Ünye Limanı
Ordu’dan seçilen milletvekilleri netleşince, Ünye adına kendilerine
tevdi edeceğimiz sorular da netleşiyor…
Bunlardan biri şuydu:
“Çok sözü edilen kruvaziyer
turizminin Ünye’ye bir faydası olacak mı?”
Sorunun geliş biçiminden anlaşıldığı üzere biz limanı daha çok
turizm boyutuyla değerlendiriyoruz.
Aslında ticari boyutu da önemli…
Ünye Limanı aynı zamanda bir konteyner limanı olmalı.
Bir zamanlar sıkça tartıştığımız şöyle bir ikilem vardı:
Ünye “turizm kenti”
mi olacak, “sanayi kenti” mi?
Sanki ikisi birden olamazmış gibi!
Tabi daha kötüsü hiç birinin gerçekleşmemesi…
Neyse biz konumuza dönelim.
Kruvaziyer turizmi mi, konteyner
limanı mı?
Hangisi?
Önce bu iki kavramı biraz daha yakından görelim…
Konteyner Limanı Nedir?
Dünyanın dört bir yanını dolaşmak suretiyle her gün farklı bir
gümrük veya limanda işlem gören konteyner ünitelerinin boşaltıldığı limanlara konteyner limanı denilmektedir.
Dünya üzerinde yaklaşık yirmi milyon adet taşıma amaçlı
kullanılan konteyner limanı bulunduğu sanılmaktadır.
Taşımacılığın önemli kısmını deniz yoluyla gerçekleştiren bu limanlar,
bir çeşit depolama ve transfer görevini yerine getirirler. Gelen
konteyner gemileri boşalttıkları yükü ya diğer konteyner gemilerine transfer
ederler yahut karayoluyla gideceği noktalara taşınmak üzere bekletirler. Sirkülasyon
bu şekilde devam eder.
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmamız nedeniyle çok
sayıda konteyner limanına sahibiz. Çünkü konteyner ile yük taşımacılığı büyük
oranda denizyolu ile yapılmaktadır.
Uluslararası ticarette önemli bir unsur olan konteyner
limanları Ege, Akdeniz ve Marmara’da
yoğunlukla bulunmaktadır. Karadeniz
bu konuda fazla gelişmiş değildir. Dünya konteyner liman haritası içerisinde
ilk 50’de sıralamaya girmeyi başaran Türkiye, konunun önemi üzerine ilerleyen
yıllarda da atılımını gerçekleştirecek gibi görünmektedir. (Ayrıntı için bkz. http://denizstrateji.com/tr )
Dış ticaretin önemli unsurlarından olan konteyner limanlarının
gelişmiş olması, ülkelerden gelen ve giden konteyner içeriğinin korunaklı bir
biçimde yerine ulaştırılması konusunda önem arz etmektedir.
Türkiye'de Hangi İllerde Konteyner Limanları Bulunur?
Türkiye’de 27 adet
konteyner limanı bulunmaktadır. Bu limanların çoğunluğu Marmara, Akdeniz ve Ege
denizlerinde görülmektedir. Buna göre hangi illerde olduğuna sırasıyla bakacak
olursak;
Mersin: MIP
Marport: İstanbul
Kumport: İstanbul
Mardaş: İstanbul
Borusan: İstanbul
Haydarpaşa: İstanbul
Asyaport: Tekirdağ
Tekirdağ Ceyport
İzmir Petkim SK; Petlim Limancılık
İzmir Alsancak limanı
Nemport: İzmir, Aliağa
Ege Gübre: İzmir,
Aliağa
DP World: Kocaeli
SafiPort: Derince. Kocaeli
Limaş: Kocaeli
Evyapport: Kocaeli
Karasu port: Sakarya
Gemport: Bursa
RodaPort: Bursa
Yılport: Gebze, Bursa
Port Akdeniz: Antalya, Konyaaltı
Limakport: İskenderun
Assanport: Hatay
Çelebi bandırma: Balıkesir
Trabzon port: Trabzon
Akçansa port: Samsun
Samsunport
(Kaynak: Milliyet, 04.03.2021)
Açıkça görülebileceği gibi önemli
konteyner limanlarının bulunduğu kentler, ülkemizin sanayice gelişmiş olduğu bölgelerindedir.
Karadeniz’de Samsun dışında bu
niteliklere haiz bölge bulunmamaktadır. Trabzon,
uzak tarihten bu yana Kuzeydoğu Asya’ya açılan bir liman kentidir ki, ülkeler
arası emtia transferinde İran hali
hazırda ilk sırada yer alır.
Ünye Limanı Konteyner Limana
Dönüşebilir mi?
Ünye henüz yolun başındadır. Osmanlı
döneminin son çeyreğine kadar sürdürdüğü önemli bir liman olma işlevini Ünye 18.
Yüzyılda kaybetmiştir. Tersane-i Amire ve
Ünye'de İpçilik adlı yazımızda bahsettiğimiz gibi, kentimiz gelişen
teknolojinin ve sanayinin gerisinde kalarak, tarihsel misyonunu kaybetmiştir.
1960’lı yılların başında kurulan Ünye
Limanı varlığını büyük ölçüde yine bir sanayi yatırımı olan Ünye Çimento Fabrikası’na borçludur. Samsun-Trabzon
arasında ihtiyaç duyulan liman arayışına
Ünye, mevcut konumuyla optimum seviyede cevap
vermiştir. Coğrafi yapı ve konum itibariyle geliştirilmeye müsaittir.
Şayet seçim öncesi ortaya atılan bir
atraksiyon değilse, son günlerde gündeme gelen “Serbest Bölge” statüsü Ünye Limanı için önemli bir adımdır.
İki hafta önce Cumhurbaşkanı’nın
imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanan ve Serbest Bölge ilan edilen Ünye Cevizdere bölgesi ve Ünye Limanı, sözünü ettiğimiz ticaret
ve sanayi girişimlerinin ön adımı olabilir. Ünye-Niksar karayoluyla İç
Anadolu’ya bağlanan ve denizyoluyla dış ticarete açılan Ünye, gerekli
yatırımların yapılması durumunda konteyner limanına kavuşmuş olacaktır.
Ancak şimdiden “konteyner limanı” olmuşuz gibi davranmak, mistifikasyondan öte bir
anlam taşımaz. Onun alt aşaması olan Ro-Ro
taşımacılığı ile başlanan faaliyetleri geliştirmek, limanda su derinliği ve rıhtım sayısını artırmak gerekir.
Ünye limanı 40 bin grostonluk gemilere hizmet
veren 5 rıhtıma sahip olabildiği zaman, Ro-Ro gemileri ve konteyner gemileriyle
birlikte kruvaziyer gemileri de limana
demirleyebilecektir.
Kruvaziyer Turizmi
Dünya ekonomisinin uluslararası
sektörlerinden birisi olan turizm sektörü, günümüzde birçok ülkenin temel gelir
kaynağıdır. Geleneksel turizm anlayışı olan deniz-kum-güneş aktivitelerine bir
alternatif olarak öne çıkan kruvaziyer
turizmini tercih eden turist sayısı, özellikle 1960’lı yılların sonlarından
itibaren; yüksek kapasiteli gemilerin kullanılmaya başlanması, yeni destinasyon
seçeneklerinin çoğalması, şirketler tarafından yapılan promosyonlar ve
gemilerde gerçekleştirilen etkinlik çeşitlerinin artmasına bağlı olarak büyük
oranda artış göstermiştir. Bu açıdan bakıldığında, kruvaziyer turizm, son 30
yıl içerisinde, öncelikle Kuzey Amerika bölgesinde, ardından Avrupa’da ve son
yıllarda da Avustralya ve Yeni Zelanda bölgesinde yaratılan talep ile turizm
endüstrisinin en hızlı büyüyen sektörü haline gelmiştir.
Kruvaziyer turizmi (cruise tourism) nedir?
Üzerinde birçok konaklama, yemek,
eğlence seçenekleri bulunan; yüksek hizmet standartlarına sahip; programlanmış
belirli rotalarda turistik amaçlı olarak çalışan yolcu gemileriyle gerçekleştirilen
turizm biçimidir.
Doğrudan ve dolaylı olarak yarattığı
istihdam ve sağladığı katma değer dikkate alındığında, ülkeler için stratejik
öneme sahip olan kruvaziyer sektöründe özellikle Akdeniz havzası, dünya kruvaziyer destinasyonları arasında en çok
turist çeken bölgelerden birisi haline gelmiştir. Bu olgunun gerçekleşmesinde
uygun iklim koşulları kadar, konuk ağırlamaya müsait bir alt yapı,
tarihi-turistik cazibe ve zengin kültürel miras öne çıkmaktadır.
Kruvaziyer turizmine açılmak için
öncelikle binlerce turisti aynı anda karşılayabilecek bir alt yapının kurulmuş
olmamız gerekir. Aksi halde “Neden bu adamlar gemiden inip kenti gezmiyorlar?”
diye düşünüp dururuz.
İki bin yolcu kapasiteli Astoria
Grande gemisinden bir minibüs Ünye’ye, bir otobüs Ordu’ya kaldırmakla
kruvaziyer turizmi yaptığımızı iddia etmek, inandırıcılıktan uzaktır.