Karadeniz Arkeolojisi – Ünye (Oinoe) ve
Mithrapolis (I)
Mithrapolis: Mitridat Şehri anlamına gelen bu kentin,
günümüz Ünye İlçesinin doğusunda, 8-10 km. mesafede Midrebolu diye anılan bir yerde olduğu tahmin edilmektedir. Bu
mevkii Cumhuriyetin ilk yıllarında kayıtlarda; 1928’de Mitrapoli, 1933’te Yüceler köyü
olarak geçmektedir. 6 Aralık 2012 tarihi itibariyle bu yerin adı “Yüceler Mahallesi” yapılmıştır. Çünkü Büyükşehir
Belediyeleri Yasası gereğince “mahalle” statüsüne girmiştir. Ancak halk
arasında bu mevkii halen Midrebolu adıyla bilinmektedir.
Pontus krallarının adını çağrıştıran bu yerin taşıdığı
tarihsel gizem, değerli hemşerimiz arkeolog Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten’in de dikkatini çekmiştir.
1944 ve 1960 yıllarında Karadeniz’de araştırmalar yapan Kökten,
Ünye ve civarına yönelmiş, Yüceler Köyü ve Cevizdere havzasında araştırmalar
yapmıştır. Achelleen tipte el baltası, Eski Taş Çağı’na ait insan kalıntıları
bulan değerli hocamız, bölge kronolojisini MÖ. 15. Yüzyıl’a taşımıştır.[1]
Eski Yerleşim Adlarının Önemi
Yer adları günümüzde bir bilim dalı oluşturacak kadar
önemlidir. Çünkü bir yerin ayırt edici özelliklerini, yerleşimcilerini ve
tarihsel konumunu ifade eder. Herhangi bir yerin doğal, kültürel ve sosyo-ekonomik
etkisiyle meydana gelmiş yer adları, bilimsel çalışmaların önemli inceleme
alanlarından biridir. Yer adları bilimi (yeradıbilim: toponymie), herhangi bir coğrafi nesnenin adını inceleyen bilim
dalıdır.
Tarihsel belgelerde geçen ama nerede olduğu bilinmeyen birçok
yerin tespiti, yer adlarından hareketle bulunabilmektedir. Örneğin Homeros’un
İlyada destanında sözü edilen Troya
antik kentinin bulunması, bu şekilde olmuştur. 1870'lerde Alman define avcısı Heinrich Schliemann, Troya kentini destanda
geçen Kaz Dağı’nın (İda) eteklerinde arar. Antik kent,
Çanakkale merkez ilçesine bağlı Tevfikiye köyünün batısında, "Hisarlık
Tepesi” denilen yerdedir. Hisarlık Tepesi'nde bir antik kentin varlığı bilinmezken,
tepenin ismi duvar kalıntılarından dolayı "Hisarlık"
olarak bilinmektedir.
Ünye Yüceler Mahallesi
de Midrebolu olarak bilinmektedir. Bu deyiş, mevkiinin bağlı bulunduğu Ünye (Oinoe) gibi antik bir yerleşim adını çağrıştırmaktadır. Aynı
çağrışımla, kıymetli hocamız, hemşerimiz arkeolog Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten, 1944-45 ve 1960’lı yılların başında
bölgede bilimsel araştırmalara yönelmiştir.
Cumhuriyet Dönemi öncü bilim insanlarından Kökten, Türkiye’nin birçok yerinde başlatılan
arkeolojik kazıların babasıdır. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya
Fakültesinin ilk öğrencilerinden olan Kökten, aynı fakültede asistanlıktan
başlayarak Profesörlüğe kadar yükselmiştir. Aynı fakültenin Prehistorya Kürsüsü
Başkanlığını yapan Kökten, Antalya'daki Karain Mağarası üzerinde yıllarca
çalışmış, yepyeni buluntularla dünyaya tanıtmıştır. Anadolu'yu baştanbaşa,
bazen katır sırtında, bazen yaya olarak dolaşan Kılıç Kökten, yüzlerce
mağaranın yerini saptamış, onlarca höyük keşfetmiştir.
Bafra İkiztepe araştırmalarının ardından kendi memleketi
Ünye’ye yönelen Kökten, Yüceler ve Cevizdere mevkilerinde önemli buluntular
ortaya çıkarmıştır.
Kökten’in Kendi memleketi olması yanında, araştırma sahası
olarak Ünye’yi tercih etmesinin en önemli nedeni yer adları olmalıydı; Oinoe ve
Mithrapolis.
Ünye (Oinoe) Adının Kökeni
Ünye, kurulduğu tarihten bu yana ismi değiştirilmeyen nadir
yerleşim yerlerinden bir tanesidir. Ünye adı, eski kaynaklarda Oinoie, Onea ve
Unieh gibi çeşitli yazım biçimine sahiptir. Rumca ''Οινόη'' dâhil, okunuşu
itibarıyla Ünye’yi çağrıştıran bu isimler, Luvi dilinde “bağ, üzüm, şarap”
anlamına gelen “Oinos” sözcüğünden türemiştir ve “Şarap yöresi, şarabı bol
yöre” anlamına gelmektedir.
Oinos, Hellen dilinde (Anadolulu Luvi dilinin “Bağ, üzüm,
şarap” anlamlarındaki Wiana’sından alınmış olarak) “Şarap” demektir. Bundan
türetilen Oinoe adı, “Şarap yöresi, şarabı bol yöre” anlamına gelir.[2]
Bugün Ünye’nin Antik adıyla aynı söylenişe sahip Yunan şehri
bulunmaktadır. Birden fazla sayıda olan Oinoi
adındaki bu yerleşimlerden birinin 1924’te Ünye’den giden Rum mübadillerce
kurulduğu ileri sürülse de, bunu doğrulayacak bir bilgiye sahip değiliz.
Ancak İtalya’da Oinoe
adında bir Şarap markası vardır ki, dünyaca ünlü bir şarap üreticisidir. Antik
dönemden bu yana İtalya, şaraba ve Ünye adına aşinadır.
Ünyeli gemicilerin seyahatlerinde Atina, Venedik, İskenderiye,
Marsilya gibi limanlara giderken, pazarlayacakları mallar arasında bol miktarda
kaliteli şarap götürmeleri, Avrupalı'ların beğenisine mazhar olmuş. Zaman
içerisinde buharlı gemilerin keşfi, yelkenli gemilerin denizaşırı uzak sefere
çıkmalarını engelleyince, şaraplarımız Avrupa pazarlarına götürülememiş; bunun
üzerine şaraplarımızın kalite ve nefasetini bir başka ülke şarabında bulamayan
Romalı şairler; “Artık gelmez oldu
Oney’in şarapları” diye
yakınmışlardır.[3]
1071 Malazgirt Savaşı sonrası Anadolu’ya hâkim olan Türkler
şehirlerin isimlerine dokunmamışlar, olduğu gibi kullanmışlardır. Ancak bu
isimleri kendi telaffuzlarına ve dil yapılarına göre yeniden
biçimlendirmişlerdir.
Yer Adları Sözlüğü
Günümüz yer adlarının anlam ve kökeniyle ilgili birçok kaynak
mevcuttur. Divanu Lugait’t-Turk ve Derleme Sözlüğü’nün yanı sıra Tarama Sözlüğü
de bu tür kaynaklar arasında yer almaktadır. 1935 yılında ilk etapta 135 kitap
taranarak başlanan TDK’nin ilk eserlerinden olan “Tanıklarıyla Tarama Sözlüğü”
ilerleyen dönemlerde taranan pek çok eserin eklenmesiyle ”Tarama Sözlüğü” adıyla yayımlanmıştır.
Büyük devlet adamları, hükümdarlar, komutanlar ve kahramanlar
yaşadığı döneme damgasını vururken, bu insanların adı, olaylar ve efsaneler
olarak karşımıza çıkar. İnsan ve doğa, tarihî yer adlarına kaynaklık eder.
Dilbilimci Prof. Dr. Doğan Aksan, Anadolu’daki köy adlarından yola çıkılarak
yaptığı araştırmasında Türklerin ad verirken önce çevreden daha sonra ise bireyden
yararlandığını ortaya koymuştur.[4]
Bütün bunları arşivlerden tespit etmek ve gün yüzüne çıkarmak,
bölge tarihinin yazılmasında etkin bir rol oynayacaktır.
Dil bir aynadır; milletin dilinde ve kültüründe olan
değişiklikler o aynaya yansır. Yer adlarının değiştirilmesiyle dilin tarihi
gelişiminde de bazı değişiklikler olmaktadır. Aslında yer adları
değiştirilmeden muhafaza edilmelidir. Çünkü yer adlarının hepsinin bir hikâyesi
vardır ve bu hikâye, yer adlarının değiştirilmesiyle unutulmaktadır. Zaten o
bölgeye yerleşen topluluk, coğrafyayı yeniden adlandırarak oraya yeni bir
kimlik kazandırmıştır.[5]
Mithrapolis / Yüceler
Mahallesi
Yüceler, Ordu ilinin
Ünye ilçesine bağlı kırsal mahalledir. Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin
sınırlarının Ordu ili sınırlarına genişletilmesinden önce idari açıdan köy
statüsü taşıyordu.
Yüceler köyünün eski adı
Mitrapoli veya Midrabolu'dur. Nitekim 1928 tarihli köy listesinde Mitrapoli (Osmanlıca; مترەپولی)
olarak geçer.[6]
Ortodoks Rum
Kilisesi'nin Niksar metropolitliğinin 12-19. yüzyıllar arasında Mitrapoli’de
bulunduğuna dair bilgiler mevcuttur. Mitrapoli veya Midrabol adı, İngiliz
tarihçi Anthony Bryer'a göre, bir
ihtimal "metropolit" kelimesinden gelir.[7]
Mitrapoli köyü, 1642 tarihli Osmanlı
avarız defterine göre, Çöreği kazasının köylerinden biriydi. Çöreği kazası,
Cevizderesi, Fenaris ve İfraz kazalarıyla birlikte Ünye kazasına bağlıydı.[8]
1877-1878 Osmanlı-Rus
Savaşı'nın ardından topraklarından göç eden Gürcüler, Ünye kazası- Mitrapoli
köyüne yerleştirildi. 1882’de Aşağı Acara bölgesinin Arsenauli (არსანაული) köyünden gelen, 35’i
kadın, 37’si erkek; 72 kişi burada iskân edildi. Bu dönemde Mitrabolu adı kayıtlara
"Zikribolu" şeklinde yanlış yazılmış veya yanlış okunmuştur. Arsenuali
adı da "Ersine" olarak değişime uğramıştır. 1910 yılında yapılan
nüfus sayımında Mitrapoli köyünün nüfusu, 79'u kadın ve 95'i erkek olmak üzere,
45 hanede yaşayan 174 kişiden oluşuyordu.[9]
Bu dönemde Mitrapoli
köyü, Trabzon vilayetinin dört sancağından biri olan Canik sancağına bağlı Ünye
kazası sınırları içindeydi.
Mitrapoli köyü, Batum göçünden
elli yıl sonra, 1928’de Ordu vilayetinin Ünye kazasının merkez nahiyesine
bağlıydı. Ünye kazası ise bu sırada merkez nahiye ile Karakuş nahiyesinden
oluşuyordu.[10]
Mitrapoli köyü, 1933
tarihli köy listesinde Yüceler
adıyla kaydedilmiştir. Bu iki tarih arasında Mitrapoli adının Yüceler olarak
değiştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.[11]
Yüceler köyü 1940 genel
nüfus sayımında aynı idari konuma sahipti ve köyün nüfusu 349 kişiden
oluşuyordu.[12]
6 Aralık 2012 tarihinde Ordu ilinin “Büyükşehir” yapılmasından
dolayı, Büyükşehir Belediyeleri Yasası gereğince “mahalle” statüsüne
dönüştürülen mevkii “Yüceler Mahallesi”
adıyla kayıtlara geçmiştir.
Yüceler köyünün sahil
(yalı) kesimi daha sonra Güzelyalı
adıyla ayrı bir köye dönüştürüldü. Ordu il merkezine 86 km, Ünye ilçe merkezine
12 km uzaklıktadır.
Kaynaklar:
Kökten,
İsmail Kılıç, Ünye'de Eski Taş Devri'ne (Paleolitik) ait yeni
buluntular, 1962
Özsait,
Mehmet, “Eskiçağ Tarihinde Trabzon ve Çevresi”, Trabzon
Tarihi Sempozyumu, Trabzon, 6 – 8 Kasım 1998, Zorlu Grand Otel – Trabzon 1999
Umar, Bilge. Karadeniz
Kappadokia’sı, İnkılap Yay. İst. 2000
Aksan, Doğan. Her Yönüyle Dil, Ana Çizgileriyle
Dilbilim, TDK Yay. Ank. 1982.
Şenel, Mustafa Elazığ İli Yer Adları Üzerine Bir
İnceleme, Manas Yay. Elazığ 2013.
Bryer, Anthony. The Byzantine Monuments and Topography of
the Pontos, Cambridge, 2 cilt, 1985
Öz, Mehmet. Orta Karadeniz Tarihinin Kaynakları VIII,
Canik Sancağı Avarız Defterleri, 1642, TTK - Türk Tarih Kurumu, Ankara 2008
Kasap, Murat. 83 Harbi, Batum Muhacirleri, Kültür ve
Turizm Bakanlığı Yay. İst. 2018
[1] Kökten,
1962 ve Özsait, 1999
[2] Umar,
2000, s. 89
[3] Emekli
Bankacı, rahmetli Yüksel Şen’e ait
bu ifadeler 14.08.2003 tarihli Hizmet
Gazetesi'nde yayınlanmıştır. Ayrıca bkz. “Tarihi, Sarayı, Konakları ile Ünye”,
s. 73 - 74 İst. 1999. Bu ifadeleri doğrulayabilecek bir kaynak maalesef yoktur.
Ünye için Oney deyişi de Antik
kaynaklarda mevcut değildir.
[4] Aksan,
1974, s. 190
[5] Şenel,
2013, s. 43
[6] Son
teşkîlât-ı mülkiyyede köylerimizin adları. Ankara: Türkiye Cumhuriyeti Dâhiliye
Vekâleti Nüfûs Müdîriyet-i Umûmiyesi, 1928 (İstanbul: Hilâl Matbaası), s. 194
[7] Bryer, 1985,
1. cilt, s. 101
[8] Öz,
2008, tablo 122
[9] Kasap, 2018,
s. 279-289
[10] Son
Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları (Osmanlıca), İstanbul, 1928, s. 194
[11] "Köylerimiz”,
Yayımlayan: Dâhiliye Vekâleti, İstanbul, 1933, s. 796.
[12] 1940
Genel Nüfus Sayımı, Ankara, 1946, s. 524
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder