2 Haziran 2021 Çarşamba

KUDÜS... EY KUDÜS


KUDÜS... EY KUDÜS

 

 

 

İki efsane gazetecinin, Larry Collins ve Dominique Lapierre’in 1972’de birlikte yazıp yayınladığı bir kitap…

Halen raflarda “en çok satanlar” listesinde yerini muhafaza etmektedir.

Kitap, ilk bölümünü Kutsal toprakların paylaşılmasına (29 Kasım 1947) ayırıyor:

 

“14 Mart 1948 günüydü. O gün İngilizlerin Filistin’den ayrıldıklarını, Yahudilerin İsrail Devleti’nin kuruluşunu ilan ettiklerini, Arapların savaşa girdiklerini gördü. Bir ihtilaf Kutsal Toprağı alevlere boğacak ve alevler bir daha da sönmeyecekti.”[*]

 

İsrail son yıllarda Doğu Kudüs’ün Filistinli nüfusunu kademeli bir şekilde yerinden ederek yerine Musevi göçmenleri yerleştiriyor.

Giderek yaygınlaşan bu uygulama, Şeyh Jerrah adlı mahallede patlak verdi.

Bu mahallenin bir başka özelliği daha var.

Osmanlı döneminde Musevi göçmenlere satılan topraklar üzerinde bina edildiği iddia edilmektedir. Yani Musevilerin satın alarak yerleştikleri ilk Filistin toprağı…

Ancak 1948 yılında Doğu Kudüs Ürdün tarafından işgal ediliyor ve Museviler orayı terk etmek zorunda kalıyor.

1967’de, Altı Gün Savaşları[**] sırasında İsrail Doğu Kudüs’ü ele geçiriyor.

Sonrası malum.

İsrailliler yavaş yavaş bölgeye geri dönmeye başlıyor.

İşte Filistin’de süreç yeni bir evreye bu biçimde giriyor…

 

****

Bu sorun İsrail Yüksek Mahkemesinde de görüşülüyor.

Mahkemeden nasıl bir sonuç çıkacağını tahmin etmek zor değil.

Ulu Hakan’ın saltanatına denk gelen dönemde, Osmanlı’nın Musevi göçmenlere toprak satmadığı kanaati de bu vesileyle “belgeleriyle” ortaya konmuş oluyor.

Şeyh Jerrah olayı, sadece güncel politikaları değil, bizim tarihimizi de etkiliyor.

Filistinliler durumu protesto etmek amacıyla her iki din için kutsal bir bölge olan Mescid-i Aksa’da gösterileriler düzenliyor.

İsrail güvenlik kuvvetleri, Filistinlilerin bu gösterilerini her defasında orantısız güç kullanarak bastırıyor.

Yetmezmiş gibi, çeşitli bahanelerle kutsal meclise postallarıyla girip tahriklerde bulunuyor.

Son olaylarda, şiddetin dozu daha da artıyor.

Hamas, Gazze şeridinden İsrail topraklarına yıllardan beri görülmemiş şiddetle füze saldırısında bulunuyor.

Bu füzeler kısa menzilli ve basit olmalarına karşın kolay üretilebilen türden.

Bu nedenle binlerce Hamas füzesi İsrail yerleşimlerine yağıyor.

İsrail’in “Demir Kubbe” adındaki füzesavar sistemi, Hamas’ın bu füzelerini havada etkisiz hale getiriyor.

Sadece bir kaçının hedefe ulaştığı ve onların da çok az zayiata yol açtığı belitiliyor.

 

****

Gazze’den fırlatılan Hamas füzeleri sivil yerleşim merkezlerinden fırlatılıyor.

Hastane, okul gibi binaların kalkan olarak kullanılmasına karşılık İsrail de bu mevzilere kadın-çocuk ayrımı yapmadan şiddetle cevap veriyor.

Böylece çoğu çocuk 253 kişinin ölümüne yol açıyor.

10 gün sonra ABD- Mısır ve Katar’ın araya girmesiyle ateşkes sağlanıyor.

Maalesef bu durum Filistin’de sıkça yaşanıyor.

Her geçen gün İsrail şiddetini artırarak, daha fazla can almaya başlıyor.

Filistin cephesinde ise mevcut kayıplara rağmen Hamas tarafından zafer ilan ediliyor.

Hamas, Gazze bölgesinde yaşanan önemli zayiata bakmıyor ve kendi insanlarının hayatına fazla önem vermiyor.

Hamas, İsrail’e önemli bir ders verdiği kanaatinde.

Bölgede gücünü bir kez daha göstermiştir. 

Hatta bazı batı ülkelerinde sempati kazanmıştır.

Ateşkes pazarlığını yürüten Mısır ve Katar ise, son olayların en etkili tarafını oluşturuyor.

Her zamanki gibi ABD’nin ateşkes çağrısı birkaç saat içinde etkili oluyor ve bölgede geçici de olsa “barış” sağlanıyor.

ABD’nin bu çağrısı, işbirliği içinde olduğu Mısır ve Katar aracılığı ile “barışı” gerçekleştirmesi bize şu deyişi hatırlatıyor.

“Filistin’de yeni bir şey yok!”

 

 

 

[*] Larry Collins, Dominique La Pierre, KUDÜS... EY KUDÜS, Editör Can Uyar, Çeviri Aydın Emeç, s. 14, 1. Baskı, E Yayınları, 1973, İstanbul

[**] Altı Gün Savaşı, diğer adıyla 1967 Arap-İsrail Savaşı, Üçüncü Arap-İsrail Savaşı, Altı Günün Savaşı veya Haziran Savaşı, 5 Haziran 1967 Pazartesi, İsrail ile Arap komşuları Mısır, Ürdün ve Suriye arasında başlayan ve 6 gün süren savaşa verilen addır. Savaşın sonunda İsrail; Mısır'dan Sina Yarımadası'nı, Suriye'den Golan Tepelerini ve Filistin'in Gazze Şeridi ile Batı Şeria topraklarını alarak mevcut topraklarını dört katına çıkarmıştır.

 

 

 

ÜNYEKENT, 02.06.2021

http://www.unyekent.com/yazi/2419-kudus-ey-kudus.html