10 Haziran 2020 Çarşamba

65 Yaş Uygulaması ve Bilim Dünyası


65 Yaş Uygulaması ve Bilim Dünyası
If I have seen further it is by standing on the shoulders of Giants.
Isaac Newton (1642-1727)

Sir Isaac Newton.
İngiliz fizikçi, matematikçi…
Hatta astronom, mucit, filozof ve teolog…
1687’de Matematik İlkelerinin Doğal Felsefesi’ni yayınlamış (Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica) ve klasik mekaniğin temelini atmıştır.
1676'da meslektaşı Robert Hooke'a yazdığı bir mektupta: “Eğer daha uzağı görebiliyorsam bu, benden önceki devlerin omuzlarında durduğum içindir.” demektedir.

****
Newton’un bu tespiti, 1159’da Çhartres'li Bernard’ın  “Bizler devlerin omuzlarına tünemiş cüceleriz!” sözüne bir göndermedir..
“Filhakika devlerin haşmetiyle yükseldikçe yükselmiş, yukarı taşınmışız." diyor, Bernard…
Geçmişte yaşayanlar bize oranla devdiler…
Bizler cüce olsak da, omuzlarına oturduğumuz insanların bilgeliğinden yararlandık ve onlardan daha iyi görmeyi başarabildik…
2002'de yayınlanan Stephen Hawking'in On the Shoulders of Giants yahut Türkçe adıyla söylersek: “Devlerin Omuzları Üzerinde” adlı eser de aynı konuyu işlemektedir.
2016 yılında aramızdan ayrılan Umberto Eco'nun, bir kültür festivali için hazırladığı dersleri bir araya getiren son kitabının da adı “Devlerin Omuzlarında”dır...
Hepsi de bilimsel ilerlemeyi ve bilim insanının serüvenini anlatır.
İşte bundan dolayı öncekilerin açtığı yoldan ilerleyen bilim insanı, gideceği rotayı onlardan daha iyi görebiliyor ve bilimsel gelişmenin durmaksızın ilerlemesini sağlayabiliyor.

****
Bizde ise bilimsel ilerleme, tarihin kaydettiği örneklere pek uymuyor.
Bağımsız bilimsel çalışma mekânlarının başında gelen kuruluş, bilindiği gibi üniversitelerdir. Newton, bilimsel çalışmalarını büyük oranda mensubu olduğu University of Cambridge‘de gerçekleştirmiştir.
Son yıllarda ülkemizde kamu çalışanlarının zorunlu emeklilik yaşı 65 olarak belirlenmiştir.
65 yaş ve üzerinin “salgın” nedeniyle eve mahkûm edilmesi ve bu yaş sınırına ilişkin tartışmalar şu günlerde yeniden gündeme gelmiştir.
Bu düzenleme gereği, geçtiğimiz yıllarda 65 yaş üzeri profesörler de üniversitedeki görevlerinden emekli edilmişlerdir.
Üniversitelerdeki “Profesör Sultası” ve profesör olamayan öğretim üyeleri sorunu da bu şekilde halledilmiş oldu(!) 
Bir kuruma bağlı olarak 75 yaşına kadar bazı çalışmaların sürdürülebileceği gibi bazı istisnaları vardı bu uygulamanın…
Böylece bilimsel çalışmalar kesintiye uğramayacak, işin uzmanları tarafından daha bir süre devam ettirilebilecekti.

****
Ama öyle olmadı.
Geçtiğimiz yılın Eylül’ünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı üniversiteden emekli olan 14 profesörün arkeolojik kazı başkanlığı görevine son verdi.
İyi mi oldu, kötü mü? Ayrı bir tartışma konusudur. Biz burada sadece olanı anlatmakla yetineceğiz.
Hürriyet Gazetesi’nden Ömer Erbil’in haberine göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı, halen arkeolojik kazı başkanlığı sıfatını sürdüren ve üniversitelerinden emekli olmuş 14 profesörü 11 Eylül 2019 günü Ankara’da Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nde topluyor. Kazı başkanı profesörlere teşekkür ederek, bundan sonra kazı başkanlığı yapamayacakları tevdi ediliyor.
Profesörlerin hemen hepsi üniversitelerinden 65 yaş sınırlaması ile emekli edilmiş bilim insanlarıdır. Kazı başkanlığı görevlerini Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Bakanlar Kurulu Kararı ile devam ettirmektedirler.
Toplantıda emekli profesörlere Bakanlığın İç Denetim Birimi Başkanlığı’nca hazırlanan rapor doğrultusunda kazılarına son verileceği, kendilerinin de “Onursal Başkan” yapılacağı anlatılıyor.
Görevine son verilen kazı başkanı profesörlerin içinde Çanakkale’den Apollon Smintheus kazılarını yürüten Prof. Dr. Coşkun Özgünel de yer alıyor.
İçlerinde dünyaca tanınmış Neolitik dönem uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, yakın zamanda kaybettiğimiz Prof. Dr. Hayat Erkanal’ın eşi Prof. Dr. Armağan Erkanal, Prof. Dr. Berna Alpagut gibi isimler vardır. Hepsi ünlü Türk arkeologlar Prof. Jale İnan, Prof. Nimet Özgüç, Ord. Prof. Ekrem Akurgal, Ord. Prof. Arif Müfid Mansel ve Prof. Halet Çambel’in öğrencileridir.
Türk arkeolojisinde ikinci kuşak olarak nitelendirilen bir dönem böylelikle bitirilmiş oluyor.
****
Toplantı sırasında kazı başkanı profesörlerin itirazları oluyor. Yasa, bir kuruma bağlı olarak 75 yaşına kadar çalışmaya izin veriyor. Profesörlerin hepsi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kazı yaptıklarını, bakanlığın da bir kurum olduğunu ileri sürseler de kabul ettiremiyorlar.
Söz alan bazı profesörler, bu kararla Türk Arkeolojisinin geriye gideceğini söylüyor. Profesörlerin yarım yüzyıllık deneyimlerinin hiçe sayıldığını, arkeolojinin bir birikim işi olduğunu ve çok sayıda devam etmekte olan projelerin uygulanamaz duruma geleceğini söylüyorlar.
Uygulama, yürürlükteki kanunlara aykırı da olsa…
Sonuçta Kültür ve Turizm Bakanı adına kendilerine teşekkür plaketi verilerek, profesörlerin işine son veriliyor.

Ne dersiniz, aynı uygulamayı siyaset camiasına da uygulasak mı?


10.06.2020, Ünyekent