20 Ocak 2021 Çarşamba


Ünye Tarih Kronolojisi ve Kent Tarihi II


 Üç yıl önce, tam da bu günlerde atmıştım bu başlığı:

Ünye Tarih Kronolojisi ve Kent Tarihi…

(Bkz. 24 Ocak 2018 tarihli Ünye Kent Gazetesi)

Konuya giriş yapmış ve “Ünye'nin kronolojisi devam edecektir.” diyerek ara vermişiz.

Araya başka konular girmiş, devam etmemişiz.

O dönem, Ünye Tarihi’nin yoğun işlendiği yıllardı.

Her etkinlik gibi, bu konuda da aksamalar gündeme geldi.

Galiba dünyayı esir alan ve adına  “Covid 19” denen Salgın’ın bunda büyük payı var.

O dönemde Ordu’nun bir TV' kanalında Ünye Tarihi anlatmışız, sonra Ayanikola, Yalı Kilisesi, Saray Camii ve Tarihi Çınar (Cumhuriyet Meydanı) anlatılmış...

Sonrasında Ünye Müze Evi, Haznedar Konağı, Kadılar Sokağı ve Yunus Emre Türbesi…

Ünye'nin tarihsel konumunu parça parça ortaya koyarken, asıl amaç Ünye'nin kent tarihini yani kentsel oluşumunu oluşturmaktı...

Bu nedenle çok daha eskiye gitmişiz, Ünye'de tespit edilen ilk insan izlerine kadar gitmek gerekli olmuş...

Aradan üç yıl geçtiği için, bazı hatırlatmalarla konuya yeniden giriş yapalım.  

 

Ünye ve Çevresinde İlk İnsan İzleri

 

Ünye çevresinde ilk insan yerleşimi, günümüzden yaklaşık 15.000 yıl öncesine rastlamaktadır. Ünyeli etnograf, arkeolog Prof. Dr. İ. Kılıç Kökten'in Cevizdere Havzası'nda yaptığı arkeolojik çalışmalar sonucu bu bulguya varılıyor.

Sonraki dönemlerde ise Anadolu’da, dolayısıyla bölgemizde sırasıyla şu kavimleri görüyoruz:

M.Ö. 2.500 - 2.000 Hattiler.

M.Ö. 2.000 - 1.200 Hititler döneminde Kaşkalar.

M.Ö. 14. ve 12. yüzyıl Kimmerler.

M.Ö. 12. ve 8. yüzyıl İskitler.

(Yukarıda saydığımız kavimler ve halkların hemen hepsi Kuzey’den gelmiştir. Bu varsayım, genelde kabul gören bir teoremdir.)

 

Koloniler Dönemi Öncesi Karadeniz

 

M.Ö. 7. ve 5. Yüzyıllarda Karadeniz farklı bir oluşuma sahne oldu. Bu dönem Karadeniz’de Koloniler Dönemi’dir.

Ancak bu döneme gelinceye kadar, yukarıda ifade ettiğimiz gibi, Karadeniz ve Ünye, daha haraketli bir coğrafyaya sahipti.

Koloni döneminden önceki yüzyıllarda, bu defa başka bir kolonizasyondan; Asur kolonilerinden söz edilmektedir. Anadolu’da Hititlerin hâkim olduğu ve Asur Ticaret kervanlarının Karadeniz’e kadar ulaştığı bir dönemdir. Kızılırmak Deltası’nda kurulduğu tahmin edilen efsanevi Zalpa kenti bu dönemde ortaya çıkmıştır.

Milattan Önce 1950 ile 1750 yılları, Asur Koloni Çağı olarak bilinir. Asur Kervan yollarının Karadeniz bağlantısı, Kızdırmak havzasını izleyerek akarsuyun denize kavuştuğu deltada son bulur. Tam bu noktada, henüz yeri bulunamayan efsanevi Zalpa kenti vardır.

Kültepe ve Hitit tabletlerinde geçen Zalpa kenti henüz bulunamamıştır. Ancak kenti bulmak için Kızılırmak deltasında sayısız araştırma ve kazı yapılmıştır.

1941 yılında; İsmail Kılıç Kökten; Tahsin ve Nimet Özgüç’ten oluşan ekip tarafından yörede ilk araştırmalar yapılmış, İkiztepe adıyla bir höyük saptanmıştır. Bafra ilçesinin 7 km. kuzeybatısında tespit edilen bu höyüğün daha sonra epey ziyaretçisi olmuştur.

C.A. Burney tarafından 1956’da ziyaret edilen höyüğü, daha sonra W. Orthmann ve J. A. Dengate değerlendirilmiştir. 1961-1963 yılları arasında James Mellaart adlı ünlü bir arkeolog araştırmış, 1969 yılında O. Pelen başkanlığında kazılmıştır. Höyük kazısı kısa bir süre sonra kesintiye uğramış ve bu tarihten çok sonra Anadolu'nun kuzey kesiminin kültür tarihini belirlemek amacıyla asıl araştırmalar başlamıştır.

1971-74 yılları arasında Uluğ Bahadır Alkım yönetimindeki bir ekip tarafından, Türk Tarih Kurumu, Kültür Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi adına Samsun yöresinde bir yüzey araştırması gerçekleştirmiştir.

Bu araştırma sonucunda Türkiye arkeolojisi envanterine birçok yeni yerleşme yeri katılmış ve yörenin Kalkolitik Çağ'dan (Tunç Çağı) itibaren yoğun bir yerleşmeye sahne olduğu saptanmıştır.

Bu buluntu yerleri arasında yer alan ve bölgenin hemen hemen en büyük yerleşme yeri olan İkiztepe'de, özellikle Hitit metinlerinde geçen Kaşka ülkesindeki ünlü Zalpa Kenti'ni tespit etmek amacıyla 1974 yılında arkeolojik kazılara başlanmıştır.

İlk yıllarda zengin gömü armağanlı, yerleşme içi Erken Tunç Çağı mezarlığına rastlanması, kazıların günümüze kadar süregelmesine yol açmıştır. Gerek coğrafi durumu; gerek büyüklüğü açısından Kuzey Anadolu arkeolojisi için çok önemli bulgular veren bu yerleşme yerindeki kazılar, 1980 yılına kadar U.B. Alkım, Alkım'ın 1981 yılındaki ölümünden sonra Önder Bilgi tarafından yönetilmekteydi.

Son yıllardaki kazılar daha çok söz konusu mezarlığın ortaya çıkarılmasını amaçlamıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer alan İkiztepe, bir süredir kazılmamaktadır.

 

(Gelecek Bölüm: İkiztepe’deki son gelişmeler ve Koloni Kenti Oynoe)

 

20.01.2021, Ünyekent

http://www.unyekent.com/k41-canik-dergisi/h18163-unye-tarih-kronolojisi-ve-kent-tarihi-ii.html