Çağımızda
en büyük felaket çevre sorunu olarak
görülüyor. Tüm dünya ile birlikte ülkemiz de hızla bir çevre felaketine doğru sürükleniyor...
Evet,
böyle deniyor!..
Abartma
falan yok.
Tam
bir çevre felaketi yaşanıyor.
Dünyanın
dengesi bozuldu; küresel ısınma, iklimsel taşkınlıklar, sel, deprem, tusunami,
vs. vs.
Soluduğumuz
havadan, içtiğimiz suya kadar...
Kirlettiğimiz
dünyanın kurbanları olmaktayız.
Önlem mi?
Önlem
de alınıyor tabi!
Alın
işte bizde 2019 yılbaşından bu yana, marketlerde poşet ücretli verilmeye başlandı...
****
Ülkemizde
yılda kişi başına 400-500 poşetin kullanılıp çöpe atıldığı tespit edilmiş. Bu
çok afaki bir rakam. Peki ne yapıldı? Marketteki poşete 25 kuruş bedel biçildi.
Böylece poşet israfının önüne geçmeyi düşündüler. "Hedef 2023" sloganını benimseyen
iktidarımız, poşet tüketimini 2019'da kişi başına doksan adete, 2023'de ise
40'a düşürmeyi planlıyor. Plastik poşetlerin marketlerde 25 kuruştan
satılması bu yüzden.
Poşet
yasasının mimarlarından TBMM Çevre Komisyonu Başkanı, AKP Trabzon
Milletvekili Muhammet Balta “Atık
miktarını azaltmak siyaset üstüdür" diyor. Kendisi de poşet
üreticisi olan Balta "Amacımıza ulaştık, şu anda her yerde poşet konuşuluyorsa, bu
iş bitmiş demektir!"
****
Sadede
gelelim.
Poşet
atığı ülkemizde önemli bir kirlenme kaynağı, tamam, kabul... Diğer plastik
maddeler gibi çevreyi kirleten etkenlerin başında geliyor ve doğada bin yılda yok oluyor. Tüm çevreciler
gibi, ben de bu sorunun çözümünden yanayım.
Gel
gelelim poşeti markette parayla vermek çözüm mü?
Alternatif
malzemeler kullanılamaz mı?
Çevre
dostu poşet imalatı, kağıt vb. yenilenebilir malzemeler falan...
Atıkların
doğada kayboluş süreleri, aslında malzemesinin ne kadar kaliteli veya sağlam
olduğuyla ilgilidir. Atılan atık ne kadar sağlam ve kaliteliyse, doğada o kadar
geç kayboluyor. Örneğin ülkemizde sıkça kullanılan bina yalıtım
malzemeleri (strafor ve benzeri poliüretanlar) iki bin yılda ancak doğaya dönüyor.
Yani
konuyu poşete bağlayıp, onu da paralı yaparak "işi bitirmek" pek
mümkün görünmüyor.
Konunun gündeme gelmesi ve " sık
konuşuluyor" olması, çevrecilik adına nasıl bir kazanımdır anlamak mümkün
değil.
Poşet,
çevresel kirlenmenin yalnızca bir boyutu ve "ücretli" yapmakla
üretilen çözüm nereye kadar?
Üstelik
marketler dışında ücretli uygulama yok. Manavda, kasapta ve fırında poşete
ücret ödenmeyecek. Markette poşete ödenen 25 kuruşun, 15 kuruşu Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’na gidecek. Geri kalan markete kalacak. Manava, kasaba ve
fırına haksızlık olmuyor mu?
Bakanlık,
15 mikron ve altında olup 200x350 mm ebadındaki poşetler için de eczanelerde
ücret talep edilmemesini kararlaştırıyor. Kozmetikçiler de bu kapsama girecek
mi, merak ediyoruz.
****
Olay, Nasrettin Hoca'nın mezarına
benziyor:
Dört
yanı açık ama devasa bir kapısı var bu mekanın, üstelik kapının üstünde kocaman
bir kilit...
Her
uygulamada olduğu gibi, poşetçi çevreciliğin de mizahı gecikmiyor...
Örneğin
Okan Bayülgen...
"Eğer
satmaktan geçiyorsa bu işin çözümü, hemen o poşeti satalım. Hatta 25-50 kuruşa,
1 liraya değil, 10-20 liraya satalım ki insanlar bunları kullanmaktan
kaçınsınlar. Bu yolla poşet kullanımını azaltalım hatta zamanla yok
edelim." diyor.
Ücretli
poşet uygulamasını protesto etmek için
markete el arabası, çuval ve sırtında küfe ile girip alışveriş yapanlar
oldu...
Alışveriş
sonrası poşetleri iade edip parasını geri almak isteyenler!!!
Ve
daha çokları...
Ormanların,
milli parkların betona dönüştürüldüğü bir ülkede bu tür önlemleri ancak mizahi bir mantıkla çözümleyebiliyoruz.
Ülkemizde
çöp ve diğer atıklarla ilgili daha önce de alınmış bir çok önlem mevcuttu. 2000’lerin
başında, ambalaj atıklarının (plastik, metal, cam) toplanması ile ilgili bir
yasa ve yetkilendirilmiş kuruluşların olduğu bir yöntem uygulanmaktaydı.
Ama
işlemedi, işletilemedi.
Bakalım
bu uygulama ne ölçüde işleyecek?
****
Poşet
konusunda en radikal kararı veren başka birileri de var ki, Allah beterinden
saklasın...
İşte
haber:
Dünyanın ilk "çevreci cihatçı
örgütü" Eş Şebab plastik poşeti yasakladı.
04.07.2018
tarihli, AFP Ajansının haberine göre; "Somali'de radikal İslamcı Eş Şebab
örgütü, kontrolü altındaki bölgelerde insanlık ve çevre için "ciddi bir
tehdit" dediği plastik poşet kullanımını yasakladı.
Haber,
yorum gerektirmiyor, apaçık ortada... Onlar da kendi yöntemleriyle
"çevrecilik" yapıyor. 2019 model çevrecilik bu olsa gerek.
16.01.2019, Ünyekent
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder