesi neticesini doğurdu.  Ve bugün fedakârca çalışmalar sonucu Ünye’de Şeyh Yunus Emre Hazretlerinin makamı ihya edilmiş, derneği kurulmuş, yayınları ortaya konmuş durumdadır. Ancak halen bu gerçek, istenen ölçüde tüm dünyaya duyurulamamıştır. Ünyeliler olarak bize düşen görev ise bu yıl Yunus Emre’yi en fazla Ünye’den anlatmak, tanıtmak, anmak ve sesimizi duyurmaktır.”

Sayın Öz’ün bu çağrısına, başta Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı ve Ünye Yunus Emre Derneği Başkanı Yaşar Argan olmak üzere çok sayıda resmi-sivil, kurum ve kişilerden destek geldi.

Bu kapsamda, 2021 yılında neler yapılması gerektiği düşünüldü.

Mayıs’ta görkemli bir anma günü düzenlenmesi…

Yunus Emre adına Ünye veya Ordu’da bir vakıf kurulması.

Yapılacak olan Üniversite kampusuna “Yunus Emre” adı verilmesi.

Ve Ünye Devlet Hastanesi’nin adına “Yunus Emre” adının eklenmesi gibi öneriler gündeme getirildi.

Ünye’deki sivil toplum örgütlerinin ve Ünye Belediyesi’nin bu konudaki çalışmaları son günlerde yeniden gündemde…

Ancak…

Görkemli bir anma programının önünde, “Pandemi” engeli bulunmaktadır.

Sanıyorum, bu etkinliğe Valilik’ten izin çıkmadı.

Eskişehir’de Yunus Emre adı verilen bir hastane hali hazırda mevcut.

Adına Tahsis edilen “Vakıf” cemiyetleri de var.

Var olmaları, bizde de olmayacağı anlamına gelmiyor.

Daha önceki yıllarda yazdığımız gibi, Yunus Emre’nin ülkemizde 14 mezarı bulunuyor. Hatta Azerbaycan’da bile mezarı olduğu söyleniyor. Sembolik bir türbe de Ünye’de var. Azımsanmayacak ölçüde ziyaretçisi bulunan bu mekânla birlikte, Yunus Emre’nin bir makamı da Ünye’de bulunmuş oluyor.

Önemli olan Yunus’un yaşadığı ve öldüğü yerler değildir.

Yunus’u gönüllerde yaşatmaktır!

Bu kapsamda Ünye üzerine düşen görevi yapmalıdır.

 Yunus Emre Kütüphanesi

 Yunus Emre adını Ünye’ye yakıştırmak için bir öneride tarafımızdan olsun…

İnşaatı yavaş ilerlese de, Ünye’de eski pazar yerinin olduğu yerde sürmekte olan kütüphane kompleksine Yunus Emre adının verilmesi uygun düşecektir.

İlgililerin dikkatine.

Saygı ve selamlarımla….

  

10.03.2021, Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/2274-yunus-emre-etkinlikleri.html

 


 

3 Mart 2021 Çarşamba

Sahil Yolu Kaldırım Yenileme Çalışmaları


Sahil Yolu Kaldırım Yenileme Çalışmaları

 

 Ünye Bisiklet Yolu yapımından, “Bu kadar da olmaz!” dedirten bisiklet yolu betonu tahribatından, Sahil Yolu kaldırım yenileme çalışmalarından, Ünye Belediye Başkanı’nı beğenen CHP’li Vekil Adıgüzel’den, bölgenin kaderini değiştirecek Ünye Limanı’ndan, halkla buluşan Ordu Valisi Sonel’den, Kızılay’a devredilen Yalı Kilisesi’nden, arabasına konulan nottan dolayı olay yaratan Sayın Ünye Cumhuriyet Savcısı’ndan söz edecektim.

Demiştik, sözümüzdeyiz…

 Sahil Yolu “Kaldırım Yenileme Çalışmaları”ndan başlayayım. Çünkü tam karşımda, penceremim önüne kadar geldi, durdu. Tıpkı, birkaç ay önce Eski İskele’nin yanındaki ambara kadar gelip durması gibi. Neden kaldırdılar eski kaldırımı, alttan bir şey mi geçecek gene, eskimiş miydi bir önceki Başkan’ın yenilettiği kaldırım?

Hiç birine yanıt alamadım.

İşi yapan birkaç çalışan var, biri kepçe operatörü…

Yerde yakalamak mümkün değil.

Yakalayıp sorduklarım da sadece gördüğümüz kadarını anlatıyor.

Biz de biliyoruz kaldırımı kaldırdıklarını.

Niçin kaldırılıyor?

Cevabı yok!

Ünye’nin nüfusu 130 bin 464 kişi olmuş.

Bu kadar nüfusu taşımaz bu kaldırım diye mi?

 ****

Belediyeden aldığımız bilgi, “Meydan-Gölevi Arası Kaldırım Düzenlemesi” biçimindedir.

Ayrıntısı, nedeni ve nasıl olacağı bilinmiyor.

Bisiklet yoluyla mı ilgili, o da belli değil.


Sahile İlk Kaldırım

 Sahile ilk kaldırım bizim ilk gençlik dönemimize rastlar.

Hafızam beni yanıltmıyorsa, Mithat Kısacıkoğlu dönemiydi.

Oluklu kare taşlarla döşenmişti.

İzmir Kordonu’nu anımsattığı için, “kordon” demeyi tercih ederdik.

Son durak, Burunucu Camisi altındaki Hasan Baba Çay Ocağı idi.    

Kaldırım orada biterdi...

Kordon gezisine çıkarken “Bir Hasan Baba yapalım mı?” diye sorardık.

Yürürken, dört adımda bir ayağımız oluklu kare taşların enine döşeli renkli versiyonuna denk gelirdi.

Uygun adım giderdik farkında olmadan.

Kendiliğinden bir yürüme disiplini tutturmuştuk…

Epey kullandık o kaldırımı.

Şimdikiler gibi zırt pırt yenilenmiyordu.

Üstelik beton ruhsuzluğuna sahip değillerdi…

Şirin bir görünümü vardı.

 

Vatandaş Ne Diyor?

 

Üzülüyor, “Ne gerek vardı?” diyor.

Kimi ise, “Birileri buradan rant sağlıyor!” demeye getiriyor…

“Yazsana!” diyor.

“Siz söyleyin, ağzınızdan aktarayım!” diyorum.

Sohbet anında bitiyor.

Vatandaş üzülse de, karşı da çıksa ismi bilinsin istemiyor.

Burunucu tarafından gelen, Yüzüncü Yıl Parkı’ndan karşı kaldırıma geçiyor.

Espriye vuruyorlar:

“Salgın döneminde fazla dolaşılmasın diye kaldırmışlar kaldırımı!”

 

Dr. Mustafa Adıgüzel

 

Merak ettim, neden beğenmiş Ünye Belediye Başkanı’nı CHP’li Vekil Mustafa Adıgüzel… “Tavırlarını ve çalışmalarını beğeniyorum.” demiş, iletişimini iyi bulmuş ve her kesime sempatik baktığını söylemiş.

Muhalif olmasına rağmen bir politikacının böyle bir yaklaşımda bulunması, tam da özlemini duyduğumuz bir erdem.

Sayın Adıgüzel bir de şu kaldırım yenileme işine bir açıklık getirseydi.

Onun yerine Ünye Limanı’na girmiş.

“Ranta kurban ediliyor!” demiş.

 

Not 1: Kaldırım yenilenmesinin gerekçesi deformasyon imiş. Yer yer onarılsa bile fazlasıyla kabaran, çatlayan yerler olduğu için tümüyle yenilenmesi yoluna gidilmiş. Oysa bir önceki Başkan zamanında yenilenmişti. Bu arada, görev süresi tamamlanmadan işten el çektirilen eski başkan hakkındaki tüm suçlamalardan aklandı. Burada ifade etmek durumundayız.

Not 2: Kovid19 Salgını’nda nüfusa göre en yüksek vaka bizim ilde, Ordu’da; 100 bin kişide 301.62... Diğerleri, sırasıyla Giresun (264,71), Samsun (262,17), Trabzon (239,52), Rize (213,10), Tokat (166,50), Sinop(160,03), Gümüşhane (114,58) ve Amasya(110,50). Bölge olarak el ele vermişiz ve en riskli il olmayı başarmışız. Bu kadarını biliyoruz ama mahallede durum ne, komşumuz nasıl bilmiyoruz?

  

03.03.2021, Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/2261-sahil-yolu-kaldirim-yenileme-calismalari.html