15 Temmuz 2016
15
Temmuz FETÖ Darbe Girişimi'nin olduğu gece Sinop'taydık. Eşim ve kızımla
birlikte birkaç günlük bir tatil için gelmiştik. Tarihi Sinop Kalesi'nin
dibinde bir tanıdıkla sohbet ediyorduk. Hava kararmıştı, çayımızı yudumlarken Kızım:
-
Baba darbe oluyormuş! dedi, telefonundan başını kaldırarak.
-
Ne darbesi kızım? demiştim.
Kim
yapacak, nasıl olacak? Hiç darbe yapılabileceği aklıma yatmadı.
Masamızdaki
kişi 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini yaşamış eski bir "siyasi", durumu
anlayabilecek dostlarını aradı.
-
Doğruymuş, darbe oluyormuş, dedi.
Yakındaki
bir pastaneye geçtik, televizyondan haberleri izliyoruz. Boğazdaki köprüyü
gösteriyor, alçak uçuş yapan uçaklar falan...
İşin
doğruluğunu anlayıp, her ne pahasına olursa olsun Ünye'ye dönmeye karar verdik.
Tanışımızla vedalaştık. Gece konaklamayı düşündüğümüz yere gidip valizlerimizi
aldık. Tam o sırada TRT'den darbecilerin bildirileri yayınlandı.
Doğru
karar vermiştik Ne pahasına olursa olsun, evimizde olmalıydık.
-
Yollar kesilmiştir, sizi göndermezler! Diyen oldu...
-
Olsun, yolumuzun kesildiği yere kadar gideriz.
****
Önce
bir benzinliğe uğradık Sinop'ta... Karşısındaki banka ATM'lerinde "para
çekme" kuyruğu vardı. Paradan çok eve ulaşmaya ihtiyaç duyuyorduk. Gece
yarısı olmuştu, yola çıktık.
Yol,
düşündüğümüzden daha sakin.
Kimsecikler
yok!
Gerze,
Yenikent, Yakakent'ten geçtik...
Alaçam'da
kimseler yok.
Yolumuz
kesilirse, döner bir tanıdığa misafir olabilirdik.
Bafra'yı
geçtik, tam bir sessizlik hakim...
Bir
yandan da kızım telefonundan gelişmeleri izliyor.
Bunun
bir "kalkışma" olduğu anlaşılıyor.
Ekranlara
Erdoğan'ın talimatı düşüyor:
-
Meydanlara çıkın.
Ondokuzmayıs'a
gelirken meydanda bir kalabalığa tanık oluyoruz.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın posterleri ve bayraklar ilişiyor gözümüze.
Çok
geçmeden Samsun Atakum'a ulaşıyoruz.
Saat
sabahın iki buçuk-üç'ü...
Halk
sokağa dökülmüş.
Trafik
neredeyse duruyor.
Zar
zor yol alıyoruz.
Oradan
Samsun şehir merkezine giderken üst yolu (bulvar) tercih ediyoruz.
Çarşamba,
Terme sakin. Ortalıkta kimseler yok.
Ünye'ye
giriyoruz.
Meydana
doğru ilerliyoruz.
Meydan
kalabalık, yolları kapatmış bir grupla karşılaşıyoruz.
Her
şeye rağmen sakin bir görünüm hakim.
Çünkü
darbe girişimi çoktan sona ermiş..
Darbecilerin
derdest edildiği bir aşamaya gelinmişti.
****
Eve
geldiğimiz için kendimizi rahat ve emin hissediyoruz.
Darbenin
bertaraf edilmiş olması bizi rahatlatıyor.
Ama
kafamızda biriken sorulara cevap bulamıyoruz.
Kim,
nasıl yeltendi bu darbe girişimine?
Halk
tavır göstermeseydi, başta TSK olmak üzere, güvenlik güçlerinin önemli bir
bölümü bu darbeye karşı koymasaydı, ne olurdu?
Aradan
iki yıl geçti...
Bakıyoruz.
Yandaş
medya olsun, muhalif yazarlar olsun...
Aynı
noktada birleşiyor!
Asker,
polis, savcı-hakim, öğretmen, sivil binlerce kişi tutuklandı.
Tutuklamalar,
operasyonlar bugün de sürüyor.
Yeni
video görüntüleri çıkıyor, darbe gecesine dair...
58
General ve 626 subay ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezasına
çarptırılıyor.
20
Temmuz 2016'da ilan edilen Olağanüstü Hal çerçevesinde hazırlanan Kanun Hükmünde
Kararnameler ile 100 bini aşkın kişi kamudan çıkarılıyor.
Nasıl
oluyor da, bu suç örgütü devlet kademelerine bu denli sızabilmiş?
Üstelik
devletin en mahrem bölgelerine, kilit noktalara gelebilmiş...
Asker,
polis ve adliye içerisine bu kadar rahat nüfuz ederlerken...
Bu
suç şebekesinin başını "Hoca Efendi" diye yere göğe koyamayanlar
dahil, parlamento içerisinde hiç bir siyasi uzantısının açığa çıkmamış olması ilginç!
"Kandırıldık"
demek yeterli mazeret sayılıyor.
****
İki
yılı geride bıraktık, hala aynı sorulara cevap arıyoruz.
Darbenin
arka planında ne var?
15
Temmuz'un kara delikleri neler...
Muhalifinden
yandaşına aynı yerdeyiz:
"15
Temmuz’un “mikro tarih”i henüz yazılmadı. 15 Temmuz saat 12.00’den 16 Temmuz
03.30’a kim nerede idi ve ne oldu? O 15,5 saatte ne oldu? Tabii, aslında,
öncesi de önemli, sonrası da. Ama o arada ne oldu? Henüz gerçekler bütün
çıplaklığı ile aydınlanmış değil." (A. Dilipak, 15.07.2018, Akit)
Darbe
teşebbüsünün ikinci yılında henüz açıklığa kavuşmamış o kadar çok konu var ki,
daha kaç yıl geçmesi gerekiyor, bilmiyoruz.
18.07.2018, Ünyekent