14 Kasım 2018 Çarşamba

Ünye Körfezi


Ünye Körfezi


Kasım ayının ikinci haftasında, nispeten yağışlı havaların ardından Ünye Körfezi'nde bir şey dikkatimi çekti. Her kış olduğu gibi, bu kışa girerken de denizde belirgin bir gerileme göze çarpıyordu. Her yıl ilk baharla birlikte deniz bir miktar kabarıyor ve körfez her zamanki halini alıyordu. Ama baktım bu defa biraz farklı...
Körfez iyice sığlaşmıştı.
Yalı sahiline çekilmiş sandallar körfezden çıkarken her zamanki rotalarını terk etmişlerdi. Kıyıya paralel iskeleye doğru gidiyor ve iskele yanından açığa yöneliyorlardı.
Dalgalar sığlaşan körfezin orta yerinde kırılmaya başladı. Çok yakında körfez iyice dolacak ve güzelim körfez bataklığa dönüşecekti.

****
Bu satırları dört yıl önce yazmıştım, 19 Kasım 2014'te...
Tabi başka yazdıklarım da var Ünye Körfezi üzerine.
İşte Ünyekent'te gözüme ilişen bazıları...

Ünye Körfezi Ölüyor mu? (19 Kasım 2014)
Yeniden Ünye Körfezi Üzerine (25 Kasım 2015)
Sahilime Dokunma (27 Nisan 2016)
Kıyı İhlalleri ve Turizm (13 Eylül 2017)
Ünye'ye Kıymayın Efendiler (22 Şubat 2017)
Ve daha onlarcası...
Az çok yerel basınımızı takip ederim, çevreye duyarlıdır ama ısrarla bu konuyu gündeme getirdiklerine pek tanık olmamıştım.
Yanılmışım.
Bu hafta başında şaşırtıcı bir haberle karşılaştım.

****
Haber şöyle...

"Ünye Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, Ünye’deki doğal liman görüntüsünün yok olmaya yüz tuttuğunun ifade edilmesinin çok ürkütücü bir durum olduğunu belirterek, şöyle konuştu:  “Ünye’de Atatürk Parkı’nın olduğu yerin doldurulması neticesinde sahilin dolmaya başladığı ve Ünye’nin doğal liman görüntüsün yok olmaya yüz tuttuğu dile getiriliyor. Bu çok ürkütücü bir durum. Atatürk Parkı’nın olduğu bölgedeki o dolgunun belki de kaldırılarak ya da önünü tıkayan kısmın açılarak buradaki sirkülâsyonun kum doluyorsa da boşalabileceği çökertme sisteminden kurtulması gerekiyor. Bu talebinizi gerekli yerlere ileteceğiz. Önemli olan sahili kurtarmak. Zaten sahili kurtardığımızda iskele de kurtulur. Bütün halk adına kent konseyi olarak siz sorunları bize dile getiriyorsunuz. Biz de ne yapılması gerekiyorsa o adımları atacağız.”
Ünye Kent Konseyi'nin talebi üzerine Kaymakam Güney tarafından böyle bir tespit yapılıyor ve "önlem" alınacağı ifade ediliyor.
Ne güzel...
Böyle bir "çevre duyarlığı" karşısında "Bunca zamandır boşuna yazmamışız!" diye düşünmem gerekirdi.
Lakin, "Neden şimdi?"  diye de soruyorum.

****
Madem konu gündeme geldi...
Yıllar önce körfezin ölmesine neden olan amilleri şöyle sıralamışız:
"Öncelikle denize yapılan dolgular, sonra dere baksları, kanalizasyonlar ve nihayet akarsuların erozyonla taşıdığı maddeler..."
Şu şekilde de sonlandırmışız:
"Ünye’nin en karakteristik özelliği, bir sahil kenti olması ve bir “körfez”e sahip bulunmasıdır. Ünye’nin zamana yenik düşen tarafı, Ünye körfezidir. Önlem alınmazsa, bataklığa dönüşecektir... Ne yazık ki en karakteristik özelliği olan sahilini Ünye hoyratça kullanmaktadır. Başta belirttiğimiz gibi şayet önlem alınmazsa Ünye körfezi kentsel dönüşümü göremeden bataklığa dönüşecektir."
("Ünye Körfezi Ölüyor mu?" Ünyekent, 19 Kasım 2014)

Görüldüğü gibi, meseleyi "Atatürk Parkı dolgusu" ile sınırlı tutamayız.
Önceki yazılarımızda değindiğimiz gibi...
Kıyı Kenar Çizgisi İhlallerini...
Sahil yağmasını...
Beton dökülerek gasp edilen kumsallarımızı...
Halka ait kamu arazilerini...
Ve Belediye binalarının bugünkü durumunu da sorgulamak gerekir.

Meseleyi sadece "Atatürk Parkı dolgusu" ile sınırlandırmak, yerel seçimlere çeyrek kala başka hesaplara yelken açmak demektir.

14 Kasım 2018, Ünyekent