24 Nisan 2024 Çarşamba

Ahmet Erkan Birben

 


Ahmet Erkan Birben

  

En ön safta bayrak taşımasıyla kazındı belleğimize…

Anasu Mahallesi’nin bıçkın delikanlısıydı.

Dost canlısıydı.

Ünye’de herkesi tanır, bilirdi…

Herkes de O’nu tanırdı, severdi.

 

Ortaokul’a başladığım yıl kesişti yollarımız.

Ali Kayadelen hocamızın emeğiyle yeni bir ivme kazanan Elit Grubu’ndaydık.

Benden birkaç yaş büyüktü. Fiziğiyle, hareketleriyle göz dolduruyordu.

Elit jimnastik grubunun simge isimlerindendi.

Bir numarada Cevat Sarıkaya vardı, fazla kalmadı. Mezun olup gitti.

Sonraki yılların 19 Mayıs gösterilerinde birlikte olduk.

Farklı sınıflarda okusak da okulda hep birlikteydik.

O, jimnastik dışında başka etkinliklerde de yer alıyordu.

Folklorda Kafkas oynarken hatırlıyorum...

Cihan Kocaoğlu ile birlikte sahnede oynarlarken kalmış aklımda.

(Cihan da ayrıldı aramızdan, ebediyete uğurlandı birkaç yıl önce.)

Kayadelen’den sonra Beden Eğitimi öğretmenimiz Selman Acar olmuştu.

Selman hocanın da gözde öğrencisiydi.

Birben’in vefatını duyunca üzülmüştü Selma hoca, “rahmetle güzel çocuk” diyordu.

Ne güzel çocuklardık biz, hayat ne çabuk tükendi?

İyi ki yıllar sonra yeniden bir araya gelebilmişiz.

Ünye’nin Dünkü Çocukları olarak yadetmişiz eski günlerimizi.

Ateş çemberinden geçip, taklalar atmışız.

Tentürük çevirip, çuval yarışı yapmışız.

Yeniden Ali Kayadelen hocamızla meydanlara çıkmışız.

 

Lise Yıllarında Başlamıştı Arkadaşlıkları

 

Ahmet Birben’in hayat arkadaşı Gülay hocadan bahsetmeliyim:

Gülay Sümer Orta Çarşı’da komşumuzdu.

Annesi annemin, babası babamın en yakın arkadaşıydı.

Çocukluğumuz Orta Çarşı’da geçti.

Lise yıllarında ise Gülay’la Ahmet Birben’in tanışmasına tanık olduk.

Lise sonrası her birimiz ayrı yerlere dağıldık.

Gülay’la Ahmet’in yolları tüm engelleri aşmıştı.

Yıllar sonra evlendiklerini duyduk.

Her ikisi de renkli kişiliğe sahip insanlardı.

İkisi de öğretmendi.

Gülay öğretmenliğinin yanı sıra ressamdı.

Ahmet’in öğretmenliği ise, Ünye İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyeliğine kadar vardı, orada noktalandı.

Hayatının her dönemi farklı etkinliklerle devam etti.

Siyasi uğraşlarının yanı sıra hareketli bir yaşamı vardı.

Üniversiteyi Trabzon’da okudu.

Siyasi faaliyetlerine orada başlamış olmalı.

Sportif yaşamı üniversitede de sürdü.

 

Bayrak ve Vatan Aşkı

 

Ünye Lisesi’nden aynı yıl mezun olmuştuk.

Yollarımız ayrılmıştı.

Ben Batı’ya giderken, O Doğu’yu tercih etmişti.

Ben İzmir Ege Üniversitesi’ne, O Trabzon Teknik Üniversitesi’ne…

Sadece okullarımız değil, siyasi düşüncelerimiz de farklıydı.

Ama dostluğumuz baki kaldı.

Yıllar sonra Ünye’de karşılaştığımızda, bir parça burukluk duysak da…

Birbirimizi anlamakta tereddüt etmedik.

Bayrak ve vatan aşkına her ikimiz de saygılıydık.

Çünkü bayrak bağımsızlıktı, özgürlüktü.

Vatan hepimizindi.

 

Bir gün iş yerime elinde fotoğraf albümüyle geldi.

Tarayıp dijital ortama aktarmamı istedi.

Dediklerini yaparken, fotoğraflar üzerinden derin bir sohbete başladık.

Her karenin ayrı bir öyküsü vardı.

Birinde okuldan çıkıp yürüyüşe geçmişler.

Önde Ahmet, okulun kitlesine yön veriyor.

Birden okuldaki yaşantım canlandı gözümde…

Aksi yerlerde olsak da aynı heyecanı yaşamışız hep.

 

Bir başka karede bayrak direğine yapışmıştı, açıklaması şöyleydi:

“Baktım direkte bayrak yok, ben de kendimi çektim göndere bayrak gibi.”

“Zaten hep en öndeydin” demiştim, “bayrağı taşımak senin görevin!”

 

Son Karşılaşma

 

Mart ayının ikinci gününde Gülay’ın Resim Sergisi’nde karşılaştık.

Sergi’nin açılışı öncesi Ünye’de Sanat’ın Geçmişi üzerine Gülay’la bir sohbet gerçekleştirdik.

Söyleşide benim bulunmamı Ahmet önermiş, “sana zahmet verdik” dedi.

“Estağfurullah” dedim, “Benim için zevkti, Gülay kardeşim için her zaman…”

Sonra kalabalığa karıştık. Gülay hocamın tabloları arasında gezindik.

Ahmet Birben’i son görüşümmüş.

Söyleşi sırasında sormuştum Gülay’a “neden hep atları çiziyorsun” diye…

Bir hocasının önerisiyle yoğunlaşmış at figürlerine.

“Sen kendini bu desenle daha iyi ifade ediyorsun” demiş hocası…

“At, murat demektir” diyordu annem, “insanları kavuşturur.”

Bu defa öyle olmadı.

Yaşar Kemal’in dediği gibi, güzel insanlarımız…

O güzel atlara binip gittiler. 
























 

 

24.04.2024, ÜNYEKENT

17 Nisan 2024 Çarşamba

ÜNİPORT AVM

 


ÜNİPORT AVM

 

Aslında başından beri karşıydım buraya AVM inşa edilmesine.

Yıkılan Kültür Merkezi eskimişti, yetersizdi…

Yıkılmalı, yenisi yapışmalıydı.

Ama yıkılan binanın yerine AVM yapıldı...

Sahile bakan, kent merkezindeki bu alana yeni ve modern bir kültür sarayı inşa edilmeliydi; AVM değil.

AVM mi Yeşil Alan mı?
16 Aralık 2015

Ünye Üniport AVM
2016

Üçüncü Döneminde Ünye Kültür Merkezi

 

 AVM mi, Yeşil Alan mı?

16 Aralık 2015’te yazmıştım.

Alış veriş merkezi mi olsun, yeşil alan mı tartışmalarına girmiş, yeniden kültür sarayı yapılmayacaksa yeşil alan olarak kalmasını istemiştim…

Önerimizi “işgüzarlık” olarak değerlendirdiler.

Sormuştuk:

Sahilde yıkımı gerçekleştirilen alanın "yeşil alan" yapılmasını istemek neden "işgüzarlık" olsun? 

 

İşgüzarlık Nasıl Olur?

2014 yerel seçimlerinin ardından Ünye'de "yeni dönem" başladı, denildi...

Yeni dönemin en temel unsuru "Kentsel Dönüşüm" uygulaması imiş.

Kentsel dönüşümün ilk hamlesi Belediye Sineması ve Kültür Sarayı binalarının yıkılması oldu.

Yeni dönemin ve dolayısıyla kentsel dönüşümün ilk ürünü bu alana yapılması düşünülen "İş Merkezi" (klasik adıyla AVM) oldu.

Kültür Merkezi ise daha büyük ve modern bir yapı olarak düşünüldü…

Eski Kapalı Pazar Alanı’na inşa edilecekti.

Kapalı Pazar dağıtıldı, Pazar Esnafı Tabakhane Deresi kıyısına sürüldü.

Söz konusu alana 15 Temmuz İş Merkezi inşa edildi.

Alanın bir yanına da aynı tarihte Kültür Merkezi inşa edilecek.

O tarihten bu yana iki yerel seçim geçti…

İşgüzarlık neymiş öğrendik.

Büyük Cami arkasına bir bedesten, sağlık Ocağı yanına bir iş merkezi daha…

Hepsi planlanan tarihte tamamlandı…

Kültür Merkezi hariç!

Kültür Merkezi bir türlü inşa edilemedi.

Ya ödenek bulunamadı yahut ihaleyi alan yüklenici firma kaçtı.

Yıllarca atıl vaziyette bırakıldı, tek bir çivi çakılmadı.

Üzerinden üç yerel seçim geçti…

Şimdilik temeli tamam, bir de birinci katın karkası…

Bu gidişle önümüzdeki seçimlerde de gönüllerdeki yerini alacak gibi.

 

Alışveriş Merkezi (AVM)

Orijinal adıyla Shopping center denen bu işletmeler, kent merkezlerinin yoğun trafiğinden uzak yerlerde kurulan, farklı ürünler ve hizmetler sunan perakende mağazalarının bulunduğu kapalı alışveriş merkezleridir.

Modern anlamda alışveriş merkezleri, şehirlerin hızla büyümesi ve kent merkezlerinin alışveriş için yetersiz kalması nedeniyle ortaya çıkmıştır.

1970 ve 1980’lerde ortaya çıkan AVM’ler, tüketim eğilimin yükselmesine koşut olarak, müşterilerin alışverişte daha fazla zaman geçirmesini amaçlayan bir strateji oluşturur.

Ünye gibi merkeze sıkışmış ve sürekli trafik sorunu yaşayan bir kentin en olmayacak dönüşümü, iş merkezlerini kentin merkezine inşa etmekle başlar.  

Oysa AVM’ler yeni kentsel merkezler kurmayı amaçlar.

Bir başka deyişle kentin yeniden inşasını sağlar.

Kent dışında açık ve kapalı otoparklar, insanların alışveriş sonrası eğleneceği veya yemek yiyeceği mekânlar AVM’lerle sağlanır.

Trafik sorunu yaşayan bir kentin merkezine çok katlı bir AVM kurmakla “Kentsel Dönüşüm” yaptığını zannedenler, var olan araç ve insan trafiğini Arapsaçına döndürmekten başka bir şey yapmamış olurlar.

Bu gerçeği, Ramazan Bayramı nedeniyle geçtiğimiz hafta bizzat yaşadık, Çevre Yolu’na rağmen şehir içi trafiğinin felç olduğunu gördük.

 









Üniport AVM Kitaplığı

Bazen yanlış bir adım, içerdiği tüm yanlışlığa rağmen doğru bir girişime neden olabilir.

AVM’lerin bünyesinde yer alan kitapevleri, müzik etkinlikleri ve sinemalar aklıma ilk gelen örneklerden.

Ünye Üniport AVM Halk Kütüphanesi, bu tür doğru girişimlerin belki de doruk noktasıdır.

Üniport AVM’nin yanlış yerde inşa edilesine rağmen, bu girişimin en doğru adımıdır.

Kim akıl etmiş, kim katkı sağlamışsa sağ olsun, var olsun.

Aklına, gönlüne sağlık…

Ünye’de gerçekten farklı bir konsept, yararlı bir girişim.

Geçtiğimiz yılın Nisan ayında açılan bu kütüphane hakkında hep yazmak istemiştim.

Nasip bugüneymiş…

(Sanıyorum dün ayaküstü AVM’nin zemin katında çanta reyonu işleten hanım satıcıyla sohbetimiz vesile oldu.)

Batılı toplumların küçük kasabalarında gördüğüm devasa kütüphanelere gıptayla bakardım.

AVM’nin terasına kurulan kütüphaneyi görünce bir parça ferahladım.

Artık bizim de Ünye’ye yakışan bir kütüphanemiz vardı…

280 metre kare genişliğindeki halk kütüphanesinin açılışta 6.500 kitaba sahip olduğunu öğreniyoruz.

Bazı AVM’lerde benzerleri olsa da bu oldukça farklı.

AVM’nin çatı katında deniz manzaralı, okurlar için cazip, geniş ve konforlu bir kütüphane…

Sanki yanlış atılan bir adımın “özür dileme” hamlesi gibi.

Terasta olması, seyrine doyum olmayan manzara yanında kentin ve alış veriş merkezinin gürültüsünden uzak olmasını sağlamış, isabetli olmuş.

Normalde halk kütüphaneleri kolay ulaşılır olmalı, düzayak yerde bulunmalı.

Mekân AVM olunca, ideal yer teras olmuş...

Dönerçeşme Meydanı’ndaki binanın en üst katında yıllardır hizmet veren Halk Kütüphanesi, bu yanıyla Ünye’de gözlerden uzak kalıyor.

İnşası tamamlanırsa Ünye Kültür Merkezi’nde özlemini duyduğumuz bir kütüphanemiz olacak.

Sadece kütüphane mi?

Ünye’ye geldiğinde sanatçı Erdal Beşikçi’nin ifade ettiği gibi bir tiyatro salonuna da kavuşmuş olacağız.

Evet, bu kentte çoğunlukla istemediğimiz şeyler oluyor.

Bazen de güzel şeyler olabiliyor.

17.04.2024, Ünyekent

3 Nisan 2024 Çarşamba

2024 Yerel Seçim Sonuçları

 


2024 Yerel Seçim Sonuçları

 

Ordu ve Ünye için konuşacak olursak, tam da beklenen oldu.

Bir buçuk ay önce yazdığımız gibi…

Seçim programıyla daha faal görünen İYİ Parti adayı Enver Yılmaz Ordu’da bir adım önde başladı.

Seçim matematiğine bakarsak AK Parti adayı Hilmi Güler her daim önde…

Üçüncü sırada CHP adayı Zekai Sana yer alıyor.

Seçimin favorisi Sn. Güler demiştik, Ordu Büyükşehir Belediyesi adayları için.

Ünye Belediye Başkanlığı adaylığının ise Ordu’yla bire bir benzeştiği…

Kazanmaya en yakın adayın Ünye’de mevcut Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı olduğunu ifade etmiştik.  

Hali hazırda başkandı ve arkasında iktidar desteği vardı.

O’nu zorlayacak aday ise İYİ Parti adayı ve AK Parti’nin eski Ünye Belediyesi Başkanı Ahmet Arpacıoğlu idi.


 

İki Eski AK Partili, mevcut AK Partili Başkanlara Karşı…

 

“Seçimin Kaderi” başlıklı yazımızda bahsettiğimiz gibi…

Ordu ve Ünye adayları konumları itibariyle birbirlerine benziyordu.

Sürpriz yoktu, seçimin sonucunu tahmin etmek kolaydı.

Mevcut AK Partili başkanların rakibi, eski AK Partili başkanlardı…

Adeta AK Parti kendisiyle yarıştı.

Biraz zorlansalar da, mevcut başkanlar seçimi kazandı.

Şimdi ikinci dönemlerini yaşayacaklar.

 

Ülke Genelinde Ne Oldu?

 

İktidardaki AK Parti ve iktidar ortağı MHP önemli güç kaybına uğradı.

Ana muhalefet partisi CHP seçimin galibi oldu.

Hatay hariç, elindeki belediyelerin çoğunu korudu ve yenilerini ekledi.

CHP ilk kez bu seçimde Ak Parti’den daha fazla oy topladı, birinci parti oldu.

AK Parti ise yüzde 35,49 oy oranı ile ilk defa bu seçimde ikinci parti durumuna geldi.

Evet, CHP 47 yıl sonra sandıktan birinci parti olarak çıktı

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde aldığı yüzde 37,50 oy oranı ile CHP yıllar sonra birinci parti olma unvanı elde etti.

977 seçimlerinde oyların yüzde 41,38’ini alan Bülent Ecevit bu başarıyı 47 yıl önce elde etmişti.


 

CHP’nin Yükselişi

 

Ankara ve İstanbul’da CHP büyükşehir başkanlıklarını korumakla kalmadı, her ikisi de yeni ilçeler kazandı, belediye meclisinde çoğunluğu elde ettiler.

Ülke genelinde CHP, büyükşehir belediyelerinden 14, il belediyelerinden 21, ilçe belediyelerinden 337 ve belde belediyelerinden 48 olmak üzere toplamda 420 belediye başkanlığı kazandı.

CHP'nin kazandığı büyükşehirler şöyle:

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Balıkesir, Eskişehir, Denizli, Muğla, Aydın, Tekirdağ, Mersin, Adana, Manisa.

Kesin olmayan sonuçlara göre belediye başkanlıkları yarışında CHP, toplamda 17 milyondan fazla oy alarak yüzde 37,68’lik bir oy oranına ulaştı.

31 Mart 2019’da gerçekleştirilen yerel seçimlerde, CHP toplamda 12 milyon 707 bin 683 oy alarak belediye başkanlıkları yarışında yüzde 32,05'lik bir oy oranına ulaşmıştı.

CHP'nin 2019’da büyükşehir belediyelerinden 11, il belediyelerinden 10, ilçe belediyelerinden 191 ve belde belediyelerinden 51 olmak üzere toplamda 263 belediye başkanlığı kazanabilmişti.


 

AK Parti’nin Düşüşü

 

2019'da 535 belediye kazanan AK Parti 2024'te 356 belediyeye kadar düştü.

CHP’nin kazandığı büyükşehir ve il belediye başkanlığı sayısı 21’den 35’e yükselirken, AK Parti’nin kazandığı belediye sayısı 39’dan 24’e indi.

AK Parti 15 şehir kaybetti.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde 81 şehirden 29’unda belediyeler el değiştirdi.

10 şehir AK Parti’den CHP’ye geçti. Bu şehirler; Adıyaman, Afyon, Balıkesir, Bursa, Denizli, Giresun, Kilis, Kırıkkale, Uşak, Zonguldak.

Buna karşılık, Hatay CHP’den AK Parti’ye geçti.

AK Parti 2019 seçimlerinde İstanbul ve Ankara’yı uzun yıllardan sonra CHP’ye kaptırmıştı ama 39 ilde belediyeyi kazanmıştı.

Ak Parti’nin 2019’da başlayan düşüşü, 2024’te “kaybeden”e dönüştü.

 

Yeniden Refah’ın Önlenemeyen Yükselişi

 

Yeniden Refah Partisi (YRP) bu seçimin sürpriz ismiydi.

İki şehirde belediye kazandı; Şanlıurfa ve Yozgat.

2019 seçiminde şehir bazında belediye kazanamayan YRP, bu seçimde oylarını artırarak yüzde 6,2 oy oranıyla ülkenin üçüncü büyük partisi konumuna geldi.

2024 Yerel Seçimlerinde Türkiye genelinde oyların dağılımı şöyle oldu:

CHP yüzde 37,8, AK Parti yüzde 35,5, Yeniden Refah Partisi yüzde 6,2, DEM Parti yüzde 5,7, MHP yüzde 5, İYİ Parti ise yüzde 3,8 oy aldı.

CHP’nin eski ittifakı Altılı Masa partilerinin oy toplamı, YRP’nin aldığı oyların altında kaldı.

İYİ Parti ve BBP 2024 seçimlerinde birer belediye kazandı; Nevşehir ve Sivas.

Bu üç parti 2019 seçiminde şehir bazında belediye kazanamamıştı.

MHP, 2024 seçimlerinde 8 ili kazandı.

İlginç olan şu ki, Kastamonu MHP’den CHP’ye geçerken, Kars HDP’den MHP’ye geçti.

MHP, bağımsız başkanlıkla yönetilen Kırklareli’ni kazandı.

Buna rağmen MHP’nin il bazında belediye sayısı 2019’da 11 iken 8’e düştü.

TKP’li Başkan Maçoğlu’nun Kadıköy serüveni hüsranla sonuçlandı, 2019’da kazandıkları Tunceli’yi de kaybettiler.

 

2024 Seçimlerinin Ordu Paradoksu

 

Önceki seçim yazılarımızda bazı sürprizlerden bahsetmiştik.

Örneğin Şanlıurfa'da mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'ün AK Parti'den aday gösterilmesine tepki gösteren AK Parti MKYK Üyesi Kasım Gülpınar partisinden istifa ederek Yeniden Refah Partisi'nden aday gösterilmişti.

Beyazgül’ün aldığı yüzde 33.63’lük oy oranına karşılık, yüzde 38.86’lık oy oranıyla Gülpınar Şanlıurfa’da seçimi kazandı. Yozgat’la birlikte Şanlıurfa YRP’nin kazandığı iki ilden biri oldu.

Ordu Çaybaşı’nda da benzer bir durum yaşandı.

Çaybaşı Belediyesi Başkanlığına Mesut Karayiğit’in AK Parti'den aday gösterilmemesi üzerine, Yeniden Refah Partisi’ne geçmesi, YRP’ne Ordu’da zafer kazandırdı.

Ak Parti adayı İsmet Yanık’ın yüzde 45,54 oy oranına karşılık Mesut Karayiğit yüzde 51,22 oranında oy topladı. CHP bu ilçede yüzde 2,14 oranın da oy alabildi.

Ordu’nun 10 ilçesinde kazanan AK Parti Ordu’da en fazla oyu yüzde 73,88 oranla Kumru’da aldı.

CHP Gülyalı eski Belediye Başkanı Ulaş Tepe bu defa Ordu merkez ilçe Altınordu’dan seçime girdi ve kazandı. Gülyalı’yı Cumhur İttifakı’nın MHP’li adayı kazandı.

Şimdi merak ediyoruz, Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarını merkez ilçeye yönlendirmekte mahir olan Ordu BŞB, bu defa “topal ördek” durumuna düşen Altınordu’yla ne yapacak?

 

Kullanılan kaynaklar: Anadolu Ajansı, Hürriyet ve Euronews

 

03.04.2024, Ünyekent