22 Mayıs 2024 Çarşamba


 

Kozmos yahut Evrenin Sonsuzluğu

 

“Ben Carl Sagan... Su, kalsiyum ve organik moleküllerin toplamıyım. Siz de öylesiniz, yalnız adınız başka. Ama hepsi bu kadar mı?” diye soruyor Gezegen Araştırmaları Laboratuvarı başyöneticisi ve Cornell Üniversitesi Uzay Bilimleri ve Astronomi Bölümü öğretim üyesi ünlü yazar Carl Sagan.

Mariner, Viking ve Voyager uzay araçları yolculukları ve araştırmalarında başrolü oynayan, Uluslararası Astronomi Ödülünü kazanan bu ünlü bilim insanı, “Amerikan Astronomi Derneği Gezegenler Bilimi Bölümü”, “Bilimin İlerleyişi Derneği” ve “Amerikan Jeofizik Birliği” başkanıdır.

Dr. Sagan dört yüz bilimsel ve popüler makale yayınlamıştır. Yazarı olduğu bir düzineden fazla kitabı vardır. Evrende Akıllı Yaşam (Intelligent Life in the Universe), Kozmik İlişki (The Cosmic Connection), Cennetin Canavarı (The Dragon of Eden), Dünyanın Fısıltıları (Murmurs of Earth) bunlardan bazıları.

Carl Sagan için, yukarıda özetlenen bunca önemli ve onurlu görevi yüklendiğini söylemek yeterli mi, hepsi bu kadar mı?

1975'te “İnsanlığın Refah ve Huzuruna Büyük Katkıda Bulunmuş Kişi” ve 1978'de Pulitzer Edebiyat ödüllerini alan Carl Sagan tüm insanlığa şu mesajı iletiyor:

Kozmosun keşfi, kendi kendimizi keşif yolculuğudur... Biz hem gökyüzünün, hem yeryüzünün çocuklarıyız. Bu gezegen üzerindeki varlığımız süresince tehlikeli bir evrimsel yük sırtlamış bulunuyoruz. Bu yük torbasının içinde saldırıya ve töreye yatkınlık, liderlere baş eğme ve yabancılara düşmanca davranış gibi kalıtsal eğilimler yer alıyor.

Fakat aynı zamanda başkalarına karşı şefkat, çocuklarımıza karşı sevgi, tarihten bir şeyler öğrenme ve giderek zekâ ve yeteneklerimize bir şeyler katma eğilimlerine de sahibiz; bunlar da hayatta kalmamıza ve refahımızı sürdürmeye yarayan etkenler... Yapımızdaki bu eğilimlerin hangileri üstün gelecek bilmiyoruz...

Bizi Kozmos'un enginliklerinde kaçınamayacağımız bir hedef beklemekte. Dünya dışı akıllı varlıkların bulunduğuna ilişkin henüz açık belirtiler yok. Bu, bizimkine benzer uygarlıklar acaba hiç durmamacasına kendi kendilerini yok mu ediyorlar, diye bir soru getiriyor aklımıza.

Yerküremize uzaydan baktığımızda, ulusal sınır diye bir şey göremiyoruz.

Uzaydan gezegenimizin incecik mavi bir hilâl, sonra da yıldızlar kenti arasında bir ışık noktası olarak göründüğünü izleyince; etnik, dinsel ya da ulusal şovenist davranışların sürdürülmesi akıl almaz bir duruma dönüşüyor...

Hayatın hiçbir zaman başlama olanağı bulunmadığı dünyalar var.

Kozmik felaketlerin yakıp yıktığı dünyalar da var. Biz talihliyiz, hayattayız, güçlüyüz. Uygarlığımızın ve türümüzün refahı elimizde olan bir şey. Eğer yerküre adına bizler söz sahibi değilsek kim olabilir? Varlığımızı sürdürmede karar veren bizler olamazsak kim olabilir?”

Carl Sagan’ın en çok okunan eserlerinden biri olan “Kozmos Evrenin ve Yaşamın Sırları” adlı kitabına Dr. Turhan Bozkurt tarafından yazılan Önsöz’den aktardım bu pasajı…

Sagan bu yapıtında Kozmos’un yapısıyla yeryüzündeki yaşam arasında bağ kurarak insanın ne olduğunu, nereden geldiğini ve ne yapması gerektiğini açıklıyor.

Koskoca evrende ki buna bilim dünyasında kozmos deniyor, uzayı fethe hazırlanan insanı sorguluyor Sagan…

Bu çabasından dolayı ünlü yazarın adı, gözlemlenebilir evrendeki yıldızların sayısıyla ifade ediliyor. Sagan sayısı denilen bu sayı gökyüzündeki yıldızları sıralıyor. Oldukça iyi tanımlanan ancak belirsiz bir çokluğa tekabül eden bir sayıdır bu... Çünkü evrende sonsuz sayıda yıldız gelişmiş teleskoplarla gözlemleniyor ve her geçen gün yeni yıldızlar keşfediliyor. Örneğin 1980’de Sagan, 10 sekstilyon yıldıza tekabül ederken, 2003’te 70 sekstilyon, 2010’da 300 sekstilyon olduğu tahmin ediliyor. Sayılara vurulduğunda kozmosta ne kadar çok yıldız olduğu ve keşfedilen yeni yıldız sayılarının çığ gibi büyüdüğü görülmektedir.

[1 Sekstilyon (1021)= 1 000 Kentilyon, 1 Kentilyon (1018)= 1 000 Katrilyon, 1 Katrilyon (1015)=1 000 Trilyon]

 

Carl Sagan Kimdir?

 

Carl Edward Sagan (9 Kasım 1934 - 20 Aralık 1996), Amerikalı bilim insanı, gök bilimci ve astrobiyologtur. Astrobiyolojinin öncülerinden olan Sagan, asıl ününü bilimin popülerleşmesi yolunda yapmıştır. Popüler bilim kitapları, makaleler ve ödüllü televizyon dizisi Cosmos (Kozmos) ile dünya çapında tanınmıştır.

Sagan’ın ünlü olmasına neden olan bilimi popülerleşme çabası, belki de en çok eleştirilen yanıdır. Bilimi sevdiren, benimseten ve herkes için anlaşılır kılan Sagan bir yandan takdir edilirken, diğer yandan akademik çevrelerden olumsuz eleştiriler alır.

Çalışmaları abartılı bulunur ve bazı konularda intihale başvurduğu ileri sürülür.

ABD’nde 90’lı yılların başında Sagan Dünya'nın önde gelen astronomi bilimcisi olmasına rağmen, ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafından adaylığı reddedilmiştir.  

Oysa 1999 yılında yayınlanan üç ayrı biyografi, Carl Sagan'ın Bilimler Akademisi adaylığı için sahip olduğu akademik çalışmaların, akademiye kabul edilen diğer bilim insanları ile eşdeğer olduğunu kanıtlamaktadır.

Sagan’ın Bilimler Akademisi üyeliğine seçilmemesinin sebebi, medyada tanınan biri olması, biraz da kıskanılmasıdır. Popüler bilim, akademik çevrelerde o dönem aşağılık bir uğraş gibi görülmektedir.

Ülkemizde ise Sagan’ı eleştirenlerin başında, kendisi de medyatik bir kişi olan Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör gelmektedir.

Bilim dünyasında Sagan’ı yerenler kadar övenler de mevcuttur. Kendisi gibi popüler bilimle ün yapmış bir yazar olan Isaac Asimov, Sagan'a yazdığı mektupta şöyle demektedir:

The Cosmic Connection’ı yeni bitirdim ve her kelimesini sevdim. İyi yazar olma konusunda sen benim idealimsin çünkü doğal bir tarzın var. Yazdıklarını okuduğumda ne söylediğini duyuyorum. Kitapla ilgili bir şey beni tedirgin etti. Senin benden daha akıllı olduğun çok açıktı. Bundan nefret ediyorum.”

Isaac Asimov, Sagan’a Mektup, 1973


 

Sagan Etkisi

 

Akademik çevrelerin popüler bilimcilere saldırısı, birçok bilim insanını bilimin popülerleştirilmesi alanında çalışmaktan alıkoymuştur. Popüler bilimden uzak durmaya meyilli olma hali, bilimde Sagan Etkisi olarak bilinmektedir.

Nobel Ödüllü Arthur Kornberg, ekolog Barry Commoner ve kendisi gibi Nobel Ödüllü olan Paul Ehrlich hakkında, araştırmalarını popüler bilim aracılığıyla halka anlattıkları için şunları söylemiştir:

“Onlar artık bilim insanı değildir. Yazar ya da girişimci olmuşlardır.”

Kültürel antropolog Margaret Mead, Yeni Gine'de yaptığı çalışmaları popüler bir dille Blackberry Winter isimli kitabında anlattığı için kariyer bilimcisi Bronislaw Malinowski tarafından suçlanmıştır. Mead bu suçlama karşısında Yeni Gine yolculuğunu 3 ay ertelemiş ve suçlamayla ilgili konuya odaklanmıştır.

1950'lerden başlayan ve 2010'lu yıllara dayanan taciz artık gücünü yitirmiş hatta 2000’li yıllarda popüler bilim çalışmaları yükselişe geçmiştir.

Akademik alandaki başarılarını popüler bilim alanında da sürdüren ünlü isimlerden biri, Kudüs İbrani Üniversitesi’nden Yuval Noah Harari’dir. Sapiens: İnsan Türünün Kısa bir Tarihi, Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi ve 21. Yüzyıl için 21 Ders kitapları 60 dile çevrildi ve 27,5 milyondan fazla sattı.

 



Soluk Mavi Nokta

 

Carl Sagan, Cornell Üniversitesi'nde 1994'te verdiği derslerin kaydından oluşan Pale Blue Dot: A Vision of the Human Future (Soluk Mavi Nokta: İnsan Geleceğinin Bir Vizyonu) adlı yapıtta insanları düşünmeye davet ediyor:

“Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya küçük bir sahne… Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferlerle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi.”

 

Kozmos Evrenin ve Yaşamın Sırları

 

Sonsuz uzay boşluğunda kendi yolunu arayan insana yüklediği işlevi ünlü yapıtı Kozmos’ta Sagan nasıl ortaya koyuyor? Eserin final paragrafıyla verelim:

 “Kendisi konusunda bilinçlenmeye başlayan bir Kozmos’un bölgesel temsilcileriyiz. Kökenlerimizi araştırabilmeye başlamışız. Harcında yıldız bulunduranlar yıldızlar hakkında kafa yoruyor; on milyar milyar milyar atomun örgütlenmiş toplulukları atomların evrimini inceliyor; en azından bizim diyarda beliren bilincin buralara gelinceye dek geçtiği uzunca yolu saptamaya çalışıyor. Bizim sadakatimiz türlere ve gezegenedir. Biz yerküremiz adına konuşuyoruz. Varlığımızı sürdürme yükümlülüğümüzse, yalnızca kendimize karşı değil, aynı zamanda Kozmos’a karşıdır da. Yaşam kaynağımız olan o eski ve engin Kozmos’a...”






 

Yararlanılan kaynaklar:

Carl Sagan, Kozmos Evrenin ve Yaşamın Sırları

Carl Sagan, Soluk Mavi Nokta: İnsan Geleceğinin Bir Vizyonu

Dr. Çağrı Mert Bakırcı-Evrim Ağacı: "Sagan Etkisi" ve Ötesi

 

 

22.05.2024, Ünyekent

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder