14 Ekim 2020 Çarşamba

Bir Fotoğraf, Bir Yorum

 

Kryssia Campos: Nicoya Yarımadası, Montezuma-Kosta Rika

Bir Fotoğraf, Bir Yorum

 

Yukarıdaki fotoğrafa iyi bakın…

Ünye’nin Çamlık sahiline ne kadar da benziyor değil mi?

Fokfok, Feneraltı, Ayanikola gibi…

Fotoğraf, Kryssia Campos adlı bir hanım fotoğrafçıya ait.

Altında şöyle bir not:

“Burayı özel kılan ticari kaygılar değildir. Etrafta konutun az oluşu, doğa ve denizle baş başa yaşayabilme arzusu, yöreye daha fazla insan gelmesini sağlıyor.”

Burası, Kosta Rika'daki Nicoya Yarımadası...

Yakın bir tarihte Montezuma adında bir balıkçı kasabası olarak kurulmuş.

Bölgeye gelen ziyaretçiler burada tatil köylerinden farklı olarak yürüyüş yaparlar…

Spor ve yoga inzivalarında bulunur…

Körfezde sörf etkinlikleri düzenlerler.

 

****

Kosta Rika bir Orta Amerika ülkesi.

Kuzeyde Nikaragua, güneydoğuda Panama ile komşudur.

Batısında Büyük Okyanus, doğusunda ise Karayip Denizi vardır.

Hani Acun’un yarışma programı için tercih ettiği ada ülkesi Dominik, bu körfezde yer alan onlarca adadan biridir.

Kosta Rika adı İspanyolcada zengin sahil anlamına gelmektedir.

Ama ülkemiz gibi muhteşem bir geçmişe sahip değildir.

Bölgedeki diğer ülkeler gibi, tarihinde bir İspanyol sömürgesiydi.

19. yüzyılda İspanya'dan bağımsızlığını kazandı.

Dış dünyaya kapalı ve fakir bir ülkeydi.

Aradan geçen yıllarda Latin Amerika'nın en istikrarlı, müreffeh ve gelişmiş ülkelerinden biri haline geldi.

1949 yılında ülkede ordu tamamen kaldırıldı.

İyi mi oldu, kötü mü, bilmiyoruz ama…

Kosta Rika egemen bir devlet olmasına rağmen, ordusu olmayan ender ülkelerden biri haline geldi.

Kendisiyle aynı gelir seviyesine sahip ülkelere göre,  insani kalkınma seviyesi yükseldi.

Sırf bu nedenle 2010 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından örnek ülke seçildi.

2011 yılında ise yine aynı kuruluş tarafından insani kalkınma ve eşitsizlikle mücadele yanı sıra, sürdürülebilir çevre politikaları konularında UNDP'nin örnek gösterdiği bir ülke oldu.

 

****

Demek ki, kalkınma denilince…

Akla ilk gelen şey beton olmamalı.

Betonlaşma olmadan da kalkınma mümkün!

Gelişmişliğin ölçütü çok katlı-yüksek yapılar…

Nüfus artışıyla gelen dikey büyüme değildir.

Doğal kalan güzelliklerle de kalkınabilir ülke.

 

Kentin sokaklarına sıcak asfalt ve beton dökerek kalkındığımızı zannetmeyelim…

Batı metropollerine bakın.

Tarihi kentlere bakın...

Londra, Paris, Viyana...

New York’a gidin.

Kentin orta yerinde yer alan kadim parkları göreceksiniz.

Metropollerde bile yeşil alanlar her zaman önemlidir.

 

Ülkesini ve kentini sevenlerin yaşadığı her yerde;

Yeşillikler korunur.

Park ve bahçeler, mesire yerleri imara açılmaz…

Ağaçlar rant amacıyla yok edilmez!

 

(Çamlığa bugün göstermelik bir kafe konduruldu. Perşembenin gelişi bir önceki günden belli, farkındayız!)

 

14.10.2020 Ünyekent

http://www.unyekent.com/yazi/1978-bir-fotograf-bir-yorum.html