KUDÜS... EY KUDÜS
İki
efsane gazetecinin, Larry Collins ve Dominique Lapierre’in 1972’de birlikte yazıp
yayınladığı bir kitap…
Halen
raflarda “en çok satanlar” listesinde yerini muhafaza etmektedir.
Kitap,
ilk bölümünü Kutsal toprakların paylaşılmasına (29 Kasım 1947) ayırıyor:
“14 Mart 1948 günüydü. O
gün İngilizlerin Filistin’den ayrıldıklarını, Yahudilerin İsrail Devleti’nin
kuruluşunu ilan ettiklerini, Arapların savaşa girdiklerini gördü. Bir ihtilaf
Kutsal Toprağı alevlere boğacak ve alevler bir daha da sönmeyecekti.”[*]
…
İsrail
son yıllarda Doğu Kudüs’ün Filistinli nüfusunu kademeli bir şekilde yerinden ederek
yerine Musevi göçmenleri yerleştiriyor.
Giderek
yaygınlaşan bu uygulama, Şeyh Jerrah
adlı mahallede patlak verdi.
Bu
mahallenin bir başka özelliği daha var.
Osmanlı
döneminde Musevi göçmenlere satılan topraklar üzerinde bina edildiği iddia
edilmektedir. Yani Musevilerin satın alarak yerleştikleri ilk Filistin toprağı…
Ancak
1948 yılında Doğu Kudüs Ürdün tarafından işgal ediliyor ve Museviler orayı terk
etmek zorunda kalıyor.
1967’de,
Altı Gün Savaşları[**] sırasında İsrail Doğu Kudüs’ü ele geçiriyor.
Sonrası
malum.
İsrailliler
yavaş yavaş bölgeye geri dönmeye başlıyor.
İşte
Filistin’de süreç yeni bir evreye bu biçimde giriyor…
****
Bu
sorun İsrail Yüksek Mahkemesinde de görüşülüyor.
Mahkemeden
nasıl bir sonuç çıkacağını tahmin etmek zor değil.
Ulu
Hakan’ın saltanatına denk gelen dönemde, Osmanlı’nın Musevi göçmenlere toprak
satmadığı kanaati de bu vesileyle “belgeleriyle” ortaya konmuş oluyor.
Şeyh
Jerrah olayı, sadece güncel politikaları değil, bizim tarihimizi de etkiliyor.
Filistinliler
durumu protesto etmek amacıyla her iki din için kutsal bir bölge olan Mescid-i Aksa’da gösterileriler
düzenliyor.
İsrail
güvenlik kuvvetleri, Filistinlilerin bu gösterilerini her defasında orantısız
güç kullanarak bastırıyor.
Yetmezmiş
gibi, çeşitli bahanelerle kutsal meclise postallarıyla girip tahriklerde
bulunuyor.
Son
olaylarda, şiddetin dozu daha da artıyor.
Hamas,
Gazze şeridinden İsrail topraklarına yıllardan beri görülmemiş şiddetle füze
saldırısında bulunuyor.
Bu
füzeler kısa menzilli ve basit olmalarına karşın kolay üretilebilen türden.
Bu
nedenle binlerce Hamas füzesi İsrail yerleşimlerine yağıyor.
İsrail’in
“Demir Kubbe” adındaki füzesavar sistemi, Hamas’ın bu füzelerini havada etkisiz
hale getiriyor.
Sadece
bir kaçının hedefe ulaştığı ve onların da çok az zayiata yol açtığı
belitiliyor.
****
Gazze’den
fırlatılan Hamas füzeleri sivil yerleşim merkezlerinden fırlatılıyor.
Hastane,
okul gibi binaların kalkan olarak kullanılmasına karşılık İsrail de bu
mevzilere kadın-çocuk ayrımı yapmadan şiddetle cevap veriyor.
Böylece
çoğu çocuk 253 kişinin ölümüne yol açıyor.
10
gün sonra ABD- Mısır ve Katar’ın araya girmesiyle ateşkes sağlanıyor.
Maalesef
bu durum Filistin’de sıkça yaşanıyor.
Her
geçen gün İsrail şiddetini artırarak, daha fazla can almaya başlıyor.
Filistin
cephesinde ise mevcut kayıplara rağmen Hamas tarafından zafer ilan ediliyor.
Hamas,
Gazze bölgesinde yaşanan önemli zayiata bakmıyor ve kendi insanlarının hayatına
fazla önem vermiyor.
Hamas,
İsrail’e önemli bir ders verdiği kanaatinde.
Bölgede
gücünü bir kez daha göstermiştir.
Hatta
bazı batı ülkelerinde sempati kazanmıştır.
Ateşkes
pazarlığını yürüten Mısır ve Katar ise, son olayların en etkili tarafını
oluşturuyor.
Her
zamanki gibi ABD’nin ateşkes çağrısı birkaç saat içinde etkili oluyor ve
bölgede geçici de olsa “barış” sağlanıyor.
ABD’nin
bu çağrısı, işbirliği içinde olduğu Mısır ve Katar aracılığı ile “barışı”
gerçekleştirmesi bize şu deyişi hatırlatıyor.
“Filistin’de
yeni bir şey yok!”
[*]
Larry Collins, Dominique La Pierre, KUDÜS... EY KUDÜS, Editör Can Uyar, Çeviri Aydın
Emeç, s. 14, 1. Baskı, E Yayınları, 1973, İstanbul
[**]
Altı Gün Savaşı, diğer adıyla 1967 Arap-İsrail
Savaşı, Üçüncü Arap-İsrail Savaşı, Altı Günün Savaşı veya Haziran Savaşı, 5
Haziran 1967 Pazartesi, İsrail ile Arap komşuları Mısır, Ürdün ve Suriye
arasında başlayan ve 6 gün süren savaşa verilen addır. Savaşın sonunda İsrail; Mısır'dan
Sina Yarımadası'nı, Suriye'den Golan Tepelerini ve Filistin'in Gazze Şeridi ile
Batı Şeria topraklarını alarak mevcut topraklarını dört katına çıkarmıştır.
ÜNYEKENT,
02.06.2021
http://www.unyekent.com/yazi/2419-kudus-ey-kudus.html