18 Ekim 2023 Çarşamba

Gazze




Gazze


Filistin’deki saldırı, dünya basının kullandığı biçimiyle “İsrail-Gazze Savaşı”, bu satırları yazmaya başladığım sırada 10. Günündeydi…

On gün boyunca bombalanan bir Gazze’yi, çaresizlik içinde kaçışan insanları ve cenazeleri izledik.

Gün be gün sayılar verildi, ölü ve yaralı sayıları…

10. günde Gazze’de 2 bin 750 ölü, 9 bin 700 yaralı…

İsrail’in kaybı bin ölü, üç bin yaralı…

İsrail, Gazze sınırına sürekli yığınak yapıyor.

Kara harekâtının eli kulağında!

 

Savaşın 10. gününde durum bu.

Yazımız yayınlandığında bu bilgiler eskimiş olacak.

 

İsrail’in kara harekâtı başlayacak mı?

Ölenlerin sayısı nereye varacak?

Ara çözüm yahut bir anlaşma sağlanacak mı?

Bilinmiyor.

Yalnızca sorular bir biri ardınca…

Neden sivilleri hedef aldı Hamas’ın saldırısı?

İsrail Başbakanı Netanyahu’yu kurtarmak mıydı amaçları…

Abluka altındaki Gazze’de yeni katliamlara meşru zemin hazırlamak için miydi?

 

Günün en önemli haberi

 

Onuncu günde ajanslara şu haber düşüyor:

ABD, Mısır ve İsrail anlaştı; geçici ateşkes!

Gazze'de hastanelerin yakıtı tükenirken, Gazze-Mısır sınırının yardım için kısa süreliğine açılması bekleniyor.

Bu gelişme bile nefes aldırıyor bize...

Ancak İsrail haberi yalanlıyor. Güney’e göç etmeye zorlanan Gazze halkının ölümden tek kaçış noktası da böylece kapanmış oluyor.

Savaşın onuncu gününde günün en önemli haberi boşa düşüyor!

ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı tekrar açılacak, demişti.

Haberler kaçınılmaz olarak ABD’den geliyor…

ABD Başkanı Joe Biden: İsrail, Gazze'yi işgal etmemeli; Filistin Devleti kurulmasına giden bir yol olmalı, diyor.

Öte yandan da İsrail’in Hamas’ı sonuna kadar yok etme hakkı vardır, diyerek, Gazze’deki katliama yeşil ışık yakıyor.

Biden, Gazze’de öldürülen çoluk çocuğu Hamas’la bir tutarak, Gazze halkının yok edilmesini koşulsuz destekliyor.

AB ülkelerinden ortak açıklaması ise, İsrail'in insani hukuka uygun olarak kendisini savunma hakkını vurguluyoruz, biçimindedir. Avrupa Birliği de karşı çıkmayarak doğrudan onaylıyor bu katliamı.

Abluka altındaki Gazze’de yüzlerce binanın vurulduğu, fosfor bombalarının kullanıldığı ve bebeklerin öldürüldüğü bir katliamdan söz ediliyor.

Felaket senaryolarının ardındaki demeçler, burada işlenen insanlık suçunu gizlemeye yetmiyor.

El birliğiyle dünya, İsrail’in Gazze’deki soykırımına katkıda bulunuyor.

 

Son Durum

 

Savaşın onuncu günüde İsrail'in Gazze halkına kenti tahliye etmeleri, güneye gitmeleri yönündeki uyarıları için tanıdığı süre sona eriyor.

Henüz kara harekâtı başlamadı.

İsrail kara harekâtının hava muhalefeti nedeniyle aksadığı öne sürülüyor.

Gazze'ye kara harekâtı ne anlama geliyor?

Harekât sonrası ne olacak?

Hamas sayesinde kritik durumdan kurtulan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Hamas’a sert bir darbe vuruyoruz ama bu yalnızca başlangıç. Hamas’ı yok edeceğiz ama bu zaman alacak” diyerek operasyonun uzun süreceğini vurguluyor.

İsrail, hedeflerinin Hamas'ı yok etmek olduğu dışında bir açıklama yapmıyor.

Diğer yandan İsrail'in Gazze'de geçici bir askeri rejim kurabileceğini öne sürülüyor.

Askeri rejim haberi İsrail ordusuyla yakın temasını sürdüren eski bir üst düzey ordu yetkilisinin Bloomberg'e verdiği demece dayanıyor. Aynı haberde Gazze'nin uluslararası bir güce teslim edilebileceği belirtiliyor.

Amaç bölgeyi Hamas’tan tamamen arındırmak ve savunmasız bir Gazze haline getirmek.

 

Hamas Nedir ve Ne Değildir

 

Hamas yahut resmi adıyla İslami Direniş Hareketi, 1987 yılında Mısır menşeili Müslüman Kardeşler’in Filistinli üyeleri tarafından kuruldu. Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas’ın hedefi İsrail tarafından işgal edilen topraklarda İslami bir devlet kurmak.

Hamas, Gazze Şeridi’ni kontrol etmeye başladığı 2007’den bu yana pek çok kez İsrail ile silahlı çatışmaya girdi. Bunun üzerine İsrail, Mısır ile birlikte Gazze Şeridi’ne havadan, karadan ve denizden abluka uygulamaya başladı.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugaylarının 7 Ekim’de İsrail’e karşı başlattığı bu saldırıyla birlikte yüzlerce kişi öldü, onlarca kişi rehin alındı. Hamas’ın Aksa Tufanı dediği bu baskın deniz, hava ve kara saldırılarıyla başladı. ABD’nin 11 Eylül eylemleri gibi sansasyonel olan bu eylemlerde, İsrail'in pek çok yer füzelerle vuruldu. İsrail'in hava savunma sistemi Demir Kubbe (Iron Dome), atılan füzelere karşı koymakta zorlandı.

Akabinde İsrail’in başlattığı Demirden Kılıçlar harekâtı, bölgedeki gerilimi savaşa dönüştürdü.

İran dışında Hamas’ı 7 Ekim saldırılarında destekleyen, meşru ve haklı bulan bir kesime rastlamak pek mümkün görünmüyor.

Çünkü eylemin hedefi öncelikle sivil halka yöneliktir.

Yine de bu eylem, son yılların en büyük saldırısı olarak kayıtlara geçmiştir.

Örneğin BBC’nin Ortadoğu editörü Jeremy Bowen, Aksa Tufanı operasyonunu “bir neslin gördüğü en iddialı operasyon” olarak tanımlamıştır.

Bu operasyon, 1973 yılında Mısır ve Suriye liderliğindeki Arap devletlerinin İsrail’e karşı başlattığı Yom Kippur Savaşı’nın 50. yıldönümünden bir gün sonra gerçekleşiyor.

Bu tarihte böyle bir eylemi İsrail istihbaratının ıskalaması hayretle karşılanmıştır.

Üstelik eylem konusunda Mısır’ın İsrail’i uyardığına dair ciddi emareler bulunmaktadır.

İsrail’in iç istihbarat kurumu Shin Bet, dış istihbarattan sorumlu MOSSAD ve İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) ortak çabası ve çalışmalarına rağmen Hamas’ın bu eylemi gerçekleştirebilmesi imkan dahilinde görünmüyor.

İsrail dünyanın en kapsamlı ve en iyi finanse edilen istihbarat servisine sahip bir ülkedir. Dünyanın her yerinde muhbirleri ve ajanları var. Gazze abluka altında ve sınırında çitlerin yanı sıra kameralar, hareket sensörleri ve düzenli devriye gezen İsrail askerleri mevcut.

Buna karşın Hamas militanları 7 Ekim’de buldozerlerle telleri aşıyor ve paramotor ile İsrail’e girebiliyor.

 Karşılığında Filistin halkının ciddi bir katliama hatta soykırıma maruz kalacağını ve İsrail’in şu andaki operasyonunun büyüklüğüne bağlı olarak kısa vadede Hamas’a askeri anlamda darbe vuracağını söylemek mümkündür. Ancak siyasi açıdan bakınca 7 Ekim saldırısının Hamas’ı Filistin halkının mücadelesinde önemli bir yere getirdiği ve liderliğine doğru ittiği düşünülmektedir.

Uluslararası tepkiler ve İsrail’in misilleme saldırıları sonrası Hamas’ı gelecekte neyin beklediğini tahmin etmek zor olsa da Hamas artık Filistin’de İsrail’e karşı tek alternatif güç konumundadır. Dolayısıyla uzun vadede Hamas bu saldırılardan kazanç sağlayacak ve yok olmayacaktır.

Geçmişte sözü edilen Ortadoğu Devrimci Çemberi’nin günümüzdeki konumu budur.

1993 yılında, Hamas'ın nakış kurslarına katılan kadınlar

Gazze 10. Günde

Gazze'de çitleri aşan Hamas Buldozeri (BBC)

Hamas liderinden İsmail Haniye 
2012'deki Türkiye ziyaretinde TBMM'ye de gitmişti.

Hamas'ın 7 Ekim saldırılarında 
hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze törenlerinden biri

Hamas, saldırılarında roketleri yoğun olarak kullanıyor.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları

İsrail'in Gazze'deki hava saldırılarında yakınlarını kaybeden Filistinler

 
17.10.2023